29 Temmuz 2016 Cuma

İman Ehline Kurulan Düşmanlık

Asırlar öncesinden başlamış neden niçin nasıl soruları birbirini takip eden açıklamalarla mümkündür mevzumuzu ilgilendiren daha önceki yazılanların okunmasıyla o zaman akıl şuur ferah şekilde daha güzel aydınlanacaktır.

Ahir zamanın büyük alametlerinin Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. buyruklarında olacak hadiseleri kısa öz açıklamış deccal yecüc mecüc gibi fitne anarşi çıkartan terörist bilinen dünyada yaygın intihar saldırılarını düzenleyen ve başları olan deccaldır daha önceki yazılan hükümlerde bu gibi mevzularıda açıklamıştık kısaca konuya değinip mevzuya geçelim.

Büyük olayların kıyamet senaryoları denen fitne anarşi bozgunculuk dünyanın sonunun geldiğine işaret edilen hadisi şerifde buyrulanları deccal elbetde biliyordu ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. büyük düşmanıdır bundanda anlaşılırki bazı yalan uydurulmuş hadisler Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. isnat edilmiş ve böylesine sapkın uydurmalar elbetde en azgın düşmanlarca yapılıp iman ehlini cehenneme sürüklemek için yapılır birde cehennemin 70 sene dibine gümbür gümbür giden meşhur münafık hadisini deccalda bunu elbetde biliyordu bundandırki hep kaçmaya gizlenmeye çalışmıştır bu kaçış ve gizlenmenin en kolay yolu iman ehlinin imanını yok etmeye çalışmaktır bunuda en kolay yolu dinler arasında bozgunculukla fitne çıkararak iman ehlini iman ehline karşı savaştırarak imanları yok etmeye çabalamasıdır deccalın dindar görünen yüzü süfyanlıktır dindar görünürken kendini alim tanıtmış masum rolündedir deccal görünen yüzüde gizlenir ve fitne anarşi çıkarmaya çalışır deccalın Tevrat,danda İncil,dende Kur'an,danda hadislerdende bilgisi vardır fakat kalbi mühürlü olduğundan Allahın hükümlerine sadece dünya gözüyle bakar manevi alemi göremez bundandırki ilim sahibi çok kişiye dünya menfaatinden vererek veya ölüm tehtidiyle bilgisini kullanarak süfyanlık yapar kendisini gizlemeye çalışır bu süfyanlıktır kendisi alkoliktir ve trafolara giren azgın mart kedisi gibi eğlenmeyi şeytanca sapıklıkları çok sever diğer yüzünde deccallık ilahlık yapmaya çalışır yapar yani Allah kısa öz konuşur dinleri gönderendir ve ilah nasıl kainatı çevirir rüzgarı estirir yağmuru yağdırır doğa olayları deprem sel gibi felaketleri yapar deccalda hem ilah gibi kendisine din tasarlar bu süfyan olan yüzü ve dediklerinin doğru göstermek ve ispatlamak için sanki Allah kendisinden tarafmış gibi doğa olayları gibi gösteriş yaparak aldatır uçak düşürür kışın soğukta bir hayvan bırakılsa donarak öltürtür.

Allah asla zulm etmez buyurduğu halde kavga kargaşa çıkartır ve savaşlar çıkartır şerri yaratan Allah fakat şerri isteyen insandır bundandırki dünyada çıkan savaş gibi insanların yaptıkları zulmü Allah yapıyor göstererek iftira atarlar ve sanki Allah şerden yanaymış gibi doğa olayı gibi göstermeye çalışarak Allah şerden razı olmadğı halde şer istemiş gibi gösterirler diğer bir zulmde Allah kalblere tecelli ettiğinden kim Allahın tecellisine mazhar olursa o insanı aldatmaya çalışarak akıllarınca Allahtan dünyada af vaadi almaya çalışırlar çünkü hükümlerdeki açıklamalar gösterirki en dehşet azaba gidecek münafıklardır.

Dinlerde çıkartılan düşmanlığın daha önceleri hazırlanmış fitne olduğu açıktır çünkü hiç bir kitapda Allah kullarına siz sadece tek bu kitaba inanacaksınız ve inanmazsanız imansızsınız cehenneme gideceksiniz hükmü vermez sanki diğer dinleri yaşayan cehennemlik İslamiyeti yaşayan cennetlik gibi dünyaya fitne çıkartılmış bundanda anlaşılacak olan dinler arasında savaş çıkartılarak imanları yok etme çabasıdır ve bu düşmanın deccal olduğu açıktır deccaliyet planında askeri savaşçı emircidir iman ehli olarak tevrat dinini yaşayanlar delildir askeri savaşçıya verilen emir vur ve filistini vururlar israile eskiden eğitim böyle verilmiştir.
İsrail yahudi ırkından bir aile sülale gibi kavimdir  buradan anlaşılacak olan sizin çiftliğimizde bir eviniz var ve genişleyecek sülale olacak çiftliğimizde evler yapacaksınız aileniz sulaleniz namusunuzdur.
Birileri çiftliğinizin sınırından girmeye kalksa ne yaparsınız ? Uyarırsınız git Allah,ın c.c. arzı geniş orda istediğin gibi yaşarsın deyip uzaklaştırırsınız.
O zaman böyle değilde çiftliğinize girmeye kalkarsa burası benim olacak derlerse mala aileye sulaleye hanei tecavüz gasp edilmiş olup kan çıkarmı çıkmazmı ?
İşte İsrail ve filistin meselesinde Maide, 19,20,21,22,23,24,25,26 ayetler apaçık anlatır filistinin bilinen topraklar asırlar önce Kuran'da buyrulmasıyla Allah c.c. Yahudi kavmine İsraile nimet ihsan edilmiştir filistinin değildir. Bir zamanlar Yahudiler fazla kavim olmadığından topraklar boşta kalmış ve filistin denilen millet mısırdan göç ederek İsrail topraklarına yerleşmiş İsrail'de bir zamanlar kendi topraklarının parasını filistinlilere vererek gitmelerini sağlar ve filistinliler gene gitmez savaş çıkar.

Kur'an,da Bakara, 62 Maide, 44,45,46,47,69 ayetlerde ve bazı sürelerde Yahudiler Musevilik dindir iman ehlidir iman ehlide Müslümandır.
İman ehline saldırı Allah,a c.c. Peygamberlere a.s. Kitaplara Meleklere saldırıdır düşmanlıktır.
İsrail,e saldıran filistin'e Müslüman denirmi ? Bazı siyaset malzemesi yapan ahmaklar çok düşünüyorlarda neden filistini göz göre göre pohpohlayip ölüme göndertiyor ? Dünya geniş arzda yer çok bir yerlerde yaşamalarına yardım etmiyorlardı hatta filistini besleyen işid canlı bomba eğitimi vererek bombalı eylemlerde kullanan hiç bir dinde olmayan putperest töresi muta,yla küçük kızları din diyerek aladatarak kullanıp atan şehvet cinsel organ tapıcıları keyflerine zevklerine geldimi yaşıyorlar kan döktürmeye geldimi filistinin ellerine taş sopa gösterip masum rolünde Müslüman diyorlar bunları ağızlarına gösterişlik gevezelik yapanların kendileri Müslüman mı münafıkmı ? şüphesiz bu eğitimi veren İran çin işid teröristleri gibi intihar saldırıları yaptıran ve dağlarda teröristleri yayan deccallar yandaşları yecuc mecüc münafıklarıdır.

İsrail filistini vuruyor ve diğer dinlerde başlıyor tevrata düşman olmaya ve cehennemlik ilan ediyorlar Hz.Musa a.s. Yahudilik Musevi dinini getirmiş ve bu Yahudulik dini israil adı altında düşmanlık üretilmiş eğer israil tevrat,ı yaşayan kavim olsa neden insan öldürsün demekki dini bilen biri tevrat,ı alet ederek düşmanlık çıkartarak hem israilin imanını yok etmeye çalışıyor hemde diğer dinlere karşı kullanarak dinler arasında savaş çıkartıyor insan bile şu dünyanın güzelliklerini yaşamak isterken kendi canına kıymaya cesaret edermi demekki yönlendiren var ya emri dinleyecen yada sen ölecen tehtidi ve başta olan bir kişi ölmemek için masumları hayatından eder ve imanı dahada tehlikeye girer ölüm korkusu başlar yaşamak için öldür kanunu yapar burada dikkat edilirse yaşamak için öldür deccalın fitnesidir yani kendi hayatını zevki sefa eğlenmek için başkasını başkasına kullanarak kendisi ölümden kaçmaya çalışır çünkü deccal Hz.Nuh a.s. dan sonra kimliği çıkmıştır yani habili öldüren kabil deccal ve asırlar sonra islam dinini alet etmek için kendini ahmet bin hanbel olarak tanıtır ve bir sırra binaen kitapları vardır ve başka isimler kullanarakda yazıları vardır bir kitaba ismini koyarak ahmet cevdet paşa olarak konulmuş imam gazali denen kimse onun kıyamet ve ahiret denen kitap sahtedir orda yazılanlar gerçek değildir uydurma kafadan atılmıştır demekki adı kullanılmış yazılarda deccalın zihniyetini gösterir mesela bir yazıda rızkı bittimi ölüm olacak denmiş ölümün rızıkla ne alakası var doğan her insanın yaşama hakkı var afrikada insanların ölümü açlıktan rızıksızlıktan değil bazı zalim dinsiz münafıkların aç bırakmasındandır.

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. bir insan ve rızık konusunda hep açlıkla hayatı vardı rızık bitince nasıl insan ölüyor dünya geniş ve Allahın en çok değer verdiği mahluk insandır ve insanın en çok ihtiyaçlarından biri rızıkdır karıncalara bile rızkı veren Allah ömrü vakti gelenin ölümünü gerçekleştiyor hem iman ehlinin yaptığı iyiliğin mükafatında dünyadanda hisse var yani nimetlerin artmasıdır o zaman dünyanın sonu gelene kadar kimse ölmezdi ve tüm dünyadaki insanlar zenginlik içinde olurdu dünyada nice zenginler var o zaman zengin dünyanın sonu gelene kadar yaşaması gerekirdi fakirde hep ölecekti geriye kim kalacak hep zengin saçma sapan sofilerde yaygın olan bu kitaplar fitnedir ve deccalın kendinde dini tasarım uydurmasıdır mesela insandan gidip tövbe alıyorlar insan insanı af edemez ne haddine insan Allaha dua eder affını ona arz eder bu insana gidip tövbe alma şekli ilahlık rolü biçilmiş fitnedir ve bundanda anlaşılırki daha önceki tevrat ve incil,i bozmaya çalıştığı gibi dine ilişerek Kur'an,ın tümüne ilişemediğinden yapabildiği bazı hadisleri değiştirir hepsine dokunamaz çünkü dokundukça kalbi daha rezil ve zelil maneviyat kör ve hep şerlere odaklanmış ne Kur'an,a nede hadislerin tümüne ilişemiyor iliştikçe kalbi daha derine batıyor bundandır Kur'an,ı ve hadisleri kullanarak kendince şerli din tasarlar ve bunu Allaha kabul ettirmeye çalışır bunuda insanları kandırarak aldatarak Allah yoluymuş gibi gösterir bununda en etkili yöntemi dinler arasında düşmanlık çıkartarak imanları zedelemekle yok etmeye çalışmaktır imanın mayası denilen öz Allah tecellisidir Allah düşmanı münafıklar bundan tecelliden uzaklaştırmak için şerleri kullanırlar.

Bir kul günah işlemiş olsa hatasından pişman olup Allaha tevbe istiğfarla bağışlanma diler bunun haricinde günahlara orta yol diyerek zalimlik zulm yapan kadınları kullanıp atan satan Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. küfr eden iftira atan münafıklar Lut kavmi gibi tam ortalı günah yaşamaları zorunludur kimse kimsenin inancına ilişemez karışamaz madem böyle hizmete iftira atan münafıklar Lut kavmi gibi yaşarlarsa günahların ortayol olduğuna inanırlar yani aslında günahlara ortayol diyen münafıklar dediklerine kendileride inanmıyor menfaat ve pisliklerini gizlemek için dini kullanıyorlar başkasına illet olup fitne çıkaran münafıklar Lut kavmini örnek verince namusluluk taslamaya başlarlar Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. küfr eden münafıklar şerortayol diyorlar kadın satıcılarından beter lanetlenmiş din tacirleridir.

Seneler önce izmir kordonda yerleri süpürme işinde temizlik şirketinde çalışıyordum birgün fırtına oldu deniz öyle bir vuruyorduki dalgalar kıyıya değdiğinde metrelerce yükseliyordu kordonu su basmıştı ve yerdeki taşları yerinden söküyordu ertesi sabah işbaşı yaptım kordonun kenarına öyle büyük pislik yığıldıki berbat o zaman bir söz etmiştim insanlar temiz görünmek için hemen hemen her pisliklerini hep denize atmışlar demişdim ve anladımki münafıklarda buna benzer temiz görünmek için pisliklerini yani günahlarını Allah,a c.c. ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed,e s.a.v. ve dinin üstüne atıyorlar insanlara temiz görünme gösteriş kibir hased ve pisliklerini günahları çıkmasın diye insanlara pisliği temiz gösterip kirletneye çalışıyorlar yani günahları din emrediyormuş gibi maske yaparak kullanıp insanları günahlara zorluyorlar ve bunu sadece temiz görünmek için yapan münafıklar.

Allah günahları hiç istemez bundandırki münafıklar menfaatlerine çıkarlarına alet etmek isterler zulme zalimlik fuhşa fitneye ortayol diyen münafıklara bunlara ortayol diyorsunuz niye Lut kavminin yaşadıklarıda sapkınlık büyük günahdı bunuda yaşamanız gerekmez mi ? Münafıklar Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. küfr ediyorsunuzda lut kavminin yaşadığı günahlarada ortayol diyormusunuz münafıklar.

Dünya istesede istemesede ayrılıyor Allahın yaptığı hadiseler görünür bundan başka uçağın düşmesi gibi insan kusurundan kaynaklanan insana aitdir savaşlarda öyledir Allah kısa öz sözleriyle çok mana verdiğinden münafıklar taklidi imanla Allahı taklit etmeye çalışırlar bu dini taklit fitnedir Allahı aldatmaya çalışırlar buyruğunda münafıklar zalimlik zulm yaptıklarından Allah şer yaratıyor algısı yapıp insanları aldatırlar.

Hizmet etmek şuna benzer Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kimseden ne para ne mal talep etmiştir hizmetimizde kimseyi ne zorla iman ettiririz ne dine gir deriz nede tehdit ederiz bizim dilimiz ve sözümüz var akılla Allahı ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. mi ve din anlatırız kimseyi mezhepdende olsa sevmek ve istemek zorunda değiliz iman esaslarında peygamberlere kitaplara iman vardır.

Mezhepler yol göstericidir fakat 4. olan ahmet bin hanbel münafıkdır bunu delille ispat etmişiz ahiretde hesaplaşacaz bundandır bana düşman oluyorlar hükümleri sildirmeye çalışıyorlar Allah hükmü olduğunuda delillendirmişiz ahiretde ebedi hesap görülecek bu hesap ebedi oluyor bu davada Allah hizmete kıyamete kadar hükmedecek emretmiştir yalan varsa ebedi cehennem var yalan yoksa kim cennete kim cehenneme gidecek hükümler açık ve net kimseye zorlama yok sadece inanmak var buda akılla düşüncedir.

Ümmetim 73 fırkaya bölünecektir buyruğunun gösterdiği ümmet lafzı Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. alemlere gönderilmesiyle insan ve cin kavimlerinin hepsi Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ümmeti içinde yer alır bu ümmetin ayrılmasında kimisi put perest kimisi hindu kimisi ineklere tapıcı kimisi şii ve buna benzer insan ve cinlerden oluşan ayrımcılıklardır işte bu ümmetlerin içindeki kurtulan bir fırka vardır bu iman ehlidir deliller gösterirki fırkalarda oluşan sapkınlık yolundan neticesinde fitne içindeki hayat tarzında olan din ve iman yolu sanılarak sapkınlaştırılmış hayatı olan münafıklardır.

Gerçekten bunlar (bu şeytanlar), onları yoldan alıkoyarlar; onlar ise, kendilerinin gerçekten hidayette olduklarını sanırlar.(Zuhruf-37)

Ayetde buyrulmuşki doğru yol sanılan sapkınlığın delilidir ve bu delille bir çok fırkanın şeytanın yolunda olmasıyla sapkınlık yolunda olduklarını delillendirir demekki ümmet kelimesinde olan kapsama insan ve cinlerdir ve bu kavimlerin ayrılıklarıyla şeytan yoluna farklı anlayışın verdiği inançla dinden çıkması ve hatta insanın veya cinin kafir olmadan önce ümmet kapsamında olup inkar etmesiyle ümmetden ayrılması tüm bu fırkaların oluşturduğu 72 fırka şeytanın yoluna sapkınlık içinde olduklarından ümmetdeyken ayrılıp ümmet dışına atılır çünkü Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v.r düşmanı olan tüm şer cihetindeki şeytanın sapkınlık yolu ümmetle birleşemez Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolu cennetdir ehli iman cennete gider şeytanın yoluda imansızlıkdır cehenneme işaret eder demekki fırkalardan biri kurtulandır bu fırkada iman ehlidir yani tüm dinler ve peygamberlerin bildirildiği iman esaslarındaki tüm iman ehlidir.

Bunlar, Rableri (ve O’nun dîni) hakkında çekişen iki hasımdır. (Bunlardan) inkâr edenler için ateşten elbiseler biçilmiştir. Bu kimselerin başlarının üstünden kaynar su dökülecektir. (Öyle ki) onunla karınlarının içindeki her şey ve hatta derileri bile eritilir. (Bir de) onlara demirden topuzlar vardır.(hac-19-20-21).

Ayetde buyrukda şeytanın yolunda olan sapkınlar cehennem azabını gidecek diğeriyse Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolunda ümmeti iman ehlini açıklar demekki Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yasakladığı günahlar yol değildir orta yol diyerek dini alet ederek günahları savunan münafık mahluklardır ve münafıklar kendi inandıklarını yaşarlar iman ehlinden fersah fersah uzaktır ileşemezler ve Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. küfr ve dini alet edip insanlara zulm edeceğinize Lut kavmi gibi yaşasaydınız Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. suale benzeriyle hesap soracaktır.

Demekki Allaha iman ehlinden adalet isteyen olsa bir göz nimetinin bedeli ebedi cehennem oluyor ve eğer Allah dünyaya sineğin kanadı kadar değer verseydi kafire su dahi içirtmezdim kutsi hadisiyle buyurması münafıkların nefes alıp vermeleri adedince cehenneme kütük göndererek azaplarının artmasını delillendir.

Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ve dine düşmanlık yaoan münafıkların nefes alıp vermesi yürümesindeki attığı adımlar adedince el kol hareketin bütün vücud işleyişindeki organların en küçük canlılardan hareket eden adedince ve göz kırpmalarının adedince parmakların hareket etmelerinin adedince şeytan yoluna bilerek isteyerek avenelik yapan münafıklar cehenneme ebediyen yanacak odun göndermiş oluyorlar.

1400 sene öncesinden bildirilmiş hükümlerin hesaplanması yapıldığında zulmden insan öldürmeye fitne çıkartmakdan ilahlık yapmaya Allaha ortak koşanlar cehennemde ebedi yaşayacakları azaplardır.

Zilzal Süresi

1. Yer o dehşetli sarsıntısıyla sarsıldığı,
2. Yer (içindeki her türlü) ağırlıklarını çıkar(ıp fırla)ttığı,
3. Ve (dehşet içinde) insan: “Buna ne oluyor?” dediği (zaman)!
4-5. O gün (yer) senin Rabbinin kendisine bildirdiği haberleri anlatacak.
6. O gün (kıyamette) insanlar, amelleri(nin karşılığı)nı görmeleri (ve iyi kötü sonuçlarını tatmaları) için (hesap yerinden) bölük bölük dönecekler.
7. İşte kim zerre ağırlığınca (iman ve ihlâsla) bir hayır işlerse, onu(n karşılığını) görecek.
8. Kim de zerre ağırlığınca bir şer işlerse onu görecektir.

İman ehlinin dünyada yaptıkları hayır adına ne varsa Allah lütfundan mislisiyle mükafatlandırılıyor iman ehli insan olmasıyla hataya meğilli bu sebebden çoğu günahları Allah kendisi lütfundan kulunun haberi olmadan bağışlıyor şer olarak işlediği zerre miktarı olarak görülür günahıda ahiretde imanlı Allah rızasında olan insan bile af eder demekki Allah iman ehlinin zerre miktarı günahına sorgulamaya bile tenezzül etmez azap etmez fakat kul bunu bilerek günah işlemeside Allaha karşı hürmetsizlik saymalıki kulluğunu görsün tanısın iman ehli birbirine hakkını helal ederek din kardeşini cehennemden kurtarması Allaha daha yakın olmakla mütevazi kullukdur iman ehlinde ebediyete gönderecek ve dünyadaki en güzel takva hayatına hiçbirşey yapamasada Allah rızasına talip olmakla Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. en yakın komşu olabilir sonuç olarak Allah rızası varsa niyetde yapmak istediği yapamadığı küçük iyilik dahi olsa Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. rızasına neden gitmesin Allah iyiliğin küçüğüne bakmaz kalblere bakar bu iman ehli için firdevs cennetiyle rıza yolunda ve Allah (zilzal 7-8-) ayetdeki buyruğunu kısaca açıklamaya idealdir.

İmansızlarsa inkardan ilahlık iddiasına ve zulm gibi zorbalıkla zalimlik dayılık taslaması ve çok defa fitne anarşi terörizm gibi canilik yapan imansız dinsiz zındıkanında ebedi cehenneme gideceklerinden bilerek azap istemeleriyle affa girecek imanı bile yokki günah nasıl af edilsin demekki zerre günahı olan imansızın zerre günahın bedeli ebedi cehennem azabı olarak verilecek inkarın dinsizliğin din düşmanlığının münafıklığın ağır günahları dahada dehşetdir Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. en küçük küfr edilmesi imansız münafıklara hemen ceza vermemeside delildirki en küçük küfr eden münafığa cehennemde ebedi azab olarak ödetecektir.

(Ey Resûl!) Allah’ı zalimlerin yaptığı şeylerden sakın habersiz zannetme! Ancak (Allah) onları, gözlerin (dehşetten) dışarı fırlayacağı bir güne (kadar) erteliyor (zaman tanıyor).(ibrahim-42)

Allah iman ehlinin çoğu günahlarını affeder ahiretde büyük günahları af etmesi UR büyüklüğünün şanına delildir imansızlarında zerre miktarı günahları ebedi cehennemde azaplandırır inkar eden kendi azabını hazırlar demekki buda Allahın büyüklüğünün şanına delildir hükümlerde yazılı ahiretde iki grup ayrılır iman ehli ve imansızlar imansızlarda ikiye ayrılır kafir ve münafıklar kul vardır cennete beş karış kala cehenneme yuvarlanır kul vardır cehenneme beş karış kala cennete girer bu söz anlatılır lakin bir kul ömrü hayatı ibadetle geçse Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. inkardan cehenneme ebedi yuvarlanır Allah kalblere hükmeden en iyi bilendir kulunu kuldan daha çok düşünür hükümlerde açıkca anlatır Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. iman esaslarında bildirileni Hz.İsa a.s. getirdiği ve yaydığı din Hıristiyanlık ve Hz.Musa a.s. yaydığı yahudiliği inkar eden ebedi cehenneme yuvarlanır tüm dinler kitaplar peygamberler birdir Allah emrine karşı gelen imansız Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. düşmanıdır müslüman görüntüsü vererek din düşmanlığı yapan münafıktır zerre günahlarıda bağışlanmaz yaptıkları zerre miktarı ne varsa soludukları havaya kadar din düşmanlığından ebedi azaba cehenneme odun gönderir.

Şüphesiz o iman ed(ip müslüman ol)anlarla, o yahudiler, sâbiîler, hıristiyanlar, mecûsîler ve (Allah’a) eş tanıyanlar var ya, Allah kıyamet günü bunların arasını mutlaka ayıracak (haklarında layık olan hükmünü verecek)tir. Çünkü Allah her şeye şâhittir.(Hac-17)

Ayetde emredilmişki dikkatle bakalım (Şüphesiz o iman ed(ip müslüman ol)anlarla,) ! buraya dikkat ne buyuracak açıklamada iman ehlini tarif ediyor kim bunlar ? devam edelim (o ! yahudiler,! sâbiîler,! hıristiyanlar,! mecûsîler !) buyruğuyla iman ehlini tarif etti.

Bundan sonrası (ve) ! iman ehlini imansızlardan ayıran kelimedir (ve ! (Allah’a) eş tanıyanlar var ya, Allah kıyamet günü bunların arasını mutlaka ayıracak) ! ayırdı. yani yahudi Hıristiyana onlar iman ehli buyurarak (ve) kelimesiyle UR ortak koşanlar izahıyla yani kim ortak koşan ( kafir ve münafık ) yani ayetde iman ehli müslümanlarla olan yahudi ve Hıristiyanları anlatmış oldu.

Bundan sonrası (haklarında layık olan hükmünü verecek)tir. Çünkü Allah her şeye şâhittir.) sonnurla hüküm verildi.!

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. bildirdiği Allah düşmanlarına biat eden cehenneme ebediyen gidecektir kesin vaad vardır ibadete kim güveniyor ? iman yoksa ibadet iyilik cennet vermez dünyayı bağışlasanız kimin mülkünü kime verirsiniz Allah mülkü kulları için yaratmış kullarıda kendisi için yaratmış mal mülk edinip iman satın alınmaz iman Allahın hükümleriyle emredilenle bizzat kendisini ilgilendiren delildir.

Dünya imanlı ehli imansız olarak ayrılıyor Allahın bildirdiği hükümler ahirete iman esaslarıdır inkar eden kim olursa cehenneme gidecek hizmete ve şahsıma düşman olanlar Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. düşmanlarıdır cehenneme yuvarlanacaklardır tarife gerek yok hüküm açıkca anlatıyor münafıklar ikileyecek fitne anarşi çıkartarak iman edilmez ve hayatınız bizi ilgilendirmez.

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. Bana yakın olanlar soyumdan gelenler değil,yolumdan gidenlerdir buyurmuştur.

Vatana ihanet diyerek fitne çıkartan münafıklara derimki Allah ve Peygamberlere ve dine ihanet eden ebedi cehenneme gidecek ve belkide 70 sene cehennemin dibine kadar inkarın cezasına göre dehşet azablanacaktır.

Said Nursi Hz. şeytanın vesveseli desiselerini açıklarken hevasatı nefs şeytanın vesveselerine ehemmiyet verirse şişer kabarır vermezse gider demiş yani hizmet içinden görünmeye şeytanlık yapmaya çalışan imansızlar Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. anlatılmasından hoşlanmazlar istemezler alay edicilerdir hep boş kocakarı çenesi gibi konuşurlar siyaset deyip övücü saçma avanak arayan paranoyaktırlar.
.

16 Temmuz 2016 Cumartesi

Münafıklar Rezil Mahluklardır

Allah katında insan çok önemlidir dünya hayatında insana verdiği sorumlulukla  peygamberler dinlerin bildirdiği Allaha yakın olmakla rızasına ve cennete giden ebedi yolu gösterenlerdir insan hayatını akılla kontrol etmesi varlığın mayasındaki imanın güzelliklerle düşüncenin kalbin Allah ile olmasına bağlıdır Allahın zerre tecellisinin olmadığı mühürlenmiş olan kalbde şer düşüncesiyle fitne anarşi bozgunculuk kaos zulm ve bunun gibi çok zalimlik yapanlara delildir şeytanın vasıfları saptırma yolları kalbde mühürlü olan insanda bellidir şeytanın asırlar öncesinde anlatılan kavimlerin yaşantılarında görmek mümkündür ve bu kavimlerden çoğu saplanmış oldukları günahlarını gizlemeye çalışmıştır yani yaptıklarını inkar ederek rezil olmaktan kaçmıştır iyilikden gelen düşünce kimseye zarar vermez meleke sahibi olan insan hatası olsa doğru olanı kabul eder sapkınlığın yanlış olduğunu düşünüp iftira atmaz kalbi bozuk olan inkar edip iftira yaparak şirk koşar çünkü kalbler Allahın elindedir kim inkar edip şirk koşarsa kalbi bozulur.

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. insan vücudunda bir et parçası vardır bu iyi olursa bütün vücud iyi olur bu kötü olursa bütün vücud kötü olur dikkat edin bu kalbdir buyurmuştur.

Demekki şeytanın sapkınlıkları kalbinin mühürlü bozuk olmasından imansızlıktandır imansız olan kalbde inkar vardır dille güzel söz etsede kalbinde inkarın delili hayatında yaşantısındadır örnekle kafirin vasfında inkar vardır fakat kalbi kapalı değildir yani mühürlü değildir ölene kadar inanıp inanmamakla hayatını sürdürür firevunun yaşantısında ölene kadar inanıp inanmamakla hayatı delildir denizde boğulacağı an geldi o zaman inandığını ifade etti fakat onca olanlardan duyduklarından gördüklerinden sonra öleceği an iman ediyorum demesine Allah şimdimi diye ebedi cehennemlik olarak kalbini mühürlemiştir iradenin verdiği kabullenme ve inkar etmemek vardır insanın iradesi cennet ve cehennem seçeneğidir hayatıda cennet ve cehennemelik olduğuna delildir daha önceki yazılan hükümlerde belirtilmişki buna kısaca şeytan insanın mahiyetçe cennete ve cehenneme ehil olmasında değerlendirilmiş Allahın emri haricinde şeytanın kendi nefsi iradesiyle yaptıklarına aldanmayan insanın derecesi artar bu aldanma mevzusuda şeytanın gittiği günah batağına gitmeyendir yani Allahın hükümleriyle peygamberlerin gösterdiği yolda olan insanlar iman esasına göre hayatını düzenler şeytanda ilişemez.

Hayvanların hayatlarına baktığımızda kısa ve öz olarak yemek içmek şehvetle geçen ömür vardır hayvanların yeme içmesinde aldıkları lezzet aynıdır yani çeşit yemekle beslenen ot yemekle beslenen et yemekle beslenen ve denizde yaşayan hayvanların aldıkları lezzet aynıdır şehvet olarak ne ana ne baba tanırlar yasak bilmezler mesela eskiden yavruyken büyümüş hayvan çiftleşme zamanı ana demez baba demez kardeş demez aile tanımaz fıtratına göre şehvetli hayatını yaşar ve tüm hayvanlar kendi lisanında Allahı tespih eder şükrünü yapar.

Münafıkların hayatı günahlar içinde olmakla şeytanın tüm vasıflarını alırlar ve şeytandanda aşağı olanlar vardırki hayvandanda aşağıdırlar yani şerli hayatlarına yemek içmek şehvetli azgınlıklarıyla hayvandan ve şeytandan aşağı hayat yaşadıklarından iğrenç günahlarına dini kullanarak fetva çıkartırlar örtmeye çalışırlar şeytanın ve hayvanların hayatları araştırıdığında münafıkların şeytan ve hayvandan aşağı hayatlarının olması eski kavimlerin hayatlarına bakıldığında buna delildir bazı ayetlerdeki buyruklarından açıklık getirelim.

Lût’u da (gönderdik). (O da) vaktiyle, kavmine demişti ki: “Sizden önceki âlemlerden hiç kimsenin yapmadığı bir fuhşu mu yapıyorsunuz?” (a'raf-80).

“Siz, kadınları bırakıp şehvetle erkeklere varıyorsunuz. Doğrusu siz haddi aşan (azgın) bir kavimsiniz.” (a'raf-81).

Kavminin cevabı: “Onları (Lût ve yandaşlarını) kasabanızdan çıkarın. Herhalde onlar, fazlasıyla temiz olan insanlarmış!” demekten başka olmadı.(a'raf-82).

Biz de onu ve ehlini (aile ve taraftarlarını) karısı hariç kurtardık. Çünkü o, (gizli küfrü sebebiyle) geride kal(ıp helak ol)anlardan oldu. O sırada üzerlerine (felaket getiren) bir yağmur yağdırdık. İşte bak, günahkâr suçluların sonu nasıl oldu!(a'raf-83-84).

Medyen’e de kardeşleri Şuayb’ı (gönderdik, onlara şöyle) dedi: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, sizin için O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil geldi: Ölçüyü ve tartıyı tam yapın, insanların eşyasını (haklarını) eksik vermeyin, (iman ve ilâhî adaletle) düzeltildikten sonra da yeryüzünde (tekrar saparak) bozgunculuk yapmayın. Eğer inanan kimseler iseniz, bunlar sizin için hayırlıdır.” (a'raf-85).

“İman edenleri tehdit edip Allah yolundan alıkoyarak ve o yolu eğri göstermek isteyerek yol başına oturmayın (köşe başlarını tutmayın). Düşünün ki vaktiyle siz az idiniz de (Allah) sizi çoğalttı. Bakın (Allah’ın emirlerinden saparak) fesat çıkaranların sonu nasıl oldu!” (a'raf-86).

Lût’u da (peygamber olarak gönderdik). Vaktiyle, o kavmine demişti ki: “Siz göz göre göre hâlâ o hayasızlığı yapacak mısınız? (Neml-54).

“Gerçekten, kadınları bırakıp da şehvetle erkeklere mi yaklaşacaksınız? Doğrusu siz, ne yaptığını bilmeyen (beyinsiz) bir kavimsiniz.” (Neml-55).

Kardeşleri Lût, onlara demişti ki: “Allah’ın azabından sakınmaz mısınız?” (Şuara-161).

“Şüphesiz ben sizin için (gönderilmiş) güvenilir (emin) bir peygamberim.” (Şuara-162).

“Artık, Allah’ın azabından sakınıp emrine uyun ve bana itaat edin.” (Şuara-163).

“Buna karşı sizden bir ücret de istemiyorum. Benim mükâfatımı vermek âlemlerin Rabbi olan (Allah’)dan başkasına ait değildir.” (Şuara-164).

“Rabbinizin sizin için yarattığı eşleri bırakıyorsunuz da (bu kadar) insan içinden erkeklere mi gidiyorsunuz? Doğrusu siz haddi aşan bir kavimsiniz.”(Şuara-165-166).

Dediler ki: “Ey Lût! Andolsun ki eğer (bu sözlerine) son vermezsen, kesinlikle (buradan) çıkarılanlardan olacaksın.” (Şuara-167).

(Lût) dedi ki: “Doğrusu ben sizin (bu çirkin) işinizden nefret edenlerdenim.” (Şuara-168).

Ayetlerde eski kavimlerin sapkınlıkları anlatılıyor ve daha önceki yaşamış kavimlerden bahsederek şeytanın sapkınlık içinde azdırdığı insanların düştüğü yolun yanlış olduğunu Allah doğru ve güzel yolun peygamberlerine uyulması gerektiğini öğretiyor ve gösteriyor kimseye münafık damgası verilmeden yapılan yanlışların inkar edenin kafir olduğunu açıklıyor çünkü dinin mahiyeti peygamberlere gelen vahiy ile belirlenir dine ve peygambere itiat edilir ve her gelen peygamberler günahı sevabı iyiliği kötülüğü güzeli çirkini cennet ve cehennem yolunu ayırıyor bildirilen buyrukların izahı akla kalbe ve ruha doğruyu gösterir güzellik verir bunun haricindeki inkardır şeytanın yolu tasvir edilir cehenneme gidilir ve eski kavimlerdeki sapkınlıkların ne kadar iğrenç olduğunu ayetler anlatıyor ve kimseye zalim denmiyor ve lanet edilmemiş yani dikkat edildiğinde lut kavminin gittiği yola sapkınlık deniyor kafir olarak helakla cehenneme gidileceği anlatılıyor o asırda hükümlere göre cehennemi peygamberler haber verir.

Bu ayetlerdeki buyruklarda münafıkları tanıtır önce ayetleri okuyalım özetleyelim ve açıklayalım.

Böyle iken onlara ne oluyor da, sanki aslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi (hâlâ Kur’an’daki) öğütten yüz çeviriyorlar? (Müddesir-49-50-51).

Yaban eşekleri gibi buyurmasında kitap yüklü eşeklere benzetmesiyle aynıdır ayrımda  olan yaban eşeğine benzetilmesi güzellikleri imanla cennet yolunu bilmek doğruyu görmek ve bilerek inkar edip kaçmalarıdır peki neden?

Fakat onlardan herkes, kendisine (Allah tarafından) dağıtılmış sahifeler (verilmesini) istiyor.(Müddesir-52).

Sahife denmesi hitabı münafıklaradır çünkü münafıklar kendi günahlarına fetva isteyip çıkarlarına menfaatlerine şerden zevk almak için bizimde hüküm hakkımız var davası yapıyorlar ve günahlarına cennet yolu hükmü istiyorlar ve doğruyu iyiliği inkar ediyorlar kafir dine ilişmez karışmaz ne denmiş onu dinler kendi menfaatine hüküm istemez demekki sahifeyle (sayfayla) hüküm isteyen münafıklar.

Hayır! (Bu olacak şey değildir!) Doğrusu onlar (bu alaycı sözleriyle) âhiretten korkmuyorlar.(Müddesir-53).

Bu ayetde açıkca münafıkların dış yüzlerinde inkarla istedikleri sahifeli hükümlerin asıl iç yüzünde olanı yani ahiretden korkmuyor sözünde münafıkların hep inkar etmelerinden nasıl olsa ahiretdede inkar edecez ispatlayamaz diyeceklerini açıklayıp ondan korkmadıklarını ifade eder ve bu gibi sözlerin ahiretde denmesinin alaycı olduğunu şirk koşup fitne çıkartan münafıkların cenneti şer yoluyla almaya çalıştıklarını yani akıllarınca insanlara Allah tecelli edecek ve salla zarı ver cenneti fitnesini kumar oynar gibi aldatacak yalancılık dolandırma hırsızlık yani şeytanın yoluyla cennet istiyorlar bunun sorumlusuda insanı kandırarak yapıp sen cehennemin dibine git biz cennete gidelim manası veriyorlar ve ayetde bu ve benzeri sözlerle alay ettiklerini kalblerinin özünde olan fitneyi açıklıyor.

Açıklama:Münafıklar insan değildir hayvan değildir şeytan değildir peki nedir? adı üstünde münafıktır kendi kendine pay biçen herşeyde taklitçiliğe giren kalbi bozuk fasık kendini her mahluğa benzetmeye çalışan mahluk çeşididir ve kibirlenerek yücelik ilahlık yapmayıda isteyen nefisperestdir.

Eski kavimlerdeki hayatları kısaca araştırdık ve o asırdaki kavimler cahillikten sapkınlık içinde fakat insan olarak hayat yaşadıklarını anladık yani sapkınlıkları sadece şeytanın yolunda bedenin zevklerine müptela olmalarıdır zalimlik yok zevk sefa saltanat şan şöhret bu gibi nefsi zevkleri övündürmek için yapılan sapkınlıklardır bu asrımızda teknolojiyi insanın nefsi hayatına kullanılması gereken araçolarak görülse dünyanın cazibedar şan şöhret övünmeden eski kavimlerden farkı sadece teknolojidir sapkınlık aynı çünkü şeytan değişmedi azgınlık aynı asırlar öncesindeki Hz.Nuh a.s. dan öncesinden ve sonrasından vahşi hayvanından uysal hayvanına bu asırdaki hayvanların fıtratı değişmedi deişen sadece dünya insan gene insan hayvan gene hayvan kafir aynı kafir münafık aynı münafıktır.

Münafıkların özelliklerinde şeytanın hayvanın vasıflarının olduğunu bilirsiniz yani şeytanın ve hayvanların yemek içmek ve şehvet yönüne bakıldığında şeytanın lut kavmini nasıl saptırdığı açıkça ayetlerden anlıyoruz hayvanlarında hayatına bakıldığında şehvet yönünden kıskançlık olsada aile bağlarında ana baba kardeş tanımazlar münafıklar hem şeytandan hem hayvandan aşağı olmaları daha önceki yazılan hükümlerde ayetlerde açıklanmıştırki münafıklar için Allah hayvandan aşağı olduklarını buyurmuştur tüm bu deliller ele alındığında münafıkların hayatları lut kavmi gibi şeytanın olunda hayvandan aşağı olunmasıda şehvet olarak ne ana ne baba ne kardeş yani aile tanımaz sadece zevklerine bakıp onu yaşamaya çalışırlar zalimlik zulm yapmaları insan öldürmeyide zevk için yaparlar bundandırki (İŞİD) denen münafık kavimde bu sapkınlıkların hepsi var bundan dolayı kendi sapkınlıklarını açığa çıkartamıyorlar şeytan bile rezil olmaktan korkuyorsa şeytandan aşağı olan münafıklar rezil olmaktan korkmazmı elbetde korkuyorlar bunun için dini kullanarak pislik hayatlarını insanlara güzel göstermeye çalışıp hırsızlık yapıyorlar dini kirletmeye çalışıp pislik hayatlarını Allahın üstüne iftira atıyorlar.

İlahlık yapma çalışmalarıda Allah kısa ve öz söz eder hitabındaki manası her kula bakan yönü vardır fakat herkul anlayamaz bundandırki münafıklar bataklık içinde olan fitneci hayatlarını gizlemek için ilah gibi taklitçilik yapar asıl özünde olan birlerini ispiyon ederler diye birbirlerine destek çıkıyorlar yani lut kavmi ve şeytanın tüm sapıklığı ve hayvanların hayatlarını ve dahada aşağılık hayatı münafıklar yaşıyor rezil olmaktan korktuklarından birbirlerine sahip çıkıyorlar halbuki ebedi cehennemi göze almak gerçeği bilerek ve isteyerek midenin alacağı iki lokma için saklamak rezil olmaktan daha kötüdür zalimlik zulm yaparak af aramak azap artırır kimse zulm yaparak af edilmemiştir firevun bile zalimlikten değil inkar etmesinden cehenneme ebedi gitmiştir inkar etmeseydi zalimlik zulm yapmazdı yani zalimlik zulm yapan münafıklardır.

Demekki eski kavimleri okuyup araştırmayla zalimlik zulm Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. asrına kadar Allaha düşmanlık yapan inkar edilmesi adına beyinlerin yıkanarak sapkınlıkların yapılmasından ibaret olmuş çünkü beyin sapkın olursa zalimlik zulm işleyene fetva çıkartan çok çıkar daha önceki yazılan hükümlerde açıklandığı diri diri kız çocuklarının gömülmesi gibi asrı saadetden Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. zulmeti yıkıp yok etmiştir fakat zalimlik zulm bitmedi hadisi şeriflerde ve birçok dini terimler değiştirildi saptırılmaya çalışıldı bunlar nasıl bilinir çok basit Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hayatına bakarız ona buna bilip bilmeden dil uzatmayız dinimiz ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. insanlıa Allaha gönderdiği kulluk yolunu gösteren tek habibidir yol göstericimizdir peygamberlerden başka Allaha en yakın derecelere Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kadar giden başka kapı yoktur.

10 Temmuz 2016 Pazar

Allah Hükümleri Değişmez Ezelden Ebede Gider

Allah herşeyden münehzeh ezeli ve ebedi olmasında mahlukatı yaratmasıyla hakikatinde nimetlendirme lezzet vermenin olduğu açık ve delillidir çünkü bir güzelliğe çirkin nazarıyla bakmak güzelliğe olan kıskançlıktan düşman olup iftira atmaya benzer neyin kıskançlığı bununda habisleşilmesi kibir üstünlük göstermesi benliğin görünmesi bilinmesi bunun için başkasına iftirayla kötülemek kendisini mükemmel göstermeye çalışmaktır ve şeytan vasfında olan kalbdeki inkara delildir şeytanın alimleri saptıracak bilgisi vardır fakat bu saptırma insan iradesinde helalden başka haramları istemesinde ve yalanlayıp inkar ederek menfaat ve çıkarlarına kullanır kafir inkarını gizlemez dini alet etmez dünyanın menfaatini ister şeytanın yolunda zevki sefasının yalancı hayatından zevk almaya çalışır dinin emrettiği kuralları uygulamaz ahireti cehennem olan dünya hayatını şeytana satmışdır münafıklarda dini şeytan yolunda menfaat ve çıkarlarına kullanarak dünyalarıyla ahiretlerini şeytana satmıştır kafir keyfi sefasında nefsini düşünür münafıklarda keyfi sefası için nefsine göre din tasarlar nefsine göre ilah gibi hüküm vermeye çalışır bunuda deliillendiren islamiyet adını kullanarak intihar saldırıları insanları öldüren muta denen zina kumar hırsızlık gibi dinin yasakladıklarına fetva çıkartanlar dinini imanını bilerek isteyerek şeytana satmış münafıklardır.

İnsanın dünyada en güzel cennet misal hayatı ailedir Allah insana örnek gösterecek en güzel şefkati ailede vermiştir anne ve baba mehametiyle çile yaşamasın canı yanmasın isterken Allah şefkati cehenneme kullarını gitmesinin nasıl ister yoktan var edilişde nimetlerin güzelliklerin verilmesiyle başlayan ebediyetin açılışında şeytanın bozgunculuğuyla lanetlenmesi cehennemi azaba çevirdi mümin için sıratdan geçerken cehennem çabuk geçin ateşimi söndürüyorsunuz demesi iman ehlinin cehennem ateşini söndürecek derecede imanın olmasını gösterir demekki insanın kendi yapıp ettikleriyle lanetlenmiş ve inkar edenlere cehennem azap hükmünü gerçekleşiyor.

Ancak Rabbinin rahmetine nâil olanlar hariçtir. Zaten (Allah), onları bunun için (irade hürriyeti vererek) yaratmıştır. Böylece Rabbinin: “Andolsun ki ben, cehennemi tümüyle insan ve cinlerden (hak edenlerle) dolduracağım.” sözü gerçekleşecektir.(Hud-119)

Asırlar sonra son kitap olmasıyla Kur'an,da bildirilmesi Allah cehennemi insan ve cinlerle dolduracağıma dair benden vaad çıkmıştır buyruğu delillendirirki cehehenneme bilerek isteyerek razı olana şeytan yolunda fitne anarşi bozgunculuk yaparak insanları felakete sürükleyen şeytana tapan dinsizlik hesabına zındıklık yapan münafıkların cehenneme tepetaklak yuvarlanacaklarının delilidir.

Yaratanın ezeliyetinde olanın ahiride değişmez yalan olamaz nimet vermek için yaratan azap vermek için yaratmaz insan hayatı delillendirirki doğumdan ölüme lezzet içinde sürdürür insanların yaratıcıya inanmasını dünyada emrince haraket etmesini sağlamaya çalışan hep cennet yolunu gösterip öğreten güzellikleri yaşatmaya çalışan iman ehlidir.

Hıristiyanlık inancında olan manastıra gidip günah çıkarma mevzusu Kur'an da emredilen imanlı insanlara öldürmek zalimlik zulm yapmak gibi günahlar değildir iman esaslarına ve ehline karşı yapılması gereken bellidir imansız din iman peygamber düşmanlarını öldürmek Kuran,ın buyurmasıyla caizdir hatta sevap vardır demekki Hıristiyanlık inancında olan iman esaslarına göre hayatını düzenler yaşar günah çıkarma meselesi Allah ile kalbi münasebeti olandan yol yöntem istenmesidir yoksa hiç bir insan kendini Allah yerine koyup af etme yetkisi yoktur.

Cennetlik olan büyükler cehennemlik olan küçükler insanı ne namaz ne oruç kurtarır yaratıcının emri Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolunda olmak kurtarır demekli imanı olan ne olduğunu bilen tadan günahkarda olsa yaratıcının değerli kuludur iman yoksa tertemizde olsa ebedi cehennemliktir.

İmanlı insanın mahiyeti hayatı Allahın emriyle bütünleşir Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. buna delildir Ayşe validemiz onun yaşantısı Kur'an,dı buyurması Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hayatını yarıtıcının emriyle bütün olarak yaşamış demekki hizmet olarak insan hayatının meyvesi iman ehline yol gösteren Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hizmete dine Allah düşman olanlar insana taptıklarından ona buna iftira atarak insanı avlamak isterler çünkü Allah bağlantısı olan birini baş yapmaya çalışırlarki sorumluluğu alsın gidersen sen git cehennemin dibine diyorlar yani münafıkların cehennemden kurtulması cennete gitmesi hangi ayetde gidin diye yazıyor Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ben bile sonumun ne olacağını bilmiyorum buyururduğu varsa sonunu kim garanti edebilir.

Allah hüküm verir imanlı kulları yapar Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. Kur'an yaşantısı delildir.

Allah asla zulm etmez buyruğunda Allah kanunlarına uymakda zalimlik zulm yok zulme rıza olmak asla olamaz münafıklar zalimlik zulm kanunmuş gibi fitne çıkartıp insanlara yaptırmaya çalışıyorlar sonrada Allahın üstüne iftira atarlar ilahlık yaparak kalblerindeki mührün ne kadar dehşet cehennemin dibine ebedi gideceklerinin delilini gösterirler hayatlarıda ebediyetleride cehennem.

Allah hükümlerini insan cin ve şeytan asla hükümsüz yapamazlar.

Âyetlerimizi âciz (geçersiz, hayatın dışında) bırakmak için yarışırcasına çalışanlar(a gelince): İşte onlar azabın içinde olacaklardır.(sebe-38)

Ayetdeki buyrukta münafıklar hükümsüz bırakmak için yarış yaparlar kalplerinde fitne fasıklık insanları aldatmaya çalışıp cehennemlik yapmaya çalışırlar dert bellidir nefislerine tapındırmaktır Allah cennet yolunu gösterir kullara refah huzur mutluluk vermek ister insanlarla bunu yolunu bildirir bunun ötesinde kim ne arar cehennemimi.

Kim cehennem istiyorsa özgür cennet isteyende özgür münafıklara deriz sizin canınız cehennem istiyorsa bizene biz cennet istiyorsak sizene Allahın verdiği hükümden Allah sorumludur ve asla şer yoluna cennet hükmü vermemiş vermez demekki din düşmanlığı yapan münafıklar insanların dünyada cennet misal hayat yaşamalarını cennet yolunda dinini yaşamalarını istemiyirlar masumları cehennemlik yapmaya çalışıp kemirgen hayvanlar gibi pislik hayatlarını zehir etmeye çalışıyorlar ve böylece kendilerini büyük gösterme yüceleştirme övünme safsafatası olarak kibirlerine hasedlerine memnuniyet verecek hodbince tavırlarla şeytan gibi rezil olmaktan kaçarlar Allah insanı hür yaratmış haddini bilmeyene gün gelir Allah haddini bildirir inkar eden neden sataşıyor hükümler açıkca yazılmış sorumlusu şahsım bundan kimene Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hesap verecek olan şahsım bundan kime ne tüm hesaplar ahirete bırakılıyor herkes yaptığının bedelini ödeyecek.

Hükümlerle Allah vaadini gerçekleştiriyor bu kıyamete kadar sürecektir iman ehli imansızlardan ayrılıyor tabirle dünyayı cehenneme çevirseniz vaadini engelleyemezsiniz hiç bir zaman engellenmedi sadece zamanı gelmemişti az kaldı fitne iftira atan münafıkların vay haline.

Dünyada kendini gizleyen münafıklar ahiretde gizleyemeyecekler bozgunculuk kaos fitne anarşi çıkartmaları insanı Allah uzaklaştırmak tuzak iftira atmakla ahirete delilmi topluyorsunuz bilerek ve isteyerek sapkınlık yapan münafıklar hizmete düşman göstermeye çalışıyorlar insanları dinden imandan etmeye çalışan anarşi bozgunculuk yapan münafıkların kalblerini Allah lanetle cehennem azabı doldursun.

Hz.Adem a.s.,dan itibaren kıyamete kadar insan cin ve şeytanın istenmiş olduğuyla yaratılan tüm şerler ilahlık iddiasıyla eşitlik isteyen münafıklara verilmiş oluyor Allah iyilik güzellik doğruluk cennet ister şer değil münafıklarada şerleri yapmış kabil gibi yazılır münafıklarda oyun oynayacak kumar aranıyorlar salla zarı ver cenneti her fırsatı her yazılandan her bir bahane ne denk getirirlerse bulup safsafatayla fitne çıkartırlar hayatlarını cehennem korkusu sarmış saldırıyorlar hizmete.

Kimse kimsenin vebalini yüklenemiyor ilahlık iddiasıyla eşitlik isteyen münafıklar düşünsün.

Ayetlerde anlatılan yecüc mecüc mevzusu bozgunculuk çıkartan taifedir insanın aklını bozmaya çalışıp hergün farklı algı operasyonuyla zalimlik zulm yapan siyasete dini alet ederek fitne çıkartan münafıklar dünyada intihar saldırılarıyla ve bunları yönlendiren bozgunculuk fitne anarşi ve siyasetle saptırmak isteyen yecüc mecücdür.

Hesap gününde Allah yapılan ne ibadet nede ilme göre cennet vermeyecek imana ve hükümlerine göre hesap soracak biliniz kimse kurtulamaz.

Allah,ın laneti zalimlerin üzerine olsun.(A'raf-44) buyurması bedduadır Allah yerin dibine batırsın münafıkların kalblerini cehenneme çevirsin.

5 Temmuz 2016 Salı

Hadisi Şerifte Buyrulan Asrımızdaki Yıldızlar

Zeyd b. Hâlid-i Cühenî radiya'llâhu anh'den:Şöyle demiştir: Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem Hudeybiye'de geceleyin yağan yağmurdan sonra bize sabah namazını kıldırdı. Namazdan çıkınca (mübârek) yüzünü cemâate döndürüp: "Bilir misiniz, Rabb'ınız Azze ve Celle (Hazretleri) ne buyurdu?" diye suâl etti. "Allah ve Resûlü a'lemdir" dediler. Dedi ki (Allâhu Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri): "Kullarımdan kimi bana mü'min, kimi kâfir (olarak) sabahı etti. Her kim Allâh'ın fazl u rahmeti ile üzerimize yağmur yağdı dedi ise, işte o bana îmân etmiş, yıldıza etmemiştir. Her kim de falan ve falan (yıldız)ın nev'i (yâni batıp doğması) ile üzerimize yağmur yağdı dediyse, işte o, bana îmân etmemiş, yıldıza etmiştir" buyurdu.

Hadisi şerifin asırlar öncesinden her asırda mana verici çok yönü vardır eski asırlarda şan şöhret olabilecek teknoloji bilimsellik olmadığından iyiliği UR kötülüğü nefsinden bil hükmünce haraket etmiş bu inanca sahip Allah teslimiyetinde iman dairesinde hayatını yaşamış insan ve cin aleminde yağmurun manasında rahmet denmesiyle şefkat merhametin engin ufkuna yansıması kulun rabbine olan tevehcühün ihlasla iman edilerek kulluğun verilişidir bu kul olma Sahid Nursi bulunduğu asırdan kıyamete kadar sürecek Kur'an'ın sırlı hakikatlerini anlatmasıyla insan kainatın küçültülmüş modeli Allahın aynası olmasıdır.

Hadisi şerifde asrımızda bilinen yıldız manasında şan ve şöhret olmak değildir insanların dünya ve ahiret saadetine Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolunu sevgi huzur mutluluğu gösterip Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yaşadığı gibi çile ızdıraba hayatını vermiş büyük insanlar gerçek yıldız olabilir.

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hadisi şerifde mana verilmiş üç kişi bildirir bu kişilerin sayısını buyruktaki üç cümleyle anlatılmış her cümlenin sonundaki nokta belirlemiştir.
Asrımızda dünyada bilinen görünen Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hayatını anlatır örnek davranışıyla hayatını vermiş Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. övgüsüne mashar yakışır insanlardır.

1:Kullarımdan kimi bana mü'min, kimi kâfir (olarak) sabahı etti.
(Sahid Nursi iman hizmetinin dünyadaki iman ehlini ve imansızları açıklayan Kur'an müceddididir).

2:Her kim Allâh'ın fazl u rahmeti ile üzerimize yağmur yağdı dedi ise, işte o bana îmân etmiş, yıldıza etmemiştir.

(Dine hizmetde dünyada insanlara felah veren doğruyu iyiliği güzelliği kulluğuyla gösteren ve öğretendir Allaha olan hizmet kullukla başlar bununda Allaha giden yolu Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. göstermesiyle bu yola hayatını vermiş insanlar UR katında en çok değeri olanlar yıldızdır.

Hadisi şerifde (Her kim Allâh'ın fazl u rahmeti ile üzerimize yağmur yağdı dedi ise,) buyruğunun fazlı keremi insanların başına şefkat yağmuru gibi ışık veren kalbi Allah yoluna sevkle tanıtan doğruyu bulduran zatlara karşı hürmet verilip tapınma manasından uzak sadece Allaha olan kulluğun arz edilişidirki burada insanın yapıklarına hürmetde saygı kusursuzca verilirken yani yaratandan ötürü yaradılanı sevmekdirki emrinde olunacak sadece tapınılan Allah ve bununda dış görünüşüyle en etkili kulluk Allahın emrettiği hükümlerinin ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolunda yaşanmasıdırki Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. alemlere rahmet olmuş Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolunda olan zatlarda asrımızda insanlığa rahmet konumundadır yani nefsini yüceltme sevdasında olmayan zatdırki Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolunun asrımızdaki cennet misal hayatını gösterir ve o yolda gidilir bundanda açıkça anlaşılırki (işte o bana îmân etmiş, yıldıza etmemiştir.) buyruğunu delillendiren Değerli Büyüğümüz M.Fethullah Gülen Hoca Efendiyi anlatır).

3:Her kim de falan ve falan (yıldız)ın nev'i (yâni batıp doğması) ile üzerimize yağmur yağdı dediyse, işte o, bana îmân etmemiş, yıldıza etmiştir" buyurdu.

(Hadisi şerifte (Her kim de falan ve falan (yıldız)ın nev'i (yâni batıp doğması) ile üzerimize yağmur yağdı dediyse,) buyruğundaki batıp doğmasına işaret verirki bu zat nefsine hakim olamayan kullukta hep aşağılarda olan aciz miskin zayıf iradesiz olan zatdan bahseder yıldız buyrulması Allahın hükmünü bildiren aracı vesile olandır örnekle armut piş ağzıma düş gibi hazır meyveyi topla beleşten sevap al vaziyeti bu zata bakıp aldanan insanlar zata karşı hürmet edip yükseklere çıkartmaya çalışırlar çok mühim dünyanın vaz geçilmez yıldızı gibi görürler ve öylesine aşırı değer vermeye çalışırlarki peygamberlere iman eder gibi zata iman gösterisi yaparlar bunuda sadece menfaatleri için münafıklar yapar (işte o, bana îmân etmemiş, yıldıza etmiştir) buyruğuyla Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. iman etmediklerinin açık ve kesin hükmüdür).

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ayakları şişinceye kadar ibadet yaparmış ve (ben Allah,ın peygamberiyim bunda yalan yok ama ben bile sonumun ne olacağını bilmiyorum) buyurmuştur.

Bir göz nimetinin bedeli ebedi cehennemdir onca yenilen içilen sürüyle nimetlerin hesabıda var hiç kimse Allah emrine karşı gelemez ahiret gerçeğini değiştiremez.

Bilgisayarıma girip ne okuyorum ne yazıyorum öğrenmeye çalışıp yaptığımla ilgili bilgi alıp algılarla kumpaslarla tuzak hazırlayıp saptırmaya çalışan sülük şebekesi münafıklar tuzaklarla cehennemden kurtulacaklarmı cennete gireceklermi ?

4 Temmuz 2016 Pazartesi

Bela Veren Şeytan Ve Münafıklar

İnsanlar ve cinlerin kullukla vazifeli yaratılmış olmaları akıl sahipleri için idrak edilendir hayvanların yaratılışlarında açıkca görülürki akıl bakımından fıtratlarına göre hal tavır davranışları vardır mesela tavuk ve kuş gibi benzeri hayvanlarda korkak ürkek bir temsiliyeti vardır vahşi hayvanlarda yırtıcılık parçalayıcı vahşeti gösteren temsiliyeti vardır kullukla mükellef olan insan ve cin akıl olarak kendini hayvana benzetse hayvandanda aşağı mahluk olduğunu daha önceki yazılarımızda açıklanmıştı yani yaratılmış mahluk insan ve cin şeytanın yolunda hayvandanda aşağı mahluklaşmalarıyla cehenneme sürüklenmesidir hayvanlarında kendi fıtratlarına verilmiş hayatların olmasıyla cehenneme gitmeleri yoktur mesela ashab-ı keyf köpeği olan kıtmir cennetde olacağı söylenir yani o bir hayvan ve cennetle nimetlenme lezzet alma ruhani zevk almasıdır bu lezzetin ebedi olarak alınması ile yok oluş arasında çok fark yoktur varla yok arasında azap hükmünün olması yani cehennemin ve ebedi oluşu farkı gösterir hayvanlar cehenneme gitmezler kullukla mükellef tutulamazlar yemek içmek zevk etmeleri için yaratılmışlardır ve insana hizmet ederler bundanda anlaşılırki mesela tüm hayvanlar cennete gitse cennet güzelliklerin yaşandığı yer olmasıyla insan ve cinlerin ruhani veya göz zevklerine hitap ederek vahşi olan hayvanın fıtratı dahi melek gibi masumane sevimli sevdiren canlı cennete layık cennet süsü hükmünü alması gerekir kullukla mükellef olmadıklarından hayvanlar cennetlik olsalar orada yer içer zevkederler eğer yok olsalar cehennemin dehşet hayatı olmadığından ebedi cennetde olmalarıyla yok olmaları arasında fark yoktur cehennem azabıyla mükellef olsalardı hayvan değil insan olurlardı insanla hayvan arasındaki üstünlükde olan gerçek akıl sahibi olunmasıdırki Allah ayetlerde hükümlerini açıklarken bazı ayetlerde gerçek akıl sahipleri olarak buyurur demekki cennet ve cehenneme gitmenin ilkinde akıl vardır bu akılda imanlı-imansız olarak ayrılır yani Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolunda cennet hedefleyen akıl ve şeytanın yolunda cehenneme götüren akıl ashab-ı keyfin kıtmir olarak bilinen hayvanı cennete gitmesi şeytanında cehenneme gitmesiyle hayvanın bile şeytandan üstünlüğünün delilidir şeytanın yaptırım gücünün olmaması insanın şeytanca yol tutması ve şeytanın yapmadığını zalimlik zulm yapmasıda gösterirki ne kadar küçük olduklarının göstergesidir...

İnsanların başına musallat olan bela olan şeytan İlk Hz.Adem,le başlattığı düşmanlığıyla ebedi cehenneme gitmesi insanlardan intikam alması ne kadar küçük olduğunun ve imansızlığın delilidir yani zere miktar imanı olmuş olan insan bile şeytandan daha üstündür intikam almasında ebedi cehenneme gitmesi insanların başına bela olması ve bu isteğini kıyamete kadar mühlet istemesiyle göstermiştir.

Demekki insanların başına bela olan kibir,fesad,hased gibi şeytana tapmışlar ve şeytandan aşağı olan zalimlik,zulm,kaos,bozgunculuk,fitne,anarşi çıkartan münafıkların iman ehlinin başına musallat olup fitne çıkartarak iman ehline karşı dini kullanmaları iman ehlinin cehenneme gitmeleri için tuzaklarıdır yani iman ehlinin yaşantısını iman ehline karşı kullanarak cehennemlik yapmaya çalışırlar bununda delili zalimlik zulm işleyerek saptırmak için iftirayla hayatları vardır dünyada yaşananlarla yaşayanlar arasında iman ehlinin hayatları delilli imansızlarında hayatları delillidir.
Said Nursi Hz. Kur'an müellifi olması ve Risale-i Nur Kur'an'ın malıdır demeside delillendirirki bela vereni buldunsa kıl tevekkül demekle (fussulet-46) buyruğu ayet olarakda delilli gösterirki şeytanın gerçek bela olduğunu açıklar ve bu beladanda aşağılık olan münafıkların bilerek ve isteyerek bela verdiklerinin delilini gösterir eski kavimlerin başlarına gelen felaketler iman ehlinin başına bela musallat olan imansız dinsiz zalimlerdir bunlarında sapkınlaştıran şeytan ebedi cehennemin dehşet azabını en başta kabul etmiştirki kalbi dönüşü olmadan mühürlenmiştir demekki şeytandan ve hayvandan aşağı olan mahluklar insan görünümlü münafıklardır şeytanın dönüşü olmayan mührü açılmazki münafıkların nasıl açılsın bunu bilen münafıklar şeytana taparak başka insanlara zalimlik zulm yaparak bundanda zevk almaya çalışır ve cehenneme sürüklemeye çalışarak akıllarınca Allahı aldattıklarını sanarlar.

Andolsun ki biz, cin ve insanlardan bir çoğunu cehennemlik kıldık; çünkü onların kalpleri vardır, onlarla (ilâhî hakikatleri) anlamazlar; gözleri vardır, onlarla (İslâm’a ait gerçekleri) görmezler; kulakları vardır, onlarla (İslâm’a dair emirleri) işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler, hatta daha aşağı/daha şaşkındırlar.İşte onlar, (düşünce, inanç ve yaratılış gayesinden ve Allah’a kulluktan) gafil olanların ta kendileridir.(a'raf 179).

Allah Sorgu Yapsa Ne Denir

Asrı saadet zamanında ya inanmayanlar yada münafıklar onu Allah bunu Allah yarattı peki Allah kim yarattı diye Peygamber Efendimiz Hz.Muhamm...