Hak Haktır

Öldürmekle tehdit eden münafıklar insanları öldürerek Allahın sessiz kaldığını sanıyorlar yani akıllarınca öldürdürdükleri insanların haklarına riayet etmediğini yanlarına avanta kaldığı savunmasındadırlar halbuki ölen bebek çocuk kim varsa hepsinin intikamını 70 sene cehennemin dibine daha dünyada hüküm göndererek almıştır algı operasyonlarıyla küfre zorlayıp vaz geçirmeye çalışıyorlar sonrada dost görünmeye çalışıyorlar mümin şöyle olur böyle olur gibi algı operasyonu yapıyorlar halbuki iman ehline dost olunur Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. buyrulan ayetde ispat ederki iman ehline hükmeder.

9 - Ey Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran. Onların varacağı yer cehennemdir. O gidilecek yer ne de kötüdür! (Tahrim-süresi).

Bana gelince azaplarını artırıyorum hüküm verdiren başı boş bırakırmı asla ayetlerde bile siz başı boş bırakılacağınızımı sandınız buyurmaktadır çocuğumu tehdit eden münafık şirk şebekelerinin son noktası zaten kondu boş boş yaşıyorlar hayatlarınıda şirk yolunda cehennem azaplarını artırmakla sürdürüyorlar sürüneceklerdir kalbleri ölü münafıkların ölümleri serbestdir yani kim öldürse vebal yoktur olamazda ayetde onları yakalayıp öldürün emredilmektedir.

88 - Size ne oldu da münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Halbuki Allah onları kendi ettikleri yüzünden baş aşağı etmiştir (küfürlerine döndürmüştür). Allah'ın saptırdığını doğru yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah'ın saptırdığı kimse için asla (doğruya) yol bulamazsın! (Nisa-süresi).

89 - Sizin de kendileri gibi inkâr etmenizi istediler ki onlarla eşit olasınız. O halde Allah yolunda göç edinceye kadar onlardan hiçbirini dost edinmeyin. Eğer yüz çevirirlerse onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün ve hiçbirini dost ve yardımcı edinmeyin. (Nisa-süresi).

Allah asla bırakmaz vaadinden dönmez.

4 - Nice memleketler var ki biz onları helâk ettik. Azabımız onlara geceleyin yahut gündüz istirahat ederlerken geldi. (Araf-süresi).

5 - Azabımız onlara geldiğinde çağırışları, "Biz gerçekten zalim kişilermişiz" demelerinden başka bir şey olmadı. (Araf-süresi).

138 - Münafıklara, kendileri için acı bir azap olduğunu müjdele! (Nisa-süresi).

71 - Onlar: Eğer doğru sözlü iseniz (söyleyin bakalım) bu tehdit ne zaman gerçekleşecek? derler. (Neml-süresi).

72 - De ki: Çabucak gelmesini istediğiniz şeyin (azabın) bir kısmı herhalde yakında başınıza gelecektir. (Neml-süresi).

92 -93- Rabbin hakkı için, mutlaka onların hepsini yaptıklarından dolayı sorguya çekeceğiz. (Hicr-süresi).

94 - Sana emrolunanı açıkça söyle ve ortak koşanlardan yüz çevir! (Hicr-süresi).

95 - (Seninle) alay edenlere karşı biz sana yeteriz. (Hicr-süresi).

Zalimlik yapanların başlarına felaket gelmediği hayatlarını şerli keyfi yaşadıkları ve yaşattıklarıyla hiç bir şey olmayacağını sanan ahmaklar ayetdeki buyruğu anlayacak kalb olmadığından ölü cehennem hayatı içinde bocalarlar bedenen nefes alıp yemek içmek zevk etmenin peşinde olan münafıklar istedikleri olsun diye inkarlarıyla dahada kudururlar ayetde açıkça ifade ediyor zulm yapanların başlarına istediklerinde şer gelseydi hayatları son bulur ecelleri gelmiş olurdu ölürlerdi ve kavuşmayı beklemeyenleri sözüyle inkar eden sanki dünyada ebedi kalacakmış gibi zalimliğe zulme devam eden inkarcıları gösterirki azgınlıkları içinde dahada azgınlık içinde dehşeti olacak cehenneme ebedi azapları bırakılır ve artırılır.

11 - Eğer Allah insanlara, hayrı çarçabuk istedikleri gibi şerri de acele verseydi, elbette onların ecelleri bitirilmiş olurdu. Fakat bize kavuşmayı beklemeyenleri biz, azgınlıkları içinde bocalar bir halde (kendi başlarına) bırakırız. (Yunus-süresi).

6 - Allah sizi bir tek nefisten (Âdem'den) yarattı, sonra ondan da eşini yarattı. Sizin için hayvanlardan sekiz eş meydana getirdi. Sizi de annelerinizin karınlarında üç katlı karanlık içinde çeşitli safhalardan geçirerek yaratıyor. İşte bu yaratıcı, Rabbiniz Allah'tır. Mülk O'nundur. O'ndan başka ilâh yoktur. Öyleyken nasıl oluyor da (O'na kulluktan) çevriliyorsunuz? (Zümer-süresi)

Ayetlerde buyrulmuşki tek bir nefisten yarattık yani insanlığın nesil olarak Hz.Adem as. başlayan asırlardır gelmiş geçmiş kavimler hep tek nesilden gelmekle inanan iman ehli ve imansızların ayrılmasında helak olan inkarcılardır yani dünyada hayat hakkına sahip olmuş iman ehlidir ve inkarcılar felaketlerle helak olup ölümle sonuçlanmıştır bunun haricinde iki yüzlülük yapan münafıklar helak olmaktan korkup kaçarak ebedi azaplarını çoğaltmakla ölü kalbinde cehennemin en dehşet dibine ebedi yaşayacakları tohumları ekmişlerdir.

Hz.Adem,le başlayan nesillerin çoğalmasından Hz.Nuh kadar helaklardan sonra sadece iman ehli olarak hayvanlardanda bir çift dişi ve erkek olarak alınması ayetde buyrulan sayıca sekiz deyimini münafıklar insanların kullandığı şer yolunda vermiş ve sekiz hem sayı olarak bilinirken hem şerli fitne çıkartılarak kullanılmış ve münafiklarında kaçmasıyla Hz.Nuh gemisine kurtulmak için kaçarak karışmış olması da muhaldir ve nesiller tekrar çoğalmaya başlamasıyla en son gönderilen kitapla Kur'an la insan ve cin tüm insanlığa hakikatleri bildirmiştir ve dikkat edilirse hiç bir teknoloji olmadan yaratılış safhalarının buyrulmasından iman ehli Allahın buyruklarıda şer cihetiyle bakmamıştır kafir zaten dini imanı çok ilgilenmez dine fitne bulastırsın Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. asrı saadetde münafıkların ortalığı karıştırarak fitne çıkartma çabaları olmuştur ve daha sonraki asırlardada münafıklar fitne çıkartmaya çalışmışlar diğer dinlerin değiştirme olaylarında elbet de şer ciheti vardır çünkü Allah ve Peygamber ve din düşmanı olan münafıklar şeytanın yolunda şer yoluna dini alet ederler.

Kur'an Allah sözü olması diğer dinlerin gönderildiğinde başkasının sözü değildi diğer dinleri gönderen Allah sözüydü ve şer yoluna münafiklarca bozuldu küfre şirk olarak kullandılar Kur'an da dikkat edilirse asırlar öncesinden Allah bazı sözleri küfr ve şirk yani şer yoluna isimlendirilmiş ve tüm dünyanın dilinde ahlaki bilinen fakat aslında manası ahlakla ilgisi olmayan kelimelerde deyimlerle Allah manasını başka vermişken münafıklarca sapıklık edepsizlik olarak yaygınlaştırılmış gösterilmiş mesela arapça yazısında insanlığın edepsizlik sandığı iffet konusu yapılarak uydurulumuş büyük fitne em-sik,ek-sik sözü emmek bir çok manayı verir diğeri edeple bağlantı kurulmuş işte münafıklar Kur'anı değiştiremediklerinden lafızlardan şer yoluna fitne çıkartmışlar ve arapça lafızdan mealinde bahsedilen manayı şer cihetine kullanmışlar ve tüm dünyada yaygın olan bu ve bu gibi fitnenin hesapları elbetde ahiretde yalansız ve eksiksiz çıkacak.

( ﻫَﺬَﺍ ﻋَﻄَٓﺎﻭ ُٔﻧَﺎ ﻓَﺎﻣْﻨُﻦْ ﺍَﻭْ ﺍَﻣْﺴِﻚْ ﺑِﻐَﻴْﺮِ ﺣِﺴَﺎﺏٍ﴿٣٩﴾  (
(39 - "İşte bu bizim bağışımızdır. İster ver, ister (elinde) tut; hesapsızdır" dedik.) SAD-39.

Bu ayetdeki lafzı şer yolunda manlandıran münafık şirk şebekeleri bunuda bana algı operasyonuyla saptırmaya çalıştılar ve kendi fitnelerini ortaya çıkarttılar yani saptırmaya çalışırken sapkınlıkları meydana çıktı bilmeselerdi kendilerinin haberi yokmuş gibi algıyla yapıp bunu bana dedirtmeye çalışıp öldürme bahanesi aramazlardı Allah herşeyi görür bilir sapkınlar sapkınlıklarıyla cehennemin dibine gidecektir.

Asırlardır dini korumak için büyük zatlar gelmiş geçmiş ve büyük zatlarda hep musallat olan zehirli şirk şebekeleri münafıkların saldırıları olmuş ve adına büyük zatlarda büyük musubet gelir denmiş halbuki hakikati din imanın verdiği cennet misal hayatla Allah Kur'an da asla zulm etmez buyrukları ve iman ehline olan ebedi cennet vermesi hem dünyada hem ahiretde güzelliklerin yaşanması için verdiği kulluk hayatında asla zulm etmek yoktur eğer belaların büyüğü büyük zatlarda gelmesi gerekseydi o zaman ebedi cehenneme ilk yaratanla Allah ile peygamberlerin gitmesi gerekirdi belaların büyüklerini büyük zatlara veren münafıklardır ve bu gibi konuları anlatan büyük insanlar daha önce yaşanmış olanları anlatarak sabır yolunu göstermeye çalışırlar yoksa belanın büyüğü büyük zatlarda gelecek diye hüküm yoktur.

Asrı saadetde olan hadiseler yeni dinin gelmesi ve tüm zulm ve zalimlik yapanların hükümlerle son bulması adına sabır verilmiştir çünkü zulmün sonu gelene kadar hükümlerin delilli açıklayıcı olması gereklidir önceleri gönderilmiş dinlerinde zulmü kesmesiyle münafıklarca zalimliğe zulme hüküm verir gibi şer yoluna menfaat elde etmek keyfi dünyanın şerlerinide yaşamak ve bu dine taşlamakla üstüne atarak değiştirmeler olmuştur bu sebeble zulmü kesecek hüküm ferman olur zalim zulmünde mazlum zilletinde göçüp gider işte sabır hakikati din gerçek hükümleri her asra bakan fermanları vardır ve hükümler ferman olur zalimin sesi kesilir zulme hükümle tokatı yapıştırır.

48 - Andolsun onlar önceden de fitne çıkarmak istemişler ve sana nice işler çevirmişlerdi. Nihayet hak geldi ve onlar istemedikleri halde Allah'ın emri yerini buldu. (Tevbe-süresi).

Ayetde buyrulmuşki inananlar arasında fitne yayılmasını isteyen yani şer yolunda dini kullanan münafıklara sessiz kalınmaz taraftar olunmaz buna münafıkların zalimlikle zulmle insanları ölümle tehdit etmeleri insanları aldatarak kendilerine taptırma yollarına gitmeleri elbet de ahiretde kimin kalbinde ne var niyetlerdeki fitne çıkacaktır fakat zulme rıza gösterilemez dini kullanan Allah ve peygamber düşmanlarına sukut edilmez fitnelerine ortak olunmaz yayılmasına izin verilmez arzulanmaz Allah uyarıyor çetin bir azapla hükmediyor.

19 - İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da ahirette de çetin bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. (Nur-süresi).

işte bu asrın münafıkları bana tehditler ederek susturma yollarına girip resmen Allah ve peygamber ve din düşmanıları tehdit ederek münafık olacaksın deyip birde kendin kabul edeceksin kesin isteyeceksin algı operasyonu yaptılar ve böylece münafıklar Allah ve peygamber düşmanı olduklarını ilan ettiler Allah münafıkların kendi sapkınlıklarını daha dünyada benim gibi bir acizle meydana çıkartdı ve tekrar derimki:

Ey Allah ve peygamber düşmanı dinsiz şirk şebekeleri.

Davaya tereddüt bile etmeden saçlarım adedince canım olsa hakikatı din yoluna geriye bile bakmadan hiç düşünmeden veririm dava için ölüme koşuyorum siz ölümle tehdit ediyorsunuz ve ölümden kaçıyorsunuz helak olacaksınız inkar etsenizde etmesenizde Allah azabıyla hükmetmesi zulmünüzü yanınıza bırakmayacaktır ve bırakmazda.

Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. Kur'an Din hakkında söylenen sahte sözler fitnedir ve Fitne uykudadır uyandırana Allah lanet etsin buyrukları

(Allah, ızdırabını çektirmediği şeyin, nimetini vermez diyorlar.) bu söylenen  zalime zulm yolunu açmak için kullanılmış fitnedir.

Allah asla zulm etmez buyuruyor demekki bu ve bu gibi edilen söz sahtedir hemde ayeti yalanlamaya girerki münafıklar bu gibi sözleri yapar çile ızdırap insanlardan gelir Allah verilemez imtihan inançla olur nimet için olsa cennete kimse giremez.

Kainatı alemi yaratan Allah tabiri caizse tespih tanesi gibi evirip çevirirken olmuş olacak tüm herşeyi bilmesi ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. asırlar öncesinden fitnelerin çıkacağını bildirmesi delillendirirki meşhur münafıklığa girenlerin hükmünce ilahlık iddiasında eşitlik isteyenlerinde meşhur münafıklığa girerler bunun bir delilide hiçbir şey yokken künfeyekün emriyle tüm mahlukatı yaratan Allah bilinmesiyle Hz.Adem,le başlayan insanlığın yaratılışıyla ve Allah herşeyden münehzeh tek ilah bilinmesi ve ilahlık isteyen münafıklar yemesin içmesin nefes almasın yani ölmeleri lazımdır ki ölü insan yemez içmez nefes almaz ve münafıklarda meşhurluk olunmasında Allahın yarattığı mahlukat bilinmesi en meşhurluğu gösterirki ilahlıkla eşitlik isteyen münafıklarda meşhurluğu almış olmakla istedikleri 70 sene cehennemin dibine giderler Hz.Adem,den beri şerleride yaratan Allah ki daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi Allah cennet ister,güzellik ister,iyilik ister şer istemez ve şeytanın apaçık düşman olduğunu ayetlerde buyurmuştur demekki münafıkların ilahlık iddiasıyla eşitlik istemeleri ve istemeyide Allah istiyormuş gibi fitne çıkartıp verirler halbuki münafıkların uydurdukları fitne gerçek olsa şerden rıza olmuş olurdu ilaha böyle büyük fitne çıkartmakla hem Hz.Adem,den kıyamete kadar tüm kavimlerin başlarına gelen şerleri ve helakları istemiş olan münafıklara meşhurlukla vebali verilip yazılır.

Derim ki: Ey Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ve din düşmanları öncelikle her zaman dediğim sizin gibi münafıkların şirk şebekelerinin canı 70 sene cehennemin dibine madem ilahlık istiyorsunuz Allah zaman mekandan münezzeh yemez içmez nefes almaz Allah kendisinden başka ilahmı var melekler kaydetmiş delillenlendirmiş kendinizde şahitsiniz birde meleklere aldatır diyorlar ilahlık istiyorsanız ölmeniz gerekir dünyada ne arıyorsunuz Allah ebedidir dünya ölümlüdür Allah yemez içmez nefes almaz ölürseniz yemez içmez nefes almazsınız hem ebediyete gitmiş olursunuz hem istediğinizi yoktan var edenin vekili Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. diyeceksiniz hem eşitlik istiyorsunuz daha önceki yazılarımızda belirttik ve deriz şerride yaratan zaten Allah istediniz şirk şeytanı dinliyorsunuz 70 sene cehennemin dibini istiyorsunuz Allah yaratıyor hem madem deccalınızın emrindesiniz eşitliğide ondan isteyeceksiniz deccalınız ne kadar azap yaşayacak onun gibi azap yaşayacaksınız Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolundan döndürmek içinmi insanları öldüreceksiniz sinek gibi mikrop beyninize yazın bunu Allah hükümleri dünya ve içindekilerden daha değerlidir din düşmanları kendiniz ettiniz kendiniz buldunuz saptırmaya çalışırken kendiniz saptınız tehdit ederek Allahın verdiği ölümlü dünyada ölümlemi korkutacaksınız.

Hayvanlardan gezegenlerden dünyanın içindeki bitkilerden sebzelerden ağaçlardan solunan havadan alınan nefesden verilen nefese her bir yaratılmış mahlukatı yaratan Allaha ilahlık yapmaya çalışan münafıklar bunca mahlukata ilahlık yapmaya çalışmasıyla tüm mahlukat hakkını alması gerekir ve bu hak alma adına insanın halifelik derecesiyle en üstün olması ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. 18.000 alemin reisi olmasıyla tüm hakları almanın vesayet hükmünü alır mesela cennet ve cehennem gibi ebediyet için yaratılmışların haklarıda mevzu olur çünkü cennet ve cehennemin yaratanıda Allah evren ve 18.000 alemin zerresine kadar herşeyin sahibi yaratanı Allah ve tüm yaratılmışlarda cennet ve cehennem dahi hak sahibi olması ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. varisidir ve vesayetle tüm haklar adına hakları alabilir.

Allah insanları ucu bucağı görünmeyen kainatın küçük modeli olarak yaratmasıda bir delildirki sayıca sınırsız sonu olmayan cennetde cehennemde yaratabilir ve hem cennet hem cehennem sınırsız sonu olmayan cennet ve cehennemin numunesi gibi olur ve bir cennetle sonsuz nimetleri verebilir ve bir cehennemle sonsuz cehennem yaratıyormuş gibi azab kuvvetini verebilir yani bir cehennemi yaratan sınırsız ebedi cehennem yaratabilir ve bir cehennemde sınırsız cehennem azabının kuvvetinde dehşet azabını verebilir ne kadar düşünce ufkuyla tefekkür edilse son nokta Allah olur.

Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. (kainat kürsiye nispeten çöle atılmış bir halka gibidir,kürsi arşa nispeten çöle atılmış bir halka gibidir) buyurmuştur cehennem arşın altında olmasıyla ve arşa nispeten halka gibi olan kürsiden büyük olması gösterirki yani cehennem kürsi gibi halkadan büyük olması delilini verir.

Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kâfirin cehennemdeki bir azı dişi Uhud dağı kadardır. Derisinin kalınlığı da üç gecelik yol mesafesidir." buyurmasıyla demekki Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. en az en küçük limit vermesidir demekki en az limitden başlayan cehenneme layık bedenlerin yaratılması gerçekleşebilir yani en az limit olan bir azı dişi bir dünya kadar veya bir milyon dünyayı kapsayabilecek güneş kadarda ve daha fazlasıda olabilir ve ona göre bedenler yaratılabilir.

Nasıl ki cehennemin bir kıvılcımı dünyayı yakmaya bedeldir buyruğunda güneşi ispatla cehennemin en az olan kıvılcım limiti olarak hükmünü delillendirir kafirinde azı dişi uhud dağı kadar olması en az minumum küçüklüğü olur çünkü kafir demekle her kafirin aynıolacağı manasını vermez yani kafir demek standartlık vermez ve münafıklar kafirden aşağı olduğundan bedenleri daha büyük olacağı hükmünü almakla nasılki cehennemin dibinde sınıra giden münafıkla cehennemin dibindeki sınırdan daha aşağılara 70 sene dibine giden münafıklar aynı değilse kafirinde buna benzer cehennemin tabakatında azap yaşayacağı bedeni yaratılabilir.