8 Ekim 2015 Perşembe

İman Ve Dünya

Hz.Adem,le başalayıp Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kadar gelmiş Peygamberlerin ve yaşananların her asra bakış ve gerekli emir ve yasakların Peygamberlere bildirilmesi inkar edenlerin cehenneme itaat edenlerin cennete gitmesi gerekmezmi sonuçda insanlara her ümmete göndermiş Peygamberler elbetteki Allahın varlığına delil cezaya ve mükafata her Peygamber ümmetinin sorgusunu Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. diğer peygamberler gidip Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. sorgusunda diğer ümmetlerinde ceza ve mükafatın gereği yapılır.

İman ehli Hz.Adem a.s. başlayıp Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kadar gelen tüm peygamberler ve onlarla iman etmiş olanlar iman ehlidir Hz.Adem a.s. 1000 sene neslin üremesi için hayat bahşedilmiş elbetdeki Allahın emirlerini o asra göre bildirip doğruyu gösterecektir ve sorgu edilecektir o zaman için ne gerekliydi şeytan yolu olarak ne biliniyordu adam öldürme zina yapma kul hakkı bedende bulunabilecek cehennem izleri yani ilk cinayeti kabil işledi cehenneme girecektir peki Hz.Adem a.s. 1000 sene hayat verildiyse kabil nerde ona verilmemişmidir ?

İnsan risale-i nurda belirtildiği gibi kalbinde ya cennet tohumu yada cehennem tohumu barındırıyor iman ehli demek sadece müslümanlara ait değildir iman ehli peygamberleri kitapları kalben ve dil ile tasdik etmek demek birini inkar etmek imandan çıkıp cehennemin ebedileşmesine sebeb olur kitap ehli ve peygamber ehli belli yani Hz.Adem,den başlayıp Hz.Davud a.s., Hz.Musa a.s., Hz.İsa a.s. ve son Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kadar gelen tüm Peygamberlerden birini inkar imandan çıkarmaya sebeb ve sonucu ebedi cehennemle neticelenir dinle ilgilenenler cehennemin üzerinde iple cambazlık yapmak gibi hükme girer bunun içindirki Allahın dilediğinden başkası her önüne gelen hüküm veremez mesela 1400 sene evvel Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. geldiğinde hükümlerinde edilen icraatlerin her birinde Allah kalplerde yer bulmasına tecellilerin girmesine sebebiyet vermiş sahabe efendilerimiz öyle bir inanca ulaşmakla kalmayıp canlarını dahi feda edecek vaziyete gelmişler.

İman ehlinin dünyaya olan sevgisi kalben olmuyor kalpler Allahın yeri bu sebeble dünyanın kullanımı Allahın emrine göre inen kitap ve onu en güzel şekilde açıklayacak peygamberler göndermiş ve Peygamber yolunda olan alimler muallimler bu zamana kadar gelmiş Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. anlatıp insanlara cennet yolunu gösterenler sorumlulukla beraber birde vereceği hesap vardır dinle şaka olmaz hükmünü değişdiremezsin içki yasaklanmışsa buna caiz diyemezsin günaha giriyorsan dinle işin ne muta nikahı gibi zinaları keyfin için caiz gösteremezsin sen ebedi cehennemi istiyorsan dinden ne istiyorsun başkalarınıda felakete sürükleyip cehennem yolunu yaşatıyorsun kendince firavunluk yapıyorsun ilahlık yaparsan ahiretde kaçışın yok 70 sene sürecek münafıkların girdiği en derin azaba gidersin din kimsenin babasının malı değil dünyada babasının malı değil insanlarda değil.

Bu gibi insanların kalpleri mühürlenir dinden çıkdıkları için Kur,an ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. sözleriyle amel edemezler haramdır dünyadanda nimetler elde edemezler haram olur inkar ettiğin Allahın nimetleri azabını çekersin yani imansızlara değil iman ehline dünya verilmiş oluyor lakin iman ehlide kalplerine dünya sevgisi vermezler mühmin inanmış manasıdır Bediüzzaman Said Nursi Hz. ve Büyük Alimin dediği gibi dünyayı kalben terk etmeli kesben değil yani dünyayı kalbe haram edecen sadece Allah ve Peygamberlerin sevgisi olacak dünya ise senin için kullanıpda bir gün çöpe veya hurdaya geri dönüşüm atıkları gibi değersiz olmalı..

İman Ve Hesap

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. 1400 sene önce putperetliği yerle bir etti öyle bir çileye giriftardıki düşmanları bile itiraz edemediler en üst seviyeden insanların ulaşacağı yolu göstermiş şeytanın dine bulaştırdığı pislikleri temizlemiş.

Aslında bir bedenle bunca kötülüğün icraatine gidilebilirde şimdi herkesin şeytanı var fakat firevunluk yapan yada putluğa gidende var. Şimdi Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. zamanından sonrasına bakalım dinde zorlama yok, (Bakara 256) buyruluyor.

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. davet etdiği kimseyi zorla müslümanda yapmamış Hz.İsa a.s.,nın getirdiği incilden bildiklerini o zamanın alimleri incili bildiğinden yolunu şaşmamış olan imparatorluğa sahabe efendilerimizi Hıristiyan alemine habeşistan hükümdarı Necaşi,ye gönderiyor Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. gitmediği yeri nerden bilecekdi kimi yerlerede mektupda gönderip iman etmeleri için davet etmiş kimisi iman etdi neye istinaden çünkü diğer dinlerin bildirdiği gerçeği biliyorlardı oda Kur,an ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed,in s.a.v. son peygamber olduğunun şehadetiydi diğer dinler Kur,an,ın özeti en başta Kur,an vardı en son gönderildi diğerlerin değişdirilmeside insanların doğru yoldan sapıtmasıyla Allah,ın c.c. dinine kim düşmandı. insanları cehennem yolunu doğru göstermeye çalışıp helak olmalarını isteyen şeytan ve üzerinde hakimiyet kurduğu hasedleşmiş kabil gibi adam öldürmeyi zevk edinen cehalet insanlarıdır.

Dört büyük kitap Tevrat, Zebur, İncil, Kur,an ve her birinde açıklanan yol gösterilmiş zina, imanlı insanı öldürmek, kul hakkı yemek, hırsızlık yapmak ve bu gibi Allah,ın c.c. yolundan uzaklaştırıp kalbi ve akılları bozan gerçekleri örtüp kendi menfaatine başkalarını düşünmeyen insanı Allah,ın c.c. ve peygamber olarak gönderdiği Hz. Musa a.s., Hz. Davud a.s., Hz. İsa a.s. ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed s.a.v. her biri birbirini destekler birde söyledikleri aynı ilahı göstermezmi.

İlahlar ayrı olsa o zaman tek dünyaya ne gerek var Allah c.c. kendisine kul yarattığı ayrı dünya yaratır bu misal gerçeğine bakalım o zaman dünyaya ölümede gerek yok ebedi hayat verirdi hemde cennet gibi hayatı o zaman dünyaya ne gerek var ki çok ilah olmuş olsa dünyanın yaratılması mantıksız olurdu ve bunun bile mantıksız olduğunu düşünen mahluklar ilah,tan daha zeki olmuş olmazlarmıydı ve her şeyi en mükemmellikte var eden ilah,tan daha zeki mahluk olsa kendisinden aciz ilah,ı kabul etmez.

Aslında buna benzer yaşantılarda tek olan dünyada var mesela putperetler insanların taştan yaptığı putlar, insan taşa şekil veriyor sonrada tapınıyor insan mı üstün yoksa yaptıığı taştan putmu veya aciz olan kudreti yetmeyen hatta insalığın hayatını dahada beter eden kendi nefsine tapınan tagut firavun gibi bir çok kendilerine ilahlık verenler acizler, tüm canlılar gibi et kemikten olmuş ölümlü olana tapınan ahmaklar erkek ve kadın kendileride et kemik ve ölümlüler o zaman kendileridemi ilahlar, dünya geneline bakıldığında tüm insanlığın her biri ilahmı olmuş oluyor ve ilah baba ilah anne ilah doğuruyor ilah yaşlanıyor ilah ölüyor sonrada toprağa ilahlarmı gömülüyor.

Demekki tüm kainata her şeye gücü yeten eşi menendi olmayan bir tek ilah vardır.

Dünyada adalet isteyen insanları azap edecekleri yerde kendilerine azap edecekler başkasının hayatına karışma hakkı yokdur insan kafirse inanmazsa gider hayatına bakar ne kadar yaşayacak dine ilişmez niye münafıklık yapsın münafıklığı dini bilgiyi kullanarak insanları cehenneme götüren kalbi kafirler yapar.

Allah,ın c.c. gönderdikleri iman ehli kitap ehli olan cennete giremezse başka kim girecek şeytan yolunda olan taşa tapan putperestler mi, et kemiğe tapan taptıran nefisperest egoistler mi?

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed,ten s.a.v. sonra putperestlik yerle bir oldu geriye bunları bildiren olayları anlatan kitaplar ve peygamberler buyrukları kaldı şimdi bakın bu asırda neler var putperetler bile var halbuki bu asra kadar bilinen din ve peygamberlerin bildirdiğidir oda ehli iman kitap ehli olması gereklidir putperestlik nerden çıkdı gene asrı saadetden önce ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. zamanına kadar olanlarla şimdiye kadar olanlar arasına ne fark var teknoloji gelişmiş yanlız hadis bilinen (ilim çindede olsa gidip alın) buyruluyor yalan hadisdir.

Dinler arasında savaşlar oluyor insanlar savaşlarla din kardeşlikleri düşmanlığa döndürülüyor dinden imandan çıkartıp cehenneme gönderiyorlar elbetde bunları yapanlar Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. buyurduğu 70 sene sürecek cehennem derinliğine gidecektir kafirin bir azı dişi uhud dağı kadardır buyurmuş düşünün kafirin bir azı dişi uhud dağı kadarsa boyu ne kadar olur, peki münafıklar ne kadar olur herhalde onlarda kafirlerin iki katı olur gerçekler ne kadar örtülürse örtülsün cehennem gerçeğini kimse örtemeyecek...

Muta Putperest Töresi Zina'dır

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. Kur'an,ı yaşamış muta gibi hayatıda yaşamamış  buna var deyip hüküm veren dinden çıkarsa münafıkmıdır iman esaslarında mezhepler varmıdır mezhepler herkesin sahabe hayatı yaşayamacağından kur'an sünnete göre hüküm verir sorumluluk ?

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kendisinden 15 yaş büyük ve cahiliye devrinde muta gibi nikahların normal görüldüğü asırda Hz.Hatice annemiz zengindi Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. genç 25 yaşlarında bu yanlışın farkında ve kendisinin peygamber olacağını bilmediği halde Peygamberlik gelene kadarda öyle yaşantının kadınlara zulm olduğunun farkına varmış ve Hatice annemizin karşı çıkmayacağını bildiği halde yanlışa meyl etmemişdir Peygamberlik geldikten sonrada zenginliği Allah yoluna harcamış ve açlığa tahammül etmeye kadar Peygamberlik vazifesini yapmışdır.

Peygamberlik gekdikden sonra dinen koruma ve din yayılması vede çoklu evliliği en aza indirmişdir ve evlilik olanlarda ölene kadar himayesinde tutmuş bırakmamışdır halbuki muta gibi nikahlar ücret karşılığında belli zamana kadar geçici yapılan nikahlardır eğer böyle nikahlara izin vermiş olsa bu mesele çok ciddi meseledir sadece sözle değil fiildede yapılması gerekendirki insan hakkı var yani kulhakkı Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hayatındada olması gerekir yani belli ücret karşılığında yapması gerekirki yapmamış ve Kur,an ı yaşaması tüm hayatını ve sözlerindeki buyrukları gösterir Hz.Ayşe annemize sormuşlar Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yaşantısı nasıldır Hz.Ayşe validemiz siz Kur,an okumuyormusunuz onun yaşantısı Kurandı buyurmuşdur.Demek muta gibi kul hakkını barındıran bir nikah yokdur ve olamaz var diyenler şeytanın oyununda imanlarını çok büyük tehlikeye vermiş demekdirki bu nikahı dine veremez Kur,an ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. inkara girer İnkarda kalbe mühürü gösterir ebedi cehenneme sebebiyet verir.Asrı saadetde sahabe efendilerimiz hepsi birer mezhep görünümündeydi yaşantı Kur,an ve hadis kaynaklı olduğundan o asırda dini iyi bilirler ve yaşarlardı Kuran ve hadislerle herkes asrı saadeti yaşayamaz mezheplerde olan sorumlular Kur'an ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yaşantısına uygun insanların zamana göre kolay yaşamaları için çıkmışdır ve bir dahada Peygamber gelemeyecektir geriye kalan dinin insanlara verdiği dünya ve ahiret saadeti hayatı kolaylaşdırmakdır din yaşanması için dünyadaki değişimlerin dine uygun yaşantısıdır,yaşantı için dini değişdirmek değildir ve değşdirilemez değişdirseydi Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. asrı saadetde çok zorluk yaşanan içki gibi pisliğe müptela olmuş kavimlerde içkiye izin vermesi gerekmezmiydi demekki en basidinden insanların su içilir cinsinden olan içkinin hükmü bile değişmez ve değişdirilemez değişdirmeye çalışan ilahlık iddia etmiş olur ilah olamayacağından cehenneme ebedi peygamber gibi gider peygamberler herşeyin özünü yaşarlar kimse şeytanın pisliğine hüküm veremez verirse şeytan yolunda kim olursa olsun imandan çıkar ebedi cehenneme gider ve iman esaslarında belirtilen kitaplara iman peygamberlere iman ve diğer esaslar vardır mezheplere iman yoktur mezhep yolunda gitmezse imandan çıkmaz hatta daha iyi bir sahabe hayatıdır sahabelerden sonra mezhep çıkmışdır yaşayabilen olursa sahabeler gibi yaşayabilir demekki mezheplerde sorumluluk alanlar Kur'an ve hadislerde olmayan bir hükmü veremez verirse dinden çıkar imandan çıkar çünkü onlardaki hükümler sıradan insanların sohbetine benzemez kendilerinden sonragelecek büyük kitle insanın sorumluluğunu alır ebedi cehennemi gerektirir mezhep kabul etmeyen dinden imandan çıkmaz mecburda değildir zaten bırakın mezheb yaşantısını çoğu insanlar dini bile yaşamaya üşeniyor Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yaşantısı vardır buyrukları vardır yaşanacakda önce tüm insanlığa gönderilmiş Kur'an ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. vede sahebelerdir.

Demek bu asırda Kur'an ve sünnet yolunu gösteren müçtehitlerin yolunu tutmak hatta sahabe hayatını yaşatıyorlarsa izinden gidilir ve hakdır.

İlahlık Yapmak


Ehli iman için takdim edilen şu dünya hayatı dahi gösteriyorki ebedi cennet hayatını hediye olarak takdim edecek olan Allah şu dünyadaki yaşantıyı eğitim amaçlı gerçeklerin öbür tarafda ebedi ve en güzel şekilde lütuf edilleceğini belirtiyor gösteriyor öğretiyor inanmak ebedi cennet hayatınıda neticelendiriyor yanlış hatırlamıyorsam Sahabe Ali asrında (bir münafık gelir ve bu hayatdaki yaşantımızda seninle benim aramdaki fark ne olur gibi böyle bir söz eder sahabe  Ali ben evleniyorum yerim içerim yaşantımda değişiklik yok ahirete inancımla Allah,ın yasakladıklarını yapmıyorum öldüğümde ahiretimide elde ediyorum sen ise her istediğini yapıp kendini karlı sayıyorsun burda ben bir şey kaybetmiyorum peki sen neyi kaybettiğinin farkındamısın der.)

Sanırım burdaki yorumu hatırladığım kadarıyla yapsamda asıl anlatılması gereken mevzunun münafığın içinde beslediği kar olsa gerek hani bir nevi kendince zaten ahirete inanıyorumda geriye Allah yasakladığı işleri yapmak kalıyor onlarıda yapınca kendini karlı saymış oluyor yani bu işleri yaparsam cehennemde yanarım sonra cennete girerim gibi fitneci fikride olabilir halbuki Allah tevazu ahlak güzellik adına en başta olması gereken bunca nimetleri,yaratana karşı olan itaatleri arkaya atıp sıradan basit mevzu gibi kendini akıllı sanan münafıklar ilahlık iddiasına girer ilah olamayacağına göre cennete ait son Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed S.A.V. gelmesinden sonra başka peygamber gelmeyeceğine göre bundan sonraki böyle iddialarda bulunanlar cehenneme peygamber gönderilirler neden peygamber çünkü nasılki bütün işlenen iyiliklerden peygamberlerde hissedardır ve tüm güzelliklere aşina hayatı cennetdeki manbaını (kaynağını) özünü yaşarlar cehenneme gidecek olan ilahlık yapmaya çalışanlarda ilah olunamayacağından peygamber olarak gönderilmelerin delil olur tüm şeytani kötülüklerden hissedar olur buda cehennem hızıyla 70 sene sürecek derinliğe gidecek yolu ve derece derece 69 senelik 68 senelik 67 senelik diye sıralamayıda gösterir...Cehennemin bir kıvılcımı dünyayı yakmaya bedeldir buyruğundaki (GÜNEŞ) cehennem kıvılcımı olduğunun ispatıyla kıvılcımlar hep en üstlerde olduğunu bilirsiniz ve azabın ne derece korkunç olduğu idrak edilebilir.

Orta Yol Ve Cehennem Kıvılcımı

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hayatı seniyelerinde orta yolu tutduğundan şüphe edilemez eğer öyle olmasaydı dünyada evide olamazdı bineğide.

Demek orta yol tanımı insanın dünyayla alakadarlığından rabbiyle olan irtibatıdır dünyayı kalben terket kesben değil dünya saadeti Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. sadece din,e verdiği öğütlerle sınırlandırmamış iman hakikatlerinde bildirildiği gibi her gönderilmiş Peygamberlerin ümmetlerine kitap ehlini ilgilendiren evrensel veda hutbesindeki buyruğu bunu ispatlıyor..

İbadeti itaat ile hem dünya saadeti hemde ahirete olan iman hadisesi kalben ve dille ikrarla söyleniyor inananlar belli yani kim olursa olsun dille söylesede kalben tasdik etmediği için imandan çıkmasıyla ebedi cehenneme gidiyor çünkü zerre miktar iman dahi yoksa cehenneme eğer varsa cennete girmesine sebeb oluyor ve ebediyet neticeleniyor eski kavimlerden bugüne günahları dinde varmış gibi gösteren imansız münafıklardan olan Kur,an,ın emirlerine karşı duran kendini Müslüman tanıtan her asırda yaşayanlar olmuş ve münafıklara inananlar imanlarına zarar verdiklerinden kalplerde doğruyu göremez hale gelmişler.

Nefis şeytanın bildiği cisimdir cisimde olan duygulardan sadece şehevani hisleri bilir yapdırım gücünüde cisimle yapar yani nefse yapdırır nefis şeytanın oyuncağı haline gelir,nefse yapdırdığı pis işleriyle (günahlarla) nefis temiz duygularını şeytanın pislikleriyle karışdırır kalp bozulur,nefis zamanla öyle duruma düşerki şeytan bile gülmeye başlar çünkü şeytan Allahı inkar etmez ettirir nefside kendine firavunluk verir,insanın helal dairesinde bulamadıkları şerde mevcut nefis insanı elbetde zorlar şeytan işleride nefsi köreltir Allahtan uzaklaştırır körelen nefis anlaması azalır içinde bulunduğu duyguya göre mana verir ötesine kavuşamaz yani Allahın nuruyla aydınlanamaz duruma düşer ne yediklerinden ne içdiklerinden ruhani lezzeti dahi sadece içinde bulunduğu duruma göre tadar yemeden yaşanmaz düşüncesini taşımaya başlar ve yaşamayı yemekde görür mesela dünya nimetleri çeşit çeşit ve hepsinde ayrı lezzetler vardır bunlar dünyadaki alınması gereken sınırlı lezzetler bunun üstündeki lezzeti alamazlar oda ruhani lezzetdir yani yediklerinden birde kalpde olan iman lezzeti alınır,oysa insanı ne yemek nede içmek yaşatır bunlar yaşantı için verilen nimetlerdir mesela cennet ebedi ölümsüz hayat cennet nimetlerinden yemezsen ölürmüsün ölmezsin o zaman geriye ne kalır ihsan edilen nimetlerden lezzet almak kalır cennetde pislik yoksa yediklerimiz içdiklerimiz dahi lezzeti alındıkdan sonra kaybolacaktır üzerinde günah pisliği bulunan cennetde durabilirmi dünyayı cennetden say inkar ettin nereye gidersin suç işledin cezaya.insanlar günahları orta yol sananlar varsada cennet ebedi ve temizler girer ömce cehenneme girmesi gerekir cehennemde ebedi nasıl çıkacak ? yada orta yol sanılsa ebediyet hayatının belli yaşantısınıda cehennemde sonra cennetde sonra tekrar cehenneme sonra tekrar cennete sonra tekrar cehenneme ebediyen böyle olması gerekmezmi hangi akıl kabul eder bunu Allah ebedi cenneti ister cehennem ise şeytanın insanlara bulaşdırdığı günah pisliklerinden arınmak içindir tabi iman kaldıysa kalmadıysa ebediyet cehennemle noktalanır.

Adî b. Adî el-Kendî'nin, Ömer (r.a)'dan rivayet ettiğine göre Cebrail (a.s) Peygamber (s.a.v) şöyle dedi: “Seni hak din ile gönderene yemin olsun ki, eğer Cehennemde iğne ucu ka-dar bir delik açılmış olsaydı sıcaklığından yeryüzünde yaşayan her şey ölürdü”

Hadisde iğne ucu kadar delik açılsa sıcaklığından yeryüzünde her şey ölürdü denmesi açıklarki cehennemin büyüklüğü ve uzaklığı idrak etmek zordur fakat kavransa diyelim o mesafeden iğne ucu kadar delikten çıkan sıcaklığın yeryüzünde hayatı yok edecek kupkuru sanki çöl yapacaktır sıcaklığın bilinmesinde alevden oluşan dağılan sıcaklıktır birde cehennem alevinden anlatılınca yeryüzünde canlıların ölmesiyle çöl olmasına delil verir ve alevden bahsedilen sıcaklık bilmem kaç yıllık mesafe bildirilir onca mesafe idrak edildi varsaysak (GÜNEŞ) cehennemin bir kıvılcımı olmasına delildir.

Hz. Ali şöyle demiştir: “Kıyamet günü olduğunda cehennem yetmiş bin yularla çeki­lerek getirilir. Her yuları yetmiş bin meleğin elinde olacaktır. Cehennemin küçücük bir kıvılcımı etrafa saçılır. Eğer Allah onu tutmasaydı, gökleri ve yeri yakardı!“

Cehennemin küçük bir kıvılcımı gökleri ve yeri yakardı buyruğunda anlatılan dünyayı yakmasıdır dünyayı yakabilecek olanda güneşdir gökleri ve yerin yakılmasında uzay boşluğuda vardır cehennem tutuşturulma emrini bekleyen uzay boşluğunun ta kendisidir ve cehennemin mahiyeti uzaydanda büyük olabilir kürsi uzaydan büyük demekki cehennemin vuzuhu kürsiyi kaplayacak ve arş kürsiden büyük yani çöle atılmış bir halka gibi hadisinde anlatılmıştır her şeyin sonucunda cennet ehli cehennem ehli ebefiyet başlamasıyla ve sitretül münteha cennet ve cehdnnem kalır yalnız yer bahsi varki gökler denmesiyle yer denmesi dünyaya delil dünyayı yakabilecek olan kıvılcımda güneşe delildir yani cehennemin bir kıvılcımı güneşdir yani cehennemin bir kıvılcımı dünyayı yakmaya bedeldir Bediüzzaman Sahid Nursi Hz. bir yazısında cehennem bizi bekler ve gözler demişdi ( GÜNEŞ ) e bol bol bakabilirsiniz buna işaret etmezmi dünyayı yakmaya bedelmidir elbetde Risale-i nurda denmişki.


(Güneş yerin başına izn-i İlahî ile sardığı ziyayı, emr-i Rabbanî ile geriye alıp, güneşin başına sarıp "Haydi yerde işin kalmadı der,Cehennem'e git, sana ibadet edip senin gibi bir memur-u müsahharı sadakatsızlıkla tahkir edenleri yak" der. اِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ (Güneş dürülüp ışığı söndüğü zaman) fermanını lekeli siyah yüzüyle yüzünde okur.”  (Sözler, 116- 117 )

Ayetde buyrulan emirle ve Risale-i nur dediğiyle hadisi şerifde buyrulan cehennem ateşinin bir kıvılcımı hükmünde olduğunu ispat eder ve gösterir.

İmanlı İnsanı Öldürmek Ve Cehennem

Allah merhametlidir öylede buyruluyor ebedi cehenneme gidecekle şefkatden gitmezmi ? ya azabıyla sorgularsa ?

Adaletdir ebedi cehenneme gidenler rahmetin son noktasını bitirdiklerinden ebedi cehennem adalet olur adaletsiz olsa azabıyla sorgu gerekir azbıyla sorgusuz ebedi cehenneme gideceklerde şefkatden gitmiş olur çünkü onun sorgusu azabına muhatap olmuş olur.

Demek itiraz edilse azabıyla belkide cehennem azabındaki dehşetin mislisiyle artmasına sebeb olacakdır.

Allah cennetimi ister cehennemimi o zaman cehenneme ebedi gidecekler haksızlıkdanmı gider orta yol diye günahları savunan olursa cennete temizler girer ve ebedidir ozaman önce cehenneme girmesi gerekir oda ebedi çıkış ? Her iki ebediyetde ortalama olamaz olsa ebediyet anlayışını ve inançları bitirir ebediyetin yarısını cehennemde sonra cennetde sonra tekrar cehennemde sonra cennetde mantığını gösterir bunuda hiç bir akıl kabul etmezse her şeyi yoktan var edip akılları ve nimetleri ihsan eden nasıl eder demek ebedi gitmeyenlere Cehennem günah pisliklerinden temizlenme yeridir Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. günahları üç şey temizler buyurmuşdur bunlardan biri ateşdir.

İmanlı insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir insanlığın içinde Hz.Adem a.s.,dan Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kadar gelmiş peygamberler ve öldürenin kendiside var geriye yaşayan kim kalıyor ve bunda kul hakkı var Allah kul hakkını af etmez kabeye gitsedemi?

Kabeye gitmeden önce komşunsa dahi kul hakkını ödemen gerekiyorki komşu hakkı imanlı 1 insanı öldüremekten daha hafif meseledir çünkü hatırladığın kulun yanına gidip unuttuğun borcunu öder hakkını helal talabinde bulunabilirsin ölen insan ise ahiretde hesabı görülür buda ebedi azapla ödenir risale-i nurda belirtildiği gibi insan kainatın küçültülmüş modeli Allahın yarattığı en mükemmel nazenin halifelikle üstünlük verip kendisi için yarattığı değer verdiği aynası hükmündedir.

Duruma bakınca bir kişinin ölümünden bir kainatı yok etmiş gibi görünüyor bu kainatın içinde insanlık alemi cinler alemi melekler alemi hayvanlar alemi ve belkide bilmediğimiz 18.000 alemde bilemediğimiz çok yaratılmış mahlukda olabilir burası belkide sınav dünyası olduğundan yada bilmemizin faydası olmayacağından bilemiyoruz varsayalım desek işde kainatdaki tüm varlıkların vebalerini almış olmaya benzerki ebedi cehennemle noktalanır.

Allah dünyaya değer verseydi kafire su dahi içirtmezdi kutsi hadisinde kafirin içdiği suya şükretmesi gerekmezmi Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. asrında olması gereken önemli dünyalık ?

Binek deve evi eşi vardı başkada yoktu ve aç yaşadı Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hep orta yolu tutmuş ve peygamberlikden önce bile hiç günaha girmemişBediüzzaman Said Nursi Hz. ve Büyük Alimin dünyayı kalben terk etmeli kesben değil dediği gibi Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hayatını anlatan tanımın orta yol olduğunu göstermezmi kalbe ruha huzur bulan görür anlar ve tek kelimeyle derki gösterir.

Dünya hayatı insan hayatına bahşedilmiş belli vakit için kulluğun gerçekleşme amaçlı kurulan düzendir bu düzende dünyaya verilen itibar çöpe ve hurdaya attıklarımız gibi değersiz görülmeli bundan önceki önemin ise sadece kullukda olacağını gösterir yani kalben terk et kesben değil dini yaşantıda bunların hepsinin kurulumunu yapmış ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. doğumdan ölüme kadar hayat ele alınmış uygulanmış bildirilmiş gösterilmiş ve noktalanmışdır.

İman ehli ve imansız ehlinin ayrımı kitapların peygamberlerin gönderildiği imana göre yaşayan ehli iman topluluğudur ve iman etmişlerede Allah kalbe tasdik ettirir iman etmediyse ne kadar söylese çabalasada kalp mühründen açılmaz.

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. bir kişiyi öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir bir kişiyi kurtaranda tüm insanlığı kurtarmış gibidir buyuruyor.

Hadisdeki bir kişiyi öldürmekle tüm dünyadaki insanların ölümlerinde Hz.Adem a.s.,dan kıyamete kadar tüm peygamberler hatta hayvandan aşağa derekeye düşmüş olsa bile kendisinide öldürmüş oluyor kısaca tüm insanlığı öldürmüşdür o zaman başka birini kurtarmaya çalışsa boşadır ölüler dirilmez gelen gider giden gelmez kendisinide öldürmüş sayılacağından kendisini kurtaramıyorki başkasını kurtarsın.
Bir kutsi hadisde Allahın şöyle buyurduğunu Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. şöyle nakleder Eğer Allah bu dünyaya sineğin kanadı kadar değer verseydi kafire su dahi içirtmezdi Kafir inkardan cehenneme gider peki neden ebedi gider inkarla inkarı uluhiyeti tahkir itiraz red etmek saymak bunun karşılığında nefsine uluhiyet vermiş olur süfyanlık dine fitne bulaşdırandır kafirde sadece inkarıyla bilsede bilmesede firevunluk vermiş olur nefsini yücelti inkar ettiği baştaki uluhiyet inancıyla yaratanı yok saymasıyla kainatı alemin yaratılışınada farkında olmadan inkar etmiş olur çünkü yaratıcı yoksa geriye ne kalıyor hiç bir şey herşeyi yok etmiş oluyor kendisinide yok etmiş olup inkarındaki uluhiyete yalan konuşmakla gün gelipde kendi varlığını inkar edemediği gibi vereceği hesapda ise sadece kabul etmekle yaratıcıya itimatı red etmekle ebediyet neticelenir bu ebediyetin içindeki bir doğru bir yalan olan hesaplarda inkarındaki tüm yalanların neticesi cehennem olur şeytan kıyamete kadar insanları cehenneme sürüklemek için mühlet ister.

Allah kıyamete kadar mühlet verir ve baştan kaybetmesiyle insana karşı üstün olmaya çalışır şeytanın vasıflarını bilirsiniz hased,kibir,öfke gibi şeytan ebedi cehenneme gittiğini biliyor zaten dünyayı ne yapsın şeytan lanetlenmesiyle kalbi mühürlenmiş insanların kalblerinde fasıklık olanlarında gösterirki şeytana verilmeyen dünya onlarada haram edilmişdir şeytan yemek bile yemek için hep insanları kullanıp hırsızlık yaparmış yani kimi şeytan yolundaki imansızlar ahiretlerini şeytanın şer işlerini yapmakla bitirmiş oluyorlar.işde dünya hayatından bir kesit ve bunla ve benzerleriyle ilgili hadisi şerifde şöyle buyrulmuş.

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v.  Hz.Ömer r.a. efendimize istemezmisin ya ömer dünya onların ahiret bizim olsun buyurur Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hayatında yaşantısında evi,eşi,binek olarakda devesi vardı ve hep aç yaşadı Bediüzzaman Said Nursi Hz. ve Büyük Alimin dünyayı kalben terk etmek kesben değil dediği gibi Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. benim asrımda fakirlik ahir zamanda zenginlik saadetdir buyurmuşdur o asırda dünyalık nefsin coşkusunda eğlenceler partiler gibi hatta daha ileri gitmiş şeytanın pislik oyunlarına kanmışlar vardırki bunlar dünya menfaatine dahildir mesela bir iki evin var zenginlikle nefsini yüceltmek övsünler diye apartmanım olacak hırslardır.

Bir şeyden herşey yapmak istiyorsan özgürlüğünü bir şey yapman lazımki buda kimseyi cehennemden kurtarmaz yanlız bir şeyden hürlük istiyorsan din bu hürlüğü veriyor din dışı yaşantılar ise ne kadar özgür desede manen dünya ve ahiretinide esir etmişdir yani şeytana esirdir.

Demekki dünya nimetleri iman ehli insanlara verilmiş yani kısaca kutsi hadisde buyrulduğu gibi dünya perest kafirler içdikleri suya şükretsin!..

Cennete Zerre İmanlı Gider

Bir çok insanların yaşantısında yol gösterici olarak din vardır dinsiz bir yaşantı anarşiyi nefsinin arzu ve isteklerine uymakla istediği herşeyde kendine sınır bilmez kaosun içine salar insanı insanlık şuurunda tutan dini anlayış yaşantıdır din insana dünya hayatını nasıl yaşaması gerekir nasıl kullanması gerekir bunu açıklamakla Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. rehber vermiş her okulda bir öğretmen bulunur öğretmenler işin özünü bildikleri için çoğu zaman kitap olmadanda her zaman öğrencilere gerekli anlayış içinde neyin nasıl olması gerekdiğini gösterir öğretir öğrenciler kalkıpda öğretmene karşı eline kitabı alıp hayır dediğin gibi değil böyle böyle diye kendi öğreticisine karşı öğretmenlik yapabilirmi yaparsa ne kadar saçma olur.

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. evren kitabının muallimi öğretmeni insanın sadece ahiret hayatıyla ilgili değil dünya hayatıylada ilgili yaşantısına değinerek yol göstermiş bunu herkes bilir o zamanki yaşantıda Kur,an ile yaşantıyı bildiği halde bazende tevazusundan sahabe efendilerimizle istişare etmekle en güzel dünya ve ahirete giden hayatın nasıl olması gerekdiğinin yolunu göstermiş ondan sonra geriye kalan teknolojik açıdan ele alınması gereken hayat kalıyor siyaset adıyla dini ele almak yoktur dinin siyasete ihtiyacıda yoktur ve olamaz dinle ilgilenen cennete götüren alimlerce belirlenir hiç bir kurum kendi keyfine göre dini ele alıpda günahlarına çıkar elde etmeye çalışamaz yasaklanmışların yaygın olduğu müslüman ülkesinde yasaklanmış olanlara helaldir diye fetva veren dinden çıkar Kur,an,da Allahın verdiği hükmü değişdirmeye yeltenmekle ilahlık yapmaya çalışır herkes dini yaşayabilir ama kendi keyfine göre dini yaşatamaz.

Cennet ehli ve cehennem ehlindeki gerçek mesele iman konusuyla ilgilidir yani imanın varsa dünya dolusu günahın olsa ebediyetden kurtuluş gerçekleşiyor bu yönde 2 yol vardır ortası bulunamaz.
1:iman varsa günahın olsada cennetlik 2:iman yoksa günahsızda olsan cehennemlik.

Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kâfirin cehennemdeki bir azı dişi Uhud dağı kadardır. Derisinin kalınlığı da üç gecelik yol mesafesidir."

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kafirin bir azı dişi uhud dağı kadardır buyurmuşdur. kafirin bir azı dişi uhud dağı kadar olursa kendisi ne kadar olur kıyametde göklerin yarılmasıyla gökleri bile geçen boy oranını gösterir cehenneminde büyüklüğünü akılla tefekkür edilse kafirin boyu bile çok küçük kalabilir birde 2 yüzlü münafıklar vardırki herhalde onların boyuda kafirin 2 kat boyunda olabilir.

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kabul etmek din değişdirmeyi gerektirmez Allah dinde zorlama yokdur buyurur yani yaşantıda bir din mensubu dinini yaşayabilir fakat imanda zorlama vardır yani Kur'an ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kabul etmek zorundadır şöylede denebilir hiç dini yaşamamış olan iman ederse eğer af edilmezse ondada aynı düzen cehennemde bedelini öder fakat ebedi cehenneme gitmez cennet yada cehennem imanı ilgilendiren konudur ve ebediyet olduğundan zerresine kadar önem verilmiş o önemin sebebide Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yani zerreye sebeb olacak bir bahaneyle gerçeği olan iman konusu olsa ebediyetden kurtuluyor diğer bir nedeniyse Allah kullarını cennete almak için bahaneler arıyor bahane derken iman gibi hassas mevzuda yalan olmayandır bu gerçeğe örnek şöylede söyleyebiliriz insan günah içinde yaşamak istiyorsa af edilmezse cehennemde bedelini öder bu günahın içinde dine ilişmekle yada din hizmeti yapan insanlara dini imanı anlatıp Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolunun gerçeğinin açıklamasını yapan insanların dünyadada cennet hayatını iman dairesindeki manevi hayatı yaşatmaya çalışan Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hizmet eden hizmet yolunu kesmeye çalışanlar kendilerini günah işler olarak görüyorlarsa haklılar günahtır ve Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hizmetini engellemek suçundan şeytana yardakçılıkdan nefsini firavun gibi yüceleşdirmekle ilahlaşdırmak ve haddi olmayan dini değişdirmek ve hükümlerine itirazla red etmekle müebbet giderler cehennem ebedileşir.

Allah Sorgu Yapsa Ne Denir

Asrı saadet zamanında ya inanmayanlar yada münafıklar onu Allah bunu Allah yarattı peki Allah kim yarattı diye Peygamber Efendimiz Hz.Muhamm...