8 Ekim 2015 Perşembe

İyiliği Allahtan Kötülüğü Nefsinden Bil...

İnsan dünyaya gönderiliş amacında kulluğun şuurunda yaşamasıyla ulaşabildiği durum ve şartlara göre insanlara din duyurmakla kulluğuyla yerine getirmesi gereken vazifelerdendir Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. (Benim adım güneşin doğup battığı her yere ulaşacaktır) buyruğuyla Peygamber mesleği ve vazifesi olan tebliğ evinde eş çocuklarıyla gerçekleşdirdiği gibi başka insanlarada dinin anlatılması insanların içindeki karanlıklıkların aydınlanmasıda her müslümanında vazifesidir ölüm gerçeği varlığıyla insasanların içinde korku endişeyle adına özgürlük diyerek her istediğini elde etme amacını taşımak içindeki kalbin dahada kararmasıyla kendini zindana mahkum ettiğinin farkında olmadıklarından önce kendileri huzur bulmaya çalışırlar din insanın istediği tüm programı yaşanmasıyla gerçek özgürlüğünü veriyor.

Risale-i nurda insanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi Hâlık-ı Kâinatı tanımak ve ona iman edip ibadet etmektir.

Fakat sen ibadete muhtaçsın; manen hastasın. İbadet ise mânevî yaralarına tiryaklar hükmünde olduğunu çok risalelerde ispat etmişiz.
Said Nursi.

Dini yaşamayanlar elbetde her yapdığına kendi seçenekleriyle tercihlerini yapdıklarından irade verilerek bunu delillendirmişdir insanın iyiliğe olan yaklaşımı benlik içindeki nefsaniyetle çok kolay yapamaz nefsine güvenip bazen yapsa ya gösteriş riya yada karşılığını beklediği menfaat devreye girer nefs bir çıkar getirisini düşünmeye sevk eder Allah yapılan ise karşılık beklentisini kalbinde sadece Allahtan talep eder mesela dua eder fakat fiili duada gerekir iyilik yapsa fiili duasıylada çalışarak Allah imkan bahşeder.

Sana her ne iyilik erişirse Allah’tandır. Sana her ne kötülük gelirse, o da kendi nefsindendir.(Nisâ, 4/79).

Bilmek bildirmek tebliğle insanların yaralarına tedavi yönünde amacın ne olduğunu görenler akıl idrak düşünmeyle gördükleri ve kalplerinde hissettikleri sevgi meşalesini fark ederler demekki zahirdeki olanlar kalbe dokunup iradesini doğru yöne kullanmasına sebeb oluyor yada inkarla sadece kendini karanlığa atmış oluyor.

(Allah, ızdırabını çektirmediği şeyin, nimetini vermez.) parantez içindeki bu ve bu gibi edilen sözler fitne sahtedir.

Allah iyi iş yapan kendi yararına,kötü iş yapanda kendi zararına yapmıştır.Rabbin kullarına asla zulm etmez.(Fussulet-46). buyuruyor hem bu buyruktaki ayeti yalanlamaya girerki münafıklar bu gibi sözleri yaparki dünyada günahları işleyip sözde ızdırabın en korkuncunu cehennemle yaşamakla ve ödemekle cennet nimetlerinin en güzelini elde etmek en üst derelere gitme manasını verme çabasını gösteren fitneye sebeb olur.

Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. Kur'an Din hakkında söylenen sahte sözler fitnedir ve Fitne uykudadır uyandırana Allah lanet etsin buyrulmuştur.

Çile ızdırap insanlardan gelir Allaha verilemez imtihan inançla olur nimet için olsa cennete kimse giremez.

İnsana dünya kendisine verilmiş olmuş olsa varsayılsa ve verilen sadece bir göz nimetinin bedelini ödemek için doğumdan ölüme kadar ızdırabını çilesini işkencesini yaşasa çekse üstüne dünyayıda Allah deyip hibe edildiği varsayılsa bir göz nimetinin değerini karşılayamaz.

Mühmin islamiyeti yaşamaya ve yaşatmaya çalışır kafir zevklerinin peşinde olur dine ve dini imana anlatanlara engel olmaz ebedi cennet ve  cehennem olduğundan ya doğruysa diye kendide dinler inanmasada engel olmaz kafir inkar etmekle setr edendir örtendir kendi dediğini doğrulayıp kitapları peygamberleri yok sayandır bu sebeble ebedi cehenneme gider inkar ettiklerinin içinde kendi yaratılışıda olduğundan kendi varlığını yok sayamaz yaratanı inkarla nefsine ilahlık vermiş olur kafirin izahındaki gerekçedir inkar etmeyip dini yaşamayan çok insan vardır bunlar iman esaslarında bildirilenleri dille ve kalben tasdiklemişlerse iman etmişlerdir fakat kafirlerin yapdığı sıfatı taşımış olurlar kafir değillerdir inkar iman meselesidir inkar etmek kalpdeki imansızlığa sebeb olur cennete imanlı girer imansızlar değil geriye münafıklar kalırki onlar dini duyurmaya çalışalara engel olmaya çalışırki kendi istediği kurallarını insanlara göstersin oda şüphesiz şeytanın istediği Allahın sevmediği işlerdir din şeytanın işlerini yok etmişdir bu sebele münafıklar kendileri cehennemin dibine gittiklerinden başkalarınında kendileri gibi olmalarını isterler kendinden olamayanlara hep düşmanlık hased kin kısaca şeytanın tüm oyunlarıyla aldatırlar yardım ediyor görünseler kendilerinden bilinmesiyle boyun eğmelerini nefslerine tahriklerle tapınmalarını isterler iman ehlini kandırmanın en çok zaaf yolu inançlarıdırki dini kullanırlar kısa ve öz kendi menfaaleri için herşeyi yaparlar böyle insanların Allah kalplerine mühür vurur kendileri bilemeyebilir fark edememeyebilirde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Allah Sorgu Yapsa Ne Denir

Asrı saadet zamanında ya inanmayanlar yada münafıklar onu Allah bunu Allah yarattı peki Allah kim yarattı diye Peygamber Efendimiz Hz.Muhamm...