16 Ağustos 2016 Salı

Allah Dilediğini Yapar Ve Son Hüküm

O gün gökyüzü beyaz bulutlar ile yarılacak ve melekler bölük bölük indirileceklerdir.(Furkan-25)

İşte o gün gerçek mülk (hükümranlık) çok merhametli olan Allah'ındır. Kâfirler için de için pek çetin bir gündür o.(Furkan-26)

25.Ayetin (O gün gökyüzü beyaz bulutlar ile yarılacak) buyurması ahir zamanın haberinin verilmesine işaret eder ki beyaz bulut manasında insanın görememesidir (ve melekler bölük bölük indirileceklerdir) buyruğuda örtülü olarak meleklerin inmesidir.

26.Ayetde (İşte o gün gerçek mülk (hükümranlık) çok merhametli olan Allah'ındır) buyurması hüküm bildirmesiyle hükümran olması hakimiyetini göstermesidir ki (Kâfirler için de için pek çetin bir gündür o) buyruğuyla kafirin ve münafıkların nefesini bile kesecek derecede hükümleri vermesidir.

Böyle iken onlara ne oluyor da, sanki aslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi (hâlâ Kur’an’daki) öğütten yüz çeviriyorlar? (Müddesir-49-50-51)

Bu ayetlede kalblerindeki fasıklıktan inkarlarından vaz geçmezler yaban eşekleri misali örnek verilmiş ki hem ürkek hemde sanki vahşi aslan görmüş gibi Allahın bildirdiği hükümlerden kaçarlar yani inkar ederek sapkınlıklarını sürdürürler.

Fakat onlardan herkes, kendisine (Allah tarafından) dağıtılmış sahifeler (verilmesini) istiyor. (Müddesir-52)

52.Ayetde (Fakat onlardan herkes) buyruğuyla inkarcı olan münafıkların neden inkar ettiklerini (kendisine (Allah tarafından) dağıtılmış sahifeler (verilmesini) istiyor) buyruğuyla sahife sayfa demek ve bu sayfada yazılı hüküm bildirilmesi demek manasını verir ve bu ayetle münafıkların kendi sapkınlıklarına kalblerindeki fasıkça hayatlarına uyacak hüküm istediklerini açıklar bunun için inkar ederler yani şart koşmak peygamberlere hüküm verdirdin adil ol bizede ver demek isterler münafıklıkların dönülmez mührüne delildir.

Hayır! (Bu olacak şey değildir! Doğrusu onlar (bu alaycı sözleriyle) âhiretten korkmuyorlar. (Müddesir-53)

53.Ayetde (Hayır! (Bu olacak şey değildir!) açıkca bildirir asla olmaz yani hiç kimse Allahın kendisinin verdiği hükümden başka hüküm alamaz ve (Doğrusu onlar (bu alaycı sözleriyle) âhiretten korkmuyorlar) buyruğuyla kalblerinde olan fitnenin alay etmek olduğunu açıklar ve hükümleri inkar ettiklerinden ahiret azabından korkmazlar.

Münâfıklar (kalplerinde küfrü ve düşmanlığı gizleyip dilleriyle iman ettiklerini söyleyerek güya) Allah’a hile yapmak isterler. Halbuki O, onların hilelerini başlarına geçir(ip cezalarını ver)endir. Onlar, namaza kalktıkları vakit üşene üşene kalkarlar (özen göstermezler), insanlara gösteriş yaparlar. Allah’ı da ancak pek az zikrederler (hatırlarlar). (Nisa-142)

142.Ayetde Allah kulunun kalbine tecelli eder bunu bilen münafıklar iman ehline imanlı görünür taklidi imana benzerdir fakat kalblerindeki küfrü düşmanlığı gizlediklerinden dille aldatır bunun sebebinden biri iman ehli olan imanlı insandan kendi günaha girecek menfaatine yarayacak söz almasıdır başkasının sırtından geçinmek gibi yani ahiretde kim dedi kim yaptırdı imanlı olan insanı gösterip o yaptırdı o dedi gibi iftiracı bahane ararlar iman ehlini kullanırlar namaz kılmakmış zikirmiş aslında bunları yapmayı sevmez ve ilgilenmezler yaparkende sadece gösteriş için imanlı desinler diye ve menfaat elde etmek istediklerinden aldatıcıdırlar.

Onlar (münâfıklar), mü’minlerle kâfirler arasında kararsızdırlar. Ne bunlara ne de onlara (dahil olur/bağlanırlar). Allah kimi sapıklık üzere bırakmışsa artık sen ona bir (çıkar) yol bulamazsın. (Nisa-143).

143.Ayetde (Onlar (münâfıklar), mü’minlerle kâfirler arasında kararsızdırlar) buyruğuyla hayatlarını nasıl yaşayacaklar en çok kimde menfaat var kafirdemi mümindemi kararsızdırlar bunun için (Ne bunlara ne de onlara (dahil olur/bağlanırlar) buyruğuyla bir kafire bir mümine gidip dolaşırlar ikisinin hangisinde menfaat daha çoksa onunla ilgilenirler sülük gibi yapışmaya çalışırlar (Allah kimi sapıklık üzere bırakmışsa artık sen ona bir (çıkar) yol bulamazsın) buyruğuyla Allah fasıklıklarından onları öyle bir saptırır ki artık iflah etmez kendine yol arar dururda ölene kadar yol bulamaz ebedi cehennemin dibine yuvarlanır.

İman ehli olan cehenneme ebedi gitmez imansız olan cennete gitmez Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yoluna engel olan şeytana tapandır ve alınan nefesden iyi kötü tüm sözlerin kelimesindeki harfler adedince cehenneme odun gönderen münafıklardır tüm yaptıkları cehenneme kitlenmiştir hayatlarını şeytan yolunda kullanmaları ebedi cehenneme odun göndermekten başka birşey değildir hiç kimse Allahın hükmünü değiştiremez.

Deccalın avenesi kendi teröristliklerini iftirayla hizmete atıyor burası dünya mahşerde hesaplar görülecek kimse iftirayla cennete giremez aldatarak insan sorgulanmaz Allahın hükmü insanı sorgular cehenneme çalışan azaplık odun kazanır adaletde emre karşılık azaptır hüküm vermek yanlız Allaha aitdir hükümde inkarcılara nefes alma hakkını bile azaba çevrilmiştir bundan saptırmaya çalışıyorlar boş gün geçirmek kazandıkları sadece azap inkarcı kördürler Allah geçmiş gelecek herşeyi biliyor insanlarda yaşantılarıyla delillendiriyor yani Allah hükümlerde Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolu hizmet buyuruyor gerisini bana bırakın hesap günü hepsinin cehennemden başka gidecek yeri yok kimi af eder kimi etmez kiminide cehennemin dibine ve sınırsız azabla ebedi cezasını verecek hükümlerin en temelide budur Allah dilediği kadar azap verecek yolun açık olduğunun delilidir azaba gidecekleri biz seçmiyoruz ahiretde yapılan inkarların cezasını verecek olan Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. melekler kayıtda zerresine kadar tüm niyet ortaya çıkacak.

Zalim dinsiz münafıklar hizmeti yok etmeye çalışıyor rahat olsunlar sonra ne olacak dersiniz idrak eden varmı ?

Onlar, (bu halde yaşarken) farkında olmadıkları bir sırada Allah tarafından kendilerini kaplay(ıp çepeçevre kuşat)acak bir azap gönderilmesinden ya da kıyametin ansızın kopmasından emin midirler? (Yusuf-107).

Allah hükümlerini iman ehli cebennemde böyle azap yaşayacak diye bildirmedi imansızlar nasıl azaplanacak bunları bildirdi demekki iman ehli hükümleri bilmese ne olur zaten cennetlikler önemli olan inkarcı münafıkların bilmesiydi ve birbirleride şahit tutulmuşlardır kalblerde gizli olan tüm fitneleri çıkacaktır.

Hizmet dünyanın hastalığını imanı tedavi ediyor münafıklarda hastalığı çoğaltmaya bakıyor dünya ölsün diyen cehennemine koşuyor.

Deccal ilah gibi davranmaya çalışması günahları süslü püslü güzel göstermesi avenelerine kendini taptırmak içindir sırf kibir övünmedir başka hiç bir maksat yok aveneside bunu iyi biliyor ve bilerek isteyerek tapınıyorlar cehennemin dibine gideceklerinide biliyorlar bundan şerden zevk almaya çalışıp günlerini zevk etmeye bakıyorlar eğer dersenizki niye onca doğruya sapkınlık yapıyorlar cehenneme gideceklerinden insan ne kadar kötü olsa iyiliği fark eder çirkinlikde olsa güzeli fark eder kabul etmek içinde akıl vardır sapkınlığı kabul eden kafirdir dini kullanarak yapanda münafıktır yani hizmete terörist iftirası yapan zalim vicdanını yitirmiş cehennemi hak etmiş merhametin haram olduğu mahluklardır oyun oynamak eğlence zevk etmek kafaları karıştırmak zihinleri bulandırmak yaptıkları sadece bu siz hizmetinize bakın ibadetinize dünyanın sonuna gelindi.

Allahın hükümleri açıkca anlaşılır zulme kader denirmi zulm yaparsan fitne çıkartırsan kısaca kafir olursan cehenneme gidersin münafık olursan cehennemin dibine gidiyorsun kendi yaptıklarının cezası veriliyor kaderi adalet budur zulme kader dense Allah zulme razı olması gerekir o zaman kafir münafık inkarcılar neden cehenneme gitsin bu kaderi adalet değilki ve kendi yaptıklarınızın cezası veriliyor Allah zulm yapmayın diyor gizli zulm zalimlik yapan cehenneme gidiyor kimi aldatıyorsun Allah hüküm veriyor hesabını soracam diyor dünyada kader işlerse zalim zulm yapan inkarcıya nefes alması caiz olmaz ölmesi gerekirdi zulm yaparak dünyada nefes alıyorsan cehenneme odun olur kader budur zulm yapıyon ve zulme maruz kalana kaderin diyon kendine gelince masum diyon Allah yasakladığı emrine karşı geliyon cehenneme gideceksin kader budur iman ehli ebedi cennete imansız zalim zulm yapan ebedi cehenneme yaşadıkça azaplık odun göndereceksiniz.

Hesap gününe iman nasıl yapılır açıklanmışki hizmet imanın esasları kabul edilmiştir hizmete düşmanlık ahireti inkardır çünkü Allah hükümleridir bu hükümlerde olanları inkardan imansız olanların meydana çıkmasıdır.

Yani hükümler diyorki islamiyeti hizmet açıklıyor Hıristiyan dinini Yahudi dinini yaşamış olan iman ehlidir bundan başka yol din yoktur Allaha, Peygamberlere, Kitaplara, Meleklere, Ahirete (Hesap gününe) ve Kadere imanı özetlemiştir aklı sönmemiş olan anlar.

Siyaset idare etme yönetme manasını veren kelimedir ve bu insanın dünya işlerini ilgilendirir siyaset dünya işlerine yapılır dini bakımdan dine siyaset yapılmaz din insanı yönetir insan dünyayı insana malı mülkü kullanma üstünlüğü verilmiş dini kullanma üstünlüğü değil din Allah emridir emirler kullanılmaz zevki sefa için değiştiremezsin putperest töresi mutâ gibi büyük fitneye din derseniz yayarsanız dinin zerresine dokunursan ebedi cehenneme münafıklıkla gidersin saçma sapan nefsine göre din çıkartmış münafıklar siyaseti dine yapıyorlar münafıklık içinde ebedi cehenneme gideceklerdir dini siyasete alet etmekde bu siyaseti dünya işlerine yapmak dünya işlerini idare etmek yönetmekdir münafıklığın sebebinde siyaset adını kullanıp dini yönetmeye kalkıyorlar yani sanki Allah eskiden içkiyi zinayı yasaklamıştım asırlar geçdi değişti al o eskidendi şimdi serbest yapmak sana verildi çünkü sen büyüksün şan şeref şöhretli oldun senin gibi büyük varken fakir kim oluyormuş zalimce zulm yaparsın alırsın hükmü bu kadar basit zulmede fetva çıkartırsın al sana cennet peygamber gelmiş kitap gelmiş onlar eskidendi gibi inkarcılığı manalandırmaya benzer.

Sahd Nursi Hz. mehdiyi siyasal ilmi güçlü olacak demişti bu bilinen devlet siyaseti değil bu ilmi güçlü olacak ilim diyor idare etme yönetme dinin emrettiği hakikatlerle dünyadaki insanların hayatını asrımıza göre düzeltmek sapkınlıkdan çıkartmak şan şeref şöhret olmak değil karanlık içindeki dünyaya dalmış cehennemi felaket gibi acı yaşayanlara ışık olup aydınlatmak bu iman ehline ışık olmaktır özel ders verir gibi kafire ve münafıklara zalime zulm yapana din anlatmak değildir zaten dini açıklayıcı kitaplar ve hükümler vardır imanı zayıf olan insanlarn imanına kuvvet verecek cennet misal hayata çevirmektir insanların güzelliklerle manevi sevgi oluşmasında bütünlüğün dinler arasında birleşmesidir Allah bir Kitaplar bir Peygamberler bir dinler bir demek bu birlikden oluşan iman ehlinin tümü manevi mehdi görüntüsünde insanlara cennet misal hayatı veren ve manevi cennet kardeşliğidir.

Zalim kendine Müslüman demekle müslüman olmuyor zulm yaparak birde Kur'an,ı elde gösterip terörist iftirası atıp müslüman olduğunu söylerse açıkça münafıklığını ilan etmiş olur türkiyede görünen belli kimin ne olduğunu Allah kendileriyle ilan ettiriyor gizlenmenin faydası olsa dinin arkasına gizlenen dini maske yapan şeytana tapanlara münafık denmezdi ahiretde hepsi çıkacak gizlenmekle ebediyet inkar edilmez.

Allah buyruklarla uyarır dünyada Peygamberlere ve dinlere inanıp söylediklerini yaşayanlar var acaba bu dünyadaki insanlar imansızmıki Peygamberleri ve dini anlamasın yani Peygamberler ve din insanları imansızlığa maneviyatsızlık girdabı cehennememi götürüyor ki bunca insan salak yerine konup siz yanlışsınız Peygamberler ve dinler yalan söylüyor diyormuş gibi zalimliği zulmü kötülüğü günahlara yol diyerek yalan aldatmakla doğru göstermeye çalışıyorlar dine yalan deyip kendine doğru diyen, kim imansız kim imanlıdır.

İman ehline akılsız sanan münafıklar Allah hükümlerini verdiğinde kimse bilmesede dünyada kalblere ona göre değiştirme gösterir çünkü bilinmiş hüküm tecelliyi gerektirir demekki tecellinin adaleti ilahide olanın iman ehlinin kalbini hüşyarlaştırmak yani manen doğruları gösterip uyandırma ve tüm hayatı gözden geçirip doğruyu buldurmaktır yani akılla doğru yanlış ayırıp tasdiklemektir bundandır din akla hitap eder doğruyu akıl görür doğru olanın anlaşılmasıda dinin güzel iyi kalbe sevgi verdiren huzur ve üstün olan sözleridir demekki doğru olan iyilikde yalan olan kötülüktedir kavga kargaşa bozgunculuk iftira yaygara gibi yalancıların içlerindeki haseddir ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed s.a.v. doğruluk iyiliğe iyilik cennete götürür yalan kötülüğe kötülük cehenneme götürür buyruğuda delilidir imansızlığın kalbde mayasıda inkardır.

Ebedi cehennemlik imansızın en küçük küfr bile asla afedilmez hükümle uyarıldı cehennem azabı vuku buldu gerçek olan hüküm açıklandı.

Dünyada ister istemez tüm canlılar ölümü tadacaktır tadımlık demek ya acısını yada ruhani manevi lezzetiyle ruhun çıkmasıdır insan nefsine ne ektiyse olacaktır imansız dehşet can verirken iman ehlinin derecesine göre manevi lezzetle ölüm olacak Allah yolunda olan insan isterki zulm bitsin tiskinti verici dine verdikleri fitnedir görünmeyene bakılsa insanda hak verecektir o manen göremediğiniz fakat anlayabileceğimiz hükümlerdir iman ehli eziyet gibi görünene bakar manen dünyasıda var cennetide var zaliminde dünyası cehennem gibidir ölse cehenneme yuvarlanacak yaşasa cehenneme azaplık odun gönderir demekki yaşantısı daha dehşet oluyor hükümde nefes alıp vermesi azaplık odun gönderiliyorsa zalim düşünsün ölse ebedi cehenneme gitti ölmese azap çoğalıyor.

Allah kılıcı zalimin boynuna doladı vazifemiz hiç durmadan güzellikler içinde yolumuza devam etmek iman ehli ayrıldı hükümler vaadli din günü sahibinin hizmete devam imanımız dönülmez hiç şüphesi olan varmı ve kime zararı var sorumluda delilli zalim zulm yapanlar düşünsün onlar bilerek bozgunculuk yapıyorlar Maksat zevk etmek ayetde buyuruyor cehenneme gidecek zalimin kılıcı boyunlarına doladı kendi azaplarını eline verdi.

Küfre sapanlar/inkâr edenler, ateşe sunulacakları gün (onlara): “Siz iyi ve güzel şeylerinizi dünya hayatında harcayıp tükettiniz ve bunlarla safâ sürdünüz (buraya bir şey bırakmadınız). Yeryüzünde haksızlıkla büyüklük taslamanızdan ve yoldan çıkmanızdan dolayı artık bugün aşağılayıcı azap ile cezalandırılacaksınız.” denilir.(Ahkaf-20)

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed s.a.v. doğruluğu nasıldı ümmi olması dahada çok doğruluğuna delil oldu Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed s.a.v. yüzde biri kadar değilim fakat ümmilikde Benzer bir durumum var yani hiç birşey bilmiyordum sadece Allah bildirdi öğretti ve buna Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. şahit olsun.

Cennetlikler, cehennemliklere (şöyle) seslenirler: “Rabbimizin bize vaadettiğini, biz gerçek olarak gördük. Siz de Rabbiniz’in size (azap) vaadini gerçek olarak gördünüz mü?” (Onlar da:) “Evet.” derler. O sırada aralarından bir görevli şöyle seslenir: “Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun.(Araf-44)

Sevgimiz diyaloğumuz hoşgörümüz mutluluk huzurumuz iman ehline Allah düşmanlarıda has düşmanımızdır.

Cehenneme ebedi huzuru bozmak isteyen gereksiz değersiz kıytırık mahluklar gidiyor yada şöyle diyelim şeytan cennete olmuş olsaydı ebedi Bozgunculukla anarşi fitne fesad yani iyiki dünya yaratılmış iyiki dünyada temizlik yapılıyor fitneci olanlar ayıklanıyor kömür ruhlular ve elmas ruhlular iman ehli için yaşasın cennet hizmetimiz dillere destan iman ehlinin kalbi cennet kokusu hased eden imansızlar çatlasın.

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. güneşin doğup battığı yere kadar ismi celili duyulacak buyruldu ve duyuldu güneşin doğup batmasındaki manada doğuş aydınlığın başlangıcıdırki bu başlangıç Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. doğumuyla başlamıştır batışıda risalei nurlarda anlatılmışdırki ölümü haber verir yani dünyanın sonunun geldiğini haber vermekle dünya öleğinin bildirilmesidir bunun insan üzerindeki vazifei hizmet insanların iman etmesi Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kabulle kalbe işletilmesidir bu vazife gidilebildiği kadardır bu gidişde sadece kıyametin kopmasına kadardır güneş batmasıda hükümlerin çıkmasıyla dünyanın ayrılmasıdır iman ehli imansızlar ayrılıyor inkar ederek incik boncukla ilgilenen fasıklardır dini karıştırarak bozgunculuk çıkartan onca yazılı hükümleri gördükleri halde hiç bir şey diyemeyerek sesslerinin kesilmesiyle saptırmak için çalışan fasıklardır dini alet etmeleride gösterirki münafıklardır kimse kimsenin kölesi değildir Allahın hür yarattığına kimse köle gibi zorbalık yapamaz davranamaz köle olunacaksa Allaha olunur yaratan o mülkün sahibi o yediren o içiren besleyen o hayatı veren o daha ne güneşin batışının bir manasıda budur iman ehli çıktı meydana cennet ve cehennemlik olanlar ayrılıyor kalblere hükmeden Allahtır kimse kimseyi aldatamaz kimse kimseyi zalimlikle zorbalık yaparak tehditle algı operasyonuyla cehenneme atamaz cehennemi yaratantır.

Allah asırlar öncesinde Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. buyurduğu din hizmetin gösterdiği ve açıkca hükümleridir din hiç değişmedi insanlar kendini değiştirdi din aynı din iman esaslarının özeti olan hep detaylı hükümleri bildirilmiş demekki münafıkla kafir inkar ederek kendine gözlerini kapatır iman ehlinin ve imansızların ayrılmasında kalblere hükmeden Allah tescilliyor biz hizmetimize bakarız.

Kainat ucubucağı görünmüyor dünyayı cennet olarak düşünülse düşünsenize sınırsız sayıda cennet yaratabilir zaman ve mekandan münezzeh Allah arşki kürsi arşın içinde çöle atılmış halka gibi kainatsa kürsinin içinde halka gibi sınırsız cennetde cehennemde yaratabilir daha önce hükümlerde yazılmışdı yani diyeceğim çocuk sahibi olma meselesi olabilir sadece cehennemlik olanlara yok orası azap Yeri çocuk edinmemekde azaptan ve zaten çocuk ihtiyacıda düşünmezler azabı yaşamaktan onumu düşünsünler Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. bu meseleyi bilir.

Ên mühim yaratılıştaki ebediliğin dünya ahiretin tarlası olması numune hükmündedir ve insanın haşa ve kella Alah sanki sınırlı olması gibi algılatması aklı nefsine takılmış mahluklarca tanımlanır ebedi olmanın ve yaratılışın hikmetinde insanın kainatın küçültülmüş modeli olması ve ahiretin numunesi hükmü vardır yani ölümlü ahiretin tarlası olan dünya ve onca içindeki nimetler cennetin madde haline işaretle dünyadaki hayatın yaşanmasıyla cennetin nasıl yaşanacağını gösterir delillendirir yalnız cennetde pislik olmadığından lezzetleri alınan nimetlerin ilahi hikmetinden yok olmasıdır hiç bir hüznün olmadığı cennet zevk etmekdir ve insanında numune hükmünde olması şeytanın bozgun kibirlenmesiyle ayıklanmıştır yani ebediyen sınırsız sayısız cennet yaratabilen Allaha kısıtlama getirilemez ve insanın numune olması gösterirki dünyada şeytan gibi bozgunculuk yapan inkarcıların ayıklanması ve ebedi saadet olacak cennete layık iman ehlinin numune gitmesi Allahın kudreti sonsuzun ve sonsuz nimetlendiren herşeye gücü yeten demekki çocuk isteyen kullarının dünyadaki gibi lezzeti ruhani ile nimetlendirerek çocuk olacağına delildir yani ebediyen sonsuz sınırsız sayıda cennet yaratana cennetde kul yaratması zor değildir yaratılış Allah hakimiyetinde bizzat kendisinindir demekki cennetde çocuk olmayacak diyerek kimse hükmedemez diyemez delillendiremez bunun en kapsamlı olanını elbetde Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. bilecektir bizim aciz aklımız buna erdiyse açıklayıcı delilli konuşmamızla gösterdik ve fetanet sahibi peygamberler elbetde daha kapsamlı bilgilendirecektir insan nefsinin hırıltısıyla aklına baksa sanki Allahın kudreti yetmezmiş gibi cennetde çocuk olmayacak diyenler olmuş bunu diyen safsafatadan ibaretdir yani fitnedir delil yok fikir yok sallama dallama fikirdir.

(İnsan), hiç kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi zannediyor?(Beled-5)

5.Ayetde Allahın kudretinin sınırlı gibi gösteren inkarcılara delildir ki Allahın kudretini bir çok açıklamayla delillendirdik.

Kevser şarabının olması ve altın gibi değerli maddelerin cennetde verilmesi ebedi zevk etmek en çok güzelliklerin olması ve dünyanın cennet hayatının lezzetlerinin bir saatine bile tekamül etmemeside ayrı delildirki cennetde eşlerin olması dünyada delillendirilmiş ispatıyla cennetde eşlerin daha muhteşem ebedi ruhani lezzetlenmesi ve dünyada çocukda cennet neşesi nimet olması ve cennetde düşünülse daha lezzet verici yuvanın neşesi olacak ve dünyadaki gibi bir zaman büyümesiyle ebedi hayatını kuracak yani nasılki dünya hayatı doğumla başlar ve sanki hiç ölmeyecek gibi hayatı yaşar aynen bu gibi ve gerçeği olacak cennet hayatının ebedi yuvanın sürdürülmesidir dense o çocuklar neden dünya hayatına bırakılmadan sorgu suale verilmeden cennetde oluyor çünkü nasılki huriler cennet hizmetinde yuvaya eş olacak evin hanımı hurilerin sultanı hükmünde olacak huriler sultana hizmet eder hurilerde eşdir ve dünyada olmayıp sorgu sualleride yoktur demekki çocukların huri gibi cennetin tomurcukları cennet neşesi ve onlarında hayat kurarak yuvayla ebediyetleri sürdürülür dünyada insanların numune olmasındaki bir manasıda bunu gösterir delillendirir ebedi cennete yuva gidiyor ve yuvada bilinen nedir numune hükmüde odur pislik olacak zalim vicdansız olanların ve ebedi cennete gidecek tüm iman ehlinin huzurunu sevgisini hasedlikle bozguncular ayrılmasıdırki dünya bunun için numune yaratılmış demekki cehennemde azap olacağından zaten cehennemde cennetdeki gibi adalet aranmaz adalet isteyen cennete talip olurdu inanan girerdi cehennemle cenneti eş değerde tutulmaz öyle birşeyde yoktur insan ya iyilik güzellik sevgi nimetler ister yada zıttını çirkinlik yani şer ister şerre tapan cehenneme gidiyor oranın hükmünde ceza yeridir yani azapdır nimetleri bile azaplıdır mesela kaynar su ve bu gibi demekki ebedi saadetin anahtarı imandır mesela insanın vucudca bakıldığında görünen sadece et ve kemikdir ve bu etin en değerli olanı kalb! insanın nefisçe hata yapması çok şey değiştirmez nefsine eziyet eder bedelini öder bunun en önemli olanı kalbin bozulmamasıdır eğer kalble kötülüğe günahlara yani şerre gidersen o zaman bedenin tümünü helak edersin bütün vucud kalbden yönetilir insan şerre ya kalben gider yada nefsine uyarak günaha girer zannımca bundandırki kulların günahları ne kadar büyük olursa olsun Allahın şefkatinden asla büyük değil kalbden şerre rızası olan varsa bu inkardır bunun çaresi olamaz bilerek isteyerek inkar edene merhamet etmekde Allahın şanına yakışmaz.

Cennet nimetlerinde kimse ameliyle kazanamaz dünya hayatının insanlar arasında hayırda yarışması dünayadaki gibi şan şöhret çok mal mülk kazanmak ve bu kazanılanla cennetdeki derecenibelirleme değildir bu fitnenin en çok aptalca olan fitnesidir insan Allaha kul olmakla mükellef kulluğun ilk adımı imandır cennet nimetleri derecelere göre değişebilir yani peygamberlerin sahabelerin cennetdeki nimetlere kazanması derecenin verdiği ayrı lezzetdir mahiyetini bilmem çünkü sahabe değilim cennet nimetleri iman ehli tüm kullara verilecek kazanmak isterse zor kazanır cennet hediyedir ve ev gibi düşünülse Allah anahtarını Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. vermiştir ve ümmetini cennete alacakdır madem cennet hediye iman ehlinin kazanması gereken hayırda yarışmak nedir en mükemmel olan kulluk yarışı yani Allaha yakınlaşmak ona kul olmak bu kullukda ibadet önemlidir en önemliside emirlere göre haraket etmekdir imanlı insanı öldürme kul hakkı yeme zina etme gibi kullukda cennetdeki derece Allaha yakınlıkdır onu görebilmektir bu yarış odur yani mesela kimisi gözleri 5 derece kimisi 10 kimisi 50 kimisi 100 derecelik bozuk olduğundan ona görebilmek için gözlük ister buna benzer kimin gözleri daha keskin Allah güzelliği ruhani lezzetini alacak nedir bu lezzet Said Nursi Hz. dediği cennet hayatının bin senelik lezzeti Allahın bir saatlik cemal yani güzelliğinin verdiği ruhani lezzetini karşılamıyor iman ehlinin birbirinden üstün olmaya çalışması gibi bir yarış yoktur yarışma denen Allaha yakın olmakdır yani bakdınki arkadaşın ibadetde takvada Allaha yakınlaşmış işte bu kıskanılır zorbalık yapmak iman ehlinin kulluğunu göstermez hased başkadır kıskançlık başkadır Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ben gayyurum Allah benden daha gayurdur buyurmuştur hased olan şeytandan geliyor kibirden çıkan parça gibidir mesela siz bişeyler yazın engel olmak isteyen avanaklar çok olur hep kibirdir yarış kulluk yarışı cennet değil mal mülk kazanmak değil öleceğin güne kadar kulluğunu gösterdiğin çizgide olmak nasıl yaşarsan öyle ölüyorsun.

Sonsuzluk kavranması insan aklının sadece verilen ölçüsünde manası var nasılki ashabı kehf meselesinde bir hayvanın cennete girmesi mevzusu manasında varla yok oluşun değeri anlaşılır yani değersiz olanın cehenneme gidecek ayıklanan inkarcılar oluşundaki anlama gibi hayvanın değerinin ne kadar çok olduğu net görünür inkarcıdan kat ve kat üstünlüğünü delillendirir demekki nasılki bir nüvede olan yani ebediyet Allah ilmi kudretinde açıkca gösterirki ebediyen sınırsız sayıda cennet ve cehennem yaratabilir ve tüm varlık sahasını bir nüvede verebilir insanında kainatın en nazenin varlıkdan en kapsamlı ahseni takvime girmesi cennetde çocuk meselesinde verdiğimiz yaratma meselesi gibi ebediyen sınırsız cennetde insan yaratılması gibi dünyada yaratılmışlar çekirdek olur yani israfı ďüşünmekle yaratılan mahlukat en ideal en yerinde yaratılması yapılnış demektir ve biz insan olarak kulluğumuzdan utanmak yerine şu olsun bu olmasın isteriz bir göz nimeti kadarcık kulluk yaptığımızı sanmam ebedi cehennemle diyeti ödenebilecek hangi kulluktan bahsedilebilirki görülense yalan gibi dünya tek gerçekde Allah mülkünde istediği gibi tasarruf eder yani mülk derken sadece dünyamı var cennetde cehennemde onun Ve dilerse cennetde dahi kuluna çocuk ihsan eder kimse ona karışamaz emir veremez insan kulluktan sorumlu Allah değil.

Hizmete yapılan zulm fakat yapılmasaydı din düşmanları münafıkları dünya görmeyecekdi hizmetin değeri dahada artdı Allah lütuf ihsanıyla hizmetimizin gerçek Allah yolu olduğunu gösterdi küçük düşürmeye çalışan iftiracı münafıkları ortada bırakdı.

Şüphesiz ki bu Kur'an en doğru yola iletir;iyi davranışlarda bulunan müminlere,kendileri için büyük bir mükafat olduğunu müjdeler.(isra-9)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Allah Sorgu Yapsa Ne Denir

Asrı saadet zamanında ya inanmayanlar yada münafıklar onu Allah bunu Allah yarattı peki Allah kim yarattı diye Peygamber Efendimiz Hz.Muhamm...