16 Temmuz 2016 Cumartesi

Münafıklar Rezil Mahluklardır

Allah katında insan çok önemlidir dünya hayatında insana verdiği sorumlulukla  peygamberler dinlerin bildirdiği Allaha yakın olmakla rızasına ve cennete giden ebedi yolu gösterenlerdir insan hayatını akılla kontrol etmesi varlığın mayasındaki imanın güzelliklerle düşüncenin kalbin Allah ile olmasına bağlıdır Allahın zerre tecellisinin olmadığı mühürlenmiş olan kalbde şer düşüncesiyle fitne anarşi bozgunculuk kaos zulm ve bunun gibi çok zalimlik yapanlara delildir şeytanın vasıfları saptırma yolları kalbde mühürlü olan insanda bellidir şeytanın asırlar öncesinde anlatılan kavimlerin yaşantılarında görmek mümkündür ve bu kavimlerden çoğu saplanmış oldukları günahlarını gizlemeye çalışmıştır yani yaptıklarını inkar ederek rezil olmaktan kaçmıştır iyilikden gelen düşünce kimseye zarar vermez meleke sahibi olan insan hatası olsa doğru olanı kabul eder sapkınlığın yanlış olduğunu düşünüp iftira atmaz kalbi bozuk olan inkar edip iftira yaparak şirk koşar çünkü kalbler Allahın elindedir kim inkar edip şirk koşarsa kalbi bozulur.

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. insan vücudunda bir et parçası vardır bu iyi olursa bütün vücud iyi olur bu kötü olursa bütün vücud kötü olur dikkat edin bu kalbdir buyurmuştur.

Demekki şeytanın sapkınlıkları kalbinin mühürlü bozuk olmasından imansızlıktandır imansız olan kalbde inkar vardır dille güzel söz etsede kalbinde inkarın delili hayatında yaşantısındadır örnekle kafirin vasfında inkar vardır fakat kalbi kapalı değildir yani mühürlü değildir ölene kadar inanıp inanmamakla hayatını sürdürür firevunun yaşantısında ölene kadar inanıp inanmamakla hayatı delildir denizde boğulacağı an geldi o zaman inandığını ifade etti fakat onca olanlardan duyduklarından gördüklerinden sonra öleceği an iman ediyorum demesine Allah şimdimi diye ebedi cehennemlik olarak kalbini mühürlemiştir iradenin verdiği kabullenme ve inkar etmemek vardır insanın iradesi cennet ve cehennem seçeneğidir hayatıda cennet ve cehennemelik olduğuna delildir daha önceki yazılan hükümlerde belirtilmişki buna kısaca şeytan insanın mahiyetçe cennete ve cehenneme ehil olmasında değerlendirilmiş Allahın emri haricinde şeytanın kendi nefsi iradesiyle yaptıklarına aldanmayan insanın derecesi artar bu aldanma mevzusuda şeytanın gittiği günah batağına gitmeyendir yani Allahın hükümleriyle peygamberlerin gösterdiği yolda olan insanlar iman esasına göre hayatını düzenler şeytanda ilişemez.

Hayvanların hayatlarına baktığımızda kısa ve öz olarak yemek içmek şehvetle geçen ömür vardır hayvanların yeme içmesinde aldıkları lezzet aynıdır yani çeşit yemekle beslenen ot yemekle beslenen et yemekle beslenen ve denizde yaşayan hayvanların aldıkları lezzet aynıdır şehvet olarak ne ana ne baba tanırlar yasak bilmezler mesela eskiden yavruyken büyümüş hayvan çiftleşme zamanı ana demez baba demez kardeş demez aile tanımaz fıtratına göre şehvetli hayatını yaşar ve tüm hayvanlar kendi lisanında Allahı tespih eder şükrünü yapar.

Münafıkların hayatı günahlar içinde olmakla şeytanın tüm vasıflarını alırlar ve şeytandanda aşağı olanlar vardırki hayvandanda aşağıdırlar yani şerli hayatlarına yemek içmek şehvetli azgınlıklarıyla hayvandan ve şeytandan aşağı hayat yaşadıklarından iğrenç günahlarına dini kullanarak fetva çıkartırlar örtmeye çalışırlar şeytanın ve hayvanların hayatları araştırıdığında münafıkların şeytan ve hayvandan aşağı hayatlarının olması eski kavimlerin hayatlarına bakıldığında buna delildir bazı ayetlerdeki buyruklarından açıklık getirelim.

Lût’u da (gönderdik). (O da) vaktiyle, kavmine demişti ki: “Sizden önceki âlemlerden hiç kimsenin yapmadığı bir fuhşu mu yapıyorsunuz?” (a'raf-80).

“Siz, kadınları bırakıp şehvetle erkeklere varıyorsunuz. Doğrusu siz haddi aşan (azgın) bir kavimsiniz.” (a'raf-81).

Kavminin cevabı: “Onları (Lût ve yandaşlarını) kasabanızdan çıkarın. Herhalde onlar, fazlasıyla temiz olan insanlarmış!” demekten başka olmadı.(a'raf-82).

Biz de onu ve ehlini (aile ve taraftarlarını) karısı hariç kurtardık. Çünkü o, (gizli küfrü sebebiyle) geride kal(ıp helak ol)anlardan oldu. O sırada üzerlerine (felaket getiren) bir yağmur yağdırdık. İşte bak, günahkâr suçluların sonu nasıl oldu!(a'raf-83-84).

Medyen’e de kardeşleri Şuayb’ı (gönderdik, onlara şöyle) dedi: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, sizin için O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil geldi: Ölçüyü ve tartıyı tam yapın, insanların eşyasını (haklarını) eksik vermeyin, (iman ve ilâhî adaletle) düzeltildikten sonra da yeryüzünde (tekrar saparak) bozgunculuk yapmayın. Eğer inanan kimseler iseniz, bunlar sizin için hayırlıdır.” (a'raf-85).

“İman edenleri tehdit edip Allah yolundan alıkoyarak ve o yolu eğri göstermek isteyerek yol başına oturmayın (köşe başlarını tutmayın). Düşünün ki vaktiyle siz az idiniz de (Allah) sizi çoğalttı. Bakın (Allah’ın emirlerinden saparak) fesat çıkaranların sonu nasıl oldu!” (a'raf-86).

Lût’u da (peygamber olarak gönderdik). Vaktiyle, o kavmine demişti ki: “Siz göz göre göre hâlâ o hayasızlığı yapacak mısınız? (Neml-54).

“Gerçekten, kadınları bırakıp da şehvetle erkeklere mi yaklaşacaksınız? Doğrusu siz, ne yaptığını bilmeyen (beyinsiz) bir kavimsiniz.” (Neml-55).

Kardeşleri Lût, onlara demişti ki: “Allah’ın azabından sakınmaz mısınız?” (Şuara-161).

“Şüphesiz ben sizin için (gönderilmiş) güvenilir (emin) bir peygamberim.” (Şuara-162).

“Artık, Allah’ın azabından sakınıp emrine uyun ve bana itaat edin.” (Şuara-163).

“Buna karşı sizden bir ücret de istemiyorum. Benim mükâfatımı vermek âlemlerin Rabbi olan (Allah’)dan başkasına ait değildir.” (Şuara-164).

“Rabbinizin sizin için yarattığı eşleri bırakıyorsunuz da (bu kadar) insan içinden erkeklere mi gidiyorsunuz? Doğrusu siz haddi aşan bir kavimsiniz.”(Şuara-165-166).

Dediler ki: “Ey Lût! Andolsun ki eğer (bu sözlerine) son vermezsen, kesinlikle (buradan) çıkarılanlardan olacaksın.” (Şuara-167).

(Lût) dedi ki: “Doğrusu ben sizin (bu çirkin) işinizden nefret edenlerdenim.” (Şuara-168).

Ayetlerde eski kavimlerin sapkınlıkları anlatılıyor ve daha önceki yaşamış kavimlerden bahsederek şeytanın sapkınlık içinde azdırdığı insanların düştüğü yolun yanlış olduğunu Allah doğru ve güzel yolun peygamberlerine uyulması gerektiğini öğretiyor ve gösteriyor kimseye münafık damgası verilmeden yapılan yanlışların inkar edenin kafir olduğunu açıklıyor çünkü dinin mahiyeti peygamberlere gelen vahiy ile belirlenir dine ve peygambere itiat edilir ve her gelen peygamberler günahı sevabı iyiliği kötülüğü güzeli çirkini cennet ve cehennem yolunu ayırıyor bildirilen buyrukların izahı akla kalbe ve ruha doğruyu gösterir güzellik verir bunun haricindeki inkardır şeytanın yolu tasvir edilir cehenneme gidilir ve eski kavimlerdeki sapkınlıkların ne kadar iğrenç olduğunu ayetler anlatıyor ve kimseye zalim denmiyor ve lanet edilmemiş yani dikkat edildiğinde lut kavminin gittiği yola sapkınlık deniyor kafir olarak helakla cehenneme gidileceği anlatılıyor o asırda hükümlere göre cehennemi peygamberler haber verir.

Bu ayetlerdeki buyruklarda münafıkları tanıtır önce ayetleri okuyalım özetleyelim ve açıklayalım.

Böyle iken onlara ne oluyor da, sanki aslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi (hâlâ Kur’an’daki) öğütten yüz çeviriyorlar? (Müddesir-49-50-51).

Yaban eşekleri gibi buyurmasında kitap yüklü eşeklere benzetmesiyle aynıdır ayrımda  olan yaban eşeğine benzetilmesi güzellikleri imanla cennet yolunu bilmek doğruyu görmek ve bilerek inkar edip kaçmalarıdır peki neden?

Fakat onlardan herkes, kendisine (Allah tarafından) dağıtılmış sahifeler (verilmesini) istiyor.(Müddesir-52).

Sahife denmesi hitabı münafıklaradır çünkü münafıklar kendi günahlarına fetva isteyip çıkarlarına menfaatlerine şerden zevk almak için bizimde hüküm hakkımız var davası yapıyorlar ve günahlarına cennet yolu hükmü istiyorlar ve doğruyu iyiliği inkar ediyorlar kafir dine ilişmez karışmaz ne denmiş onu dinler kendi menfaatine hüküm istemez demekki sahifeyle (sayfayla) hüküm isteyen münafıklar.

Hayır! (Bu olacak şey değildir!) Doğrusu onlar (bu alaycı sözleriyle) âhiretten korkmuyorlar.(Müddesir-53).

Bu ayetde açıkca münafıkların dış yüzlerinde inkarla istedikleri sahifeli hükümlerin asıl iç yüzünde olanı yani ahiretden korkmuyor sözünde münafıkların hep inkar etmelerinden nasıl olsa ahiretdede inkar edecez ispatlayamaz diyeceklerini açıklayıp ondan korkmadıklarını ifade eder ve bu gibi sözlerin ahiretde denmesinin alaycı olduğunu şirk koşup fitne çıkartan münafıkların cenneti şer yoluyla almaya çalıştıklarını yani akıllarınca insanlara Allah tecelli edecek ve salla zarı ver cenneti fitnesini kumar oynar gibi aldatacak yalancılık dolandırma hırsızlık yani şeytanın yoluyla cennet istiyorlar bunun sorumlusuda insanı kandırarak yapıp sen cehennemin dibine git biz cennete gidelim manası veriyorlar ve ayetde bu ve benzeri sözlerle alay ettiklerini kalblerinin özünde olan fitneyi açıklıyor.

Açıklama:Münafıklar insan değildir hayvan değildir şeytan değildir peki nedir? adı üstünde münafıktır kendi kendine pay biçen herşeyde taklitçiliğe giren kalbi bozuk fasık kendini her mahluğa benzetmeye çalışan mahluk çeşididir ve kibirlenerek yücelik ilahlık yapmayıda isteyen nefisperestdir.

Eski kavimlerdeki hayatları kısaca araştırdık ve o asırdaki kavimler cahillikten sapkınlık içinde fakat insan olarak hayat yaşadıklarını anladık yani sapkınlıkları sadece şeytanın yolunda bedenin zevklerine müptela olmalarıdır zalimlik yok zevk sefa saltanat şan şöhret bu gibi nefsi zevkleri övündürmek için yapılan sapkınlıklardır bu asrımızda teknolojiyi insanın nefsi hayatına kullanılması gereken araçolarak görülse dünyanın cazibedar şan şöhret övünmeden eski kavimlerden farkı sadece teknolojidir sapkınlık aynı çünkü şeytan değişmedi azgınlık aynı asırlar öncesindeki Hz.Nuh a.s. dan öncesinden ve sonrasından vahşi hayvanından uysal hayvanına bu asırdaki hayvanların fıtratı değişmedi deişen sadece dünya insan gene insan hayvan gene hayvan kafir aynı kafir münafık aynı münafıktır.

Münafıkların özelliklerinde şeytanın hayvanın vasıflarının olduğunu bilirsiniz yani şeytanın ve hayvanların yemek içmek ve şehvet yönüne bakıldığında şeytanın lut kavmini nasıl saptırdığı açıkça ayetlerden anlıyoruz hayvanlarında hayatına bakıldığında şehvet yönünden kıskançlık olsada aile bağlarında ana baba kardeş tanımazlar münafıklar hem şeytandan hem hayvandan aşağı olmaları daha önceki yazılan hükümlerde ayetlerde açıklanmıştırki münafıklar için Allah hayvandan aşağı olduklarını buyurmuştur tüm bu deliller ele alındığında münafıkların hayatları lut kavmi gibi şeytanın olunda hayvandan aşağı olunmasıda şehvet olarak ne ana ne baba ne kardeş yani aile tanımaz sadece zevklerine bakıp onu yaşamaya çalışırlar zalimlik zulm yapmaları insan öldürmeyide zevk için yaparlar bundandırki (İŞİD) denen münafık kavimde bu sapkınlıkların hepsi var bundan dolayı kendi sapkınlıklarını açığa çıkartamıyorlar şeytan bile rezil olmaktan korkuyorsa şeytandan aşağı olan münafıklar rezil olmaktan korkmazmı elbetde korkuyorlar bunun için dini kullanarak pislik hayatlarını insanlara güzel göstermeye çalışıp hırsızlık yapıyorlar dini kirletmeye çalışıp pislik hayatlarını Allahın üstüne iftira atıyorlar.

İlahlık yapma çalışmalarıda Allah kısa ve öz söz eder hitabındaki manası her kula bakan yönü vardır fakat herkul anlayamaz bundandırki münafıklar bataklık içinde olan fitneci hayatlarını gizlemek için ilah gibi taklitçilik yapar asıl özünde olan birlerini ispiyon ederler diye birbirlerine destek çıkıyorlar yani lut kavmi ve şeytanın tüm sapıklığı ve hayvanların hayatlarını ve dahada aşağılık hayatı münafıklar yaşıyor rezil olmaktan korktuklarından birbirlerine sahip çıkıyorlar halbuki ebedi cehennemi göze almak gerçeği bilerek ve isteyerek midenin alacağı iki lokma için saklamak rezil olmaktan daha kötüdür zalimlik zulm yaparak af aramak azap artırır kimse zulm yaparak af edilmemiştir firevun bile zalimlikten değil inkar etmesinden cehenneme ebedi gitmiştir inkar etmeseydi zalimlik zulm yapmazdı yani zalimlik zulm yapan münafıklardır.

Demekki eski kavimleri okuyup araştırmayla zalimlik zulm Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. asrına kadar Allaha düşmanlık yapan inkar edilmesi adına beyinlerin yıkanarak sapkınlıkların yapılmasından ibaret olmuş çünkü beyin sapkın olursa zalimlik zulm işleyene fetva çıkartan çok çıkar daha önceki yazılan hükümlerde açıklandığı diri diri kız çocuklarının gömülmesi gibi asrı saadetden Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. zulmeti yıkıp yok etmiştir fakat zalimlik zulm bitmedi hadisi şeriflerde ve birçok dini terimler değiştirildi saptırılmaya çalışıldı bunlar nasıl bilinir çok basit Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hayatına bakarız ona buna bilip bilmeden dil uzatmayız dinimiz ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. insanlıa Allaha gönderdiği kulluk yolunu gösteren tek habibidir yol göstericimizdir peygamberlerden başka Allaha en yakın derecelere Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kadar giden başka kapı yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Allah Sorgu Yapsa Ne Denir

Asrı saadet zamanında ya inanmayanlar yada münafıklar onu Allah bunu Allah yarattı peki Allah kim yarattı diye Peygamber Efendimiz Hz.Muhamm...