16 Ağustos 2016 Salı

Allah Dilediğini Yapar Ve Son Hüküm

O gün gökyüzü beyaz bulutlar ile yarılacak ve melekler bölük bölük indirileceklerdir.(Furkan-25)

İşte o gün gerçek mülk (hükümranlık) çok merhametli olan Allah'ındır. Kâfirler için de için pek çetin bir gündür o.(Furkan-26)

25.Ayetin (O gün gökyüzü beyaz bulutlar ile yarılacak) buyurması ahir zamanın haberinin verilmesine işaret eder ki beyaz bulut manasında insanın görememesidir (ve melekler bölük bölük indirileceklerdir) buyruğuda örtülü olarak meleklerin inmesidir.

26.Ayetde (İşte o gün gerçek mülk (hükümranlık) çok merhametli olan Allah'ındır) buyurması hüküm bildirmesiyle hükümran olması hakimiyetini göstermesidir ki (Kâfirler için de için pek çetin bir gündür o) buyruğuyla kafirin ve münafıkların nefesini bile kesecek derecede hükümleri vermesidir.

Böyle iken onlara ne oluyor da, sanki aslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi (hâlâ Kur’an’daki) öğütten yüz çeviriyorlar? (Müddesir-49-50-51)

Bu ayetlede kalblerindeki fasıklıktan inkarlarından vaz geçmezler yaban eşekleri misali örnek verilmiş ki hem ürkek hemde sanki vahşi aslan görmüş gibi Allahın bildirdiği hükümlerden kaçarlar yani inkar ederek sapkınlıklarını sürdürürler.

Fakat onlardan herkes, kendisine (Allah tarafından) dağıtılmış sahifeler (verilmesini) istiyor. (Müddesir-52)

52.Ayetde (Fakat onlardan herkes) buyruğuyla inkarcı olan münafıkların neden inkar ettiklerini (kendisine (Allah tarafından) dağıtılmış sahifeler (verilmesini) istiyor) buyruğuyla sahife sayfa demek ve bu sayfada yazılı hüküm bildirilmesi demek manasını verir ve bu ayetle münafıkların kendi sapkınlıklarına kalblerindeki fasıkça hayatlarına uyacak hüküm istediklerini açıklar bunun için inkar ederler yani şart koşmak peygamberlere hüküm verdirdin adil ol bizede ver demek isterler münafıklıkların dönülmez mührüne delildir.

Hayır! (Bu olacak şey değildir! Doğrusu onlar (bu alaycı sözleriyle) âhiretten korkmuyorlar. (Müddesir-53)

53.Ayetde (Hayır! (Bu olacak şey değildir!) açıkca bildirir asla olmaz yani hiç kimse Allahın kendisinin verdiği hükümden başka hüküm alamaz ve (Doğrusu onlar (bu alaycı sözleriyle) âhiretten korkmuyorlar) buyruğuyla kalblerinde olan fitnenin alay etmek olduğunu açıklar ve hükümleri inkar ettiklerinden ahiret azabından korkmazlar.

Münâfıklar (kalplerinde küfrü ve düşmanlığı gizleyip dilleriyle iman ettiklerini söyleyerek güya) Allah’a hile yapmak isterler. Halbuki O, onların hilelerini başlarına geçir(ip cezalarını ver)endir. Onlar, namaza kalktıkları vakit üşene üşene kalkarlar (özen göstermezler), insanlara gösteriş yaparlar. Allah’ı da ancak pek az zikrederler (hatırlarlar). (Nisa-142)

142.Ayetde Allah kulunun kalbine tecelli eder bunu bilen münafıklar iman ehline imanlı görünür taklidi imana benzerdir fakat kalblerindeki küfrü düşmanlığı gizlediklerinden dille aldatır bunun sebebinden biri iman ehli olan imanlı insandan kendi günaha girecek menfaatine yarayacak söz almasıdır başkasının sırtından geçinmek gibi yani ahiretde kim dedi kim yaptırdı imanlı olan insanı gösterip o yaptırdı o dedi gibi iftiracı bahane ararlar iman ehlini kullanırlar namaz kılmakmış zikirmiş aslında bunları yapmayı sevmez ve ilgilenmezler yaparkende sadece gösteriş için imanlı desinler diye ve menfaat elde etmek istediklerinden aldatıcıdırlar.

Onlar (münâfıklar), mü’minlerle kâfirler arasında kararsızdırlar. Ne bunlara ne de onlara (dahil olur/bağlanırlar). Allah kimi sapıklık üzere bırakmışsa artık sen ona bir (çıkar) yol bulamazsın. (Nisa-143).

143.Ayetde (Onlar (münâfıklar), mü’minlerle kâfirler arasında kararsızdırlar) buyruğuyla hayatlarını nasıl yaşayacaklar en çok kimde menfaat var kafirdemi mümindemi kararsızdırlar bunun için (Ne bunlara ne de onlara (dahil olur/bağlanırlar) buyruğuyla bir kafire bir mümine gidip dolaşırlar ikisinin hangisinde menfaat daha çoksa onunla ilgilenirler sülük gibi yapışmaya çalışırlar (Allah kimi sapıklık üzere bırakmışsa artık sen ona bir (çıkar) yol bulamazsın) buyruğuyla Allah fasıklıklarından onları öyle bir saptırır ki artık iflah etmez kendine yol arar dururda ölene kadar yol bulamaz ebedi cehennemin dibine yuvarlanır.

İman ehli olan cehenneme ebedi gitmez imansız olan cennete gitmez Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yoluna engel olan şeytana tapandır ve alınan nefesden iyi kötü tüm sözlerin kelimesindeki harfler adedince cehenneme odun gönderen münafıklardır tüm yaptıkları cehenneme kitlenmiştir hayatlarını şeytan yolunda kullanmaları ebedi cehenneme odun göndermekten başka birşey değildir hiç kimse Allahın hükmünü değiştiremez.

Deccalın avenesi kendi teröristliklerini iftirayla hizmete atıyor burası dünya mahşerde hesaplar görülecek kimse iftirayla cennete giremez aldatarak insan sorgulanmaz Allahın hükmü insanı sorgular cehenneme çalışan azaplık odun kazanır adaletde emre karşılık azaptır hüküm vermek yanlız Allaha aitdir hükümde inkarcılara nefes alma hakkını bile azaba çevrilmiştir bundan saptırmaya çalışıyorlar boş gün geçirmek kazandıkları sadece azap inkarcı kördürler Allah geçmiş gelecek herşeyi biliyor insanlarda yaşantılarıyla delillendiriyor yani Allah hükümlerde Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolu hizmet buyuruyor gerisini bana bırakın hesap günü hepsinin cehennemden başka gidecek yeri yok kimi af eder kimi etmez kiminide cehennemin dibine ve sınırsız azabla ebedi cezasını verecek hükümlerin en temelide budur Allah dilediği kadar azap verecek yolun açık olduğunun delilidir azaba gidecekleri biz seçmiyoruz ahiretde yapılan inkarların cezasını verecek olan Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. melekler kayıtda zerresine kadar tüm niyet ortaya çıkacak.

Zalim dinsiz münafıklar hizmeti yok etmeye çalışıyor rahat olsunlar sonra ne olacak dersiniz idrak eden varmı ?

Onlar, (bu halde yaşarken) farkında olmadıkları bir sırada Allah tarafından kendilerini kaplay(ıp çepeçevre kuşat)acak bir azap gönderilmesinden ya da kıyametin ansızın kopmasından emin midirler? (Yusuf-107).

Allah hükümlerini iman ehli cebennemde böyle azap yaşayacak diye bildirmedi imansızlar nasıl azaplanacak bunları bildirdi demekki iman ehli hükümleri bilmese ne olur zaten cennetlikler önemli olan inkarcı münafıkların bilmesiydi ve birbirleride şahit tutulmuşlardır kalblerde gizli olan tüm fitneleri çıkacaktır.

Hizmet dünyanın hastalığını imanı tedavi ediyor münafıklarda hastalığı çoğaltmaya bakıyor dünya ölsün diyen cehennemine koşuyor.

Deccal ilah gibi davranmaya çalışması günahları süslü püslü güzel göstermesi avenelerine kendini taptırmak içindir sırf kibir övünmedir başka hiç bir maksat yok aveneside bunu iyi biliyor ve bilerek isteyerek tapınıyorlar cehennemin dibine gideceklerinide biliyorlar bundan şerden zevk almaya çalışıp günlerini zevk etmeye bakıyorlar eğer dersenizki niye onca doğruya sapkınlık yapıyorlar cehenneme gideceklerinden insan ne kadar kötü olsa iyiliği fark eder çirkinlikde olsa güzeli fark eder kabul etmek içinde akıl vardır sapkınlığı kabul eden kafirdir dini kullanarak yapanda münafıktır yani hizmete terörist iftirası yapan zalim vicdanını yitirmiş cehennemi hak etmiş merhametin haram olduğu mahluklardır oyun oynamak eğlence zevk etmek kafaları karıştırmak zihinleri bulandırmak yaptıkları sadece bu siz hizmetinize bakın ibadetinize dünyanın sonuna gelindi.

Allahın hükümleri açıkca anlaşılır zulme kader denirmi zulm yaparsan fitne çıkartırsan kısaca kafir olursan cehenneme gidersin münafık olursan cehennemin dibine gidiyorsun kendi yaptıklarının cezası veriliyor kaderi adalet budur zulme kader dense Allah zulme razı olması gerekir o zaman kafir münafık inkarcılar neden cehenneme gitsin bu kaderi adalet değilki ve kendi yaptıklarınızın cezası veriliyor Allah zulm yapmayın diyor gizli zulm zalimlik yapan cehenneme gidiyor kimi aldatıyorsun Allah hüküm veriyor hesabını soracam diyor dünyada kader işlerse zalim zulm yapan inkarcıya nefes alması caiz olmaz ölmesi gerekirdi zulm yaparak dünyada nefes alıyorsan cehenneme odun olur kader budur zulm yapıyon ve zulme maruz kalana kaderin diyon kendine gelince masum diyon Allah yasakladığı emrine karşı geliyon cehenneme gideceksin kader budur iman ehli ebedi cennete imansız zalim zulm yapan ebedi cehenneme yaşadıkça azaplık odun göndereceksiniz.

Hesap gününe iman nasıl yapılır açıklanmışki hizmet imanın esasları kabul edilmiştir hizmete düşmanlık ahireti inkardır çünkü Allah hükümleridir bu hükümlerde olanları inkardan imansız olanların meydana çıkmasıdır.

Yani hükümler diyorki islamiyeti hizmet açıklıyor Hıristiyan dinini Yahudi dinini yaşamış olan iman ehlidir bundan başka yol din yoktur Allaha, Peygamberlere, Kitaplara, Meleklere, Ahirete (Hesap gününe) ve Kadere imanı özetlemiştir aklı sönmemiş olan anlar.

Siyaset idare etme yönetme manasını veren kelimedir ve bu insanın dünya işlerini ilgilendirir siyaset dünya işlerine yapılır dini bakımdan dine siyaset yapılmaz din insanı yönetir insan dünyayı insana malı mülkü kullanma üstünlüğü verilmiş dini kullanma üstünlüğü değil din Allah emridir emirler kullanılmaz zevki sefa için değiştiremezsin putperest töresi mutâ gibi büyük fitneye din derseniz yayarsanız dinin zerresine dokunursan ebedi cehenneme münafıklıkla gidersin saçma sapan nefsine göre din çıkartmış münafıklar siyaseti dine yapıyorlar münafıklık içinde ebedi cehenneme gideceklerdir dini siyasete alet etmekde bu siyaseti dünya işlerine yapmak dünya işlerini idare etmek yönetmekdir münafıklığın sebebinde siyaset adını kullanıp dini yönetmeye kalkıyorlar yani sanki Allah eskiden içkiyi zinayı yasaklamıştım asırlar geçdi değişti al o eskidendi şimdi serbest yapmak sana verildi çünkü sen büyüksün şan şeref şöhretli oldun senin gibi büyük varken fakir kim oluyormuş zalimce zulm yaparsın alırsın hükmü bu kadar basit zulmede fetva çıkartırsın al sana cennet peygamber gelmiş kitap gelmiş onlar eskidendi gibi inkarcılığı manalandırmaya benzer.

Sahd Nursi Hz. mehdiyi siyasal ilmi güçlü olacak demişti bu bilinen devlet siyaseti değil bu ilmi güçlü olacak ilim diyor idare etme yönetme dinin emrettiği hakikatlerle dünyadaki insanların hayatını asrımıza göre düzeltmek sapkınlıkdan çıkartmak şan şeref şöhret olmak değil karanlık içindeki dünyaya dalmış cehennemi felaket gibi acı yaşayanlara ışık olup aydınlatmak bu iman ehline ışık olmaktır özel ders verir gibi kafire ve münafıklara zalime zulm yapana din anlatmak değildir zaten dini açıklayıcı kitaplar ve hükümler vardır imanı zayıf olan insanlarn imanına kuvvet verecek cennet misal hayata çevirmektir insanların güzelliklerle manevi sevgi oluşmasında bütünlüğün dinler arasında birleşmesidir Allah bir Kitaplar bir Peygamberler bir dinler bir demek bu birlikden oluşan iman ehlinin tümü manevi mehdi görüntüsünde insanlara cennet misal hayatı veren ve manevi cennet kardeşliğidir.

Zalim kendine Müslüman demekle müslüman olmuyor zulm yaparak birde Kur'an,ı elde gösterip terörist iftirası atıp müslüman olduğunu söylerse açıkça münafıklığını ilan etmiş olur türkiyede görünen belli kimin ne olduğunu Allah kendileriyle ilan ettiriyor gizlenmenin faydası olsa dinin arkasına gizlenen dini maske yapan şeytana tapanlara münafık denmezdi ahiretde hepsi çıkacak gizlenmekle ebediyet inkar edilmez.

Allah buyruklarla uyarır dünyada Peygamberlere ve dinlere inanıp söylediklerini yaşayanlar var acaba bu dünyadaki insanlar imansızmıki Peygamberleri ve dini anlamasın yani Peygamberler ve din insanları imansızlığa maneviyatsızlık girdabı cehennememi götürüyor ki bunca insan salak yerine konup siz yanlışsınız Peygamberler ve dinler yalan söylüyor diyormuş gibi zalimliği zulmü kötülüğü günahlara yol diyerek yalan aldatmakla doğru göstermeye çalışıyorlar dine yalan deyip kendine doğru diyen, kim imansız kim imanlıdır.

İman ehline akılsız sanan münafıklar Allah hükümlerini verdiğinde kimse bilmesede dünyada kalblere ona göre değiştirme gösterir çünkü bilinmiş hüküm tecelliyi gerektirir demekki tecellinin adaleti ilahide olanın iman ehlinin kalbini hüşyarlaştırmak yani manen doğruları gösterip uyandırma ve tüm hayatı gözden geçirip doğruyu buldurmaktır yani akılla doğru yanlış ayırıp tasdiklemektir bundandır din akla hitap eder doğruyu akıl görür doğru olanın anlaşılmasıda dinin güzel iyi kalbe sevgi verdiren huzur ve üstün olan sözleridir demekki doğru olan iyilikde yalan olan kötülüktedir kavga kargaşa bozgunculuk iftira yaygara gibi yalancıların içlerindeki haseddir ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed s.a.v. doğruluk iyiliğe iyilik cennete götürür yalan kötülüğe kötülük cehenneme götürür buyruğuda delilidir imansızlığın kalbde mayasıda inkardır.

Ebedi cehennemlik imansızın en küçük küfr bile asla afedilmez hükümle uyarıldı cehennem azabı vuku buldu gerçek olan hüküm açıklandı.

Dünyada ister istemez tüm canlılar ölümü tadacaktır tadımlık demek ya acısını yada ruhani manevi lezzetiyle ruhun çıkmasıdır insan nefsine ne ektiyse olacaktır imansız dehşet can verirken iman ehlinin derecesine göre manevi lezzetle ölüm olacak Allah yolunda olan insan isterki zulm bitsin tiskinti verici dine verdikleri fitnedir görünmeyene bakılsa insanda hak verecektir o manen göremediğiniz fakat anlayabileceğimiz hükümlerdir iman ehli eziyet gibi görünene bakar manen dünyasıda var cennetide var zaliminde dünyası cehennem gibidir ölse cehenneme yuvarlanacak yaşasa cehenneme azaplık odun gönderir demekki yaşantısı daha dehşet oluyor hükümde nefes alıp vermesi azaplık odun gönderiliyorsa zalim düşünsün ölse ebedi cehenneme gitti ölmese azap çoğalıyor.

Allah kılıcı zalimin boynuna doladı vazifemiz hiç durmadan güzellikler içinde yolumuza devam etmek iman ehli ayrıldı hükümler vaadli din günü sahibinin hizmete devam imanımız dönülmez hiç şüphesi olan varmı ve kime zararı var sorumluda delilli zalim zulm yapanlar düşünsün onlar bilerek bozgunculuk yapıyorlar Maksat zevk etmek ayetde buyuruyor cehenneme gidecek zalimin kılıcı boyunlarına doladı kendi azaplarını eline verdi.

Küfre sapanlar/inkâr edenler, ateşe sunulacakları gün (onlara): “Siz iyi ve güzel şeylerinizi dünya hayatında harcayıp tükettiniz ve bunlarla safâ sürdünüz (buraya bir şey bırakmadınız). Yeryüzünde haksızlıkla büyüklük taslamanızdan ve yoldan çıkmanızdan dolayı artık bugün aşağılayıcı azap ile cezalandırılacaksınız.” denilir.(Ahkaf-20)

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed s.a.v. doğruluğu nasıldı ümmi olması dahada çok doğruluğuna delil oldu Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed s.a.v. yüzde biri kadar değilim fakat ümmilikde Benzer bir durumum var yani hiç birşey bilmiyordum sadece Allah bildirdi öğretti ve buna Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. şahit olsun.

Cennetlikler, cehennemliklere (şöyle) seslenirler: “Rabbimizin bize vaadettiğini, biz gerçek olarak gördük. Siz de Rabbiniz’in size (azap) vaadini gerçek olarak gördünüz mü?” (Onlar da:) “Evet.” derler. O sırada aralarından bir görevli şöyle seslenir: “Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun.(Araf-44)

Sevgimiz diyaloğumuz hoşgörümüz mutluluk huzurumuz iman ehline Allah düşmanlarıda has düşmanımızdır.

Cehenneme ebedi huzuru bozmak isteyen gereksiz değersiz kıytırık mahluklar gidiyor yada şöyle diyelim şeytan cennete olmuş olsaydı ebedi Bozgunculukla anarşi fitne fesad yani iyiki dünya yaratılmış iyiki dünyada temizlik yapılıyor fitneci olanlar ayıklanıyor kömür ruhlular ve elmas ruhlular iman ehli için yaşasın cennet hizmetimiz dillere destan iman ehlinin kalbi cennet kokusu hased eden imansızlar çatlasın.

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. güneşin doğup battığı yere kadar ismi celili duyulacak buyruldu ve duyuldu güneşin doğup batmasındaki manada doğuş aydınlığın başlangıcıdırki bu başlangıç Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. doğumuyla başlamıştır batışıda risalei nurlarda anlatılmışdırki ölümü haber verir yani dünyanın sonunun geldiğini haber vermekle dünya öleğinin bildirilmesidir bunun insan üzerindeki vazifei hizmet insanların iman etmesi Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kabulle kalbe işletilmesidir bu vazife gidilebildiği kadardır bu gidişde sadece kıyametin kopmasına kadardır güneş batmasıda hükümlerin çıkmasıyla dünyanın ayrılmasıdır iman ehli imansızlar ayrılıyor inkar ederek incik boncukla ilgilenen fasıklardır dini karıştırarak bozgunculuk çıkartan onca yazılı hükümleri gördükleri halde hiç bir şey diyemeyerek sesslerinin kesilmesiyle saptırmak için çalışan fasıklardır dini alet etmeleride gösterirki münafıklardır kimse kimsenin kölesi değildir Allahın hür yarattığına kimse köle gibi zorbalık yapamaz davranamaz köle olunacaksa Allaha olunur yaratan o mülkün sahibi o yediren o içiren besleyen o hayatı veren o daha ne güneşin batışının bir manasıda budur iman ehli çıktı meydana cennet ve cehennemlik olanlar ayrılıyor kalblere hükmeden Allahtır kimse kimseyi aldatamaz kimse kimseyi zalimlikle zorbalık yaparak tehditle algı operasyonuyla cehenneme atamaz cehennemi yaratantır.

Allah asırlar öncesinde Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. buyurduğu din hizmetin gösterdiği ve açıkca hükümleridir din hiç değişmedi insanlar kendini değiştirdi din aynı din iman esaslarının özeti olan hep detaylı hükümleri bildirilmiş demekki münafıkla kafir inkar ederek kendine gözlerini kapatır iman ehlinin ve imansızların ayrılmasında kalblere hükmeden Allah tescilliyor biz hizmetimize bakarız.

Kainat ucubucağı görünmüyor dünyayı cennet olarak düşünülse düşünsenize sınırsız sayıda cennet yaratabilir zaman ve mekandan münezzeh Allah arşki kürsi arşın içinde çöle atılmış halka gibi kainatsa kürsinin içinde halka gibi sınırsız cennetde cehennemde yaratabilir daha önce hükümlerde yazılmışdı yani diyeceğim çocuk sahibi olma meselesi olabilir sadece cehennemlik olanlara yok orası azap Yeri çocuk edinmemekde azaptan ve zaten çocuk ihtiyacıda düşünmezler azabı yaşamaktan onumu düşünsünler Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. bu meseleyi bilir.

Ên mühim yaratılıştaki ebediliğin dünya ahiretin tarlası olması numune hükmündedir ve insanın haşa ve kella Alah sanki sınırlı olması gibi algılatması aklı nefsine takılmış mahluklarca tanımlanır ebedi olmanın ve yaratılışın hikmetinde insanın kainatın küçültülmüş modeli olması ve ahiretin numunesi hükmü vardır yani ölümlü ahiretin tarlası olan dünya ve onca içindeki nimetler cennetin madde haline işaretle dünyadaki hayatın yaşanmasıyla cennetin nasıl yaşanacağını gösterir delillendirir yalnız cennetde pislik olmadığından lezzetleri alınan nimetlerin ilahi hikmetinden yok olmasıdır hiç bir hüznün olmadığı cennet zevk etmekdir ve insanında numune hükmünde olması şeytanın bozgun kibirlenmesiyle ayıklanmıştır yani ebediyen sınırsız sayısız cennet yaratabilen Allaha kısıtlama getirilemez ve insanın numune olması gösterirki dünyada şeytan gibi bozgunculuk yapan inkarcıların ayıklanması ve ebedi saadet olacak cennete layık iman ehlinin numune gitmesi Allahın kudreti sonsuzun ve sonsuz nimetlendiren herşeye gücü yeten demekki çocuk isteyen kullarının dünyadaki gibi lezzeti ruhani ile nimetlendirerek çocuk olacağına delildir yani ebediyen sonsuz sınırsız sayıda cennet yaratana cennetde kul yaratması zor değildir yaratılış Allah hakimiyetinde bizzat kendisinindir demekki cennetde çocuk olmayacak diyerek kimse hükmedemez diyemez delillendiremez bunun en kapsamlı olanını elbetde Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. bilecektir bizim aciz aklımız buna erdiyse açıklayıcı delilli konuşmamızla gösterdik ve fetanet sahibi peygamberler elbetde daha kapsamlı bilgilendirecektir insan nefsinin hırıltısıyla aklına baksa sanki Allahın kudreti yetmezmiş gibi cennetde çocuk olmayacak diyenler olmuş bunu diyen safsafatadan ibaretdir yani fitnedir delil yok fikir yok sallama dallama fikirdir.

(İnsan), hiç kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi zannediyor?(Beled-5)

5.Ayetde Allahın kudretinin sınırlı gibi gösteren inkarcılara delildir ki Allahın kudretini bir çok açıklamayla delillendirdik.

Kevser şarabının olması ve altın gibi değerli maddelerin cennetde verilmesi ebedi zevk etmek en çok güzelliklerin olması ve dünyanın cennet hayatının lezzetlerinin bir saatine bile tekamül etmemeside ayrı delildirki cennetde eşlerin olması dünyada delillendirilmiş ispatıyla cennetde eşlerin daha muhteşem ebedi ruhani lezzetlenmesi ve dünyada çocukda cennet neşesi nimet olması ve cennetde düşünülse daha lezzet verici yuvanın neşesi olacak ve dünyadaki gibi bir zaman büyümesiyle ebedi hayatını kuracak yani nasılki dünya hayatı doğumla başlar ve sanki hiç ölmeyecek gibi hayatı yaşar aynen bu gibi ve gerçeği olacak cennet hayatının ebedi yuvanın sürdürülmesidir dense o çocuklar neden dünya hayatına bırakılmadan sorgu suale verilmeden cennetde oluyor çünkü nasılki huriler cennet hizmetinde yuvaya eş olacak evin hanımı hurilerin sultanı hükmünde olacak huriler sultana hizmet eder hurilerde eşdir ve dünyada olmayıp sorgu sualleride yoktur demekki çocukların huri gibi cennetin tomurcukları cennet neşesi ve onlarında hayat kurarak yuvayla ebediyetleri sürdürülür dünyada insanların numune olmasındaki bir manasıda bunu gösterir delillendirir ebedi cennete yuva gidiyor ve yuvada bilinen nedir numune hükmüde odur pislik olacak zalim vicdansız olanların ve ebedi cennete gidecek tüm iman ehlinin huzurunu sevgisini hasedlikle bozguncular ayrılmasıdırki dünya bunun için numune yaratılmış demekki cehennemde azap olacağından zaten cehennemde cennetdeki gibi adalet aranmaz adalet isteyen cennete talip olurdu inanan girerdi cehennemle cenneti eş değerde tutulmaz öyle birşeyde yoktur insan ya iyilik güzellik sevgi nimetler ister yada zıttını çirkinlik yani şer ister şerre tapan cehenneme gidiyor oranın hükmünde ceza yeridir yani azapdır nimetleri bile azaplıdır mesela kaynar su ve bu gibi demekki ebedi saadetin anahtarı imandır mesela insanın vucudca bakıldığında görünen sadece et ve kemikdir ve bu etin en değerli olanı kalb! insanın nefisçe hata yapması çok şey değiştirmez nefsine eziyet eder bedelini öder bunun en önemli olanı kalbin bozulmamasıdır eğer kalble kötülüğe günahlara yani şerre gidersen o zaman bedenin tümünü helak edersin bütün vucud kalbden yönetilir insan şerre ya kalben gider yada nefsine uyarak günaha girer zannımca bundandırki kulların günahları ne kadar büyük olursa olsun Allahın şefkatinden asla büyük değil kalbden şerre rızası olan varsa bu inkardır bunun çaresi olamaz bilerek isteyerek inkar edene merhamet etmekde Allahın şanına yakışmaz.

Cennet nimetlerinde kimse ameliyle kazanamaz dünya hayatının insanlar arasında hayırda yarışması dünayadaki gibi şan şöhret çok mal mülk kazanmak ve bu kazanılanla cennetdeki derecenibelirleme değildir bu fitnenin en çok aptalca olan fitnesidir insan Allaha kul olmakla mükellef kulluğun ilk adımı imandır cennet nimetleri derecelere göre değişebilir yani peygamberlerin sahabelerin cennetdeki nimetlere kazanması derecenin verdiği ayrı lezzetdir mahiyetini bilmem çünkü sahabe değilim cennet nimetleri iman ehli tüm kullara verilecek kazanmak isterse zor kazanır cennet hediyedir ve ev gibi düşünülse Allah anahtarını Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. vermiştir ve ümmetini cennete alacakdır madem cennet hediye iman ehlinin kazanması gereken hayırda yarışmak nedir en mükemmel olan kulluk yarışı yani Allaha yakınlaşmak ona kul olmak bu kullukda ibadet önemlidir en önemliside emirlere göre haraket etmekdir imanlı insanı öldürme kul hakkı yeme zina etme gibi kullukda cennetdeki derece Allaha yakınlıkdır onu görebilmektir bu yarış odur yani mesela kimisi gözleri 5 derece kimisi 10 kimisi 50 kimisi 100 derecelik bozuk olduğundan ona görebilmek için gözlük ister buna benzer kimin gözleri daha keskin Allah güzelliği ruhani lezzetini alacak nedir bu lezzet Said Nursi Hz. dediği cennet hayatının bin senelik lezzeti Allahın bir saatlik cemal yani güzelliğinin verdiği ruhani lezzetini karşılamıyor iman ehlinin birbirinden üstün olmaya çalışması gibi bir yarış yoktur yarışma denen Allaha yakın olmakdır yani bakdınki arkadaşın ibadetde takvada Allaha yakınlaşmış işte bu kıskanılır zorbalık yapmak iman ehlinin kulluğunu göstermez hased başkadır kıskançlık başkadır Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ben gayyurum Allah benden daha gayurdur buyurmuştur hased olan şeytandan geliyor kibirden çıkan parça gibidir mesela siz bişeyler yazın engel olmak isteyen avanaklar çok olur hep kibirdir yarış kulluk yarışı cennet değil mal mülk kazanmak değil öleceğin güne kadar kulluğunu gösterdiğin çizgide olmak nasıl yaşarsan öyle ölüyorsun.

Sonsuzluk kavranması insan aklının sadece verilen ölçüsünde manası var nasılki ashabı kehf meselesinde bir hayvanın cennete girmesi mevzusu manasında varla yok oluşun değeri anlaşılır yani değersiz olanın cehenneme gidecek ayıklanan inkarcılar oluşundaki anlama gibi hayvanın değerinin ne kadar çok olduğu net görünür inkarcıdan kat ve kat üstünlüğünü delillendirir demekki nasılki bir nüvede olan yani ebediyet Allah ilmi kudretinde açıkca gösterirki ebediyen sınırsız sayıda cennet ve cehennem yaratabilir ve tüm varlık sahasını bir nüvede verebilir insanında kainatın en nazenin varlıkdan en kapsamlı ahseni takvime girmesi cennetde çocuk meselesinde verdiğimiz yaratma meselesi gibi ebediyen sınırsız cennetde insan yaratılması gibi dünyada yaratılmışlar çekirdek olur yani israfı ďüşünmekle yaratılan mahlukat en ideal en yerinde yaratılması yapılnış demektir ve biz insan olarak kulluğumuzdan utanmak yerine şu olsun bu olmasın isteriz bir göz nimeti kadarcık kulluk yaptığımızı sanmam ebedi cehennemle diyeti ödenebilecek hangi kulluktan bahsedilebilirki görülense yalan gibi dünya tek gerçekde Allah mülkünde istediği gibi tasarruf eder yani mülk derken sadece dünyamı var cennetde cehennemde onun Ve dilerse cennetde dahi kuluna çocuk ihsan eder kimse ona karışamaz emir veremez insan kulluktan sorumlu Allah değil.

Hizmete yapılan zulm fakat yapılmasaydı din düşmanları münafıkları dünya görmeyecekdi hizmetin değeri dahada artdı Allah lütuf ihsanıyla hizmetimizin gerçek Allah yolu olduğunu gösterdi küçük düşürmeye çalışan iftiracı münafıkları ortada bırakdı.

Şüphesiz ki bu Kur'an en doğru yola iletir;iyi davranışlarda bulunan müminlere,kendileri için büyük bir mükafat olduğunu müjdeler.(isra-9)

İman Ehline Kurulan Düşmanlık 2

Allah buyruklarında apaçık deliller vardır ki bu buyrukları imanlı olan insanların akıllarına göredir asrımızda bazı insanlarda Kur'an anlaşılamaz düşünceler oluşabilir bunun sebeblerinden biri iman zayıflığıdır ve Allah sözüdür herkes anlamaz fikride olabilir halbuki Allahın buyruklarını kendisinin izahı şekilde değil imanlı kullarının anlayabileceği şekilde indirmiştir yani aklı sönmemiş imanı olan gerçeği görür anlar daha önceki pek çok hükümlerin açıklanmasıyla akla ruha ve kalbe anlaşılır izahlar yapılmıştır ki imanı ve iman ehlini delillendirmiştir ve tekrar bazı ayetlerden imanı tasdikle iman ehlinin açıklamasına geçelim.

5. İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de
ancak onlardır.(Bakara Süresi)

Bu ayetde (İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler) buyruğu net izahla iman ehline hitap eder çünkü hidayet yolunda olan sadece iman ehlidir günahlar doğru yol değildir lakin hidayetin cennetlik olmanın anahtarı imandır (ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır) buyruğuyla günahkarda olunsa imanı olanın kurtuluşun anahtarını almış manasındadır.

6. Gerçek şu ki,kafir olanları (azap ile) korkutsan da korkutmasan da onlar için birdir; iman etmezler.(Bakara Süresi)

Bu ayetde gerçekte kafiri azapla korkutmakla iman etmeyeceğini açıklar demekki kafirin korkudan iman etmiş görünene imanlı denmez çünkü korku kalbde olandır kalbinde korku olanın halinden anlaşılır mesela zalim olmaz zulm yapmaz firavun gibi tagut gibi davranmaz kalbde olan korku bedende kendini gösterir.

(korkutmasan da onlar için birdir; iman etmezler) buyruğunda kafirin zaten korkusu olsa imana gelirdi korkutmanında faydası olmayacağını anlatırki çoğu hükümlerde kafirlere karşı güzel davranışla uzak durulması emredilir tabi bu dini anlatmaktan vaz geç manasında değildir iman ehlinin vazife-i asliyesi öncelikle dinidir ve ebediyet gerçeklerini (emri bil maruf nehyi anil nünker-iyiliği emret kötülükten men et) hükmünce anlatmakla mükelleftir.

7.Allah onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Onların gözlerine de bir çeşit perde gerilmiştir ve onlar için (dünya ve ahirette) büyük bir azap vardır.(Bakara Süresi)

8.İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde"Allah'a ve ahiret gününe inandık" derler.(Bakara Süresi)

9.Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah'ı ve müminleri aldatırlar.Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir.(Bakara Süresi)

10.Onların kalblerinde bir hastalık vardır.Allah da onların hastalığını çoğaltmıştır.Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için elim bir azap vardır.(Bakara Süresi)

Bu ayetlerde hem kafir hem münafıkların ısrarlı inkarlarından ve yaptıkları fasıklıklarından gözlerine perde çekilir ve gerçeği göremez hale gelir kafir için inkarı ölene kadar devam eder iman edip etmemesi şahsına bağlıdır münafıklar içinse daha dünyada kalblerini mühürler gerçeği anlamazlar kulakların mührüde kalben olandır yani gerçeği duysalarda inkarla kalblerindeki fasık fikirlerini din diyerek gösterenlerdir söyledikleri ve yaşantıları dine imana uymaz şeytanca sapkınlık yaparlar bundanda yalancı olduklarının delilidir dünyaları kalben azap içinde ahiretleride cehennemde azap içinde olacaklardır.

Mesela kendi nefslerinin arzu isteklerine başkalarınıda alet etmekle kendileri gibi küfre düşülsün isterler dini kullanmalarıda fasıklıklarını gizlemek ve sapkınlıklarını doğru yol göstermeleridir akıllarınca Allahı ve iman ehlini aldattıklarını sanarlar hep kendi fasık görüşlerine göre hastalıkları vardır iftira atarak fasıklık hayatını ve sapkınlıklarını dini yol gösterirler ayetlerde bunu açıklar.

159. İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayet yolunu -kitapta onu insanlara apaçık göstermemizden sonra- gizleyenler yokmu,işte onlara hem Allah hem de bütün lanet ediciler lanet eder.(Bakara Süresi)

161. (Ayetlerimizi) inkar etmiş ve kafir olarak ölmüşlere gelince,işte Allah'ın,melekleri ve tüm insanların laneti onların üzerinedir.(Bakara Süresi)

Bu ayetlere dikkat edilirse (İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayet yolunu) inen vahiy açık deliller göstermiştir bu delillerde ilk olan iman esaslarıdır yani Allah delili ve sadece Peygamber değil çoğul olarak Peygamberlerin delili çoğul olarak Kitapların delili (-kitapta onu insanlara apaçık göstermemizden sonra ) ve bunların hak olduğunun ve hidayet yolunu yani iman ehlinin vasıflarıyla açıkca anlatılmasıdır.

Ayete dikkat (gizleyenler yokmu,işte onlara hem Allah hem de bütün lanet ediciler lanet eder) hükümlerin gerçekliğinin gizlenmesinden bahsedilen Hıristiyan,Yahudi ve Hz.İbrahim a.s. dini Sabiilerin iman ehli olmasıdır yani sanki sadece islamiyet dinini iman ehli olarak cennetlik gösterip diğer dinleri sanki başka ilah göndermiş gibi gerçekleri gizleyerek imansız cehennemlik ilan edilmiş Allah bu gibi gerçekleri gizleyene hem lanet ediyor hemde bütün lanet edici buyurmasındaki manada meleklerinde lanet ettiğini ve yaratılmış mahlukatda insanlarda lanet eder ve etsin buyuruyor demekki dini kullanan zalim zulm yapan imansızlara lanet etmek caizdir ve emredilende lanet edin buyruğudur derler ya müslüman lanet edermi diye demekki bunu yaygara yaparak fitne çıkartan münafıklardır zulm yapan zalime edersiniz buna karşı olanda yarası olan zalimdir çoğu insanlarda kötübirşey zanneder halbuki lanet iyi olana değil kötü olana yapılıyor.

174. Allah’ın indirdiği Kitab’tan bir şeyi (ahir zaman Peygamberinin vasıflarını) gizleyip onu az bir paha ile değişenler yok mu, İşte onların yeyip de karınlarına doldurdukları, ateşten başka bir şey değildir. Kıyamet günü Allah ne kendileriyle konuşur ve ne de onları temize çıkarır. Orada onlar için can yakıcı bir azap vardır.(Bakara Süresi)

Ayette (Allah’ın indirdiği Kitab’tan bir şeyi) buyruğu her birkitabı kkapsıyor asrı saadetde bazı Hıristiyan ve Yahudiler Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. geleceğini ve vasıflarını bildiren hükümleri gizleyenler olmuş kimi Hıristiyan ve Yahudi o hükümleri söylemiş ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. tasdik ederek iman etmiş kimiside yüz çevirerek dünyanın saltanatı cazip gelerek nefsini firevunlaştırmış halbuki kimsenin ne dünyasını alan oldu nede dininden döndürüldü sadece yapılması gereken Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hak ve son peygamber olduğuna şehadet edip iman edilmesiydi bu asrımıza kadar yaşanması gerekende sadece buydu ve kıyamete kadarda olacak olan budur yüz çeviren fasıklardır kafir zaten dinden imanla işi yok daha önceki hükümlerde açıklanmıştır demekki Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. gelmesiyle ve vefatından sonra gizleme sürmüş nasılmı yalan hadisler uydurulmuş gerçek buyruklarına belkide ilave yapılmış doğru olanlar saptırılmaya çalışılmış (Muta) zinayı dinde var gösterilmesi gibi böyle zevk için menfaatçi nefis perest olanlara (İşte onların yeyip de karınlarına doldurdukları, ateşten başka bir şey değildir) ayeti işaret eder ve fasıklıkla azgınlaşmalarıyla zulm yapan zalimlere (Kıyamet günü Allah ne kendileriyle konuşur ve ne de onları temize çıkarır. Orada onlar için can yakıcı bir azap vardır) buyruğuyla işaret eder.

175.Onlar doğru yol karşılığında sapıklığı,mağfirete bedel olarak da azabı satın almış kimselerdir.Onlar ateşe karşı ne kadar dayanıklılar! (Bakara Süresi)

176. O azabın sebebi,Allah'ın, kitabı hak olarak indirmiş olmasıdır.(buna rağmen farklı yorum yapıp) kitapta ayrılığa düşenler,elbette derin bir anlaşmazlığın içine düşmüşlerdir.(Bakara Süresi)

Ayetde (Onlar doğru yol karşılığında sapıklığı,mağfirete bedel olarak da azabı satın almış kimselerdir) buyruğuyla doğru yolu görerek bilerek sapıklıktan taraf olandır ki hidayet ve onca nimet varken hakkı hakikati gizleyenlerden olmuşlardır ömrü hayatı ibadetle geçmişde olsa sanki cennetlikmiş gibi az günahımda olsun birşey olmaz gibi Allahın hükümlerini emrini küçük görür ve (Onlar ateşe karşı ne kadar dayanıklılar!) buyruğuyla tehdit verilir bunun bir delili şu ki (O azabın sebebi,Allah'ın, kitabı hak olarak indirmiş olmasıdır) yani tagutlaşmış firevunlaşmış zalim olan ilahlık yapmaya çalışanlara biat eden yüceleştiren zavallı mahluklar tapındıklarıyla beraber indirilen kitaptan günaha dair fetva ararlar Allah fetva değil hüküm verir.(buna rağmen farklı yorum yapıp) kitapta ayrılığa düşenler,elbette derin bir anlaşmazlığın içine düşmüşlerdir) bu ayetlede sanki tek kitap tek din varmış gibi hükümleri ayrı göstermeye çalışırlar ve bozgunculuk fitne çıkartarak bilerek anlaşmazlık yaparlar.

Kur'an tüm insanlığa inmiştir bu insanlıktan bahsedilende iman ehlidir ve iman ehli olan diğer dinlerdir çünkü inkarcı olan kafir ve münafıktır onlarıda din ilgilendirmez biri kafir inkar edendir diğeri münafık dini kullanandır bu sadece islamiyet dininde değil Hıristiyanlık ve Yahudilik dininde olan iman ehlinden görünen dini kullanan münafıklarda vardır demekki insanlıktan bahsedilende iman ehli olduğu açıkca anlaşılır.

159. Ehl-i Kitabtan her biri, ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır.(Nisa Süresi)

162. Fakat içlerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler,namazı kılanlar,zekatı verenler,Allah'a ve ahiret gününe inananlar var ya; İşte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz.(Nisa Süresi)

Ayette Ehl-i Kitaptan bahseder yani kitap ve peygamber gönderilmiş kavimden ve asrımıza gösterilen yönüde dier dinlerin gerçeği öğrenerek Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. iman edeceğidir bu (Ehl-i Kitabtan her biri, ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir) ayetde ona işaret eder ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ( Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır) şahit olacağını delillendirir yani Hıristiyan ve Yahudi dinininde olduğunu ve kitap ehlinden iman ehline delille şahit olacaktır ve diğer ayette (Fakat içlerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler,namazı kılanlar,zekatı verenler,Allah'a ve ahiret gününe inananlar var ya;) ilimde derinleşmiş gerçeği gizlemeyen müminler bu mümin manası inanmış demektir bu inançda kitap ehli olarak buyrulması islamiyetide,Hıristiyanlığıda,Yahudiliğide kapsar çünkü islamiyeti yaşayan mümin Kur'an,a inanmasıyla kitap ehlidir Kur'an,da son kitaptır demekki tüm iman ehline hitab ederek indirilen Kur'an,a ve daha önce indirilmiş kitaplarada iman etdenlere ve ibadetinide Allah rızası için yapanlara (Allah'a ve ahiret gününe inananlar var ya; İşte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz) ayetiyle mükafatla müjdelemektedir.

68. "Ey Ehl-i Kitab! Siz Tevrat’ı, İncil’i ve Rabbinizden size indirileni hakkıyla uygulamadıkça,(doğru) bir şey (yol) üzerinde değilsinizdir" de. Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun küfür ve azgınlığını elbette artıracaktır.Kafirler topluluğuna üzülme.(Maide Süresi)

69. İman edenler ile yahudiler, sâbiîler ve hıristiyanlardan  Allah'a ve âhiret gününe (gerçekten) inanıp iyi amel işleyenler üzerine asla korku yoktur; onlar üzülecek de değillerdir. (Maide Süresi)

68.Ayette Ehl-i Kitaptan bahseder ve Hıristiyan ve Yahudilere uyarıda bulunur yahudi Tevrat'ı Hıristiyanlarda İncil'i uygulamaktan bahseder hakkıyla uygulama nedir ilk öncesinde olan iman esaslarıdır çünkü iman olmazsa ibadetde hayatda yemeden içmeden ibarettir kitapta veya peygamberde karasızlık yaşadığı buyrukmu var al sana Kur'an açıkça Tevrat'ıda tasdikler İncil'ide nasılmı yaşanacak Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. insanlığın iftihar tablosu herkese örnek hayatı oku kitabını bak Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ahlak cömertlik güzellik hayır sever sevgili tüm hayatı örnektir ve (Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun küfür ve azgınlığını elbette artıracaktır.Kafirler topluluğuna üzülme) ayetiyle kitaplara uygun hayat olmazsa doğru yol üzerinde olunmayacağını ve küfür yolunda gidilirse sapkınlaşarak azgınlığın artacağı uyarısı açıklar Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. bu hadiselere ümmetinin kafirleşmesine üzülmüş olacakki Allah üzülme buyurarak teselli vermiş.

Sonraki 69.Ayette iman edenler ile tüm iman ehline hitap varki (yahudiler, sâbiîler ve hıristiyanlardan Allah'a ve âhiret gününe (gerçekten) inanıp iyi amel işleyenler üzerine asla korku yoktur; onlar üzülecek de değillerdir) buyurarak iman etmiş tüm kitap ehline korkmanıza gerek yok iman ehlisiniz sizde Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. iman etmişseniz üzülmezsiniz tesellisinide verir.

98. De ki: Ey Ehl-i Kitab! Allah yaptıklarınızı görüp dururken niçin Allah’ın âyetlerini inkâr edersiniz? (Al-i imran Süresi)

99. De ki: Ey Ehl-i Kitab! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.(Al-i imran Süresi)

98. ve 99. bazı ayetlerin altına not olarak yazmışlarki sadece Hıristiyan ve Yahudi isimleri kullanılmış sanki islamiyet dininde olanlar kitap ehli değilmiş gibi halbuki ayetde Ehl-i Kitap olarak bildirilmesi tüm dinleri kapsar ve gerçekleri gören İslamiyeti,Hıristiyanlığı,Yahudiliği yaşayan din mensuplarına hitap ederek önceki ayetlerde bahsettiğimiz tagut ve firevun zihniyetinde olan zalimliklere boyun eğmiş olan konularda açıkladıklarımızı gösterir yani ayetde asrımızda zulme bilerek razı olana hitap var UR yolunu eğri göstererek yalana zulme susmuş menfaatini düşünen kitap ehline karşı 98. ayetle Allah her yapılanı gördüğü bilindiği halde zulmden yana oluyorsunuz ve bununla ayetleri neden inkar edersiniz ikazı ve (müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz?) ciddi uyarıda bulunur ve (Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir) buyurmasıyla hesabını soracağını delillendiriyor.

100. Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden bir gruba uyarsanız imanınızdan sonra sizi yeniden inkarcılığa sevkederler.(Al-i imran Süresi)

Ayetde iman edenlerden bahsedilmiş bu grup olarak buyrulan Hıristiyan ve Yahudi olarak tanımlayanlar var halbukiiman ehli tüm kitap ehlidir demekki bir ayrıntısında son din olması ve son din,e geçmiş kabullenen Hıristiyan veya Yahudi diğer eski dinine dönemeyeceğinden son dinin emrine göre haraket etmek zorundadır yani mesela son din,e girmiş Hıristiyan artık ibadeti son dine göre hayatını yaşar eski dinine dönemez veya eski dini gibi kiliseye giderek ibadet yapmaz bunu bilen grup diye buyrulanda dinini bilmeyen Hıristiyan arkadaşlarıyla beraber hayat yaşamaya kalkarsa arkadaşlarıda son dinden dön meselesi yaparak bilmeden bu eski dinine dönmesine sebebiyet verebilir ve eski dinine dönerse (imanınızdan sonra sizi yeniden inkarcılığa sevkederler) ayetide islamiyeti inkardan tüm dinleri inkar etmiş olur

101. Size Allah’ın âyetleri okunurken üstelik Allah Resülü de aranızda iken nasıl inkara saparsınız? Her kim Allah'a bağlanırsa kesinlikle doğru yola iletilmiştir.(Al-i imran Süresi)

Ayetde inkarcılıkda zevk peşinde olan heva hevesine tabi olmuş dünya ve nefis perestleri açıklarki asrı saadetde Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ayetleri doğru ve delilli buyururken bile inkarlarından vazgeçmemiştir.

70.Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlance edinen ve dünya hayatının aldattığı kimseleri (bir tarafa) bırak! Kazandıkları sebebiyle hiç bir nefsin felakete düçar olmaması için Kur'an ile nasihat et. O nefis için Allah'tan başka ne dost vardır,ne de şafaatçi. O,bütün varını fidye olarak verse,yine de ondan kabul edilmez. Onlar kazandıkları (günahlar) yüzünden helake sürüklenmiş kimselerdir. İnkar ettiklerinden dolayı onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve elem verici bir azap vardır.(Enam Süresi)

Ayetde (Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlance edinen ve dünya hayatının aldattığı kimseleri (bir tarafa) bırak!) buyrukta imanlı insan dini oyuncak yapmaz kafirde zaten ilişmez dini oyuncak edinen münafıklardır ve dünyanın peşinde koşarlar ve bir tarafa bırak buyruğuyla din anlatma uzak dur terket manasındadır ve (Kazandıkları sebebiyle hiç bir nefsin felakete düçar olmaması için Kur'an ile nasihat et) buyruğuyla bu gibi münafıkların insanlara verdiği zarardan zarar görebilecek insanları uyar cehenneme sürüklenmesin Kur'an,la nasihat et manasıda ayetlerle doğruyu açıkla düşmanları bilsinler manasındadır ve (O nefis için Allah'tan başka ne dost vardır,ne de şafaatçi) buyruğuyla insanları sapkınlığa sürükleyen münafıklara aldanılmamasını eğer münafıklara uyarsa sadece Allahtan başka dost ve şefaatçi bulamazsın buyurmasıyla şefaat edecek peygamberin bile olmaz manasını verir çünkü Allahın emirlerinde imanın peygamberlere yapılmasıdır peygamberlerin emirlerine uylmasıdır ve (O,bütün varını fidye olarak verse,yine de ondan kabul edilmez. Onlar kazandıkları (günahlar) yüzünden helake sürüklenmiş kimselerdir) buyruğuyla kazandığı ne varsa kurtulmak için fidye verse münafıklara aldandığından sapkınlıklara girerek kazandığı günahlarla helak sürüklenmesini yani imansızlığa girdiini açıklar ve (İnkar ettiklerinden dolayı onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve elem verici bir azap vardır) buyruğuyla dönülmez bir inkara girdiğini ve ebedi olarak cehennemde bu ve benzeri azap yaşayacağını anlatır.

24. Yoksa O'ndan başka bir takım ilahlar mı edindiler? De ki: Haydi delillerinizi getirin! İşte benimle beraber olanların Kitab'ı ve benden öncekilerin Kitab'ı. Hayır,onların çoğu hakkı bilmezler;bu yüzden de yüz çevirirler.(Enbiya Süresi)

25. Senden önce hiçbir resül göndermedik ki ona:" Benden başka ilah yoktur;şu halde bana kulluk edin" diye vahyetmiş olmayalım.(Enbiya Süresi)

Ayetde açıklarki (O'ndan başka bir takım ilahlar mı edindiler?) yani taguta tapınma firevuna tapınma yada putperestlik gibiilah edinmektirki ayet meydan okuyup delil verin der ve (De ki: Haydi delillerinizi getirin! İşte benimle beraber olanların Kitab'ı ve benden öncekilerin Kitab'ı. Hayır,onların çoğu hakkı bilmezler;bu yüzden de yüz çevirirler) tüm kitapların UR kitabı olduğunu ehl-i Kitab,ın iman ehli olduğunu delillendirir ve çoğunun atmaca tutmaca fitneye aldandıklarını ve sapkınlaştıklarını gösterirki bu gibi fasıklara hakkı bilmezler bu yüzden yüz çevirdiklerini ilan eder delillendirir ve 25. ayetlede Hz.Adem a.s. peygamberden başlayan peygamberlerin hepsinede Allahtan başka ilah yoktur fermanını vahyettiğini ispat eder delillendirir.

9-10. Gizlenenlerin ortaya döküldüğü günde insan için ne bir güç ne de bir yardımcı vardır.(Tarık Süresi)

11-12-13-14-15-16-17. Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe,(nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur'an,(hak ile batılı) ayıran bir sözdür. O,asla birşaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir kurarım.Kafirlere mühlet ver, onları biraz hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek).(Tarık Süresi)

1-2-3-4-5-6-7-8. Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara,(ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki insan,Rabbine karşı pek nankördür.Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.(Adiyat Süresi)

9-10-11, Kabirlerde bulunanlar diriltilip dışarı atıldığı ve kalblerde gizlenenler ortaya konduğun zaman insan (halinin ne olacağını) düşünmezmi? Şüphesiz Rableri o gün onlardan tamamıyle haberdardır.(Adiyat Süresi)

Tarık ve Adiyat ayetlerde (Kabirlerde bulunanlar diriltilip dışarı atıldığı) buyruğuyla ebediyet için diriltilerek insanların kendine gelmesiyle haşr alanaına mahşere gidecek ve hesaplaşma başlar (ve kalblerde gizlenenler ortaya konduğun zaman insan (halinin ne olacağını) düşünmezmi?) buyruğuylada kalplerde gizli olanın ortaya konacağını yani insan aklınca kalbinde gizlediği iyilikde çıkacak kalbinde gizlediği fitnede çıkacaktır cehennem ve cennetin ebedi olmasıda bunu gerektirir ki kalblerde olan asla gizlenemeyecek ve fasıklara fitneci kafir ve münafıklara yardımda edilmeyecektir.

16.Münafıkların durumu tıpkı şeytanın durumu gibidir. Çünkü şeytan insana "inkar et" der.İnsan inkar edincede:Ben senden uzağım, çünkü ben alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım der.(Haşr Süresi)

Bu ayetde münafıkları açıkca anlayabilecek hayatları vardır şeytana benzetmeside şeytan gibi hased iftira günahları savunan mahluklardır şeytanın şer düşmanlığını bilen dini kullanan münafıkları tanıyabilir daha önceki yazılan hükümlerde anlatılmıştır ki ayette delillendirir.

11.Onlar: Rabbimiz, bizi ikidefa öldürdün, iki defa dirilttin. Bizde günahlarımızı itiraf ettik. Bir daha (bu ateşten) çıkmaya yol var mıdır? derler.(Mü'min Süresi)

12.(Onlara denirki:) İşte bunun sebebi şudur: Tek Allah!a ibadete çağrıldığı zaman inkar edersiniz. O'na ortak koşulunca (bunu) tasdik edersiniz.Artık hüküm,yücelerin yücesi Allah'ındır.(Mü'min Süresi)

Ayette (Rabbimiz, bizi ikidefa öldürdün, iki defa dirilttin) manasında dünyadayken kalben mühürlü olması nefsin ilk ölümüdür ve beden yani nefs ölüncede ikinci ölümünü gerçekleşir ahirette gizli bir şey kalmayacağından kıyametten sonra dirilişde bedenen diriliş gerçekleşir bu birinci diriliş ve hiç birşeyi inkar edemeyecek tüm akıl başa gelir yani kalbin mührü açılır bu ikinci diriliş ayette bunu delillendirir ve (Bizde günahlarımızı itiraf ettik. Bir daha (bu ateşten) çıkmaya yol var mıdır? derler.) sapkınlıkda olduklarını fasıklık içinde hayatlarını heba ettiklerini itiraf etmek zorunda kalırlar ve cehennemden kurtulmak için yol ararlar.

Dünyada hükümlerini inkar eden ve daha dünyada hükümlerde delilli afedilmeyen ahiretde asla afedilmezler.

29 Temmuz 2016 Cuma

İman Ehline Kurulan Düşmanlık

Asırlar öncesinden başlamış neden niçin nasıl soruları birbirini takip eden açıklamalarla mümkündür mevzumuzu ilgilendiren daha önceki yazılanların okunmasıyla o zaman akıl şuur ferah şekilde daha güzel aydınlanacaktır.

Ahir zamanın büyük alametlerinin Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. buyruklarında olacak hadiseleri kısa öz açıklamış deccal yecüc mecüc gibi fitne anarşi çıkartan terörist bilinen dünyada yaygın intihar saldırılarını düzenleyen ve başları olan deccaldır daha önceki yazılan hükümlerde bu gibi mevzularıda açıklamıştık kısaca konuya değinip mevzuya geçelim.

Büyük olayların kıyamet senaryoları denen fitne anarşi bozgunculuk dünyanın sonunun geldiğine işaret edilen hadisi şerifde buyrulanları deccal elbetde biliyordu ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. büyük düşmanıdır bundanda anlaşılırki bazı yalan uydurulmuş hadisler Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. isnat edilmiş ve böylesine sapkın uydurmalar elbetde en azgın düşmanlarca yapılıp iman ehlini cehenneme sürüklemek için yapılır birde cehennemin 70 sene dibine gümbür gümbür giden meşhur münafık hadisini deccalda bunu elbetde biliyordu bundandırki hep kaçmaya gizlenmeye çalışmıştır bu kaçış ve gizlenmenin en kolay yolu iman ehlinin imanını yok etmeye çalışmaktır bunuda en kolay yolu dinler arasında bozgunculukla fitne çıkararak iman ehlini iman ehline karşı savaştırarak imanları yok etmeye çabalamasıdır deccalın dindar görünen yüzü süfyanlıktır dindar görünürken kendini alim tanıtmış masum rolündedir deccal görünen yüzüde gizlenir ve fitne anarşi çıkarmaya çalışır deccalın Tevrat,danda İncil,dende Kur'an,danda hadislerdende bilgisi vardır fakat kalbi mühürlü olduğundan Allahın hükümlerine sadece dünya gözüyle bakar manevi alemi göremez bundandırki ilim sahibi çok kişiye dünya menfaatinden vererek veya ölüm tehtidiyle bilgisini kullanarak süfyanlık yapar kendisini gizlemeye çalışır bu süfyanlıktır kendisi alkoliktir ve trafolara giren azgın mart kedisi gibi eğlenmeyi şeytanca sapıklıkları çok sever diğer yüzünde deccallık ilahlık yapmaya çalışır yapar yani Allah kısa öz konuşur dinleri gönderendir ve ilah nasıl kainatı çevirir rüzgarı estirir yağmuru yağdırır doğa olayları deprem sel gibi felaketleri yapar deccalda hem ilah gibi kendisine din tasarlar bu süfyan olan yüzü ve dediklerinin doğru göstermek ve ispatlamak için sanki Allah kendisinden tarafmış gibi doğa olayları gibi gösteriş yaparak aldatır uçak düşürür kışın soğukta bir hayvan bırakılsa donarak öltürtür.

Allah asla zulm etmez buyurduğu halde kavga kargaşa çıkartır ve savaşlar çıkartır şerri yaratan Allah fakat şerri isteyen insandır bundandırki dünyada çıkan savaş gibi insanların yaptıkları zulmü Allah yapıyor göstererek iftira atarlar ve sanki Allah şerden yanaymış gibi doğa olayı gibi göstermeye çalışarak Allah şerden razı olmadğı halde şer istemiş gibi gösterirler diğer bir zulmde Allah kalblere tecelli ettiğinden kim Allahın tecellisine mazhar olursa o insanı aldatmaya çalışarak akıllarınca Allahtan dünyada af vaadi almaya çalışırlar çünkü hükümlerdeki açıklamalar gösterirki en dehşet azaba gidecek münafıklardır.

Dinlerde çıkartılan düşmanlığın daha önceleri hazırlanmış fitne olduğu açıktır çünkü hiç bir kitapda Allah kullarına siz sadece tek bu kitaba inanacaksınız ve inanmazsanız imansızsınız cehenneme gideceksiniz hükmü vermez sanki diğer dinleri yaşayan cehennemlik İslamiyeti yaşayan cennetlik gibi dünyaya fitne çıkartılmış bundanda anlaşılacak olan dinler arasında savaş çıkartılarak imanları yok etme çabasıdır ve bu düşmanın deccal olduğu açıktır deccaliyet planında askeri savaşçı emircidir iman ehli olarak tevrat dinini yaşayanlar delildir askeri savaşçıya verilen emir vur ve filistini vururlar israile eskiden eğitim böyle verilmiştir.
İsrail yahudi ırkından bir aile sülale gibi kavimdir  buradan anlaşılacak olan sizin çiftliğimizde bir eviniz var ve genişleyecek sülale olacak çiftliğimizde evler yapacaksınız aileniz sulaleniz namusunuzdur.
Birileri çiftliğinizin sınırından girmeye kalksa ne yaparsınız ? Uyarırsınız git Allah,ın c.c. arzı geniş orda istediğin gibi yaşarsın deyip uzaklaştırırsınız.
O zaman böyle değilde çiftliğinize girmeye kalkarsa burası benim olacak derlerse mala aileye sulaleye hanei tecavüz gasp edilmiş olup kan çıkarmı çıkmazmı ?
İşte İsrail ve filistin meselesinde Maide, 19,20,21,22,23,24,25,26 ayetler apaçık anlatır filistinin bilinen topraklar asırlar önce Kuran'da buyrulmasıyla Allah c.c. Yahudi kavmine İsraile nimet ihsan edilmiştir filistinin değildir. Bir zamanlar Yahudiler fazla kavim olmadığından topraklar boşta kalmış ve filistin denilen millet mısırdan göç ederek İsrail topraklarına yerleşmiş İsrail'de bir zamanlar kendi topraklarının parasını filistinlilere vererek gitmelerini sağlar ve filistinliler gene gitmez savaş çıkar.

Kur'an,da Bakara, 62 Maide, 44,45,46,47,69 ayetlerde ve bazı sürelerde Yahudiler Musevilik dindir iman ehlidir iman ehlide Müslümandır.
İman ehline saldırı Allah,a c.c. Peygamberlere a.s. Kitaplara Meleklere saldırıdır düşmanlıktır.
İsrail,e saldıran filistin'e Müslüman denirmi ? Bazı siyaset malzemesi yapan ahmaklar çok düşünüyorlarda neden filistini göz göre göre pohpohlayip ölüme göndertiyor ? Dünya geniş arzda yer çok bir yerlerde yaşamalarına yardım etmiyorlardı hatta filistini besleyen işid canlı bomba eğitimi vererek bombalı eylemlerde kullanan hiç bir dinde olmayan putperest töresi muta,yla küçük kızları din diyerek aladatarak kullanıp atan şehvet cinsel organ tapıcıları keyflerine zevklerine geldimi yaşıyorlar kan döktürmeye geldimi filistinin ellerine taş sopa gösterip masum rolünde Müslüman diyorlar bunları ağızlarına gösterişlik gevezelik yapanların kendileri Müslüman mı münafıkmı ? şüphesiz bu eğitimi veren İran çin işid teröristleri gibi intihar saldırıları yaptıran ve dağlarda teröristleri yayan deccallar yandaşları yecuc mecüc münafıklarıdır.

İsrail filistini vuruyor ve diğer dinlerde başlıyor tevrata düşman olmaya ve cehennemlik ilan ediyorlar Hz.Musa a.s. Yahudilik Musevi dinini getirmiş ve bu Yahudulik dini israil adı altında düşmanlık üretilmiş eğer israil tevrat,ı yaşayan kavim olsa neden insan öldürsün demekki dini bilen biri tevrat,ı alet ederek düşmanlık çıkartarak hem israilin imanını yok etmeye çalışıyor hemde diğer dinlere karşı kullanarak dinler arasında savaş çıkartıyor insan bile şu dünyanın güzelliklerini yaşamak isterken kendi canına kıymaya cesaret edermi demekki yönlendiren var ya emri dinleyecen yada sen ölecen tehtidi ve başta olan bir kişi ölmemek için masumları hayatından eder ve imanı dahada tehlikeye girer ölüm korkusu başlar yaşamak için öldür kanunu yapar burada dikkat edilirse yaşamak için öldür deccalın fitnesidir yani kendi hayatını zevki sefa eğlenmek için başkasını başkasına kullanarak kendisi ölümden kaçmaya çalışır çünkü deccal Hz.Nuh a.s. dan sonra kimliği çıkmıştır yani habili öldüren kabil deccal ve asırlar sonra islam dinini alet etmek için kendini ahmet bin hanbel olarak tanıtır ve bir sırra binaen kitapları vardır ve başka isimler kullanarakda yazıları vardır bir kitaba ismini koyarak ahmet cevdet paşa olarak konulmuş imam gazali denen kimse onun kıyamet ve ahiret denen kitap sahtedir orda yazılanlar gerçek değildir uydurma kafadan atılmıştır demekki adı kullanılmış yazılarda deccalın zihniyetini gösterir mesela bir yazıda rızkı bittimi ölüm olacak denmiş ölümün rızıkla ne alakası var doğan her insanın yaşama hakkı var afrikada insanların ölümü açlıktan rızıksızlıktan değil bazı zalim dinsiz münafıkların aç bırakmasındandır.

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. bir insan ve rızık konusunda hep açlıkla hayatı vardı rızık bitince nasıl insan ölüyor dünya geniş ve Allahın en çok değer verdiği mahluk insandır ve insanın en çok ihtiyaçlarından biri rızıkdır karıncalara bile rızkı veren Allah ömrü vakti gelenin ölümünü gerçekleştiyor hem iman ehlinin yaptığı iyiliğin mükafatında dünyadanda hisse var yani nimetlerin artmasıdır o zaman dünyanın sonu gelene kadar kimse ölmezdi ve tüm dünyadaki insanlar zenginlik içinde olurdu dünyada nice zenginler var o zaman zengin dünyanın sonu gelene kadar yaşaması gerekirdi fakirde hep ölecekti geriye kim kalacak hep zengin saçma sapan sofilerde yaygın olan bu kitaplar fitnedir ve deccalın kendinde dini tasarım uydurmasıdır mesela insandan gidip tövbe alıyorlar insan insanı af edemez ne haddine insan Allaha dua eder affını ona arz eder bu insana gidip tövbe alma şekli ilahlık rolü biçilmiş fitnedir ve bundanda anlaşılırki daha önceki tevrat ve incil,i bozmaya çalıştığı gibi dine ilişerek Kur'an,ın tümüne ilişemediğinden yapabildiği bazı hadisleri değiştirir hepsine dokunamaz çünkü dokundukça kalbi daha rezil ve zelil maneviyat kör ve hep şerlere odaklanmış ne Kur'an,a nede hadislerin tümüne ilişemiyor iliştikçe kalbi daha derine batıyor bundandır Kur'an,ı ve hadisleri kullanarak kendince şerli din tasarlar ve bunu Allaha kabul ettirmeye çalışır bunuda insanları kandırarak aldatarak Allah yoluymuş gibi gösterir bununda en etkili yöntemi dinler arasında düşmanlık çıkartarak imanları zedelemekle yok etmeye çalışmaktır imanın mayası denilen öz Allah tecellisidir Allah düşmanı münafıklar bundan tecelliden uzaklaştırmak için şerleri kullanırlar.

Bir kul günah işlemiş olsa hatasından pişman olup Allaha tevbe istiğfarla bağışlanma diler bunun haricinde günahlara orta yol diyerek zalimlik zulm yapan kadınları kullanıp atan satan Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. küfr eden iftira atan münafıklar Lut kavmi gibi tam ortalı günah yaşamaları zorunludur kimse kimsenin inancına ilişemez karışamaz madem böyle hizmete iftira atan münafıklar Lut kavmi gibi yaşarlarsa günahların ortayol olduğuna inanırlar yani aslında günahlara ortayol diyen münafıklar dediklerine kendileride inanmıyor menfaat ve pisliklerini gizlemek için dini kullanıyorlar başkasına illet olup fitne çıkaran münafıklar Lut kavmini örnek verince namusluluk taslamaya başlarlar Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. küfr eden münafıklar şerortayol diyorlar kadın satıcılarından beter lanetlenmiş din tacirleridir.

Seneler önce izmir kordonda yerleri süpürme işinde temizlik şirketinde çalışıyordum birgün fırtına oldu deniz öyle bir vuruyorduki dalgalar kıyıya değdiğinde metrelerce yükseliyordu kordonu su basmıştı ve yerdeki taşları yerinden söküyordu ertesi sabah işbaşı yaptım kordonun kenarına öyle büyük pislik yığıldıki berbat o zaman bir söz etmiştim insanlar temiz görünmek için hemen hemen her pisliklerini hep denize atmışlar demişdim ve anladımki münafıklarda buna benzer temiz görünmek için pisliklerini yani günahlarını Allah,a c.c. ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed,e s.a.v. ve dinin üstüne atıyorlar insanlara temiz görünme gösteriş kibir hased ve pisliklerini günahları çıkmasın diye insanlara pisliği temiz gösterip kirletneye çalışıyorlar yani günahları din emrediyormuş gibi maske yaparak kullanıp insanları günahlara zorluyorlar ve bunu sadece temiz görünmek için yapan münafıklar.

Allah günahları hiç istemez bundandırki münafıklar menfaatlerine çıkarlarına alet etmek isterler zulme zalimlik fuhşa fitneye ortayol diyen münafıklara bunlara ortayol diyorsunuz niye Lut kavminin yaşadıklarıda sapkınlık büyük günahdı bunuda yaşamanız gerekmez mi ? Münafıklar Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. küfr ediyorsunuzda lut kavminin yaşadığı günahlarada ortayol diyormusunuz münafıklar.

Dünya istesede istemesede ayrılıyor Allahın yaptığı hadiseler görünür bundan başka uçağın düşmesi gibi insan kusurundan kaynaklanan insana aitdir savaşlarda öyledir Allah kısa öz sözleriyle çok mana verdiğinden münafıklar taklidi imanla Allahı taklit etmeye çalışırlar bu dini taklit fitnedir Allahı aldatmaya çalışırlar buyruğunda münafıklar zalimlik zulm yaptıklarından Allah şer yaratıyor algısı yapıp insanları aldatırlar.

Hizmet etmek şuna benzer Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kimseden ne para ne mal talep etmiştir hizmetimizde kimseyi ne zorla iman ettiririz ne dine gir deriz nede tehdit ederiz bizim dilimiz ve sözümüz var akılla Allahı ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. mi ve din anlatırız kimseyi mezhepdende olsa sevmek ve istemek zorunda değiliz iman esaslarında peygamberlere kitaplara iman vardır.

Mezhepler yol göstericidir fakat 4. olan ahmet bin hanbel münafıkdır bunu delille ispat etmişiz ahiretde hesaplaşacaz bundandır bana düşman oluyorlar hükümleri sildirmeye çalışıyorlar Allah hükmü olduğunuda delillendirmişiz ahiretde ebedi hesap görülecek bu hesap ebedi oluyor bu davada Allah hizmete kıyamete kadar hükmedecek emretmiştir yalan varsa ebedi cehennem var yalan yoksa kim cennete kim cehenneme gidecek hükümler açık ve net kimseye zorlama yok sadece inanmak var buda akılla düşüncedir.

Ümmetim 73 fırkaya bölünecektir buyruğunun gösterdiği ümmet lafzı Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. alemlere gönderilmesiyle insan ve cin kavimlerinin hepsi Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ümmeti içinde yer alır bu ümmetin ayrılmasında kimisi put perest kimisi hindu kimisi ineklere tapıcı kimisi şii ve buna benzer insan ve cinlerden oluşan ayrımcılıklardır işte bu ümmetlerin içindeki kurtulan bir fırka vardır bu iman ehlidir deliller gösterirki fırkalarda oluşan sapkınlık yolundan neticesinde fitne içindeki hayat tarzında olan din ve iman yolu sanılarak sapkınlaştırılmış hayatı olan münafıklardır.

Gerçekten bunlar (bu şeytanlar), onları yoldan alıkoyarlar; onlar ise, kendilerinin gerçekten hidayette olduklarını sanırlar.(Zuhruf-37)

Ayetde buyrulmuşki doğru yol sanılan sapkınlığın delilidir ve bu delille bir çok fırkanın şeytanın yolunda olmasıyla sapkınlık yolunda olduklarını delillendirir demekki ümmet kelimesinde olan kapsama insan ve cinlerdir ve bu kavimlerin ayrılıklarıyla şeytan yoluna farklı anlayışın verdiği inançla dinden çıkması ve hatta insanın veya cinin kafir olmadan önce ümmet kapsamında olup inkar etmesiyle ümmetden ayrılması tüm bu fırkaların oluşturduğu 72 fırka şeytanın yoluna sapkınlık içinde olduklarından ümmetdeyken ayrılıp ümmet dışına atılır çünkü Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v.r düşmanı olan tüm şer cihetindeki şeytanın sapkınlık yolu ümmetle birleşemez Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolu cennetdir ehli iman cennete gider şeytanın yoluda imansızlıkdır cehenneme işaret eder demekki fırkalardan biri kurtulandır bu fırkada iman ehlidir yani tüm dinler ve peygamberlerin bildirildiği iman esaslarındaki tüm iman ehlidir.

Bunlar, Rableri (ve O’nun dîni) hakkında çekişen iki hasımdır. (Bunlardan) inkâr edenler için ateşten elbiseler biçilmiştir. Bu kimselerin başlarının üstünden kaynar su dökülecektir. (Öyle ki) onunla karınlarının içindeki her şey ve hatta derileri bile eritilir. (Bir de) onlara demirden topuzlar vardır.(hac-19-20-21).

Ayetde buyrukda şeytanın yolunda olan sapkınlar cehennem azabını gidecek diğeriyse Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolunda ümmeti iman ehlini açıklar demekki Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yasakladığı günahlar yol değildir orta yol diyerek dini alet ederek günahları savunan münafık mahluklardır ve münafıklar kendi inandıklarını yaşarlar iman ehlinden fersah fersah uzaktır ileşemezler ve Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. küfr ve dini alet edip insanlara zulm edeceğinize Lut kavmi gibi yaşasaydınız Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. suale benzeriyle hesap soracaktır.

Demekki Allaha iman ehlinden adalet isteyen olsa bir göz nimetinin bedeli ebedi cehennem oluyor ve eğer Allah dünyaya sineğin kanadı kadar değer verseydi kafire su dahi içirtmezdim kutsi hadisiyle buyurması münafıkların nefes alıp vermeleri adedince cehenneme kütük göndererek azaplarının artmasını delillendir.

Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ve dine düşmanlık yaoan münafıkların nefes alıp vermesi yürümesindeki attığı adımlar adedince el kol hareketin bütün vücud işleyişindeki organların en küçük canlılardan hareket eden adedince ve göz kırpmalarının adedince parmakların hareket etmelerinin adedince şeytan yoluna bilerek isteyerek avenelik yapan münafıklar cehenneme ebediyen yanacak odun göndermiş oluyorlar.

1400 sene öncesinden bildirilmiş hükümlerin hesaplanması yapıldığında zulmden insan öldürmeye fitne çıkartmakdan ilahlık yapmaya Allaha ortak koşanlar cehennemde ebedi yaşayacakları azaplardır.

Zilzal Süresi

1. Yer o dehşetli sarsıntısıyla sarsıldığı,
2. Yer (içindeki her türlü) ağırlıklarını çıkar(ıp fırla)ttığı,
3. Ve (dehşet içinde) insan: “Buna ne oluyor?” dediği (zaman)!
4-5. O gün (yer) senin Rabbinin kendisine bildirdiği haberleri anlatacak.
6. O gün (kıyamette) insanlar, amelleri(nin karşılığı)nı görmeleri (ve iyi kötü sonuçlarını tatmaları) için (hesap yerinden) bölük bölük dönecekler.
7. İşte kim zerre ağırlığınca (iman ve ihlâsla) bir hayır işlerse, onu(n karşılığını) görecek.
8. Kim de zerre ağırlığınca bir şer işlerse onu görecektir.

İman ehlinin dünyada yaptıkları hayır adına ne varsa Allah lütfundan mislisiyle mükafatlandırılıyor iman ehli insan olmasıyla hataya meğilli bu sebebden çoğu günahları Allah kendisi lütfundan kulunun haberi olmadan bağışlıyor şer olarak işlediği zerre miktarı olarak görülür günahıda ahiretde imanlı Allah rızasında olan insan bile af eder demekki Allah iman ehlinin zerre miktarı günahına sorgulamaya bile tenezzül etmez azap etmez fakat kul bunu bilerek günah işlemeside Allaha karşı hürmetsizlik saymalıki kulluğunu görsün tanısın iman ehli birbirine hakkını helal ederek din kardeşini cehennemden kurtarması Allaha daha yakın olmakla mütevazi kullukdur iman ehlinde ebediyete gönderecek ve dünyadaki en güzel takva hayatına hiçbirşey yapamasada Allah rızasına talip olmakla Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. en yakın komşu olabilir sonuç olarak Allah rızası varsa niyetde yapmak istediği yapamadığı küçük iyilik dahi olsa Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. rızasına neden gitmesin Allah iyiliğin küçüğüne bakmaz kalblere bakar bu iman ehli için firdevs cennetiyle rıza yolunda ve Allah (zilzal 7-8-) ayetdeki buyruğunu kısaca açıklamaya idealdir.

İmansızlarsa inkardan ilahlık iddiasına ve zulm gibi zorbalıkla zalimlik dayılık taslaması ve çok defa fitne anarşi terörizm gibi canilik yapan imansız dinsiz zındıkanında ebedi cehenneme gideceklerinden bilerek azap istemeleriyle affa girecek imanı bile yokki günah nasıl af edilsin demekki zerre günahı olan imansızın zerre günahın bedeli ebedi cehennem azabı olarak verilecek inkarın dinsizliğin din düşmanlığının münafıklığın ağır günahları dahada dehşetdir Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. en küçük küfr edilmesi imansız münafıklara hemen ceza vermemeside delildirki en küçük küfr eden münafığa cehennemde ebedi azab olarak ödetecektir.

(Ey Resûl!) Allah’ı zalimlerin yaptığı şeylerden sakın habersiz zannetme! Ancak (Allah) onları, gözlerin (dehşetten) dışarı fırlayacağı bir güne (kadar) erteliyor (zaman tanıyor).(ibrahim-42)

Allah iman ehlinin çoğu günahlarını affeder ahiretde büyük günahları af etmesi UR büyüklüğünün şanına delildir imansızlarında zerre miktarı günahları ebedi cehennemde azaplandırır inkar eden kendi azabını hazırlar demekki buda Allahın büyüklüğünün şanına delildir hükümlerde yazılı ahiretde iki grup ayrılır iman ehli ve imansızlar imansızlarda ikiye ayrılır kafir ve münafıklar kul vardır cennete beş karış kala cehenneme yuvarlanır kul vardır cehenneme beş karış kala cennete girer bu söz anlatılır lakin bir kul ömrü hayatı ibadetle geçse Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. inkardan cehenneme ebedi yuvarlanır Allah kalblere hükmeden en iyi bilendir kulunu kuldan daha çok düşünür hükümlerde açıkca anlatır Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. iman esaslarında bildirileni Hz.İsa a.s. getirdiği ve yaydığı din Hıristiyanlık ve Hz.Musa a.s. yaydığı yahudiliği inkar eden ebedi cehenneme yuvarlanır tüm dinler kitaplar peygamberler birdir Allah emrine karşı gelen imansız Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. düşmanıdır müslüman görüntüsü vererek din düşmanlığı yapan münafıktır zerre günahlarıda bağışlanmaz yaptıkları zerre miktarı ne varsa soludukları havaya kadar din düşmanlığından ebedi azaba cehenneme odun gönderir.

Şüphesiz o iman ed(ip müslüman ol)anlarla, o yahudiler, sâbiîler, hıristiyanlar, mecûsîler ve (Allah’a) eş tanıyanlar var ya, Allah kıyamet günü bunların arasını mutlaka ayıracak (haklarında layık olan hükmünü verecek)tir. Çünkü Allah her şeye şâhittir.(Hac-17)

Ayetde emredilmişki dikkatle bakalım (Şüphesiz o iman ed(ip müslüman ol)anlarla,) ! buraya dikkat ne buyuracak açıklamada iman ehlini tarif ediyor kim bunlar ? devam edelim (o ! yahudiler,! sâbiîler,! hıristiyanlar,! mecûsîler !) buyruğuyla iman ehlini tarif etti.

Bundan sonrası (ve) ! iman ehlini imansızlardan ayıran kelimedir (ve ! (Allah’a) eş tanıyanlar var ya, Allah kıyamet günü bunların arasını mutlaka ayıracak) ! ayırdı. yani yahudi Hıristiyana onlar iman ehli buyurarak (ve) kelimesiyle UR ortak koşanlar izahıyla yani kim ortak koşan ( kafir ve münafık ) yani ayetde iman ehli müslümanlarla olan yahudi ve Hıristiyanları anlatmış oldu.

Bundan sonrası (haklarında layık olan hükmünü verecek)tir. Çünkü Allah her şeye şâhittir.) sonnurla hüküm verildi.!

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. bildirdiği Allah düşmanlarına biat eden cehenneme ebediyen gidecektir kesin vaad vardır ibadete kim güveniyor ? iman yoksa ibadet iyilik cennet vermez dünyayı bağışlasanız kimin mülkünü kime verirsiniz Allah mülkü kulları için yaratmış kullarıda kendisi için yaratmış mal mülk edinip iman satın alınmaz iman Allahın hükümleriyle emredilenle bizzat kendisini ilgilendiren delildir.

Dünya imanlı ehli imansız olarak ayrılıyor Allahın bildirdiği hükümler ahirete iman esaslarıdır inkar eden kim olursa cehenneme gidecek hizmete ve şahsıma düşman olanlar Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. düşmanlarıdır cehenneme yuvarlanacaklardır tarife gerek yok hüküm açıkca anlatıyor münafıklar ikileyecek fitne anarşi çıkartarak iman edilmez ve hayatınız bizi ilgilendirmez.

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. Bana yakın olanlar soyumdan gelenler değil,yolumdan gidenlerdir buyurmuştur.

Vatana ihanet diyerek fitne çıkartan münafıklara derimki Allah ve Peygamberlere ve dine ihanet eden ebedi cehenneme gidecek ve belkide 70 sene cehennemin dibine kadar inkarın cezasına göre dehşet azablanacaktır.

Said Nursi Hz. şeytanın vesveseli desiselerini açıklarken hevasatı nefs şeytanın vesveselerine ehemmiyet verirse şişer kabarır vermezse gider demiş yani hizmet içinden görünmeye şeytanlık yapmaya çalışan imansızlar Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. anlatılmasından hoşlanmazlar istemezler alay edicilerdir hep boş kocakarı çenesi gibi konuşurlar siyaset deyip övücü saçma avanak arayan paranoyaktırlar.
.

16 Temmuz 2016 Cumartesi

Münafıklar Rezil Mahluklardır

Allah katında insan çok önemlidir dünya hayatında insana verdiği sorumlulukla  peygamberler dinlerin bildirdiği Allaha yakın olmakla rızasına ve cennete giden ebedi yolu gösterenlerdir insan hayatını akılla kontrol etmesi varlığın mayasındaki imanın güzelliklerle düşüncenin kalbin Allah ile olmasına bağlıdır Allahın zerre tecellisinin olmadığı mühürlenmiş olan kalbde şer düşüncesiyle fitne anarşi bozgunculuk kaos zulm ve bunun gibi çok zalimlik yapanlara delildir şeytanın vasıfları saptırma yolları kalbde mühürlü olan insanda bellidir şeytanın asırlar öncesinde anlatılan kavimlerin yaşantılarında görmek mümkündür ve bu kavimlerden çoğu saplanmış oldukları günahlarını gizlemeye çalışmıştır yani yaptıklarını inkar ederek rezil olmaktan kaçmıştır iyilikden gelen düşünce kimseye zarar vermez meleke sahibi olan insan hatası olsa doğru olanı kabul eder sapkınlığın yanlış olduğunu düşünüp iftira atmaz kalbi bozuk olan inkar edip iftira yaparak şirk koşar çünkü kalbler Allahın elindedir kim inkar edip şirk koşarsa kalbi bozulur.

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. insan vücudunda bir et parçası vardır bu iyi olursa bütün vücud iyi olur bu kötü olursa bütün vücud kötü olur dikkat edin bu kalbdir buyurmuştur.

Demekki şeytanın sapkınlıkları kalbinin mühürlü bozuk olmasından imansızlıktandır imansız olan kalbde inkar vardır dille güzel söz etsede kalbinde inkarın delili hayatında yaşantısındadır örnekle kafirin vasfında inkar vardır fakat kalbi kapalı değildir yani mühürlü değildir ölene kadar inanıp inanmamakla hayatını sürdürür firevunun yaşantısında ölene kadar inanıp inanmamakla hayatı delildir denizde boğulacağı an geldi o zaman inandığını ifade etti fakat onca olanlardan duyduklarından gördüklerinden sonra öleceği an iman ediyorum demesine Allah şimdimi diye ebedi cehennemlik olarak kalbini mühürlemiştir iradenin verdiği kabullenme ve inkar etmemek vardır insanın iradesi cennet ve cehennem seçeneğidir hayatıda cennet ve cehennemelik olduğuna delildir daha önceki yazılan hükümlerde belirtilmişki buna kısaca şeytan insanın mahiyetçe cennete ve cehenneme ehil olmasında değerlendirilmiş Allahın emri haricinde şeytanın kendi nefsi iradesiyle yaptıklarına aldanmayan insanın derecesi artar bu aldanma mevzusuda şeytanın gittiği günah batağına gitmeyendir yani Allahın hükümleriyle peygamberlerin gösterdiği yolda olan insanlar iman esasına göre hayatını düzenler şeytanda ilişemez.

Hayvanların hayatlarına baktığımızda kısa ve öz olarak yemek içmek şehvetle geçen ömür vardır hayvanların yeme içmesinde aldıkları lezzet aynıdır yani çeşit yemekle beslenen ot yemekle beslenen et yemekle beslenen ve denizde yaşayan hayvanların aldıkları lezzet aynıdır şehvet olarak ne ana ne baba tanırlar yasak bilmezler mesela eskiden yavruyken büyümüş hayvan çiftleşme zamanı ana demez baba demez kardeş demez aile tanımaz fıtratına göre şehvetli hayatını yaşar ve tüm hayvanlar kendi lisanında Allahı tespih eder şükrünü yapar.

Münafıkların hayatı günahlar içinde olmakla şeytanın tüm vasıflarını alırlar ve şeytandanda aşağı olanlar vardırki hayvandanda aşağıdırlar yani şerli hayatlarına yemek içmek şehvetli azgınlıklarıyla hayvandan ve şeytandan aşağı hayat yaşadıklarından iğrenç günahlarına dini kullanarak fetva çıkartırlar örtmeye çalışırlar şeytanın ve hayvanların hayatları araştırıdığında münafıkların şeytan ve hayvandan aşağı hayatlarının olması eski kavimlerin hayatlarına bakıldığında buna delildir bazı ayetlerdeki buyruklarından açıklık getirelim.

Lût’u da (gönderdik). (O da) vaktiyle, kavmine demişti ki: “Sizden önceki âlemlerden hiç kimsenin yapmadığı bir fuhşu mu yapıyorsunuz?” (a'raf-80).

“Siz, kadınları bırakıp şehvetle erkeklere varıyorsunuz. Doğrusu siz haddi aşan (azgın) bir kavimsiniz.” (a'raf-81).

Kavminin cevabı: “Onları (Lût ve yandaşlarını) kasabanızdan çıkarın. Herhalde onlar, fazlasıyla temiz olan insanlarmış!” demekten başka olmadı.(a'raf-82).

Biz de onu ve ehlini (aile ve taraftarlarını) karısı hariç kurtardık. Çünkü o, (gizli küfrü sebebiyle) geride kal(ıp helak ol)anlardan oldu. O sırada üzerlerine (felaket getiren) bir yağmur yağdırdık. İşte bak, günahkâr suçluların sonu nasıl oldu!(a'raf-83-84).

Medyen’e de kardeşleri Şuayb’ı (gönderdik, onlara şöyle) dedi: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, sizin için O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil geldi: Ölçüyü ve tartıyı tam yapın, insanların eşyasını (haklarını) eksik vermeyin, (iman ve ilâhî adaletle) düzeltildikten sonra da yeryüzünde (tekrar saparak) bozgunculuk yapmayın. Eğer inanan kimseler iseniz, bunlar sizin için hayırlıdır.” (a'raf-85).

“İman edenleri tehdit edip Allah yolundan alıkoyarak ve o yolu eğri göstermek isteyerek yol başına oturmayın (köşe başlarını tutmayın). Düşünün ki vaktiyle siz az idiniz de (Allah) sizi çoğalttı. Bakın (Allah’ın emirlerinden saparak) fesat çıkaranların sonu nasıl oldu!” (a'raf-86).

Lût’u da (peygamber olarak gönderdik). Vaktiyle, o kavmine demişti ki: “Siz göz göre göre hâlâ o hayasızlığı yapacak mısınız? (Neml-54).

“Gerçekten, kadınları bırakıp da şehvetle erkeklere mi yaklaşacaksınız? Doğrusu siz, ne yaptığını bilmeyen (beyinsiz) bir kavimsiniz.” (Neml-55).

Kardeşleri Lût, onlara demişti ki: “Allah’ın azabından sakınmaz mısınız?” (Şuara-161).

“Şüphesiz ben sizin için (gönderilmiş) güvenilir (emin) bir peygamberim.” (Şuara-162).

“Artık, Allah’ın azabından sakınıp emrine uyun ve bana itaat edin.” (Şuara-163).

“Buna karşı sizden bir ücret de istemiyorum. Benim mükâfatımı vermek âlemlerin Rabbi olan (Allah’)dan başkasına ait değildir.” (Şuara-164).

“Rabbinizin sizin için yarattığı eşleri bırakıyorsunuz da (bu kadar) insan içinden erkeklere mi gidiyorsunuz? Doğrusu siz haddi aşan bir kavimsiniz.”(Şuara-165-166).

Dediler ki: “Ey Lût! Andolsun ki eğer (bu sözlerine) son vermezsen, kesinlikle (buradan) çıkarılanlardan olacaksın.” (Şuara-167).

(Lût) dedi ki: “Doğrusu ben sizin (bu çirkin) işinizden nefret edenlerdenim.” (Şuara-168).

Ayetlerde eski kavimlerin sapkınlıkları anlatılıyor ve daha önceki yaşamış kavimlerden bahsederek şeytanın sapkınlık içinde azdırdığı insanların düştüğü yolun yanlış olduğunu Allah doğru ve güzel yolun peygamberlerine uyulması gerektiğini öğretiyor ve gösteriyor kimseye münafık damgası verilmeden yapılan yanlışların inkar edenin kafir olduğunu açıklıyor çünkü dinin mahiyeti peygamberlere gelen vahiy ile belirlenir dine ve peygambere itiat edilir ve her gelen peygamberler günahı sevabı iyiliği kötülüğü güzeli çirkini cennet ve cehennem yolunu ayırıyor bildirilen buyrukların izahı akla kalbe ve ruha doğruyu gösterir güzellik verir bunun haricindeki inkardır şeytanın yolu tasvir edilir cehenneme gidilir ve eski kavimlerdeki sapkınlıkların ne kadar iğrenç olduğunu ayetler anlatıyor ve kimseye zalim denmiyor ve lanet edilmemiş yani dikkat edildiğinde lut kavminin gittiği yola sapkınlık deniyor kafir olarak helakla cehenneme gidileceği anlatılıyor o asırda hükümlere göre cehennemi peygamberler haber verir.

Bu ayetlerdeki buyruklarda münafıkları tanıtır önce ayetleri okuyalım özetleyelim ve açıklayalım.

Böyle iken onlara ne oluyor da, sanki aslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi (hâlâ Kur’an’daki) öğütten yüz çeviriyorlar? (Müddesir-49-50-51).

Yaban eşekleri gibi buyurmasında kitap yüklü eşeklere benzetmesiyle aynıdır ayrımda  olan yaban eşeğine benzetilmesi güzellikleri imanla cennet yolunu bilmek doğruyu görmek ve bilerek inkar edip kaçmalarıdır peki neden?

Fakat onlardan herkes, kendisine (Allah tarafından) dağıtılmış sahifeler (verilmesini) istiyor.(Müddesir-52).

Sahife denmesi hitabı münafıklaradır çünkü münafıklar kendi günahlarına fetva isteyip çıkarlarına menfaatlerine şerden zevk almak için bizimde hüküm hakkımız var davası yapıyorlar ve günahlarına cennet yolu hükmü istiyorlar ve doğruyu iyiliği inkar ediyorlar kafir dine ilişmez karışmaz ne denmiş onu dinler kendi menfaatine hüküm istemez demekki sahifeyle (sayfayla) hüküm isteyen münafıklar.

Hayır! (Bu olacak şey değildir!) Doğrusu onlar (bu alaycı sözleriyle) âhiretten korkmuyorlar.(Müddesir-53).

Bu ayetde açıkca münafıkların dış yüzlerinde inkarla istedikleri sahifeli hükümlerin asıl iç yüzünde olanı yani ahiretden korkmuyor sözünde münafıkların hep inkar etmelerinden nasıl olsa ahiretdede inkar edecez ispatlayamaz diyeceklerini açıklayıp ondan korkmadıklarını ifade eder ve bu gibi sözlerin ahiretde denmesinin alaycı olduğunu şirk koşup fitne çıkartan münafıkların cenneti şer yoluyla almaya çalıştıklarını yani akıllarınca insanlara Allah tecelli edecek ve salla zarı ver cenneti fitnesini kumar oynar gibi aldatacak yalancılık dolandırma hırsızlık yani şeytanın yoluyla cennet istiyorlar bunun sorumlusuda insanı kandırarak yapıp sen cehennemin dibine git biz cennete gidelim manası veriyorlar ve ayetde bu ve benzeri sözlerle alay ettiklerini kalblerinin özünde olan fitneyi açıklıyor.

Açıklama:Münafıklar insan değildir hayvan değildir şeytan değildir peki nedir? adı üstünde münafıktır kendi kendine pay biçen herşeyde taklitçiliğe giren kalbi bozuk fasık kendini her mahluğa benzetmeye çalışan mahluk çeşididir ve kibirlenerek yücelik ilahlık yapmayıda isteyen nefisperestdir.

Eski kavimlerdeki hayatları kısaca araştırdık ve o asırdaki kavimler cahillikten sapkınlık içinde fakat insan olarak hayat yaşadıklarını anladık yani sapkınlıkları sadece şeytanın yolunda bedenin zevklerine müptela olmalarıdır zalimlik yok zevk sefa saltanat şan şöhret bu gibi nefsi zevkleri övündürmek için yapılan sapkınlıklardır bu asrımızda teknolojiyi insanın nefsi hayatına kullanılması gereken araçolarak görülse dünyanın cazibedar şan şöhret övünmeden eski kavimlerden farkı sadece teknolojidir sapkınlık aynı çünkü şeytan değişmedi azgınlık aynı asırlar öncesindeki Hz.Nuh a.s. dan öncesinden ve sonrasından vahşi hayvanından uysal hayvanına bu asırdaki hayvanların fıtratı değişmedi deişen sadece dünya insan gene insan hayvan gene hayvan kafir aynı kafir münafık aynı münafıktır.

Münafıkların özelliklerinde şeytanın hayvanın vasıflarının olduğunu bilirsiniz yani şeytanın ve hayvanların yemek içmek ve şehvet yönüne bakıldığında şeytanın lut kavmini nasıl saptırdığı açıkça ayetlerden anlıyoruz hayvanlarında hayatına bakıldığında şehvet yönünden kıskançlık olsada aile bağlarında ana baba kardeş tanımazlar münafıklar hem şeytandan hem hayvandan aşağı olmaları daha önceki yazılan hükümlerde ayetlerde açıklanmıştırki münafıklar için Allah hayvandan aşağı olduklarını buyurmuştur tüm bu deliller ele alındığında münafıkların hayatları lut kavmi gibi şeytanın olunda hayvandan aşağı olunmasıda şehvet olarak ne ana ne baba ne kardeş yani aile tanımaz sadece zevklerine bakıp onu yaşamaya çalışırlar zalimlik zulm yapmaları insan öldürmeyide zevk için yaparlar bundandırki (İŞİD) denen münafık kavimde bu sapkınlıkların hepsi var bundan dolayı kendi sapkınlıklarını açığa çıkartamıyorlar şeytan bile rezil olmaktan korkuyorsa şeytandan aşağı olan münafıklar rezil olmaktan korkmazmı elbetde korkuyorlar bunun için dini kullanarak pislik hayatlarını insanlara güzel göstermeye çalışıp hırsızlık yapıyorlar dini kirletmeye çalışıp pislik hayatlarını Allahın üstüne iftira atıyorlar.

İlahlık yapma çalışmalarıda Allah kısa ve öz söz eder hitabındaki manası her kula bakan yönü vardır fakat herkul anlayamaz bundandırki münafıklar bataklık içinde olan fitneci hayatlarını gizlemek için ilah gibi taklitçilik yapar asıl özünde olan birlerini ispiyon ederler diye birbirlerine destek çıkıyorlar yani lut kavmi ve şeytanın tüm sapıklığı ve hayvanların hayatlarını ve dahada aşağılık hayatı münafıklar yaşıyor rezil olmaktan korktuklarından birbirlerine sahip çıkıyorlar halbuki ebedi cehennemi göze almak gerçeği bilerek ve isteyerek midenin alacağı iki lokma için saklamak rezil olmaktan daha kötüdür zalimlik zulm yaparak af aramak azap artırır kimse zulm yaparak af edilmemiştir firevun bile zalimlikten değil inkar etmesinden cehenneme ebedi gitmiştir inkar etmeseydi zalimlik zulm yapmazdı yani zalimlik zulm yapan münafıklardır.

Demekki eski kavimleri okuyup araştırmayla zalimlik zulm Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. asrına kadar Allaha düşmanlık yapan inkar edilmesi adına beyinlerin yıkanarak sapkınlıkların yapılmasından ibaret olmuş çünkü beyin sapkın olursa zalimlik zulm işleyene fetva çıkartan çok çıkar daha önceki yazılan hükümlerde açıklandığı diri diri kız çocuklarının gömülmesi gibi asrı saadetden Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. zulmeti yıkıp yok etmiştir fakat zalimlik zulm bitmedi hadisi şeriflerde ve birçok dini terimler değiştirildi saptırılmaya çalışıldı bunlar nasıl bilinir çok basit Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hayatına bakarız ona buna bilip bilmeden dil uzatmayız dinimiz ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. insanlıa Allaha gönderdiği kulluk yolunu gösteren tek habibidir yol göstericimizdir peygamberlerden başka Allaha en yakın derecelere Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kadar giden başka kapı yoktur.

10 Temmuz 2016 Pazar

Allah Hükümleri Değişmez Ezelden Ebede Gider

Allah herşeyden münehzeh ezeli ve ebedi olmasında mahlukatı yaratmasıyla hakikatinde nimetlendirme lezzet vermenin olduğu açık ve delillidir çünkü bir güzelliğe çirkin nazarıyla bakmak güzelliğe olan kıskançlıktan düşman olup iftira atmaya benzer neyin kıskançlığı bununda habisleşilmesi kibir üstünlük göstermesi benliğin görünmesi bilinmesi bunun için başkasına iftirayla kötülemek kendisini mükemmel göstermeye çalışmaktır ve şeytan vasfında olan kalbdeki inkara delildir şeytanın alimleri saptıracak bilgisi vardır fakat bu saptırma insan iradesinde helalden başka haramları istemesinde ve yalanlayıp inkar ederek menfaat ve çıkarlarına kullanır kafir inkarını gizlemez dini alet etmez dünyanın menfaatini ister şeytanın yolunda zevki sefasının yalancı hayatından zevk almaya çalışır dinin emrettiği kuralları uygulamaz ahireti cehennem olan dünya hayatını şeytana satmışdır münafıklarda dini şeytan yolunda menfaat ve çıkarlarına kullanarak dünyalarıyla ahiretlerini şeytana satmıştır kafir keyfi sefasında nefsini düşünür münafıklarda keyfi sefası için nefsine göre din tasarlar nefsine göre ilah gibi hüküm vermeye çalışır bunuda deliillendiren islamiyet adını kullanarak intihar saldırıları insanları öldüren muta denen zina kumar hırsızlık gibi dinin yasakladıklarına fetva çıkartanlar dinini imanını bilerek isteyerek şeytana satmış münafıklardır.

İnsanın dünyada en güzel cennet misal hayatı ailedir Allah insana örnek gösterecek en güzel şefkati ailede vermiştir anne ve baba mehametiyle çile yaşamasın canı yanmasın isterken Allah şefkati cehenneme kullarını gitmesinin nasıl ister yoktan var edilişde nimetlerin güzelliklerin verilmesiyle başlayan ebediyetin açılışında şeytanın bozgunculuğuyla lanetlenmesi cehennemi azaba çevirdi mümin için sıratdan geçerken cehennem çabuk geçin ateşimi söndürüyorsunuz demesi iman ehlinin cehennem ateşini söndürecek derecede imanın olmasını gösterir demekki insanın kendi yapıp ettikleriyle lanetlenmiş ve inkar edenlere cehennem azap hükmünü gerçekleşiyor.

Ancak Rabbinin rahmetine nâil olanlar hariçtir. Zaten (Allah), onları bunun için (irade hürriyeti vererek) yaratmıştır. Böylece Rabbinin: “Andolsun ki ben, cehennemi tümüyle insan ve cinlerden (hak edenlerle) dolduracağım.” sözü gerçekleşecektir.(Hud-119)

Asırlar sonra son kitap olmasıyla Kur'an,da bildirilmesi Allah cehennemi insan ve cinlerle dolduracağıma dair benden vaad çıkmıştır buyruğu delillendirirki cehehenneme bilerek isteyerek razı olana şeytan yolunda fitne anarşi bozgunculuk yaparak insanları felakete sürükleyen şeytana tapan dinsizlik hesabına zındıklık yapan münafıkların cehenneme tepetaklak yuvarlanacaklarının delilidir.

Yaratanın ezeliyetinde olanın ahiride değişmez yalan olamaz nimet vermek için yaratan azap vermek için yaratmaz insan hayatı delillendirirki doğumdan ölüme lezzet içinde sürdürür insanların yaratıcıya inanmasını dünyada emrince haraket etmesini sağlamaya çalışan hep cennet yolunu gösterip öğreten güzellikleri yaşatmaya çalışan iman ehlidir.

Hıristiyanlık inancında olan manastıra gidip günah çıkarma mevzusu Kur'an da emredilen imanlı insanlara öldürmek zalimlik zulm yapmak gibi günahlar değildir iman esaslarına ve ehline karşı yapılması gereken bellidir imansız din iman peygamber düşmanlarını öldürmek Kuran,ın buyurmasıyla caizdir hatta sevap vardır demekki Hıristiyanlık inancında olan iman esaslarına göre hayatını düzenler yaşar günah çıkarma meselesi Allah ile kalbi münasebeti olandan yol yöntem istenmesidir yoksa hiç bir insan kendini Allah yerine koyup af etme yetkisi yoktur.

Cennetlik olan büyükler cehennemlik olan küçükler insanı ne namaz ne oruç kurtarır yaratıcının emri Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolunda olmak kurtarır demekli imanı olan ne olduğunu bilen tadan günahkarda olsa yaratıcının değerli kuludur iman yoksa tertemizde olsa ebedi cehennemliktir.

İmanlı insanın mahiyeti hayatı Allahın emriyle bütünleşir Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. buna delildir Ayşe validemiz onun yaşantısı Kur'an,dı buyurması Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hayatını yarıtıcının emriyle bütün olarak yaşamış demekki hizmet olarak insan hayatının meyvesi iman ehline yol gösteren Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hizmete dine Allah düşman olanlar insana taptıklarından ona buna iftira atarak insanı avlamak isterler çünkü Allah bağlantısı olan birini baş yapmaya çalışırlarki sorumluluğu alsın gidersen sen git cehennemin dibine diyorlar yani münafıkların cehennemden kurtulması cennete gitmesi hangi ayetde gidin diye yazıyor Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ben bile sonumun ne olacağını bilmiyorum buyururduğu varsa sonunu kim garanti edebilir.

Allah hüküm verir imanlı kulları yapar Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. Kur'an yaşantısı delildir.

Allah asla zulm etmez buyruğunda Allah kanunlarına uymakda zalimlik zulm yok zulme rıza olmak asla olamaz münafıklar zalimlik zulm kanunmuş gibi fitne çıkartıp insanlara yaptırmaya çalışıyorlar sonrada Allahın üstüne iftira atarlar ilahlık yaparak kalblerindeki mührün ne kadar dehşet cehennemin dibine ebedi gideceklerinin delilini gösterirler hayatlarıda ebediyetleride cehennem.

Allah hükümlerini insan cin ve şeytan asla hükümsüz yapamazlar.

Âyetlerimizi âciz (geçersiz, hayatın dışında) bırakmak için yarışırcasına çalışanlar(a gelince): İşte onlar azabın içinde olacaklardır.(sebe-38)

Ayetdeki buyrukta münafıklar hükümsüz bırakmak için yarış yaparlar kalplerinde fitne fasıklık insanları aldatmaya çalışıp cehennemlik yapmaya çalışırlar dert bellidir nefislerine tapındırmaktır Allah cennet yolunu gösterir kullara refah huzur mutluluk vermek ister insanlarla bunu yolunu bildirir bunun ötesinde kim ne arar cehennemimi.

Kim cehennem istiyorsa özgür cennet isteyende özgür münafıklara deriz sizin canınız cehennem istiyorsa bizene biz cennet istiyorsak sizene Allahın verdiği hükümden Allah sorumludur ve asla şer yoluna cennet hükmü vermemiş vermez demekki din düşmanlığı yapan münafıklar insanların dünyada cennet misal hayat yaşamalarını cennet yolunda dinini yaşamalarını istemiyirlar masumları cehennemlik yapmaya çalışıp kemirgen hayvanlar gibi pislik hayatlarını zehir etmeye çalışıyorlar ve böylece kendilerini büyük gösterme yüceleştirme övünme safsafatası olarak kibirlerine hasedlerine memnuniyet verecek hodbince tavırlarla şeytan gibi rezil olmaktan kaçarlar Allah insanı hür yaratmış haddini bilmeyene gün gelir Allah haddini bildirir inkar eden neden sataşıyor hükümler açıkca yazılmış sorumlusu şahsım bundan kimene Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hesap verecek olan şahsım bundan kime ne tüm hesaplar ahirete bırakılıyor herkes yaptığının bedelini ödeyecek.

Hükümlerle Allah vaadini gerçekleştiriyor bu kıyamete kadar sürecektir iman ehli imansızlardan ayrılıyor tabirle dünyayı cehenneme çevirseniz vaadini engelleyemezsiniz hiç bir zaman engellenmedi sadece zamanı gelmemişti az kaldı fitne iftira atan münafıkların vay haline.

Dünyada kendini gizleyen münafıklar ahiretde gizleyemeyecekler bozgunculuk kaos fitne anarşi çıkartmaları insanı Allah uzaklaştırmak tuzak iftira atmakla ahirete delilmi topluyorsunuz bilerek ve isteyerek sapkınlık yapan münafıklar hizmete düşman göstermeye çalışıyorlar insanları dinden imandan etmeye çalışan anarşi bozgunculuk yapan münafıkların kalblerini Allah lanetle cehennem azabı doldursun.

Hz.Adem a.s.,dan itibaren kıyamete kadar insan cin ve şeytanın istenmiş olduğuyla yaratılan tüm şerler ilahlık iddiasıyla eşitlik isteyen münafıklara verilmiş oluyor Allah iyilik güzellik doğruluk cennet ister şer değil münafıklarada şerleri yapmış kabil gibi yazılır münafıklarda oyun oynayacak kumar aranıyorlar salla zarı ver cenneti her fırsatı her yazılandan her bir bahane ne denk getirirlerse bulup safsafatayla fitne çıkartırlar hayatlarını cehennem korkusu sarmış saldırıyorlar hizmete.

Kimse kimsenin vebalini yüklenemiyor ilahlık iddiasıyla eşitlik isteyen münafıklar düşünsün.

Ayetlerde anlatılan yecüc mecüc mevzusu bozgunculuk çıkartan taifedir insanın aklını bozmaya çalışıp hergün farklı algı operasyonuyla zalimlik zulm yapan siyasete dini alet ederek fitne çıkartan münafıklar dünyada intihar saldırılarıyla ve bunları yönlendiren bozgunculuk fitne anarşi ve siyasetle saptırmak isteyen yecüc mecücdür.

Hesap gününde Allah yapılan ne ibadet nede ilme göre cennet vermeyecek imana ve hükümlerine göre hesap soracak biliniz kimse kurtulamaz.

Allah,ın laneti zalimlerin üzerine olsun.(A'raf-44) buyurması bedduadır Allah yerin dibine batırsın münafıkların kalblerini cehenneme çevirsin.

5 Temmuz 2016 Salı

Hadisi Şerifte Buyrulan Asrımızdaki Yıldızlar

Zeyd b. Hâlid-i Cühenî radiya'llâhu anh'den:Şöyle demiştir: Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem Hudeybiye'de geceleyin yağan yağmurdan sonra bize sabah namazını kıldırdı. Namazdan çıkınca (mübârek) yüzünü cemâate döndürüp: "Bilir misiniz, Rabb'ınız Azze ve Celle (Hazretleri) ne buyurdu?" diye suâl etti. "Allah ve Resûlü a'lemdir" dediler. Dedi ki (Allâhu Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri): "Kullarımdan kimi bana mü'min, kimi kâfir (olarak) sabahı etti. Her kim Allâh'ın fazl u rahmeti ile üzerimize yağmur yağdı dedi ise, işte o bana îmân etmiş, yıldıza etmemiştir. Her kim de falan ve falan (yıldız)ın nev'i (yâni batıp doğması) ile üzerimize yağmur yağdı dediyse, işte o, bana îmân etmemiş, yıldıza etmiştir" buyurdu.

Hadisi şerifin asırlar öncesinden her asırda mana verici çok yönü vardır eski asırlarda şan şöhret olabilecek teknoloji bilimsellik olmadığından iyiliği UR kötülüğü nefsinden bil hükmünce haraket etmiş bu inanca sahip Allah teslimiyetinde iman dairesinde hayatını yaşamış insan ve cin aleminde yağmurun manasında rahmet denmesiyle şefkat merhametin engin ufkuna yansıması kulun rabbine olan tevehcühün ihlasla iman edilerek kulluğun verilişidir bu kul olma Sahid Nursi bulunduğu asırdan kıyamete kadar sürecek Kur'an'ın sırlı hakikatlerini anlatmasıyla insan kainatın küçültülmüş modeli Allahın aynası olmasıdır.

Hadisi şerifde asrımızda bilinen yıldız manasında şan ve şöhret olmak değildir insanların dünya ve ahiret saadetine Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolunu sevgi huzur mutluluğu gösterip Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yaşadığı gibi çile ızdıraba hayatını vermiş büyük insanlar gerçek yıldız olabilir.

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hadisi şerifde mana verilmiş üç kişi bildirir bu kişilerin sayısını buyruktaki üç cümleyle anlatılmış her cümlenin sonundaki nokta belirlemiştir.
Asrımızda dünyada bilinen görünen Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hayatını anlatır örnek davranışıyla hayatını vermiş Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. övgüsüne mashar yakışır insanlardır.

1:Kullarımdan kimi bana mü'min, kimi kâfir (olarak) sabahı etti.
(Sahid Nursi iman hizmetinin dünyadaki iman ehlini ve imansızları açıklayan Kur'an müceddididir).

2:Her kim Allâh'ın fazl u rahmeti ile üzerimize yağmur yağdı dedi ise, işte o bana îmân etmiş, yıldıza etmemiştir.

(Dine hizmetde dünyada insanlara felah veren doğruyu iyiliği güzelliği kulluğuyla gösteren ve öğretendir Allaha olan hizmet kullukla başlar bununda Allaha giden yolu Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. göstermesiyle bu yola hayatını vermiş insanlar UR katında en çok değeri olanlar yıldızdır.

Hadisi şerifde (Her kim Allâh'ın fazl u rahmeti ile üzerimize yağmur yağdı dedi ise,) buyruğunun fazlı keremi insanların başına şefkat yağmuru gibi ışık veren kalbi Allah yoluna sevkle tanıtan doğruyu bulduran zatlara karşı hürmet verilip tapınma manasından uzak sadece Allaha olan kulluğun arz edilişidirki burada insanın yapıklarına hürmetde saygı kusursuzca verilirken yani yaratandan ötürü yaradılanı sevmekdirki emrinde olunacak sadece tapınılan Allah ve bununda dış görünüşüyle en etkili kulluk Allahın emrettiği hükümlerinin ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolunda yaşanmasıdırki Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. alemlere rahmet olmuş Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolunda olan zatlarda asrımızda insanlığa rahmet konumundadır yani nefsini yüceltme sevdasında olmayan zatdırki Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolunun asrımızdaki cennet misal hayatını gösterir ve o yolda gidilir bundanda açıkça anlaşılırki (işte o bana îmân etmiş, yıldıza etmemiştir.) buyruğunu delillendiren Değerli Büyüğümüz M.Fethullah Gülen Hoca Efendiyi anlatır).

3:Her kim de falan ve falan (yıldız)ın nev'i (yâni batıp doğması) ile üzerimize yağmur yağdı dediyse, işte o, bana îmân etmemiş, yıldıza etmiştir" buyurdu.

(Hadisi şerifte (Her kim de falan ve falan (yıldız)ın nev'i (yâni batıp doğması) ile üzerimize yağmur yağdı dediyse,) buyruğundaki batıp doğmasına işaret verirki bu zat nefsine hakim olamayan kullukta hep aşağılarda olan aciz miskin zayıf iradesiz olan zatdan bahseder yıldız buyrulması Allahın hükmünü bildiren aracı vesile olandır örnekle armut piş ağzıma düş gibi hazır meyveyi topla beleşten sevap al vaziyeti bu zata bakıp aldanan insanlar zata karşı hürmet edip yükseklere çıkartmaya çalışırlar çok mühim dünyanın vaz geçilmez yıldızı gibi görürler ve öylesine aşırı değer vermeye çalışırlarki peygamberlere iman eder gibi zata iman gösterisi yaparlar bunuda sadece menfaatleri için münafıklar yapar (işte o, bana îmân etmemiş, yıldıza etmiştir) buyruğuyla Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. iman etmediklerinin açık ve kesin hükmüdür).

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ayakları şişinceye kadar ibadet yaparmış ve (ben Allah,ın peygamberiyim bunda yalan yok ama ben bile sonumun ne olacağını bilmiyorum) buyurmuştur.

Bir göz nimetinin bedeli ebedi cehennemdir onca yenilen içilen sürüyle nimetlerin hesabıda var hiç kimse Allah emrine karşı gelemez ahiret gerçeğini değiştiremez.

Bilgisayarıma girip ne okuyorum ne yazıyorum öğrenmeye çalışıp yaptığımla ilgili bilgi alıp algılarla kumpaslarla tuzak hazırlayıp saptırmaya çalışan sülük şebekesi münafıklar tuzaklarla cehennemden kurtulacaklarmı cennete gireceklermi ?

4 Temmuz 2016 Pazartesi

Bela Veren Şeytan Ve Münafıklar

İnsanlar ve cinlerin kullukla vazifeli yaratılmış olmaları akıl sahipleri için idrak edilendir hayvanların yaratılışlarında açıkca görülürki akıl bakımından fıtratlarına göre hal tavır davranışları vardır mesela tavuk ve kuş gibi benzeri hayvanlarda korkak ürkek bir temsiliyeti vardır vahşi hayvanlarda yırtıcılık parçalayıcı vahşeti gösteren temsiliyeti vardır kullukla mükellef olan insan ve cin akıl olarak kendini hayvana benzetse hayvandanda aşağı mahluk olduğunu daha önceki yazılarımızda açıklanmıştı yani yaratılmış mahluk insan ve cin şeytanın yolunda hayvandanda aşağı mahluklaşmalarıyla cehenneme sürüklenmesidir hayvanlarında kendi fıtratlarına verilmiş hayatların olmasıyla cehenneme gitmeleri yoktur mesela ashab-ı keyf köpeği olan kıtmir cennetde olacağı söylenir yani o bir hayvan ve cennetle nimetlenme lezzet alma ruhani zevk almasıdır bu lezzetin ebedi olarak alınması ile yok oluş arasında çok fark yoktur varla yok arasında azap hükmünün olması yani cehennemin ve ebedi oluşu farkı gösterir hayvanlar cehenneme gitmezler kullukla mükellef tutulamazlar yemek içmek zevk etmeleri için yaratılmışlardır ve insana hizmet ederler bundanda anlaşılırki mesela tüm hayvanlar cennete gitse cennet güzelliklerin yaşandığı yer olmasıyla insan ve cinlerin ruhani veya göz zevklerine hitap ederek vahşi olan hayvanın fıtratı dahi melek gibi masumane sevimli sevdiren canlı cennete layık cennet süsü hükmünü alması gerekir kullukla mükellef olmadıklarından hayvanlar cennetlik olsalar orada yer içer zevkederler eğer yok olsalar cehennemin dehşet hayatı olmadığından ebedi cennetde olmalarıyla yok olmaları arasında fark yoktur cehennem azabıyla mükellef olsalardı hayvan değil insan olurlardı insanla hayvan arasındaki üstünlükde olan gerçek akıl sahibi olunmasıdırki Allah ayetlerde hükümlerini açıklarken bazı ayetlerde gerçek akıl sahipleri olarak buyurur demekki cennet ve cehenneme gitmenin ilkinde akıl vardır bu akılda imanlı-imansız olarak ayrılır yani Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolunda cennet hedefleyen akıl ve şeytanın yolunda cehenneme götüren akıl ashab-ı keyfin kıtmir olarak bilinen hayvanı cennete gitmesi şeytanında cehenneme gitmesiyle hayvanın bile şeytandan üstünlüğünün delilidir şeytanın yaptırım gücünün olmaması insanın şeytanca yol tutması ve şeytanın yapmadığını zalimlik zulm yapmasıda gösterirki ne kadar küçük olduklarının göstergesidir...

İnsanların başına musallat olan bela olan şeytan İlk Hz.Adem,le başlattığı düşmanlığıyla ebedi cehenneme gitmesi insanlardan intikam alması ne kadar küçük olduğunun ve imansızlığın delilidir yani zere miktar imanı olmuş olan insan bile şeytandan daha üstündür intikam almasında ebedi cehenneme gitmesi insanların başına bela olması ve bu isteğini kıyamete kadar mühlet istemesiyle göstermiştir.

Demekki insanların başına bela olan kibir,fesad,hased gibi şeytana tapmışlar ve şeytandan aşağı olan zalimlik,zulm,kaos,bozgunculuk,fitne,anarşi çıkartan münafıkların iman ehlinin başına musallat olup fitne çıkartarak iman ehline karşı dini kullanmaları iman ehlinin cehenneme gitmeleri için tuzaklarıdır yani iman ehlinin yaşantısını iman ehline karşı kullanarak cehennemlik yapmaya çalışırlar bununda delili zalimlik zulm işleyerek saptırmak için iftirayla hayatları vardır dünyada yaşananlarla yaşayanlar arasında iman ehlinin hayatları delilli imansızlarında hayatları delillidir.
Said Nursi Hz. Kur'an müellifi olması ve Risale-i Nur Kur'an'ın malıdır demeside delillendirirki bela vereni buldunsa kıl tevekkül demekle (fussulet-46) buyruğu ayet olarakda delilli gösterirki şeytanın gerçek bela olduğunu açıklar ve bu beladanda aşağılık olan münafıkların bilerek ve isteyerek bela verdiklerinin delilini gösterir eski kavimlerin başlarına gelen felaketler iman ehlinin başına bela musallat olan imansız dinsiz zalimlerdir bunlarında sapkınlaştıran şeytan ebedi cehennemin dehşet azabını en başta kabul etmiştirki kalbi dönüşü olmadan mühürlenmiştir demekki şeytandan ve hayvandan aşağı olan mahluklar insan görünümlü münafıklardır şeytanın dönüşü olmayan mührü açılmazki münafıkların nasıl açılsın bunu bilen münafıklar şeytana taparak başka insanlara zalimlik zulm yaparak bundanda zevk almaya çalışır ve cehenneme sürüklemeye çalışarak akıllarınca Allahı aldattıklarını sanarlar.

Andolsun ki biz, cin ve insanlardan bir çoğunu cehennemlik kıldık; çünkü onların kalpleri vardır, onlarla (ilâhî hakikatleri) anlamazlar; gözleri vardır, onlarla (İslâm’a ait gerçekleri) görmezler; kulakları vardır, onlarla (İslâm’a dair emirleri) işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler, hatta daha aşağı/daha şaşkındırlar.İşte onlar, (düşünce, inanç ve yaratılış gayesinden ve Allah’a kulluktan) gafil olanların ta kendileridir.(a'raf 179).

Allah Sorgu Yapsa Ne Denir

Asrı saadet zamanında ya inanmayanlar yada münafıklar onu Allah bunu Allah yarattı peki Allah kim yarattı diye Peygamber Efendimiz Hz.Muhamm...