21 Mart 2017 Salı

Ayetlerde Anlatılan Münafıkların Sapkınlığı

İman ehli insanlığın dini vazifesi yaratıcısına asker olmasıdır insanlığa Bediüzzaman Said Nursi Hz. ve yolundaki büyük Alim olanlar gibi vazife-i ubdiyet yolunun asli görevini anlatıyor ki hidayet yolunda hayatı yaşayan Said Nursi Hz. dediği gibi nasıl yaşarsan öyle ölürsün nasıl ölürsen öyle dirilirsin 3 şekilde hayat var.

1: inanırsın yaşarsın 2: inanırsın yaşamassın 3: ne inanırsın nede yaşarsın diyor zaten inanmayan inanmadığını yaşamaz yaşar görünen münafıktır çünkü kafir bile kafirliğini gizlemez münafıklık yapmaz kendi hayatına bakıp yaşar Said Nursi Hz. bir sözünde insan sağ yola gider yada sol yola gider ortada kalamaz der yani sağ yolda olan sağ yolun vazifesinde olup dinin askerliğini yapar ölene kadar yaratıcı askeridir sol yolda olan kafir yoludur ki dünyası vardır hayatını inkar yolunda yaşar ebediyeti inkardan inkar cezası ebedi cehennemdir çünkü varlığın insandaki asli vazifesi yaratıcısını tanımak emirlerine göre haraket edilmesidir emirlerin ilk olanıda iman esaslarıdır peygamberlere kitaplara imandır iman yoksa inkardan ebedi cehenneme gitmesi gerekir dil ve kalb inkar edip etmemek hususunda kabuldür buna itiraz inkardır ne kabul edilir yaratıcının nimeti veren hayat veren yaşatan ve ebedi cennet vereceğini kabul etmek kalble tasdik dille ikrardır emirlerinde peygamberler insandır ve insanlığın kalbde peygamberleri kabul kalbe sevgiyle kabul verdirilmesidir ki peygamberlere iman buna denir yani kalbde en yüksek sevgi kalb yaratıcıyadır ondan sonra peygamberleredir ve kitaplaradır emirleri kabuldür kalble tasdik etmektir bunu inkarda ebedi cehenneme gitmektir kafirliğin sebebi sadece inkardır insanın inanıp yaşaması inandığını önce kendi yaşamasıdır ikinci olan inanıpda yaşamaması imanı yok etmez inandığı iman esaslarındaki kabuldür yaşamadığıda dinidir fakat ne yaşarsa yaşasın sonuçda dini yaşar çünkü dini emrileri iyilik güzellik cennet misal hayatdır ve dinde yasaklanmış olanları yaşar ki içki kumar gibi yasakların cezasını hesabını verir kul hakları vardır ki kul hakkına ilişilmez her bir varlığın yaratıcısı bizzat kendisi yarattığı mahlukunun rızkını nimetini vereceğinden yaratıyor insan dünyaya çıplak gelir hazır nimeti vardır her bir varlığın nimetini veren Allah karıncanın sineğin bile rızkını hep verir tüm varlıklarda denge vardır geyik ot yer bir vahşi hayvan için gıda olması içindir ve buna benzer canlılar denge içindedir yani kafire bile inkar etsede dünyada hayat hakkını veren yaratıcıdır yoksa bir kutsi hadisde Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. eğer Allah dünyaya sineğin kanadı kadar değer verseydi kafir su dahi içemezdi buyurmuştur ki su içemeyen kafir hiç yaşayamaz çünkü sebze meyve tüm nimetler herşey sudan yaratılır demekki kalbi kafir münafıklar nefes alması bile mucizedir inkar ettikleri dini kullanma hakkını kim verdi?kafir dini kullanmıyo dünyası var hakkı olmasından değil dini kullanmadığından inkarını gizlemediğinden hem ölene kadar imtihandadır hemde dünya değeri olmadığından verilir demekki münafıklar dini kullanmalarındaki din düşmanlıklarında ikiyüzlü olan gizliliği din iman ayet hadis anlatan alimlere insanlara düşman olmasıdır şahsı gösteren niyetinde din düşmanlığı peygamber düşmanlığıdır yani bir zamanlar Bediüzzaman Said Nursi Hz. yapılanlara benzeyen hizmetimize saldıran düşmanlıklar peygamber düşmanlığıdır şahsı kullanmaya çalışıp insanlığı aldatmak içindir dünyaya dini anlatan gizlenmeyen alime iftira peygamberlere atılan iftiradır din anlatılırken yaratıcı peygamberler ayet ve hadisler anlatılır bu konularla insanlığa anlatana yapılan iftirada kime yapılır ? suç nedir ? niye kötüleniyor ? niyet delillidir din düşmanlığıdır peygamber düşmanlığıdır peygamberlere hasedddir öfke kin fesadlığı peygamberleredir peygamberlere düşman olan münafıklardır yani peygamber yolunu insanlığa anlatan hizmetimize düşmanlık yapan münafıklardır.


Zuhruf suresi hükümlerde anlatılan ayetler hadisler ve insanın yaratıcısına peygamberlerin yoluyla gidilir ki bazı meseleler vardır açıklanması gerekirken inkarcıların inkarcılıkda inat etmelerine tokadı yapıştırır mesela şerle ilgili mevzlar vardır ki münafıklar şerri dine alet ederler onlara şerrin nasıl kullanılması gerektiği hükmünü dehşet tokadla yapıştırır iman ehli şerri zalime inkarcıya yapar ondanda anlamayan münafıklara zuhruf 40-41-42 ayetler sağarlara işittiremezsin duymaz artık onlar sapıklıkta olanlar doğru yola gelmez sende getiremezsin ikazıyla uyarır zuhruf 41 ve 42 ayetde yaratıcının elbetde gücü yeter ona zor hiçbirşey olmadığından peygambere ve yolunda olan hüküm veren insanlara,


Tur 47 ayetde anlatır ki ölmüş olsanda olmasanda dilediğimiz anda sapkın olan münafıklardan intikam alacağız ve tur 47 ayeti anlattığı gibi dünyadada azabı yaşatarak zuhruf 42 ayetde anlatıldığı gibi zalimin azaptan kaçışı asla yok olamaz hiç bir güç yaratıcının vereceği azaptan kaçamaz.


Zuhruf suresi yaratıcısına güvenen imanlı insanlığa kimse meydan okuyamaz doğru yoldan sapıramaz sapkınlık vermeye çalışan inkarcılar kendi sapıklıkları içinde boş hayat harcar kendilerine azap verirki ümmete iman ehlinde olan vazife doğru yoldan sapmamasını ayet emreder hükme uyup uyulmadığı sorulacağınıda bildirir peygamberlerden sonra her asırda gelen peygamber yolunda iman ehlinde dini hüküm veren insanlara karşı hep inkarcı zalimler olmuş ki zındıklıkla iblis yolunda olan münafıklar ilahlık iddiası etmişler ayetde yaratıcıdan başka tapılacak varmı ki kendine zorba zulmle taptırmaya çalışan inkarcılara sorar yaratıcıdan başka ilahlar varmı ? yaratıcıya en yakın olan peygamberler kullukda yaşardıda peygamberlerden üstünmüsünüz ki kendinize ilahlık vererek tapındırıyorsunuz siz yaratıcımısınız mahlukmusunuz nesiniz diye soruyor ?


Maide 105 ayeti ve Zuhruf suresinde anlatıldığı sapkınların iman ehline zarar veremediğini maide 105 ayetde anlatıyor peygamber düşmanı olan fasıkların inkarcı olmaları kendi nefsini ilgilendirirken sapkın olanlarında insanlığı saptırmak istemelerinden sapıklık yaparlar sapkınlığı yayıp insanlığın imanını kemirmek ebedi cehennemlik yaparak ebedi zulm azabının kendisi gibi yaşanılmasını isterler sapkınlıklarını kendileride bilir çünkü iyilikde güzellikde yolu anlaşılır bilinir kötülükde anlaşılır en günahkar olan insana sorsanız nimetler lezzetli zevkli iyi güzel tatlı mükemmel deyip yemeğe içmeğe nimetlerden zevk almaya itiraz etmez nefsi hep ister sapkınlık içinde olanlarda öledir nefse hoş gelene iyi der kendi saltanat ister nimetlerle yaşantıya itiraz etmez bunları saptırmaz nefsi olunca zevke müpteladır yani bilir bunların ağzının suyu akar nimeti veren var yaratıcı var o verendir deseniz saptırır inkar eder niyetinde olan fasıklıkda nimeti verene ve emirleriinde peygamberlere itiraz ederler kendi nefslerinde firavunluk tapınılma arzusu vardır nefsi yüce göstermek için zalimdirler zulm yaparlar sapkınlıkarında olan nimet gelsin nefse zevki alem nimeti veren dense emirleri var iman var dense sapkınlığa girer nefsin arzu ettiği tapınılma emri yok zulmdür kendi nefsine tapınılmaması münafığın istediği hayattır nefse tapındırmakda zulmdür ayetde böyle sapkınları anlatır imana zarar veremez.

Kur'an hükümleri insanadır iman ehliyle hayatı nasıl yaşaması gerektiğinin yolunu gösterir insanda dünyaya hükmeder dünyayı kendi istediği şekli verir biçimlendirir sanki bir ev yaparken kaç odalı kaç salon kaç katlı olsun istiyorsa ona göre evi yapar yani imanlı insan din yolu bildirdiği şekilde yaşar ve ona göre hayatı düzenler insana irade verilmiş iradesiyle yapar dünyada olan bazı olaylar kan dökmelerde öyledir yöneterek kan döktürür bozgunluklar çıkarırlar hepsini yapan kandan düşmanlıktan hoşlanan cani insan görünümlü mahluklardır insan denmez inançlı olmayıda bırakın insan bile değildirler insanlık denilen duygu bile olmaz taştır kalbleri canilik kaos anarşi nefsi tapınılma hepsi zalim olan mahluklardadır nimete zevke keyfi saltanatda sefasını ister kendisine iman edilsin etmeyene düşmandır hep nefsi firavunlardır.

İlk insan yaratılacağı zamanda meleklere cinleri denize sürün emri verilir cinler dünyayı imar etmeyip hayatlarına kan döküp çıkartarak yaratıcısına asi olmuş ve cinler denize sürülüp insan yaratılmış melekler insan yaratılırken Allaha sen sana asi olacak kan dökecek insanmı yaratıcan demişlerdi ve Allah siz benim bildiğimi bilirmisiniz buyurmuş meleklerde senin bize bildirdiğinden başka ne bilebilirizki demişlerdi melekler bu soruyu sormasında insanın kan döküp asi olacağını nerden biliyordu denilse cinlerde bunu görmüşlerdiki cinlerde kulluk için yaratılıp dünyayı imar edeceklerdi fakat cinler azgınlık çıkardılar dünyada iradeleriyle maddeye gerektiği gibi hükmedemediler insanın yaratılışıda kullukla iradesiyle dünyaya hükmetmesi eşya ve maddeyi kullanması imar ederek şekillendirmesidir bundanda anlaşılırki dünyada olan kan döküp fitne anarşi bozgunculukları çıkartan insan denilen mahluklardır.



Lemeat inkarcılık kalbde kafirlik kalbde ve tüm vücuda kalbden giden iblisin şerri münafıklar bir nefsi şer yalanı islama verip islamın canını okur iki yalan bir doğru yapmaz münafıklarda bir nefsi şer yalanı için maske yaptığı dinin canını okur dinin felaketini zehir kalbiyle arzu eder dinin helak olması için çabalar dini helak için dini kullanıp maske yapar niyetinde dini şerleştirmek vardır yani din iman anlatan insanlara iftira çirkeflik atıp hedefinde dini şer bulaştırmak vardır asırlar önce olan Kur'an ve hadislere yapılan çirkeflik çok büyük fitnedir ki asrımızda niye yapılmasın asırlar önce dini değiştiren dini değiştirdi diye değişilmiş olan dinde olanlara hüküm denmezki din nasıl olsun ? bilinenlerden anlatıyozki dinin emirlerinde olan cennet yolu imanın verdiği iyilik güzelliktendir ki insanlıkda iman ehli birdir gidilen yolu ebedi cennetdir dünyada kimi zengin kimi fakir yaşıyor ölümlü olan dünyada insanlık arasında ayrım yok yani iman hayatı varsa fakir veya zengin malın ne faydası var ebedi cennet için dünyada servet verseniz alamazsınız ebedi cennet için bir milyon dünya olsa verseniz alamazsınız cennet için imanın insana ihtiyacı yok insan imana muhtaç insan imanın gereğini yapsın vazifesini peygamberler kitaplar ve din öğretiyor yol gösterilen yaşantıda yaşanılan imanı olan kalbde imanı hissedip anlar akıl buna doğru yalan yanlış ayırır ebedi cehennem iblis yolunu yaşayana akıllı denmez hırsızlık kan döküp fitne fesad kin öfke iftira düşmanlıklar yapan cehennem iblis yolunu yaşayandır kalbi taşlaşmış mahluklarda akıl nerde ?

İnsanlığın hayatı boyunca yaşayacağı sağ ve sol yol var ortada kalamazsınız Said Nursi Hz. anlatmıştır yani insanlık sağdan veya soldan gitse yemek içmek için rızkı birdir yenilende wc gidecek değişmez sağ yoldan gidilse karnınız doyacak soldanda gitseniz doyacak sağdan gidilse helal dairede yaşanılan hayatında imanı lezzete çevirecek soldan gidilende dil lezzetinden ibaret kalıp son cehennem olan ateşe gidecektir soldan giden insan deseki çok zeki akıllıyım nerde akıl nasıl beyindir ki sağ yolu reddedip yemesi için aynı rızkı inkar edip çöpe atıyorda soldan gelene zevkli deyip başkasının rızkını çalıp zulmete atıp açlığa mahkum ediyor yani sağ yoldan verilen rızkı var ve onu çöpe atıyor sol yol denilende iblisin şeytani düşünceyle başkasının rızkını çalıyor hırsızlık yapıyor zulm ediyor açlığa mahkum edip birde inkar ediyor cehennem lüzumsuz değil cennetde ucuz değil sağ yol insanın gerektirdiği rızkı vardır bundandır sol yolda olanlar kendilerini kazançlı sanıp adalet dedikleri hayatı karlı sanarlar manen kör olan bilmediği göremediği hayatın içinde cehenneme yuvarlandığını görmez hak yol der sağ yolda olan insanları aldatıp yalanlarla kandırır faydası olmayan yok olmaya mahkum dünyayı ebedi cennet gibi görür cehennem korkusu ölümü aklından uzak tutup düşünmek istemez ve kendisini rahatsız eden fikirler düşünceler çıktığında korkudan azgınlaşıp saldırır yok etmek ister ebedi cehenneme gitme korkusunu insanlara zarar vererek kendi nefsini rahatlatmaya çalışır dini alet edip münafıklığa girer sol yolun yolcusunda olanda görülürki bilerek isteyerek ebedi cehenneme kendi rızasıyla nefsine ulhiyetlik hissi vermek için feda eder demekki sağ yolun yolcusu maddi hayatında gereği gibi yer içer vazifesi insanlığa yardım edip yaratıcıya peygamberlere hizmet eder din bunu açıklar bir insana cehennem gibi hayat yaşatana insan denmez geniş açık bilgisi sağlamolan yolu bırakıpda uçurumun kenarında gidilir mi ? bilerek gidenede uçurumdan aşağa uçsa ölse yazık denir mi ? mustahak kendi etti kendi buldu denir cehenneme rızasıyla gidene merhamet edilmez.


Gözünü kapayan yanlız kendine gece yapar.

Din emrinde yaşayan iman ehli bilir ki yaratıcının emrilerinde yaşantı zulm olmaz zulm olsa insan nefsinden yapar yapacaksada kendine yapar risale-i nurda anlatılanda gözünü dinin hükümlerine kapayan insan kendi inkarcılığını dine veremez irade verilen hayatda zevki keyf yaşatan yaratıcı verdiği lezzeti zulmetle ödetemez yoktan var edenin ne ihtiyacı var ki aciz zayıf mahlukdan beklentisi olsun inkar etmeyin uluhiyet fikrini nefsinize vermeyin emirlerime göre yaşayın peygamberlerime uyun emrederki bunu kabul etmeyen kafir ve münafıkların hali şöyledir ki güneş öğle vakti insana mahluklara sıcaklıını ışığını veriyor gösteriyor insan gözünü kapatıp güneş yok diyor gözü kapatan inkarcı güneşln sıcaklığını hissediyor ve onuda inkar etmek için gölgeye karalığa kaçıyor gözünü kapayan yalnız kendine gece yapar kendini karanlığa mahkum eden karalıkdan çıkamaz üflemekle güneşi söndüremez yok demekle güneşi inkar edemez inkar ettiği kendi varlığıdır buda yalacılığına delildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Allah Sorgu Yapsa Ne Denir

Asrı saadet zamanında ya inanmayanlar yada münafıklar onu Allah bunu Allah yarattı peki Allah kim yarattı diye Peygamber Efendimiz Hz.Muhamm...