Allah buyruklarında apaçık deliller vardır ki bu buyrukları imanlı olan insanların akıllarına göredir asrımızda bazı insanlarda Kur'an anlaşılamaz düşünceler oluşabilir bunun sebeblerinden biri iman zayıflığıdır ve Allah sözüdür herkes anlamaz fikride olabilir halbuki Allahın buyruklarını kendisinin izahı şekilde değil imanlı kullarının anlayabileceği şekilde indirmiştir yani aklı sönmemiş imanı olan gerçeği görür anlar daha önceki pek çok hükümlerin açıklanmasıyla akla ruha ve kalbe anlaşılır izahlar yapılmıştır ki imanı ve iman ehlini delillendirmiştir ve tekrar bazı ayetlerden imanı tasdikle iman ehlinin açıklamasına geçelim.
5. İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de
ancak onlardır.(Bakara Süresi)
Bu ayetde (İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler) buyruğu net izahla iman ehline hitap eder çünkü hidayet yolunda olan sadece iman ehlidir günahlar doğru yol değildir lakin hidayetin cennetlik olmanın anahtarı imandır (ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır) buyruğuyla günahkarda olunsa imanı olanın kurtuluşun anahtarını almış manasındadır.
6. Gerçek şu ki,kafir olanları (azap ile) korkutsan da korkutmasan da onlar için birdir; iman etmezler.(Bakara Süresi)
Bu ayetde gerçekte kafiri azapla korkutmakla iman etmeyeceğini açıklar demekki kafirin korkudan iman etmiş görünene imanlı denmez çünkü korku kalbde olandır kalbinde korku olanın halinden anlaşılır mesela zalim olmaz zulm yapmaz firavun gibi tagut gibi davranmaz kalbde olan korku bedende kendini gösterir.
(korkutmasan da onlar için birdir; iman etmezler) buyruğunda kafirin zaten korkusu olsa imana gelirdi korkutmanında faydası olmayacağını anlatırki çoğu hükümlerde kafirlere karşı güzel davranışla uzak durulması emredilir tabi bu dini anlatmaktan vaz geç manasında değildir iman ehlinin vazife-i asliyesi öncelikle dinidir ve ebediyet gerçeklerini (emri bil maruf nehyi anil nünker-iyiliği emret kötülükten men et) hükmünce anlatmakla mükelleftir.
7.Allah onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Onların gözlerine de bir çeşit perde gerilmiştir ve onlar için (dünya ve ahirette) büyük bir azap vardır.(Bakara Süresi)
8.İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde"Allah'a ve ahiret gününe inandık" derler.(Bakara Süresi)
9.Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah'ı ve müminleri aldatırlar.Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir.(Bakara Süresi)
10.Onların kalblerinde bir hastalık vardır.Allah da onların hastalığını çoğaltmıştır.Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için elim bir azap vardır.(Bakara Süresi)
Bu ayetlerde hem kafir hem münafıkların ısrarlı inkarlarından ve yaptıkları fasıklıklarından gözlerine perde çekilir ve gerçeği göremez hale gelir kafir için inkarı ölene kadar devam eder iman edip etmemesi şahsına bağlıdır münafıklar içinse daha dünyada kalblerini mühürler gerçeği anlamazlar kulakların mührüde kalben olandır yani gerçeği duysalarda inkarla kalblerindeki fasık fikirlerini din diyerek gösterenlerdir söyledikleri ve yaşantıları dine imana uymaz şeytanca sapkınlık yaparlar bundanda yalancı olduklarının delilidir dünyaları kalben azap içinde ahiretleride cehennemde azap içinde olacaklardır.
Mesela kendi nefslerinin arzu isteklerine başkalarınıda alet etmekle kendileri gibi küfre düşülsün isterler dini kullanmalarıda fasıklıklarını gizlemek ve sapkınlıklarını doğru yol göstermeleridir akıllarınca Allahı ve iman ehlini aldattıklarını sanarlar hep kendi fasık görüşlerine göre hastalıkları vardır iftira atarak fasıklık hayatını ve sapkınlıklarını dini yol gösterirler ayetlerde bunu açıklar.
159. İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayet yolunu -kitapta onu insanlara apaçık göstermemizden sonra- gizleyenler yokmu,işte onlara hem Allah hem de bütün lanet ediciler lanet eder.(Bakara Süresi)
161. (Ayetlerimizi) inkar etmiş ve kafir olarak ölmüşlere gelince,işte Allah'ın,melekleri ve tüm insanların laneti onların üzerinedir.(Bakara Süresi)
Bu ayetlere dikkat edilirse (İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayet yolunu) inen vahiy açık deliller göstermiştir bu delillerde ilk olan iman esaslarıdır yani Allah delili ve sadece Peygamber değil çoğul olarak Peygamberlerin delili çoğul olarak Kitapların delili (-kitapta onu insanlara apaçık göstermemizden sonra ) ve bunların hak olduğunun ve hidayet yolunu yani iman ehlinin vasıflarıyla açıkca anlatılmasıdır.
Ayete dikkat (gizleyenler yokmu,işte onlara hem Allah hem de bütün lanet ediciler lanet eder) hükümlerin gerçekliğinin gizlenmesinden bahsedilen Hıristiyan,Yahudi ve Hz.İbrahim a.s. dini Sabiilerin iman ehli olmasıdır yani sanki sadece islamiyet dinini iman ehli olarak cennetlik gösterip diğer dinleri sanki başka ilah göndermiş gibi gerçekleri gizleyerek imansız cehennemlik ilan edilmiş Allah bu gibi gerçekleri gizleyene hem lanet ediyor hemde bütün lanet edici buyurmasındaki manada meleklerinde lanet ettiğini ve yaratılmış mahlukatda insanlarda lanet eder ve etsin buyuruyor demekki dini kullanan zalim zulm yapan imansızlara lanet etmek caizdir ve emredilende lanet edin buyruğudur derler ya müslüman lanet edermi diye demekki bunu yaygara yaparak fitne çıkartan münafıklardır zulm yapan zalime edersiniz buna karşı olanda yarası olan zalimdir çoğu insanlarda kötübirşey zanneder halbuki lanet iyi olana değil kötü olana yapılıyor.
174. Allah’ın indirdiği Kitab’tan bir şeyi (ahir zaman Peygamberinin vasıflarını) gizleyip onu az bir paha ile değişenler yok mu, İşte onların yeyip de karınlarına doldurdukları, ateşten başka bir şey değildir. Kıyamet günü Allah ne kendileriyle konuşur ve ne de onları temize çıkarır. Orada onlar için can yakıcı bir azap vardır.(Bakara Süresi)
Ayette (Allah’ın indirdiği Kitab’tan bir şeyi) buyruğu her birkitabı kkapsıyor asrı saadetde bazı Hıristiyan ve Yahudiler Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. geleceğini ve vasıflarını bildiren hükümleri gizleyenler olmuş kimi Hıristiyan ve Yahudi o hükümleri söylemiş ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. tasdik ederek iman etmiş kimiside yüz çevirerek dünyanın saltanatı cazip gelerek nefsini firevunlaştırmış halbuki kimsenin ne dünyasını alan oldu nede dininden döndürüldü sadece yapılması gereken Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hak ve son peygamber olduğuna şehadet edip iman edilmesiydi bu asrımıza kadar yaşanması gerekende sadece buydu ve kıyamete kadarda olacak olan budur yüz çeviren fasıklardır kafir zaten dinden imanla işi yok daha önceki hükümlerde açıklanmıştır demekki Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. gelmesiyle ve vefatından sonra gizleme sürmüş nasılmı yalan hadisler uydurulmuş gerçek buyruklarına belkide ilave yapılmış doğru olanlar saptırılmaya çalışılmış (Muta) zinayı dinde var gösterilmesi gibi böyle zevk için menfaatçi nefis perest olanlara (İşte onların yeyip de karınlarına doldurdukları, ateşten başka bir şey değildir) ayeti işaret eder ve fasıklıkla azgınlaşmalarıyla zulm yapan zalimlere (Kıyamet günü Allah ne kendileriyle konuşur ve ne de onları temize çıkarır. Orada onlar için can yakıcı bir azap vardır) buyruğuyla işaret eder.
175.Onlar doğru yol karşılığında sapıklığı,mağfirete bedel olarak da azabı satın almış kimselerdir.Onlar ateşe karşı ne kadar dayanıklılar! (Bakara Süresi)
176. O azabın sebebi,Allah'ın, kitabı hak olarak indirmiş olmasıdır.(buna rağmen farklı yorum yapıp) kitapta ayrılığa düşenler,elbette derin bir anlaşmazlığın içine düşmüşlerdir.(Bakara Süresi)
Ayetde (Onlar doğru yol karşılığında sapıklığı,mağfirete bedel olarak da azabı satın almış kimselerdir) buyruğuyla doğru yolu görerek bilerek sapıklıktan taraf olandır ki hidayet ve onca nimet varken hakkı hakikati gizleyenlerden olmuşlardır ömrü hayatı ibadetle geçmişde olsa sanki cennetlikmiş gibi az günahımda olsun birşey olmaz gibi Allahın hükümlerini emrini küçük görür ve (Onlar ateşe karşı ne kadar dayanıklılar!) buyruğuyla tehdit verilir bunun bir delili şu ki (O azabın sebebi,Allah'ın, kitabı hak olarak indirmiş olmasıdır) yani tagutlaşmış firevunlaşmış zalim olan ilahlık yapmaya çalışanlara biat eden yüceleştiren zavallı mahluklar tapındıklarıyla beraber indirilen kitaptan günaha dair fetva ararlar Allah fetva değil hüküm verir.(buna rağmen farklı yorum yapıp) kitapta ayrılığa düşenler,elbette derin bir anlaşmazlığın içine düşmüşlerdir) bu ayetlede sanki tek kitap tek din varmış gibi hükümleri ayrı göstermeye çalışırlar ve bozgunculuk fitne çıkartarak bilerek anlaşmazlık yaparlar.
Kur'an tüm insanlığa inmiştir bu insanlıktan bahsedilende iman ehlidir ve iman ehli olan diğer dinlerdir çünkü inkarcı olan kafir ve münafıktır onlarıda din ilgilendirmez biri kafir inkar edendir diğeri münafık dini kullanandır bu sadece islamiyet dininde değil Hıristiyanlık ve Yahudilik dininde olan iman ehlinden görünen dini kullanan münafıklarda vardır demekki insanlıktan bahsedilende iman ehli olduğu açıkca anlaşılır.
159. Ehl-i Kitabtan her biri, ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır.(Nisa Süresi)
162. Fakat içlerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler,namazı kılanlar,zekatı verenler,Allah'a ve ahiret gününe inananlar var ya; İşte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz.(Nisa Süresi)
Ayette Ehl-i Kitaptan bahseder yani kitap ve peygamber gönderilmiş kavimden ve asrımıza gösterilen yönüde dier dinlerin gerçeği öğrenerek Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. iman edeceğidir bu (Ehl-i Kitabtan her biri, ölümünden önce ona muhakkak iman edecektir) ayetde ona işaret eder ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ( Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır) şahit olacağını delillendirir yani Hıristiyan ve Yahudi dinininde olduğunu ve kitap ehlinden iman ehline delille şahit olacaktır ve diğer ayette (Fakat içlerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler,namazı kılanlar,zekatı verenler,Allah'a ve ahiret gününe inananlar var ya;) ilimde derinleşmiş gerçeği gizlemeyen müminler bu mümin manası inanmış demektir bu inançda kitap ehli olarak buyrulması islamiyetide,Hıristiyanlığıda,Yahudiliğide kapsar çünkü islamiyeti yaşayan mümin Kur'an,a inanmasıyla kitap ehlidir Kur'an,da son kitaptır demekki tüm iman ehline hitab ederek indirilen Kur'an,a ve daha önce indirilmiş kitaplarada iman etdenlere ve ibadetinide Allah rızası için yapanlara (Allah'a ve ahiret gününe inananlar var ya; İşte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz) ayetiyle mükafatla müjdelemektedir.
68. "Ey Ehl-i Kitab! Siz Tevrat’ı, İncil’i ve Rabbinizden size indirileni hakkıyla uygulamadıkça,(doğru) bir şey (yol) üzerinde değilsinizdir" de. Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun küfür ve azgınlığını elbette artıracaktır.Kafirler topluluğuna üzülme.(Maide Süresi)
69. İman edenler ile yahudiler, sâbiîler ve hıristiyanlardan Allah'a ve âhiret gününe (gerçekten) inanıp iyi amel işleyenler üzerine asla korku yoktur; onlar üzülecek de değillerdir. (Maide Süresi)
68.Ayette Ehl-i Kitaptan bahseder ve Hıristiyan ve Yahudilere uyarıda bulunur yahudi Tevrat'ı Hıristiyanlarda İncil'i uygulamaktan bahseder hakkıyla uygulama nedir ilk öncesinde olan iman esaslarıdır çünkü iman olmazsa ibadetde hayatda yemeden içmeden ibarettir kitapta veya peygamberde karasızlık yaşadığı buyrukmu var al sana Kur'an açıkça Tevrat'ıda tasdikler İncil'ide nasılmı yaşanacak Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. insanlığın iftihar tablosu herkese örnek hayatı oku kitabını bak Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ahlak cömertlik güzellik hayır sever sevgili tüm hayatı örnektir ve (Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun küfür ve azgınlığını elbette artıracaktır.Kafirler topluluğuna üzülme) ayetiyle kitaplara uygun hayat olmazsa doğru yol üzerinde olunmayacağını ve küfür yolunda gidilirse sapkınlaşarak azgınlığın artacağı uyarısı açıklar Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. bu hadiselere ümmetinin kafirleşmesine üzülmüş olacakki Allah üzülme buyurarak teselli vermiş.
Sonraki 69.Ayette iman edenler ile tüm iman ehline hitap varki (yahudiler, sâbiîler ve hıristiyanlardan Allah'a ve âhiret gününe (gerçekten) inanıp iyi amel işleyenler üzerine asla korku yoktur; onlar üzülecek de değillerdir) buyurarak iman etmiş tüm kitap ehline korkmanıza gerek yok iman ehlisiniz sizde Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. iman etmişseniz üzülmezsiniz tesellisinide verir.
98. De ki: Ey Ehl-i Kitab! Allah yaptıklarınızı görüp dururken niçin Allah’ın âyetlerini inkâr edersiniz? (Al-i imran Süresi)
99. De ki: Ey Ehl-i Kitab! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.(Al-i imran Süresi)
98. ve 99. bazı ayetlerin altına not olarak yazmışlarki sadece Hıristiyan ve Yahudi isimleri kullanılmış sanki islamiyet dininde olanlar kitap ehli değilmiş gibi halbuki ayetde Ehl-i Kitap olarak bildirilmesi tüm dinleri kapsar ve gerçekleri gören İslamiyeti,Hıristiyanlığı,Yahudiliği yaşayan din mensuplarına hitap ederek önceki ayetlerde bahsettiğimiz tagut ve firevun zihniyetinde olan zalimliklere boyun eğmiş olan konularda açıkladıklarımızı gösterir yani ayetde asrımızda zulme bilerek razı olana hitap var UR yolunu eğri göstererek yalana zulme susmuş menfaatini düşünen kitap ehline karşı 98. ayetle Allah her yapılanı gördüğü bilindiği halde zulmden yana oluyorsunuz ve bununla ayetleri neden inkar edersiniz ikazı ve (müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz?) ciddi uyarıda bulunur ve (Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir) buyurmasıyla hesabını soracağını delillendiriyor.
100. Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden bir gruba uyarsanız imanınızdan sonra sizi yeniden inkarcılığa sevkederler.(Al-i imran Süresi)
Ayetde iman edenlerden bahsedilmiş bu grup olarak buyrulan Hıristiyan ve Yahudi olarak tanımlayanlar var halbukiiman ehli tüm kitap ehlidir demekki bir ayrıntısında son din olması ve son din,e geçmiş kabullenen Hıristiyan veya Yahudi diğer eski dinine dönemeyeceğinden son dinin emrine göre haraket etmek zorundadır yani mesela son din,e girmiş Hıristiyan artık ibadeti son dine göre hayatını yaşar eski dinine dönemez veya eski dini gibi kiliseye giderek ibadet yapmaz bunu bilen grup diye buyrulanda dinini bilmeyen Hıristiyan arkadaşlarıyla beraber hayat yaşamaya kalkarsa arkadaşlarıda son dinden dön meselesi yaparak bilmeden bu eski dinine dönmesine sebebiyet verebilir ve eski dinine dönerse (imanınızdan sonra sizi yeniden inkarcılığa sevkederler) ayetide islamiyeti inkardan tüm dinleri inkar etmiş olur
101. Size Allah’ın âyetleri okunurken üstelik Allah Resülü de aranızda iken nasıl inkara saparsınız? Her kim Allah'a bağlanırsa kesinlikle doğru yola iletilmiştir.(Al-i imran Süresi)
Ayetde inkarcılıkda zevk peşinde olan heva hevesine tabi olmuş dünya ve nefis perestleri açıklarki asrı saadetde Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ayetleri doğru ve delilli buyururken bile inkarlarından vazgeçmemiştir.
70.Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlance edinen ve dünya hayatının aldattığı kimseleri (bir tarafa) bırak! Kazandıkları sebebiyle hiç bir nefsin felakete düçar olmaması için Kur'an ile nasihat et. O nefis için Allah'tan başka ne dost vardır,ne de şafaatçi. O,bütün varını fidye olarak verse,yine de ondan kabul edilmez. Onlar kazandıkları (günahlar) yüzünden helake sürüklenmiş kimselerdir. İnkar ettiklerinden dolayı onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve elem verici bir azap vardır.(Enam Süresi)
Ayetde (Dinlerini bir oyuncak ve bir eğlance edinen ve dünya hayatının aldattığı kimseleri (bir tarafa) bırak!) buyrukta imanlı insan dini oyuncak yapmaz kafirde zaten ilişmez dini oyuncak edinen münafıklardır ve dünyanın peşinde koşarlar ve bir tarafa bırak buyruğuyla din anlatma uzak dur terket manasındadır ve (Kazandıkları sebebiyle hiç bir nefsin felakete düçar olmaması için Kur'an ile nasihat et) buyruğuyla bu gibi münafıkların insanlara verdiği zarardan zarar görebilecek insanları uyar cehenneme sürüklenmesin Kur'an,la nasihat et manasıda ayetlerle doğruyu açıkla düşmanları bilsinler manasındadır ve (O nefis için Allah'tan başka ne dost vardır,ne de şafaatçi) buyruğuyla insanları sapkınlığa sürükleyen münafıklara aldanılmamasını eğer münafıklara uyarsa sadece Allahtan başka dost ve şefaatçi bulamazsın buyurmasıyla şefaat edecek peygamberin bile olmaz manasını verir çünkü Allahın emirlerinde imanın peygamberlere yapılmasıdır peygamberlerin emirlerine uylmasıdır ve (O,bütün varını fidye olarak verse,yine de ondan kabul edilmez. Onlar kazandıkları (günahlar) yüzünden helake sürüklenmiş kimselerdir) buyruğuyla kazandığı ne varsa kurtulmak için fidye verse münafıklara aldandığından sapkınlıklara girerek kazandığı günahlarla helak sürüklenmesini yani imansızlığa girdiini açıklar ve (İnkar ettiklerinden dolayı onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve elem verici bir azap vardır) buyruğuyla dönülmez bir inkara girdiğini ve ebedi olarak cehennemde bu ve benzeri azap yaşayacağını anlatır.
24. Yoksa O'ndan başka bir takım ilahlar mı edindiler? De ki: Haydi delillerinizi getirin! İşte benimle beraber olanların Kitab'ı ve benden öncekilerin Kitab'ı. Hayır,onların çoğu hakkı bilmezler;bu yüzden de yüz çevirirler.(Enbiya Süresi)
25. Senden önce hiçbir resül göndermedik ki ona:" Benden başka ilah yoktur;şu halde bana kulluk edin" diye vahyetmiş olmayalım.(Enbiya Süresi)
Ayetde açıklarki (O'ndan başka bir takım ilahlar mı edindiler?) yani taguta tapınma firevuna tapınma yada putperestlik gibiilah edinmektirki ayet meydan okuyup delil verin der ve (De ki: Haydi delillerinizi getirin! İşte benimle beraber olanların Kitab'ı ve benden öncekilerin Kitab'ı. Hayır,onların çoğu hakkı bilmezler;bu yüzden de yüz çevirirler) tüm kitapların UR kitabı olduğunu ehl-i Kitab,ın iman ehli olduğunu delillendirir ve çoğunun atmaca tutmaca fitneye aldandıklarını ve sapkınlaştıklarını gösterirki bu gibi fasıklara hakkı bilmezler bu yüzden yüz çevirdiklerini ilan eder delillendirir ve 25. ayetlede Hz.Adem a.s. peygamberden başlayan peygamberlerin hepsinede Allahtan başka ilah yoktur fermanını vahyettiğini ispat eder delillendirir.
9-10. Gizlenenlerin ortaya döküldüğü günde insan için ne bir güç ne de bir yardımcı vardır.(Tarık Süresi)
11-12-13-14-15-16-17. Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe,(nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki Kur'an,(hak ile batılı) ayıran bir sözdür. O,asla birşaka değildir. Onlar bir tuzak kurarlar, ben de bir kurarım.Kafirlere mühlet ver, onları biraz hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek).(Tarık Süresi)
1-2-3-4-5-6-7-8. Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara,(ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki insan,Rabbine karşı pek nankördür.Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.(Adiyat Süresi)
9-10-11, Kabirlerde bulunanlar diriltilip dışarı atıldığı ve kalblerde gizlenenler ortaya konduğun zaman insan (halinin ne olacağını) düşünmezmi? Şüphesiz Rableri o gün onlardan tamamıyle haberdardır.(Adiyat Süresi)
Tarık ve Adiyat ayetlerde (Kabirlerde bulunanlar diriltilip dışarı atıldığı) buyruğuyla ebediyet için diriltilerek insanların kendine gelmesiyle haşr alanaına mahşere gidecek ve hesaplaşma başlar (ve kalblerde gizlenenler ortaya konduğun zaman insan (halinin ne olacağını) düşünmezmi?) buyruğuylada kalplerde gizli olanın ortaya konacağını yani insan aklınca kalbinde gizlediği iyilikde çıkacak kalbinde gizlediği fitnede çıkacaktır cehennem ve cennetin ebedi olmasıda bunu gerektirir ki kalblerde olan asla gizlenemeyecek ve fasıklara fitneci kafir ve münafıklara yardımda edilmeyecektir.
16.Münafıkların durumu tıpkı şeytanın durumu gibidir. Çünkü şeytan insana "inkar et" der.İnsan inkar edincede:Ben senden uzağım, çünkü ben alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım der.(Haşr Süresi)
Bu ayetde münafıkları açıkca anlayabilecek hayatları vardır şeytana benzetmeside şeytan gibi hased iftira günahları savunan mahluklardır şeytanın şer düşmanlığını bilen dini kullanan münafıkları tanıyabilir daha önceki yazılan hükümlerde anlatılmıştır ki ayette delillendirir.
11.Onlar: Rabbimiz, bizi ikidefa öldürdün, iki defa dirilttin. Bizde günahlarımızı itiraf ettik. Bir daha (bu ateşten) çıkmaya yol var mıdır? derler.(Mü'min Süresi)
12.(Onlara denirki:) İşte bunun sebebi şudur: Tek Allah!a ibadete çağrıldığı zaman inkar edersiniz. O'na ortak koşulunca (bunu) tasdik edersiniz.Artık hüküm,yücelerin yücesi Allah'ındır.(Mü'min Süresi)
Ayette (Rabbimiz, bizi ikidefa öldürdün, iki defa dirilttin) manasında dünyadayken kalben mühürlü olması nefsin ilk ölümüdür ve beden yani nefs ölüncede ikinci ölümünü gerçekleşir ahirette gizli bir şey kalmayacağından kıyametten sonra dirilişde bedenen diriliş gerçekleşir bu birinci diriliş ve hiç birşeyi inkar edemeyecek tüm akıl başa gelir yani kalbin mührü açılır bu ikinci diriliş ayette bunu delillendirir ve (Bizde günahlarımızı itiraf ettik. Bir daha (bu ateşten) çıkmaya yol var mıdır? derler.) sapkınlıkda olduklarını fasıklık içinde hayatlarını heba ettiklerini itiraf etmek zorunda kalırlar ve cehennemden kurtulmak için yol ararlar.
Dünyada hükümlerini inkar eden ve daha dünyada hükümlerde delilli afedilmeyen ahiretde asla afedilmezler.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Allah Sorgu Yapsa Ne Denir
Asrı saadet zamanında ya inanmayanlar yada münafıklar onu Allah bunu Allah yarattı peki Allah kim yarattı diye Peygamber Efendimiz Hz.Muhamm...
-
De Allah c.c. D.A. Yıllar ne çabuk yalanlarla geçti demi? Kur'an ayetleri ebedi cehennemlikleri anlatmış ilahi yargı dünyada yapılmıştı...
-
Risale-i Nur Kur'an tefsiridir, süfyan meselesi münafık olmasıdırki peygamberlere kitaplara iman din düşmanıdır. Asrımızda alim tab...
-
M.K. Atatürk zamanından 1999 yılına kadar ülkede bazı sorunlar olsada, Milletin isteğine göre iş güç geçim gibi özgürce hayat yaşantısını ko...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder