Bir kutsi hadiste Allah ben gizli bir hazine idim kendimi açığa vurdum bilinmek istedim buyurur demek ilk hilkatle başlayan yaratılışın gayesinde yaratılanların Allah bilmesi tanıması ve Allahın yarattığı mahlukatını nimetlendirmesidir insanın dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi halıkı yaratıcısını tanımak ve ona abd olmaktır denmiş Said Nursi Hz.
Allahın yarattığı cehennem ve cennette insan ve cin eşit olacak denmez yani Allah yarattığı cennetde ve cehennemde eşit mahlukat sayısı olacaktır manası verilmez çünkü bu haşa ve kella Allah mahlukatına azap vermek için yaratmış denmesine sebeb olur o zaman mahlukata mükemmel çeşit nimetlendirmez ve insanlar ayrı dinlere ayrılmazlardı ilk hilkatle Kur`an ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. gönderilir ve kıyamete kadar sadece müslümanlara iman ehli denir müslüman olmayan herkes cehenneme giderdi hatta din emrettikleri az olmaz insan ve cin belkide kafasını kaşıyacak vakit bulamaz dini yaşantıda bile cehenneme küçük mahsurlu hata dahi gitmesine sebeb olurdu merhametin gayesine zıt cehennemde eşit olacak gibi böyle münafıklar hüküm verir ve münafıklar hükmetme ruhsatları yoktur o zaman böyle hüküm çıkartanların cezası olarak adalet tecelli eder yani hükümlerinin neticesi kendi azapları cehennem olurki işte bu adalettir.
İnsanın halifelik gibi makam verilmesinde bir çok sebeb olsada insanın mahluklar arasında en zayıf en muhtaç yaratılmış bir mikrop bulaşması sonucu hastalık karşısında yıkılan nazenin varlıktır Said Nursi Hz.en acize en çok verilir dediği gibi halifelik insana işaret eder.
İlahlık yapmaya çalışmak yaratılmış olan kendi nefsini ilah görmeye çalışır yani kendince Allah nazarıyla bakmaya çalışır en adilse burdada adaletli olunur diye hükmeder halbuki insan ve cin en aşağa derekelere gitmesi vardır hayvan dahi kendi lisanıyla Allah zikrederken şeytan alimleri saptıracak bilgisi olmasına rağmen kendini öyle derekelere atmıştırki hayvandan aşağa gitmiştir.
Allah kullarına emrettikleriyle hiç bir şey bilmeyen insana öğrettikleriyle şeytanca düşünceler üretenler şeytanı dahi geçemeyen münafıklar kendilerini ilah gibi görmeye ilah gibi düşünmeye çalışırlar halbuki imtihan olan hayatın içinde Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. duymamış bilmeyen en uzak diyarlarda yaşayan insanın şer ciheti ve hayır ciheti cehennemden kurtulması nazara alınır yani yüzdenin yarısı hayır yüzdenin diğer yarısı şer yaşamış olanda hayır fazlaysa imana işaret eder şerse cehenneme işaret eder burdada ahiretden habersiz olan kulların şeytanla imtihanı olurki şer ciheti fazla olsada yaşantıya kötü deyip kabul etmesiyle hayrı az olsada iyiliği kabul etmesiyle imana girer demekki yüzdelikdeki yarı yarıya hayatı olan olsa bu gibi bir durumda şerre rıza olup kabul edene cehennem hayra rıza olup kabul edene iman verilir bu ikisi arasındaki kulun iradesine verilmiş kabul etkisidir.
2 Şubat 2016 Salı
30 Ocak 2016 Cumartesi
Dinlerde Çıkartılan Düşmanlık Ve Dünyanın Ölümü Kıyamettir
Madem Allah var kul ölümdenmi korkar cehennemde ebediyse neyin peşindesin dünya kime kalmış ücret talep edilsin.
Öncelikle şunu belitmek gerekirki Muhterem Fethullah Gülen Hoca Efendinin söylediği gibi Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ve sahabe efendilerimiz sadece dünyadaki yaşadıkları ev gibi binekleri deve ve at gibi kullandıkları malı mülkü değil rızk olarak verilen nimetlerde dahi kalplerine yerleştirmeden o şuurla göçmüşler sahabe şuuru dünyalıkları dünyada bırakıp kalblerindeki iman şuuruyla en üstün insanlıkla kulluklarını ulaşılması zor olan firdevs cennetinin yolunu göstermişlerdir.
Cehennem sıcaklığının akıl kavrayamaz sınırsız derecesini anlayabilmek için nasılki bir ocağın üstündeki tek alevini oluşturmak için belki tahminen beşyüz kıvılcım gerekir dense ve oluşan alevdende beşyüz tane olsa bir derecelik sıcaklık elde edilse ışte Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. cehennemin bir kıvılcımı dünyayı yakmaya bedeldir buyruğuyla güneşin bir kıvılcım hükmüne girmesiyle cehennemde olan bir derecelik sıcagı örnekteki gibi beşyüz güneş düşünülse bir alev olur ve beşyüz alevle cehennemin bir derecesi anlaşılır Ve bu cehennem derecesi en üstündeki yakıcılığına işaret ederki çünkü kıvılcımlar hep üstlerde olur demekki yedi kat yaratılışdaki en alt cehennemin yetmiş sene sürecek tabakası cehennemin çekirdeği gibi öz ve dehşet sıcaklığı verir akıl ısrarını aşan bir derecesi en üst beşyüz alevdeki bir derecesini aşar yani mesela en üstdeki dereceyi oluşturan kıvılcımla çıkan alevleri yediye katmanla çarpsan 500 × 7 = 3500 cehennemin en altındaki bir derece yapar.
Kıyamet gibi dehşetli gün yarın kopsa kimin neye ihtiyacı olacak ve ölüm zalim ve münafıkların ebedi kıyametidir.
.
Zalim Allahın kılıcıdır onunla intikam alır ve gün gelir o kılıcı zalimin boynuna dolar kitlenirlerde çözemezler.
Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. buyurduğu facir gibi zalimler başına kıyamet gibi felaketin gelmemesi için faydasız iyiliğe koşarlar gözü verenin görmemesi kulağı verenin duymaması hiç mümkünmü afrikayı ölüme mahkum ederek emirle yasak edilen şer olan illetden iyilik olmaz.
Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kötülüklerin anaya babaya asiliklerden tutun Allaha asi olmaya kadar götürüyor Allaha asi olan peygamberlere inancıda bozuyor ve sadece adı kalıyor yani Allah var ve peygamber gönderdi sözü edilir hale geliyor asi olunduklarının farkına dahi varamaz durumda olunuyor insanı kontrol eden beyin şeytanın vesveseleriyle düşünceler şer odaklı oluyor ayetlerin ve hadislerin sadece görünürdeki manası verilip aslında ve özündeki önemi anlaşılmıyor işte bu manasızlık ve asi oluşumlar kıyamete delalet ediyor.
Kıyamete an kala O gün geldiğinde hesaplar görüldüğünde muhteşem ebedi olan cennet ve cehennem vardır.
Ahir zamanda olacak buyrukların her asra bakan açıklamalarından bu asra bakan risale-i nurda deccalın manasındaki izahlar ve yecüc mecüc gibi manaları açıklanır ve kıyamete kadar manalar birbirini sürdürür mesala risale i nurda yecüc mecüc beyanı işaret eder teröristlerin anarşi kan dökenlerin dağlarda yayılmasıdır ve cihaz olarak insanları küçük gösteren tv gibi insanların beynini şer yoluna sevk edebilecek kanallarla insanın beynindeki düşünceleri şerli yapmakla kableri bozup imanlara zarar vererek din ve ahlaktan uzaklaşmasına sebebiyet verdiğiyle anlaşılırki yecüc mecüc hadiseyle insanların iman hakikatlerinden uzaklaştırıp batıl isyana şerre sürükleyen insanlığı kulluktan aşağı tabakaya düşürmesidir.
Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hadislerde kıyametin kafirin çok olmasına işaret iman ehlindeki kafir gibi şer yaşantının çokluğudur.
İşte bu gibi ayetlerin ve hadislerin haber verdiği kıyamet dünyanın son bulmasıyla bir büyük insan hükmünde olup ölümünü gösterir.
Allah zalime mühlet verir ve perçeminden kıskıvrak yakalarda iflah etmez ve etmedi cehennem içinde cennet arayan münafıkların sonu oldu İftira gıybet yaygara kaos çıkartıp yayanlar yaptıkları zulmün profesyonelleridir taşlama usülünü iblisden iyi öğrenmişlerki taşlarlar düşününki diğer kitapları dahi değiştirme usulü tüm Kur`an haricinde hepsinde oluyor ve Allah onu koruyor ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hadisleri öyle karışıyorki yalan hadisler çıkıyor öteki dinlerin değiştirilmesiyle bu asırdaki mut`a gibi değiştirilmeye çalışılan hadiselerle fark ne Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yaşantısı Kur`an dır eğer hadisler değişirse yalan hadise göre Kur`anı değiştirmek kolay olur ve din giderse temiz ne kalır Metot aynı daha önceki peygamberleri öldürme çabaları Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yapılan öldürme çabaları ve sonrada hadisleri yok etme çabaları Kıyamet kopmadan din yok edilirse Allah tecellisini engellemiş olacak ve Allah ismi tecelli olana kadar süre uzayacak münafıklar da hep bunun peşinde Allah tecellisi olmazsa Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. buyruklarıda değişirse herkes günah batağında peygamberde gelmeyecek Kur`anı kim anlayacak Allah düşmanlığı anladınızmı münafıklar herşeyi değerlendirler peşpeşe hep beyin yıkamaya çalışırlar gerçekler ortaya çıkmasın diye peki bunca asır teröristler kendi kendilerinemi türedi islam adıyla bilgisayar gibi bilgiyle neler yapılır siz bilgisayar gibi bilginiz var ve sizden üstün yok ancak dünya kalabalıklaşıyor insanların inançlarını bozmak zaman alırdı hemde ne zaman.
İşte israil işte amerika işte iran işte arabistan işte afrika dünya koleji öğretim A.Ş. eski düzen devam çünkü peygenber yok sahabe yok ve giden gelmiyor eskisi gibi dünyada yaşayanlar şer nedir anlayamaz hale gelmişler hemde kıyamete kadar sürecek dinler arasındaki bozulmaların inançların iman ehli arasındaki düşmanlıkların çıkması birbirlerinden habersiz yaşantılarla
Tabiin geçti imam ebu hanife geçti imam malik,imam şafi geçti fakat dünyada yaygın evliya asfiya var önümüz boş ne gerek ahmet bin han-bel aldık bi ünvan dünya koleji açıldı her ders var putperestlik bile karıştır devam dönüşde yok sonra pişman hiç mümkünmüki şeytanın saltanatını sürdürüpde insanın tekrar çıkarıp insanları ebedi cehenneme sürüklenmesine sebeb olsunda kendi kurtuluşa girsin kata ve asla.
Herkes ölecek ardında ebedi cennet ve cehennem işte Hz.Adem as da peygamber ve ümmeti oldu melekler kaydı aldı hakiki filmler çıkacak yani hiç mümkünmüki Hz.Adem as dan itibaren herkes kulluk vazifesinde olup imtihanda yaşasında cennet ve cehennem sorgusu olmasın.
İnsanlara zulm ve zalimlik yapanlar bilmezlermiki Allah bunlarıda biliyor insanlar zulm etmesin diye Allah vaadindenmi dönecek bunca gönderilmiş peygamberler elbetde gayesiz olamaz yani cennet hayatına gidecek iman ehli ve cehenneme gidecek imansız şer ehlinin elbetde sorgusu olacaktır.
Tevrat,incil nasıl değiştirildi kirletilmesine çalışılması insanların tebliğlerine düşman olundu Kur`an ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. gerçek yolunu anlatan insanlara hidayet yolu gösteren cemiyet insanları kirletmeye çalışılırki islamiyet şaşsın Kur`an,ı ve peygamberleri kirletilirler Her asırda yaşananlar bellidir ve her asırda din tebliğ edenlere zalimce hayat yaşatan münafıklar dini değiştirip gerçekleri örtmek ister Bu benzeri durum bu asırda dini tebliğ eden hizmete terörist damgası vurmaya çalışırlarki Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ve Kur`an,ı kirleten algısını insanlara yaymaya çalışıp kendilerini dindar gösterirler halbuki dindarlık Kur`an,ı elde tutup göstermeyle değil muameleyle belli olur bu algılarla insanlar kışkırtırlar maşa varken elini ateşe sokma sözü gibi bir millet birbirine öfke verir ayrılığa düşer tıpkı ümmetin 73 fırkaya bölünecektir buyruğunu gösteren kavga kargaşa ile insanlar bölünür ve gerçekler saptırılır sonra herkes kendi yaşantısını görür herkesin yaşaması için dünya çok geniştir kimsede aç kalmaz hayatıda olur geriye tek mesele kalıyor oda din biz hizmeti kendimize yol tutup bu inancımızı yaşayıp birde tebliğ eder yaşatmaya çalışırız kimseyi zorlamayız çünkü dinde zorlama yoktur eğer biz yanlışsak zaten cehennem Var inancıyla göze alırız noktayı koyarız dünyada herkese yer var git orda yaşa deyip kimseyi uzaya fırlatmıyoruz hizmetimiz inanmayan ne Haddi varki karışsın iftira atsın bozgunculuk çıkartıp düşman etsin mükafatımızı mülkün sahibi Allah vereceği bir yolda gidiyoruz.
Tüm oyunların kontrol eden deccal münafığı her zulümleri yapanları ayrıymış gibi göterip teröristleri bile mahşerde nasıl açıklayacak bu arada efendisi kim münafıkların şeytan iblisle bütün gibi olanlar cemal kemal üçgen köpek gibi beyinlerinde alıgıyla ta kimmiş nesi yokmuş bunların cevabını Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hesap günü dehşet vereceklerdir kısalcak mı uzunmu olcak ahiretde cehennemin dibine dehşet çakılırlar sıkcaklar dişlerini zira başka Allah yok başka Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yok.
Şeytanın yoluna saplanmışlara derimki: Kimi kime anlatıyorsunuz kimi kime sorguluyorsunuz kimi kime tehdit ediyorsunuz kimi kimin yolundan ayırıyorsunuz kimi neye gönderiyorsunuz kimin emrini kime inkar ettiriyorsunuz ebediyet var cennet var cehennem var Allah var hüküm verene karşı siz kimsiniz şerli hayata cennet hükmü veriyorsunuz kimin haddine cehennemden kurtulsun ve cennete girsin yani şerde cennet hükmü olsaydı şeytan kral olurdu halbuki iblis cehenneme ebediyen en başta gitti.
Öncelikle şunu belitmek gerekirki Muhterem Fethullah Gülen Hoca Efendinin söylediği gibi Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ve sahabe efendilerimiz sadece dünyadaki yaşadıkları ev gibi binekleri deve ve at gibi kullandıkları malı mülkü değil rızk olarak verilen nimetlerde dahi kalplerine yerleştirmeden o şuurla göçmüşler sahabe şuuru dünyalıkları dünyada bırakıp kalblerindeki iman şuuruyla en üstün insanlıkla kulluklarını ulaşılması zor olan firdevs cennetinin yolunu göstermişlerdir.
Cehennem sıcaklığının akıl kavrayamaz sınırsız derecesini anlayabilmek için nasılki bir ocağın üstündeki tek alevini oluşturmak için belki tahminen beşyüz kıvılcım gerekir dense ve oluşan alevdende beşyüz tane olsa bir derecelik sıcaklık elde edilse ışte Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. cehennemin bir kıvılcımı dünyayı yakmaya bedeldir buyruğuyla güneşin bir kıvılcım hükmüne girmesiyle cehennemde olan bir derecelik sıcagı örnekteki gibi beşyüz güneş düşünülse bir alev olur ve beşyüz alevle cehennemin bir derecesi anlaşılır Ve bu cehennem derecesi en üstündeki yakıcılığına işaret ederki çünkü kıvılcımlar hep üstlerde olur demekki yedi kat yaratılışdaki en alt cehennemin yetmiş sene sürecek tabakası cehennemin çekirdeği gibi öz ve dehşet sıcaklığı verir akıl ısrarını aşan bir derecesi en üst beşyüz alevdeki bir derecesini aşar yani mesela en üstdeki dereceyi oluşturan kıvılcımla çıkan alevleri yediye katmanla çarpsan 500 × 7 = 3500 cehennemin en altındaki bir derece yapar.
Kıyamet gibi dehşetli gün yarın kopsa kimin neye ihtiyacı olacak ve ölüm zalim ve münafıkların ebedi kıyametidir.
.
Zalim Allahın kılıcıdır onunla intikam alır ve gün gelir o kılıcı zalimin boynuna dolar kitlenirlerde çözemezler.
Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. buyurduğu facir gibi zalimler başına kıyamet gibi felaketin gelmemesi için faydasız iyiliğe koşarlar gözü verenin görmemesi kulağı verenin duymaması hiç mümkünmü afrikayı ölüme mahkum ederek emirle yasak edilen şer olan illetden iyilik olmaz.
Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kötülüklerin anaya babaya asiliklerden tutun Allaha asi olmaya kadar götürüyor Allaha asi olan peygamberlere inancıda bozuyor ve sadece adı kalıyor yani Allah var ve peygamber gönderdi sözü edilir hale geliyor asi olunduklarının farkına dahi varamaz durumda olunuyor insanı kontrol eden beyin şeytanın vesveseleriyle düşünceler şer odaklı oluyor ayetlerin ve hadislerin sadece görünürdeki manası verilip aslında ve özündeki önemi anlaşılmıyor işte bu manasızlık ve asi oluşumlar kıyamete delalet ediyor.
Kıyamete an kala O gün geldiğinde hesaplar görüldüğünde muhteşem ebedi olan cennet ve cehennem vardır.
Ahir zamanda olacak buyrukların her asra bakan açıklamalarından bu asra bakan risale-i nurda deccalın manasındaki izahlar ve yecüc mecüc gibi manaları açıklanır ve kıyamete kadar manalar birbirini sürdürür mesala risale i nurda yecüc mecüc beyanı işaret eder teröristlerin anarşi kan dökenlerin dağlarda yayılmasıdır ve cihaz olarak insanları küçük gösteren tv gibi insanların beynini şer yoluna sevk edebilecek kanallarla insanın beynindeki düşünceleri şerli yapmakla kableri bozup imanlara zarar vererek din ve ahlaktan uzaklaşmasına sebebiyet verdiğiyle anlaşılırki yecüc mecüc hadiseyle insanların iman hakikatlerinden uzaklaştırıp batıl isyana şerre sürükleyen insanlığı kulluktan aşağı tabakaya düşürmesidir.
Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hadislerde kıyametin kafirin çok olmasına işaret iman ehlindeki kafir gibi şer yaşantının çokluğudur.
İşte bu gibi ayetlerin ve hadislerin haber verdiği kıyamet dünyanın son bulmasıyla bir büyük insan hükmünde olup ölümünü gösterir.
Allah zalime mühlet verir ve perçeminden kıskıvrak yakalarda iflah etmez ve etmedi cehennem içinde cennet arayan münafıkların sonu oldu İftira gıybet yaygara kaos çıkartıp yayanlar yaptıkları zulmün profesyonelleridir taşlama usülünü iblisden iyi öğrenmişlerki taşlarlar düşününki diğer kitapları dahi değiştirme usulü tüm Kur`an haricinde hepsinde oluyor ve Allah onu koruyor ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hadisleri öyle karışıyorki yalan hadisler çıkıyor öteki dinlerin değiştirilmesiyle bu asırdaki mut`a gibi değiştirilmeye çalışılan hadiselerle fark ne Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yaşantısı Kur`an dır eğer hadisler değişirse yalan hadise göre Kur`anı değiştirmek kolay olur ve din giderse temiz ne kalır Metot aynı daha önceki peygamberleri öldürme çabaları Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yapılan öldürme çabaları ve sonrada hadisleri yok etme çabaları Kıyamet kopmadan din yok edilirse Allah tecellisini engellemiş olacak ve Allah ismi tecelli olana kadar süre uzayacak münafıklar da hep bunun peşinde Allah tecellisi olmazsa Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. buyruklarıda değişirse herkes günah batağında peygamberde gelmeyecek Kur`anı kim anlayacak Allah düşmanlığı anladınızmı münafıklar herşeyi değerlendirler peşpeşe hep beyin yıkamaya çalışırlar gerçekler ortaya çıkmasın diye peki bunca asır teröristler kendi kendilerinemi türedi islam adıyla bilgisayar gibi bilgiyle neler yapılır siz bilgisayar gibi bilginiz var ve sizden üstün yok ancak dünya kalabalıklaşıyor insanların inançlarını bozmak zaman alırdı hemde ne zaman.
İşte israil işte amerika işte iran işte arabistan işte afrika dünya koleji öğretim A.Ş. eski düzen devam çünkü peygenber yok sahabe yok ve giden gelmiyor eskisi gibi dünyada yaşayanlar şer nedir anlayamaz hale gelmişler hemde kıyamete kadar sürecek dinler arasındaki bozulmaların inançların iman ehli arasındaki düşmanlıkların çıkması birbirlerinden habersiz yaşantılarla
Tabiin geçti imam ebu hanife geçti imam malik,imam şafi geçti fakat dünyada yaygın evliya asfiya var önümüz boş ne gerek ahmet bin han-bel aldık bi ünvan dünya koleji açıldı her ders var putperestlik bile karıştır devam dönüşde yok sonra pişman hiç mümkünmüki şeytanın saltanatını sürdürüpde insanın tekrar çıkarıp insanları ebedi cehenneme sürüklenmesine sebeb olsunda kendi kurtuluşa girsin kata ve asla.
Herkes ölecek ardında ebedi cennet ve cehennem işte Hz.Adem as da peygamber ve ümmeti oldu melekler kaydı aldı hakiki filmler çıkacak yani hiç mümkünmüki Hz.Adem as dan itibaren herkes kulluk vazifesinde olup imtihanda yaşasında cennet ve cehennem sorgusu olmasın.
İnsanlara zulm ve zalimlik yapanlar bilmezlermiki Allah bunlarıda biliyor insanlar zulm etmesin diye Allah vaadindenmi dönecek bunca gönderilmiş peygamberler elbetde gayesiz olamaz yani cennet hayatına gidecek iman ehli ve cehenneme gidecek imansız şer ehlinin elbetde sorgusu olacaktır.
Tevrat,incil nasıl değiştirildi kirletilmesine çalışılması insanların tebliğlerine düşman olundu Kur`an ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. gerçek yolunu anlatan insanlara hidayet yolu gösteren cemiyet insanları kirletmeye çalışılırki islamiyet şaşsın Kur`an,ı ve peygamberleri kirletilirler Her asırda yaşananlar bellidir ve her asırda din tebliğ edenlere zalimce hayat yaşatan münafıklar dini değiştirip gerçekleri örtmek ister Bu benzeri durum bu asırda dini tebliğ eden hizmete terörist damgası vurmaya çalışırlarki Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ve Kur`an,ı kirleten algısını insanlara yaymaya çalışıp kendilerini dindar gösterirler halbuki dindarlık Kur`an,ı elde tutup göstermeyle değil muameleyle belli olur bu algılarla insanlar kışkırtırlar maşa varken elini ateşe sokma sözü gibi bir millet birbirine öfke verir ayrılığa düşer tıpkı ümmetin 73 fırkaya bölünecektir buyruğunu gösteren kavga kargaşa ile insanlar bölünür ve gerçekler saptırılır sonra herkes kendi yaşantısını görür herkesin yaşaması için dünya çok geniştir kimsede aç kalmaz hayatıda olur geriye tek mesele kalıyor oda din biz hizmeti kendimize yol tutup bu inancımızı yaşayıp birde tebliğ eder yaşatmaya çalışırız kimseyi zorlamayız çünkü dinde zorlama yoktur eğer biz yanlışsak zaten cehennem Var inancıyla göze alırız noktayı koyarız dünyada herkese yer var git orda yaşa deyip kimseyi uzaya fırlatmıyoruz hizmetimiz inanmayan ne Haddi varki karışsın iftira atsın bozgunculuk çıkartıp düşman etsin mükafatımızı mülkün sahibi Allah vereceği bir yolda gidiyoruz.
Tüm oyunların kontrol eden deccal münafığı her zulümleri yapanları ayrıymış gibi göterip teröristleri bile mahşerde nasıl açıklayacak bu arada efendisi kim münafıkların şeytan iblisle bütün gibi olanlar cemal kemal üçgen köpek gibi beyinlerinde alıgıyla ta kimmiş nesi yokmuş bunların cevabını Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hesap günü dehşet vereceklerdir kısalcak mı uzunmu olcak ahiretde cehennemin dibine dehşet çakılırlar sıkcaklar dişlerini zira başka Allah yok başka Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yok.
Şeytanın yoluna saplanmışlara derimki: Kimi kime anlatıyorsunuz kimi kime sorguluyorsunuz kimi kime tehdit ediyorsunuz kimi kimin yolundan ayırıyorsunuz kimi neye gönderiyorsunuz kimin emrini kime inkar ettiriyorsunuz ebediyet var cennet var cehennem var Allah var hüküm verene karşı siz kimsiniz şerli hayata cennet hükmü veriyorsunuz kimin haddine cehennemden kurtulsun ve cennete girsin yani şerde cennet hükmü olsaydı şeytan kral olurdu halbuki iblis cehenneme ebediyen en başta gitti.
İman Ehli Ve İmansız Şer Ehli
Mahlukatın en üstünü halifelik makamındaki insandır Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hesap verilecektir oda insan eşi menendi olmayan tek varlık Allah emir verir hükmeder kullar uyar kulların verdikleri kendi keyiflerine göre çıkardıkları hükme Allah uymaz.
Mümin kul hakkı varsa talep eder helal etmesi daha güzeldir imansızlara hak helal edilmez imansızlarda hak talep edemezler hakları da yoktur Allahın şer ismi yoktur şerre şeytan sebeb olmuştur Allahın azabıyla zalimleri kahreder azap eder cehennemin bir kıvılcımı hükmünü olan güneşin dehşetli görüntüsü sıcaklığı anlatırdı kafirin bir azı dışı uhud dağı kadardır buyruklarıyla Kafirin boyunu açıklayan manasını izah ile münafıkların boylarının kafirden daha çok olacağıdır zalimlerin sonu olsun.
İbrahim 42 ayeti nefsin hevesli hayatlarına baktıkça günahlarını unutursun sanki Allahla pazarlık eder gibi insan dünyanın peşine koşar o an kalbin acır anlarsınki haddi aştın ve bocalarsın suçun neydi öyle gördün ne verdilerki ve gene anlarsın şeytan boş durmuyor dersin görmek başka yaşamak başka en kötü hal iyi olanı farkeder görür tercih eder irade senin seçeneğindir lakin geriye cahil kalmamak kalıyor insan bilmediğinin düşmanıdır demek şeytan cahil insana daha rahat bulaşıyor kulağa vesveseyle beyin yıkıyor insanı beyin kontrol ediyor seytanda akıl veriyor insanda günahlara bulaşıyor sonra şeytan gel keyfim gelde demek haramlara ve günahlara girmemek ibadetle kuvvet vermek meleklerin en cüzi iradeye verdikleri maneviyat sesini işiten ya dergahı ilahiyeye gidiyor yada şeytana aldanarak mahv oluyor bundanda şeytan hisse istiyor oda cehenneme kendisine uyanların gitmesidir Allah tövbeyle mağfireti açmışki şefkati gösterir ve işlenen iyiliğe misli misli verip günahlara bir vermek ve ebedi cennet verirken bedeli ebedi cehennemi yaşamak merhamete uymaz akılda almaz ikiside ebedi çünkü yani insan ben günahlara gireyim cehennemde yanıp acı çekeyim bedel ödeyim sonra cennetin en güzel nimetlerini alayım diyemez eğer derse nefsinin çıkarları peşinde şeytanın ağına girmiştir çünkü ilahi adaletde zulm yoktur nimetlendirmek vardır mahlukatıda nimetlerle ruhani iman lezzetini vermek için yaratmıştır bunun tek bir açıkalması vardır oda ibadetle ona mütevehcih olup kulluğunu yaşamasıdır nasılki insanlar kendi cüzi akıllarıyla ev sahibi olur evinize masraflar yapıp güzelleştirirsiniz gelen misafirlerinizi en güzel lezzetli yemekler ve içeceklerle karşılarsınız sonrada gene bekleriz gene buyrun deyip mukabeleyle davet edersiniz işte ibadetlerin her zaman olması dünyadaki manevi lezzetlere sürekli davetdir vede hiç gelen misafirinize önce yan odada hazırlanmış ateşle azap yaşa sonra yaşadığın azap ölçüsünde (Çorba,Dolma,Pırasa,Patlıcan,Patates) gösterip etyemeği,pilav,salata gibi envai çeşit lezzetli yemekleri hak et eğer azabın az olursa etyemeği,pilav ve salatayı yiyemezsin diğerlerini yiyebilirsiniz dermisiniz.
Ümmet Hz.Adem a.s.dan Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ve kıyamete kadar tüm iman ehlini kapsar münafıklar kafirlerdendir ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ümmetinden olamazlar cennet ehli iman ehlidir kafir ve münafıklar şeytanın şer ehline girerki onlarda cehennem ehlidir.
(Helalden kazanana hesap haramdan kazanana azap vardır Hz.Ömer r.a.)
Helal kazanıp hesabını verecek olurda haram kazanıp hesabını verecek olmazmı helal kazançla cennet yoluna gidiliyorsa haram olanda cehennem yoluna gidilir demekki cennet ehline nimetlerin hesabı sorulacaksa cehennem ehlinede sorulur mülkün sahibi Allah mahlukatı yoktan yaratandır ve mülkün sahibi istediği gibi tasavvur eder ve bu tasavvuru kullandırma hakkınıda iman ehline verir çünkü ebediyen cennet nimetlerini veren Allah sineğin kanadı kadar değer vermediği bu dünyayı iman ehlinden esirgemez.
Kur`an insanlara cennet yolunu açıklayıp Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yaşayışıyla yolu gösterip iman ehline verilen en güzel ihsandır imansızların Kur`an da hissesi yoktur tek harfine dahi ilişip amel edemezler etselerde imanın zerresine kavuşamazlar ve Kur`an tüm dinlleri yönetir.
Demekki insanda tecelli eden Allah kalbde imanı belirliyor tüm dinlerde bozulmamış doğru hükümlerde Allah tecelli eder o dinlerin ilahları ayrı değilki iman dairesinde olmasınlar imansızlıkla suçlansınlar cehennemlik densinler o kitaplarıda gönderen Allahın gönderdiği kitaplara göre yaşansın diye emreder ve nasıl yaşanması gerektiğini peygamberleriyle gösterir diğer dinlerde değiştirilmiş kısımlar neyi emreder bozulmamışlar neyi emreder bunun kaynağını Kur'an verir mesela adam öldürme zina yapma hırsızlık yapma gibi en önemli şer işlerini açıklayan ayetlerde olanlar diğer kitaplardada bildirilmiş olmasıdır demekki diğer kitaplarda değiştirilme ihtimali yüksek olanlar şer işlerinin yasak edilmesini gösteren ayetlerdir hem Kur`an,da emredilen zina adam öldürme gibi ve kumar fal okları şeytan işidir buyurmasıyla diğer dinlerdeki değiştirilniş hükümleride açıklamış olur çünkü dinde değiştirilecek hükümler şeytanın işine gelen insanları helak edebilecek şer bulaştırmaktırki Kur`an daki buyruklar diğer dinlerde değiştirilmiş hükümleride açıklamış olur yani bu gibi şeytan işleri kalbe zarar verdiğinden uzak durulmasını emreder işte bahsi geçen mevzularda herkesin kalbine aklına ve ruhuna hitap eder iman ehlinin yaşaması gereken yolu ve imansızlığa götürebilecek inkara sevk edebilecek yolu ayırır fakat ne vardır müslümanlıkda dahi diğer dinlerin tüm emirlerini sanki insanlar uydurmuş gibi düşmanlıklar yapılıyor insanların imanları zedeleniyor halbuki değişmemiş olan hükümlerde Allah sözleridir ve iman edilmesi için dini gönderir demekki tüm kitaplarda iman hakikati vardır.
Denseki Hıristiyanlar yahudiler Kur`an daki yasaklanmış ayetlere iman nedir ne olur iman ederler yani Allah emretmiştir doğrudur der fakat kendi dininde olana göre yaşar çünkü yasağı dini yaşayana hükmeder ve diğer dinleri yaşayanada zararını öğütler.
"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin...."(Maide/51)
Ayetinin Kur'anda emredilmesiyle hem tüm insanlığa öğüt vermesiyle kısa ve öz buyruklardırki Kur'an,la gelen din yaşayanlara ve hem Hıristiyan hem Yahudi sözü buyurarak der nasılki dinini yaşayan müslüman dini yaşamayıp şeytanın şer yolunda olan diğer insana din anlatsa şer yolundaki der Allah ile benim aramda sanane dese dini anlatan kişi devam etse ama ayetler ve peygamberler gönderildi böyle böyle emrediyor dese bu sefer şer yolundaki benden ala müslümanmı olur der şerri savunur aynen bu gibi Hıristiyan dinini yaşayıpda diğer şer yoluna sapmış Hıristiyana iman yolunu anlatsa örnekteki gibi şer yolundaki der benden ala Hıristiyan olurmu işte ayetdeki buyruktaki Hıristiyan ve yahudi sözüyle ve din yaşayanlara derki ey iman ehli şer yoluna sapmış şerri savunan Hıristiyanlık dini içindede var Yahudilik dini içindede var ve islamiyeti yaşayanlardanda var bu gibi imana gelmeyenleri dost edinmeyinki yani çok samimi olmayın yoksa sizde şerri savunanlara uyarda sapıtabilirsiniz Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. Hıristiyanlık dinini yayan Hz.İsa,ya kardeşim hitabı ve Hz.Musa,ya beni tercih etmeyin hadislerini buyurması delil verirki ayetdeki mana hem hristiyanlar sözüyle hemde yahudiler sözüyle onlarada hitap eder aksi halde Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. sahabe efendilerimizi habeş kralına göndermezdi ve Hz.İsa,ya ve Musa,ya böyle buyurmazdı çünkü Hıristiyanlığı yayan Hz.İsa,dır ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ayete ters hareket etmiş olur emrine karşı gelmiş olur haşa ve kella buda münafık denmesine sebebiyet verir diğer dinlerinde Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. inkar etmelerine sebeb olur bu seferde tüm dinler arasında savaşa sebeb olup tüm insanların imanları büyük tehlikeye girer demekki ayetdeki mana hem Hıristiyalıkda hem Yahudilikde hem din içinde olan din düşmanlarına hitaben dost edinmeyin buyruğunu tüm iman ehline buyurur hem kurbanlık kuzu gibi hayvanın insanlara verilmesi Hz.İbrahim a.s. vakasında verilmesiyle ispat ederki tüm dinler Hz.İbrahim a.s,dan sonra zuhur etmesiyle diğer tüm dinlerede yenmesi gereken ihsan olarak ismail vakasında verilmesiyle ispat ederki tüm dinlerede yenmesi için verilen hayvandır.
Kur`an sıradan bir kitap olmadığı gibi abdest alınıp okunması gerekleri vardır ve yıkanma temizlenme gibi emirlerle ve tüm insanlığa inmesi iman ehli dairesine hükmünü gösterip her iman etmiş olan başka din mensubuda olsa abdest alarak Kur`an okumasını ve anlamasını iman yolunu açıklar Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. tüm hayatı Kur`an ahlakından ibaret olmasıyla iman dairesinde yaşantının ilk vasfında ibadetden önce zina etme hırsızlık yapma kul hakkı yeme ve bir çok yasaklarla kulluğa çağırır ve bunlardan sonra bazı buyruklarla bak sen kulsun ben senin rabbinim beni yücelt der yani kulluğunu bana ibadet ederek devam ettir bunca nimetlerin birde ebedi olanlarına yani iman lezzetine gir ve ebedileştir hem dünyan hem ahiretin iman dairesinde sürdürmüş olasın işte kulluk sırrındaki en önemli vasfı Sahid Nursi Hz. dediği kainatda en yüksek hakikat imandır imandan sonra namazdır dengesindeki diğer dinlere mensup olanlarında kendi dinlerine mensup ibadeti teşvik vardır bunuda dinin öz kaynağı Kur`an dan ele alarak tüm dinlere iman ve kulluk yaşantısını gösterir.
Cehennem günaha bulaşmış imanlı mümin için affa maruz olmayan manevi kirlerin temizlenme yeridir nasılki beden temizliği için sıcak suyla yıkanıp tertemiz oluruz aynı bu gibi cehennem manevi kirleri temizler demek insan iman ehli için hakkını helal etse geriye kalan kendi hata günahları için hesabı olur o zaman din kardeşinin din kardeşine üç günden fazla küs durması helal değildir buyruğunu yaşamakla mümin diğer din kardeşini cehennemden kurtarmış olur o zaman cehennemde yanacak varsada benim yüzümden yanmasın deyip hak helal etmek mümin vasfıdır.
Kalblere Allah hükmettiğinden mümin gòsterişi sergileyen münafıkları mümin sanıp seçemeyenlerin hak helal etmeleri geçersiz olur çünkü Kalb mühürlenmiş münafıklardır ve tarafgirlikle şeytanın ve münafıkların şer yolundaki aveneler din düşmanlarına yardım etmeleriyle dinden çıkarlar dinden çıkanlarda iman yoktur demek (Allah,ın laneti zalimlerin üzerine olsun. Araf-44) buyruğuyla bilinmeyen imansızlara hak helal edilmesi geçersizdir Sahid Nursi Hz. dediği gibi zarara rızasıyla girene merhamet edilmez yani Allahtan fazla merhamet edilmez.
Münafikun süresinde ayetlerde buyrulurki kalblerdeki mührün sebebinde kalblerin iflas etmesidir yani kalbin iflas etmesi işlediği suçların O derece kömür gibi olmasına sebebiyetle kalb iflas eder dönülmez mührü gerçekleşir ve hükümlerde bunu ispat ve dönülmez olduğunu açıklar.
Maide 32 ayetinde buyurmuştur bir insanı haksız yere öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir ve bir insanı kurtaran tüm insanlığı kurtarmış gibidir bundan da anlaşılırki bir insanın ölmesindeki kitapların bildirmesinden iman ehline işaret eder yani imanlı insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş sayılıyordu tüm insanlığı öldürmüş olan kendisinide öldürmüş olur ve sonuç artık kurtaracağı kimse kalmıyor kendisini bile kurtaramıyor başkasını kurtarsın tüm insanlığı manen kendisiyle birlikte öldürmüş oluyor bir insanı kurtaranda iman etmiş insanı öldürmeden cinayet işlememiş olana verilirki buda iman ehlinden olan kurtarana işaret eder çünkü iman etmemiş insanın kurtarması yoktur mesela bir kafir dine imana ilişmez fakat iyilik yapar hatta mescid bile yapar bu kalben değildir nefsine olan tapılmadan ileri gelir yani benliğini göstermek iyi desinler adım ünvanım olsun gibi oysa kalben iman yoktur maksatla gösteriş vardır işte bu gibi kurtarış boşadırki zerre imanı vermez.
Bakara 14 Münafıklar insanlara zulm ederler sonrada iman ehline karşı inandıkları dini kullanırlar mesela Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. Zarara zararla karşılık vermek yoktur buyruğuyla iman ehline yapması gerekeni buyurur işte münafık zalimler bu gibi hadisleri iman ehline Karşı dini kullanıp hem iman ehlinede zulm yaptırmaya çalışırlar hem iman ehline karşı dini kullanır.
Nisa 89 ayetde Allah en adil ilk hilkatden ebediyete varan yaratılışla nimet vermek ishanı ilahinin hem cehennemin korundan cinleri halk (yaratma) ile topraktan insanı halk (yaratma) etmesiyle ebedi nimetlendirmeyi en adil olarak gerçekleştirmesi en üstün halifelik makamının insanda olmasına delil olarak Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ile göstermesiyle şeytanın karşı durup asi olmasıyla cehennemi azabına çevirmesi ve şeytana ruhunu insan veya cin kaptırmasıyla cehenneme çevirmesi gerçek adaletin gayesinde olanı saptıran şeytanla cehenneme inkarla imansızlıkla son bulmasıda adelettir.
Dünya ölümlü yaratılmış olmasıyla dünyayı cehennem içinde olanların cennet gibi görmeleri ve dünyaya talip olmaları adalete uymaz çünkü dünyanın yaratılışıda ölümlü olmasıdır hem denseki eski zaman insanlarına ömür çok verilmiş bize de olsa bunu zalim imansızlar savunur insanın ömrünün içindeki neticesi iman edip etmemektir bunun için bin seneyi geçkin ömür verilmesiyle altmış sene arasında fark sadece yeme içmeden ibarettir son olan hayatın iman ile imansızlık arasında ebedi cennetle cehennem vardır ve gerçek adaletin hükmü nimetlendirmektir adaletin hükmü ise ebedi cennetdir bundandırki cehenneme gidenler kendi işlediklerinden hükümlere karşı gelip adaletsiz derlerse Allah ebedi cehennemliklerede elbetde hikmetinden cehennem yiyecekleriyle tokadı yapıştırdı bundan dolayı olsa gerektirdi cehennemlikler dünyaya cennet nispetinde bakarlar iman ehlide dünyaya zindan nispetinde bakarlar bu sebeb gösterir ki dünyaya rağbet eden kalbi bağlayanlaradır Allahın engin merhameti iman ehline hitap ederki Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. alemlere rahmet göndermesinin delillerinden ölmeden öncesine kadar tövbe kapısını açık bırakmış ve Allah zerre imanı olanın cehennemden ebedi kurtulmasına sebeb kılıp cennete almış lakin tövbe sadece dille söylemek değil kalben tövbeyle kabul olunup imana girilir buda imkansızlık derecesinde gerçekleşecek hükümdürki nice münafıklar bunu başaramazlar sebebinde ayetlerce verilmiş hükümlerdir ve imansızlara kimse cennet hükmü veremez son nokta Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kurtaramadığını kimse kurtaramaz ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. alemlere rahmet oluşunun diğer delillerinden biride benim şafaatim ümmetinin büyük günahları olanlara buyruğudur ve bu buyrukda iman ehlinden olan büyük günahıda olsa azabının en aza inmesi af edilmesidir yoksa imansızların ahiretde iman etmesi iman verilmesi söz konusu değildir ancak bazı kafir hayatı yaşayanlar vardır inancıda imana dairdir sadece kafir gibi hayat yaşar kısaca zerre iman dünyada alandırki mikrop kadar büyüklükte olan zerre misali alan kurtulsun olmayanda kurtulamaz.
Dense Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. bilemeden ölmüş olan Hıristiyan yada Yahudi gibi diğer dini yaşamış olanların iman esasları neye bağlanır Kendi bulundukları dine sahip çıktıklarından dine peygamberine ve Allaha bağlılıktan imanı taşımıştır çünkü bilemesede yaşadığı dine İnanaşına göre Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. diğer kitaplarda yer edilmiştir bildirilmiştir ışte bundan dolayıdırki inancında olana iman dairesine Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. bilemesede inandığı kitabın içinde mevcutdur ve imanla ölmüş olur tek fark Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. inandığı kitapda çözememesidir.
Tüm ilahi kitaplar Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hitap edilmesiyle iman esaslarını almış olur fakat Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. duyup bilip inkara gidenler bilerek inkar etmesine sebeb olduğundan imanı gider çünkü bilmek ve bilmemek gibi bir özür mevzu vardır şer yolundan uzak iman etmişler kendi kitabındaki hükümlere göre yaşadığından bozulmamış hükümlerede imanla Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. iman etmiş olur Kur`an,la din yaşayanın başka dine giremeyeceği için hükümlerine itiraz red ayetleri inkar imandan çıkartır çünkü din hükümlenmiştir.
Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yaşantısıyla delil olup ve hadisleriyle ne buyurduysa kafir ve münafık inkar etsede kabullenmesede tüm insanlığa hükmeder mesala sebeb olan işleyen gibidir buyruğu zalimlik zulüm yapan kafir yada münafıklarada geçerlidir sebeb oldukları şerlerin vebali yüklenir ve merhametten mahrum olan hertürlü hayırdan mahrumdur buyruğuyla dünya dolusu iyilik yapsa imanın zerresine giremez.
işid gibi kendini müslüman senaryosu vermiş münafık gruplar ve bu gruplara ait teröristlerin iman etmesi yoktur olamaz deccalın emrine uyan islam düşmanlarına yardım eden din düşmanlaridır dine düşman olan daha önceki yazilanlarla açıklandığı gibi ebedi cehenneme gider.
Zalim zulmünde mazlum zilletinde göçüp gidiyor demek bir mahkeme-i kübraya bırakılıyor Said Nursi Hz.
Mümin kul hakkı varsa talep eder helal etmesi daha güzeldir imansızlara hak helal edilmez imansızlarda hak talep edemezler hakları da yoktur Allahın şer ismi yoktur şerre şeytan sebeb olmuştur Allahın azabıyla zalimleri kahreder azap eder cehennemin bir kıvılcımı hükmünü olan güneşin dehşetli görüntüsü sıcaklığı anlatırdı kafirin bir azı dışı uhud dağı kadardır buyruklarıyla Kafirin boyunu açıklayan manasını izah ile münafıkların boylarının kafirden daha çok olacağıdır zalimlerin sonu olsun.
İbrahim 42 ayeti nefsin hevesli hayatlarına baktıkça günahlarını unutursun sanki Allahla pazarlık eder gibi insan dünyanın peşine koşar o an kalbin acır anlarsınki haddi aştın ve bocalarsın suçun neydi öyle gördün ne verdilerki ve gene anlarsın şeytan boş durmuyor dersin görmek başka yaşamak başka en kötü hal iyi olanı farkeder görür tercih eder irade senin seçeneğindir lakin geriye cahil kalmamak kalıyor insan bilmediğinin düşmanıdır demek şeytan cahil insana daha rahat bulaşıyor kulağa vesveseyle beyin yıkıyor insanı beyin kontrol ediyor seytanda akıl veriyor insanda günahlara bulaşıyor sonra şeytan gel keyfim gelde demek haramlara ve günahlara girmemek ibadetle kuvvet vermek meleklerin en cüzi iradeye verdikleri maneviyat sesini işiten ya dergahı ilahiyeye gidiyor yada şeytana aldanarak mahv oluyor bundanda şeytan hisse istiyor oda cehenneme kendisine uyanların gitmesidir Allah tövbeyle mağfireti açmışki şefkati gösterir ve işlenen iyiliğe misli misli verip günahlara bir vermek ve ebedi cennet verirken bedeli ebedi cehennemi yaşamak merhamete uymaz akılda almaz ikiside ebedi çünkü yani insan ben günahlara gireyim cehennemde yanıp acı çekeyim bedel ödeyim sonra cennetin en güzel nimetlerini alayım diyemez eğer derse nefsinin çıkarları peşinde şeytanın ağına girmiştir çünkü ilahi adaletde zulm yoktur nimetlendirmek vardır mahlukatıda nimetlerle ruhani iman lezzetini vermek için yaratmıştır bunun tek bir açıkalması vardır oda ibadetle ona mütevehcih olup kulluğunu yaşamasıdır nasılki insanlar kendi cüzi akıllarıyla ev sahibi olur evinize masraflar yapıp güzelleştirirsiniz gelen misafirlerinizi en güzel lezzetli yemekler ve içeceklerle karşılarsınız sonrada gene bekleriz gene buyrun deyip mukabeleyle davet edersiniz işte ibadetlerin her zaman olması dünyadaki manevi lezzetlere sürekli davetdir vede hiç gelen misafirinize önce yan odada hazırlanmış ateşle azap yaşa sonra yaşadığın azap ölçüsünde (Çorba,Dolma,Pırasa,Patlıcan,Patates) gösterip etyemeği,pilav,salata gibi envai çeşit lezzetli yemekleri hak et eğer azabın az olursa etyemeği,pilav ve salatayı yiyemezsin diğerlerini yiyebilirsiniz dermisiniz.
Ümmet Hz.Adem a.s.dan Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ve kıyamete kadar tüm iman ehlini kapsar münafıklar kafirlerdendir ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ümmetinden olamazlar cennet ehli iman ehlidir kafir ve münafıklar şeytanın şer ehline girerki onlarda cehennem ehlidir.
(Helalden kazanana hesap haramdan kazanana azap vardır Hz.Ömer r.a.)
Helal kazanıp hesabını verecek olurda haram kazanıp hesabını verecek olmazmı helal kazançla cennet yoluna gidiliyorsa haram olanda cehennem yoluna gidilir demekki cennet ehline nimetlerin hesabı sorulacaksa cehennem ehlinede sorulur mülkün sahibi Allah mahlukatı yoktan yaratandır ve mülkün sahibi istediği gibi tasavvur eder ve bu tasavvuru kullandırma hakkınıda iman ehline verir çünkü ebediyen cennet nimetlerini veren Allah sineğin kanadı kadar değer vermediği bu dünyayı iman ehlinden esirgemez.
Kur`an insanlara cennet yolunu açıklayıp Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yaşayışıyla yolu gösterip iman ehline verilen en güzel ihsandır imansızların Kur`an da hissesi yoktur tek harfine dahi ilişip amel edemezler etselerde imanın zerresine kavuşamazlar ve Kur`an tüm dinlleri yönetir.
Demekki insanda tecelli eden Allah kalbde imanı belirliyor tüm dinlerde bozulmamış doğru hükümlerde Allah tecelli eder o dinlerin ilahları ayrı değilki iman dairesinde olmasınlar imansızlıkla suçlansınlar cehennemlik densinler o kitaplarıda gönderen Allahın gönderdiği kitaplara göre yaşansın diye emreder ve nasıl yaşanması gerektiğini peygamberleriyle gösterir diğer dinlerde değiştirilmiş kısımlar neyi emreder bozulmamışlar neyi emreder bunun kaynağını Kur'an verir mesela adam öldürme zina yapma hırsızlık yapma gibi en önemli şer işlerini açıklayan ayetlerde olanlar diğer kitaplardada bildirilmiş olmasıdır demekki diğer kitaplarda değiştirilme ihtimali yüksek olanlar şer işlerinin yasak edilmesini gösteren ayetlerdir hem Kur`an,da emredilen zina adam öldürme gibi ve kumar fal okları şeytan işidir buyurmasıyla diğer dinlerdeki değiştirilniş hükümleride açıklamış olur çünkü dinde değiştirilecek hükümler şeytanın işine gelen insanları helak edebilecek şer bulaştırmaktırki Kur`an daki buyruklar diğer dinlerde değiştirilmiş hükümleride açıklamış olur yani bu gibi şeytan işleri kalbe zarar verdiğinden uzak durulmasını emreder işte bahsi geçen mevzularda herkesin kalbine aklına ve ruhuna hitap eder iman ehlinin yaşaması gereken yolu ve imansızlığa götürebilecek inkara sevk edebilecek yolu ayırır fakat ne vardır müslümanlıkda dahi diğer dinlerin tüm emirlerini sanki insanlar uydurmuş gibi düşmanlıklar yapılıyor insanların imanları zedeleniyor halbuki değişmemiş olan hükümlerde Allah sözleridir ve iman edilmesi için dini gönderir demekki tüm kitaplarda iman hakikati vardır.
Denseki Hıristiyanlar yahudiler Kur`an daki yasaklanmış ayetlere iman nedir ne olur iman ederler yani Allah emretmiştir doğrudur der fakat kendi dininde olana göre yaşar çünkü yasağı dini yaşayana hükmeder ve diğer dinleri yaşayanada zararını öğütler.
"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin...."(Maide/51)
Ayetinin Kur'anda emredilmesiyle hem tüm insanlığa öğüt vermesiyle kısa ve öz buyruklardırki Kur'an,la gelen din yaşayanlara ve hem Hıristiyan hem Yahudi sözü buyurarak der nasılki dinini yaşayan müslüman dini yaşamayıp şeytanın şer yolunda olan diğer insana din anlatsa şer yolundaki der Allah ile benim aramda sanane dese dini anlatan kişi devam etse ama ayetler ve peygamberler gönderildi böyle böyle emrediyor dese bu sefer şer yolundaki benden ala müslümanmı olur der şerri savunur aynen bu gibi Hıristiyan dinini yaşayıpda diğer şer yoluna sapmış Hıristiyana iman yolunu anlatsa örnekteki gibi şer yolundaki der benden ala Hıristiyan olurmu işte ayetdeki buyruktaki Hıristiyan ve yahudi sözüyle ve din yaşayanlara derki ey iman ehli şer yoluna sapmış şerri savunan Hıristiyanlık dini içindede var Yahudilik dini içindede var ve islamiyeti yaşayanlardanda var bu gibi imana gelmeyenleri dost edinmeyinki yani çok samimi olmayın yoksa sizde şerri savunanlara uyarda sapıtabilirsiniz Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. Hıristiyanlık dinini yayan Hz.İsa,ya kardeşim hitabı ve Hz.Musa,ya beni tercih etmeyin hadislerini buyurması delil verirki ayetdeki mana hem hristiyanlar sözüyle hemde yahudiler sözüyle onlarada hitap eder aksi halde Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. sahabe efendilerimizi habeş kralına göndermezdi ve Hz.İsa,ya ve Musa,ya böyle buyurmazdı çünkü Hıristiyanlığı yayan Hz.İsa,dır ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ayete ters hareket etmiş olur emrine karşı gelmiş olur haşa ve kella buda münafık denmesine sebebiyet verir diğer dinlerinde Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. inkar etmelerine sebeb olur bu seferde tüm dinler arasında savaşa sebeb olup tüm insanların imanları büyük tehlikeye girer demekki ayetdeki mana hem Hıristiyalıkda hem Yahudilikde hem din içinde olan din düşmanlarına hitaben dost edinmeyin buyruğunu tüm iman ehline buyurur hem kurbanlık kuzu gibi hayvanın insanlara verilmesi Hz.İbrahim a.s. vakasında verilmesiyle ispat ederki tüm dinler Hz.İbrahim a.s,dan sonra zuhur etmesiyle diğer tüm dinlerede yenmesi gereken ihsan olarak ismail vakasında verilmesiyle ispat ederki tüm dinlerede yenmesi için verilen hayvandır.
Kur`an sıradan bir kitap olmadığı gibi abdest alınıp okunması gerekleri vardır ve yıkanma temizlenme gibi emirlerle ve tüm insanlığa inmesi iman ehli dairesine hükmünü gösterip her iman etmiş olan başka din mensubuda olsa abdest alarak Kur`an okumasını ve anlamasını iman yolunu açıklar Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. tüm hayatı Kur`an ahlakından ibaret olmasıyla iman dairesinde yaşantının ilk vasfında ibadetden önce zina etme hırsızlık yapma kul hakkı yeme ve bir çok yasaklarla kulluğa çağırır ve bunlardan sonra bazı buyruklarla bak sen kulsun ben senin rabbinim beni yücelt der yani kulluğunu bana ibadet ederek devam ettir bunca nimetlerin birde ebedi olanlarına yani iman lezzetine gir ve ebedileştir hem dünyan hem ahiretin iman dairesinde sürdürmüş olasın işte kulluk sırrındaki en önemli vasfı Sahid Nursi Hz. dediği kainatda en yüksek hakikat imandır imandan sonra namazdır dengesindeki diğer dinlere mensup olanlarında kendi dinlerine mensup ibadeti teşvik vardır bunuda dinin öz kaynağı Kur`an dan ele alarak tüm dinlere iman ve kulluk yaşantısını gösterir.
Cehennem günaha bulaşmış imanlı mümin için affa maruz olmayan manevi kirlerin temizlenme yeridir nasılki beden temizliği için sıcak suyla yıkanıp tertemiz oluruz aynı bu gibi cehennem manevi kirleri temizler demek insan iman ehli için hakkını helal etse geriye kalan kendi hata günahları için hesabı olur o zaman din kardeşinin din kardeşine üç günden fazla küs durması helal değildir buyruğunu yaşamakla mümin diğer din kardeşini cehennemden kurtarmış olur o zaman cehennemde yanacak varsada benim yüzümden yanmasın deyip hak helal etmek mümin vasfıdır.
Kalblere Allah hükmettiğinden mümin gòsterişi sergileyen münafıkları mümin sanıp seçemeyenlerin hak helal etmeleri geçersiz olur çünkü Kalb mühürlenmiş münafıklardır ve tarafgirlikle şeytanın ve münafıkların şer yolundaki aveneler din düşmanlarına yardım etmeleriyle dinden çıkarlar dinden çıkanlarda iman yoktur demek (Allah,ın laneti zalimlerin üzerine olsun. Araf-44) buyruğuyla bilinmeyen imansızlara hak helal edilmesi geçersizdir Sahid Nursi Hz. dediği gibi zarara rızasıyla girene merhamet edilmez yani Allahtan fazla merhamet edilmez.
Münafikun süresinde ayetlerde buyrulurki kalblerdeki mührün sebebinde kalblerin iflas etmesidir yani kalbin iflas etmesi işlediği suçların O derece kömür gibi olmasına sebebiyetle kalb iflas eder dönülmez mührü gerçekleşir ve hükümlerde bunu ispat ve dönülmez olduğunu açıklar.
Maide 32 ayetinde buyurmuştur bir insanı haksız yere öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir ve bir insanı kurtaran tüm insanlığı kurtarmış gibidir bundan da anlaşılırki bir insanın ölmesindeki kitapların bildirmesinden iman ehline işaret eder yani imanlı insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş sayılıyordu tüm insanlığı öldürmüş olan kendisinide öldürmüş olur ve sonuç artık kurtaracağı kimse kalmıyor kendisini bile kurtaramıyor başkasını kurtarsın tüm insanlığı manen kendisiyle birlikte öldürmüş oluyor bir insanı kurtaranda iman etmiş insanı öldürmeden cinayet işlememiş olana verilirki buda iman ehlinden olan kurtarana işaret eder çünkü iman etmemiş insanın kurtarması yoktur mesela bir kafir dine imana ilişmez fakat iyilik yapar hatta mescid bile yapar bu kalben değildir nefsine olan tapılmadan ileri gelir yani benliğini göstermek iyi desinler adım ünvanım olsun gibi oysa kalben iman yoktur maksatla gösteriş vardır işte bu gibi kurtarış boşadırki zerre imanı vermez.
Bakara 14 Münafıklar insanlara zulm ederler sonrada iman ehline karşı inandıkları dini kullanırlar mesela Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. Zarara zararla karşılık vermek yoktur buyruğuyla iman ehline yapması gerekeni buyurur işte münafık zalimler bu gibi hadisleri iman ehline Karşı dini kullanıp hem iman ehlinede zulm yaptırmaya çalışırlar hem iman ehline karşı dini kullanır.
Nisa 89 ayetde Allah en adil ilk hilkatden ebediyete varan yaratılışla nimet vermek ishanı ilahinin hem cehennemin korundan cinleri halk (yaratma) ile topraktan insanı halk (yaratma) etmesiyle ebedi nimetlendirmeyi en adil olarak gerçekleştirmesi en üstün halifelik makamının insanda olmasına delil olarak Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. ile göstermesiyle şeytanın karşı durup asi olmasıyla cehennemi azabına çevirmesi ve şeytana ruhunu insan veya cin kaptırmasıyla cehenneme çevirmesi gerçek adaletin gayesinde olanı saptıran şeytanla cehenneme inkarla imansızlıkla son bulmasıda adelettir.
Dünya ölümlü yaratılmış olmasıyla dünyayı cehennem içinde olanların cennet gibi görmeleri ve dünyaya talip olmaları adalete uymaz çünkü dünyanın yaratılışıda ölümlü olmasıdır hem denseki eski zaman insanlarına ömür çok verilmiş bize de olsa bunu zalim imansızlar savunur insanın ömrünün içindeki neticesi iman edip etmemektir bunun için bin seneyi geçkin ömür verilmesiyle altmış sene arasında fark sadece yeme içmeden ibarettir son olan hayatın iman ile imansızlık arasında ebedi cennetle cehennem vardır ve gerçek adaletin hükmü nimetlendirmektir adaletin hükmü ise ebedi cennetdir bundandırki cehenneme gidenler kendi işlediklerinden hükümlere karşı gelip adaletsiz derlerse Allah ebedi cehennemliklerede elbetde hikmetinden cehennem yiyecekleriyle tokadı yapıştırdı bundan dolayı olsa gerektirdi cehennemlikler dünyaya cennet nispetinde bakarlar iman ehlide dünyaya zindan nispetinde bakarlar bu sebeb gösterir ki dünyaya rağbet eden kalbi bağlayanlaradır Allahın engin merhameti iman ehline hitap ederki Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. alemlere rahmet göndermesinin delillerinden ölmeden öncesine kadar tövbe kapısını açık bırakmış ve Allah zerre imanı olanın cehennemden ebedi kurtulmasına sebeb kılıp cennete almış lakin tövbe sadece dille söylemek değil kalben tövbeyle kabul olunup imana girilir buda imkansızlık derecesinde gerçekleşecek hükümdürki nice münafıklar bunu başaramazlar sebebinde ayetlerce verilmiş hükümlerdir ve imansızlara kimse cennet hükmü veremez son nokta Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kurtaramadığını kimse kurtaramaz ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. alemlere rahmet oluşunun diğer delillerinden biride benim şafaatim ümmetinin büyük günahları olanlara buyruğudur ve bu buyrukda iman ehlinden olan büyük günahıda olsa azabının en aza inmesi af edilmesidir yoksa imansızların ahiretde iman etmesi iman verilmesi söz konusu değildir ancak bazı kafir hayatı yaşayanlar vardır inancıda imana dairdir sadece kafir gibi hayat yaşar kısaca zerre iman dünyada alandırki mikrop kadar büyüklükte olan zerre misali alan kurtulsun olmayanda kurtulamaz.
Dense Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. bilemeden ölmüş olan Hıristiyan yada Yahudi gibi diğer dini yaşamış olanların iman esasları neye bağlanır Kendi bulundukları dine sahip çıktıklarından dine peygamberine ve Allaha bağlılıktan imanı taşımıştır çünkü bilemesede yaşadığı dine İnanaşına göre Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. diğer kitaplarda yer edilmiştir bildirilmiştir ışte bundan dolayıdırki inancında olana iman dairesine Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. bilemesede inandığı kitabın içinde mevcutdur ve imanla ölmüş olur tek fark Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. inandığı kitapda çözememesidir.
Tüm ilahi kitaplar Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hitap edilmesiyle iman esaslarını almış olur fakat Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. duyup bilip inkara gidenler bilerek inkar etmesine sebeb olduğundan imanı gider çünkü bilmek ve bilmemek gibi bir özür mevzu vardır şer yolundan uzak iman etmişler kendi kitabındaki hükümlere göre yaşadığından bozulmamış hükümlerede imanla Allah ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. iman etmiş olur Kur`an,la din yaşayanın başka dine giremeyeceği için hükümlerine itiraz red ayetleri inkar imandan çıkartır çünkü din hükümlenmiştir.
Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yaşantısıyla delil olup ve hadisleriyle ne buyurduysa kafir ve münafık inkar etsede kabullenmesede tüm insanlığa hükmeder mesala sebeb olan işleyen gibidir buyruğu zalimlik zulüm yapan kafir yada münafıklarada geçerlidir sebeb oldukları şerlerin vebali yüklenir ve merhametten mahrum olan hertürlü hayırdan mahrumdur buyruğuyla dünya dolusu iyilik yapsa imanın zerresine giremez.
işid gibi kendini müslüman senaryosu vermiş münafık gruplar ve bu gruplara ait teröristlerin iman etmesi yoktur olamaz deccalın emrine uyan islam düşmanlarına yardım eden din düşmanlaridır dine düşman olan daha önceki yazilanlarla açıklandığı gibi ebedi cehenneme gider.
Zalim zulmünde mazlum zilletinde göçüp gidiyor demek bir mahkeme-i kübraya bırakılıyor Said Nursi Hz.
10 Ocak 2016 Pazar
Allahın Şerde Rızası Yoktur.
Elektriği bilirsiniz sebebler dairesinde oluşan akımdır ve gayb aleminden gelen bir yaratmadır bir insanın icad ettiği pano içinde sigorta gibi elektrik işletim araçlarının ihmalle elektrik sistemine uygun olmayışı veya su gibi maddenin girmesi ve benzeri sonuçlarla yangın çıkabiliyor görünüşe bakınca yangın elektrikden çıktı fakat yangının çıkmasına sebeb insanın iradesi sonucudur gayb olan yaratılış elektrikten fayda sağlamak iyi hayırlı oluyor yangın çıkınca şer görünüyor bu durumda insanın iradesindeki ihmalkarlıktan çıkan yangının bu şer ve Allah rızası var deyip içinde yanmayımı beklersiniz kaçarmısınız eğer Allahın şerde rızası var denirse kaçmazsınız ve yanarak ölmeyi tercih edersiniz.
Şerri insan ister Allah yaratır şerden rızası yoktur Allah rızası şer işleyenlere sabır edenedir şer istenmez Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. çileli hayatı Allah vermedi zalim insanlar verdi aksi takdirde,
(Allah insanlara asla zulmetmez ne var ki insanlar kendi kendilerine zulmediyorlar.) (Yunus-44) ayetini yalanlamak olur ayeti yalanlayan Allahı yalanlamış olur dinden imandan çıkar ebedi cehenneme gider.
Allahın şerde rızası olsaydı günahın zerresi olmayan Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. şerride yaşaması gerekirdi şerri insan yaratamaz yaratma gücü yoktur ve şerre şeytanın aldatmasıyla ister Allah irade vermiş insan ister Allah yaratır şerri isteyenin bedelide cehennem olur şerre şeytan sebeb oldu istedi ve ebedi cehennemi kabullendi amacıda daha önceki yazılarımızda açıklandığı gibi Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yok edemedi şer bulaştıramadı ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. doğumuyla şeytanın dönülmez ebedi cehennemi garantilenip son buldu.
İki zıt hayat vardır iyi ve kötü,hayır ve şer,şer işleyen kötülük yapar bu şerre sabreden iyi olandır Allah rızası olan iyi olanadır o zaman tek bir rıza dairesi vardır oda iman ile cennete götüren Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. doğruluk iyiliğe iyilik cennete götürür yalan ķötülüğe kötülük cehenneme götürür buyruğundaki doğrulukla iyi olan cennete götüren Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yaşadığı hayatı olan hayır yoludur.
Eğer denseki şerri Allah madem yaratıyor rızası var bu münafıklarca uydurulmuş sözdür ve ahiretde ona göre muamele görür bunun neticesinde Allahın ayetini yalanlamakla tüm ayetleri inkara girer bu inkarda ebedi cehenneme sebeb olur.
Daha önceki yazılarımızda açıklandığı gibi Allah ahiretde şefkatiyle sorgu sonucu inkarcılar ebedi cehenneme gideceklerdir itiraz edilse azabıyla sorguya sebeb olur ve şefkatinden sorgu sonucu ebedi cehennemden kurtulamayan azabıyla hiç kurtulamaz azabı dahada artar.
Şerri insan ister Allah yaratır şerden rızası yoktur Allah rızası şer işleyenlere sabır edenedir şer istenmez Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. çileli hayatı Allah vermedi zalim insanlar verdi aksi takdirde,
(Allah insanlara asla zulmetmez ne var ki insanlar kendi kendilerine zulmediyorlar.) (Yunus-44) ayetini yalanlamak olur ayeti yalanlayan Allahı yalanlamış olur dinden imandan çıkar ebedi cehenneme gider.
Allahın şerde rızası olsaydı günahın zerresi olmayan Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. şerride yaşaması gerekirdi şerri insan yaratamaz yaratma gücü yoktur ve şerre şeytanın aldatmasıyla ister Allah irade vermiş insan ister Allah yaratır şerri isteyenin bedelide cehennem olur şerre şeytan sebeb oldu istedi ve ebedi cehennemi kabullendi amacıda daha önceki yazılarımızda açıklandığı gibi Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yok edemedi şer bulaştıramadı ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. doğumuyla şeytanın dönülmez ebedi cehennemi garantilenip son buldu.
İki zıt hayat vardır iyi ve kötü,hayır ve şer,şer işleyen kötülük yapar bu şerre sabreden iyi olandır Allah rızası olan iyi olanadır o zaman tek bir rıza dairesi vardır oda iman ile cennete götüren Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. doğruluk iyiliğe iyilik cennete götürür yalan ķötülüğe kötülük cehenneme götürür buyruğundaki doğrulukla iyi olan cennete götüren Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yaşadığı hayatı olan hayır yoludur.
Eğer denseki şerri Allah madem yaratıyor rızası var bu münafıklarca uydurulmuş sözdür ve ahiretde ona göre muamele görür bunun neticesinde Allahın ayetini yalanlamakla tüm ayetleri inkara girer bu inkarda ebedi cehenneme sebeb olur.
Daha önceki yazılarımızda açıklandığı gibi Allah ahiretde şefkatiyle sorgu sonucu inkarcılar ebedi cehenneme gideceklerdir itiraz edilse azabıyla sorguya sebeb olur ve şefkatinden sorgu sonucu ebedi cehennemden kurtulamayan azabıyla hiç kurtulamaz azabı dahada artar.
23 Aralık 2015 Çarşamba
Kalbin Miracı
Kalbin miracı bedenle yapılan mirac değildir bedenle birlikte olan miracı yalnız peygamberler yaşar onun için cennet ve cehennemi görürler lakin insanlar Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolunda olduğunda onun gibi yaşamaya ihlasla çalışmasıyla Allah asrı saadetde yaşar gibi şuur ihsan edebilirki dünya hayatında o şuurla yaşanabilir hayata devam ettiği sürecede yaşayabilir.
Bu projede görünmesiyle daha açık anlaşılır olmasını temenni ederim kalbin miracında belkide ihsanı ilahinin insanlara tefekkür ufkunda kimisi alemlerin ilk yaratılışı ateştopuna kadar yaşayanlarınız olmuştur kimiside ötelerine kimiside başka manevi alemler ihsan edilmiştir.
Burada anlatımda Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. her zaman orta yolu tuttuğunun bir nevi delillendirme ve belgelendirmesidir.
Kısaca açıklamasında Sol sağ ve ortaladık (y) yazan yarım kaldı ve ortalayıp tamamladık soldan girdik sağdan ebediyete çıktık.
Burası sebebler dünyası olduğundan kalbi miraçla mana alemine açılırken kaynak ele alınmasıyla birde dünyevi maddeylede manevi hüküm gerçekleşir şöyleki : Projede vermediğim göstermeye gerek görmediğimle başlanmasıdır oda ilk dört büyük kitapların yerine yerleştirilmesidir kitapları mana veren dört kalın saç 17x17 kare demir Levh-i Mahfuz şeklinde dört köşe hazırlanmış profile dağıtıyoruz her bir parça demirin sağ sol ve ortasından dış kısımların iç bölümünden ikili ve köşesinden ortalı elektrokla kaynatıyoruz bir parça bitti 2,3 ve 4 de aynı şekilde kaynattık bitti kaynatılan yerlerin tümünde (sağ sol ve orta=3) eder (sağ kare 3)+(sol kare 3)=6 eder iman esaslarına işaret fakat iman esaslarındada sağ sol yapıp ortalıyoruz oda diğer iki karede kaynatılmasıyla iman esaslarında sağ sol yapmış oluyoruz şimdi ortalamaya geldik karedeki kaynakların tümü 12 eder (O)n (İKİ) yani ayrılmaz ikili Lailaheillallah Muhammeden Resulullah.
Şimdi sağ sol ve ortalamada olanların beş çizgiden oluşan dinin emirleri olmasıdırki,
Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre, Allah Rasulü (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Her doğan çocuk fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecusi yapar.” (Buhari, Tefsir (Rûm), 2)
Hadisi şeriften ve projede belirtildiği gibi görülürki Levh-i Mahfuzda dört büyük kitapların sağından solundan din emirleri işlenmiş ve tasdikle din emirleri olanlar tüm kitapları kapsamakla diğer dinlere mensupların dönmemek üzere din,e girip yaşamasıyla din,e girmeden bulunduğu Hıristiyanlık veya Yahudiliğide yaşamış oluyor yani diğer kitaplarda bulunan mü'min insanı öldürme,zina yapma,kul hakkı yeme,yetimi ezme,rabbine kulluk et gibi hükümleride gösteriyor ve delillendiriyor.
Sağ sol ve orta gidişatımızda soldan başlanıp sağa gidiyoruz ortalayıp sağ ve sol seçeneğinden soldan devam ediyoruz ve sağa geçmiş oluyoruz ve böylelikle soldan girip sağdan çıkıyoruz sona gelinmesinde (Y) yazan yer yarım kalıyor aslında son ortada sağa gidiyoruz oradan Sitretül Münteha,ya gidip Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. sola geçmiş olunuyor Allah sağda işte burada görüşme gerçekleşiyor ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. tekrar iniyor burada Musa ile ümmetin kaldıramaz tekrar bir çıksan olarak bilinen görüşmesi gerçekleşiyor ve yarım kalmasının sebebinde olanda bu mevzu oluyor ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. tekrar çıkmasıyla Lailaheillallah Muhammeden Resulullah olarak noktalanıyor.
Bu projede görünmesiyle daha açık anlaşılır olmasını temenni ederim kalbin miracında belkide ihsanı ilahinin insanlara tefekkür ufkunda kimisi alemlerin ilk yaratılışı ateştopuna kadar yaşayanlarınız olmuştur kimiside ötelerine kimiside başka manevi alemler ihsan edilmiştir.
Burada anlatımda Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. her zaman orta yolu tuttuğunun bir nevi delillendirme ve belgelendirmesidir.
Kısaca açıklamasında Sol sağ ve ortaladık (y) yazan yarım kaldı ve ortalayıp tamamladık soldan girdik sağdan ebediyete çıktık.
Burası sebebler dünyası olduğundan kalbi miraçla mana alemine açılırken kaynak ele alınmasıyla birde dünyevi maddeylede manevi hüküm gerçekleşir şöyleki : Projede vermediğim göstermeye gerek görmediğimle başlanmasıdır oda ilk dört büyük kitapların yerine yerleştirilmesidir kitapları mana veren dört kalın saç 17x17 kare demir Levh-i Mahfuz şeklinde dört köşe hazırlanmış profile dağıtıyoruz her bir parça demirin sağ sol ve ortasından dış kısımların iç bölümünden ikili ve köşesinden ortalı elektrokla kaynatıyoruz bir parça bitti 2,3 ve 4 de aynı şekilde kaynattık bitti kaynatılan yerlerin tümünde (sağ sol ve orta=3) eder (sağ kare 3)+(sol kare 3)=6 eder iman esaslarına işaret fakat iman esaslarındada sağ sol yapıp ortalıyoruz oda diğer iki karede kaynatılmasıyla iman esaslarında sağ sol yapmış oluyoruz şimdi ortalamaya geldik karedeki kaynakların tümü 12 eder (O)n (İKİ) yani ayrılmaz ikili Lailaheillallah Muhammeden Resulullah.
Şimdi sağ sol ve ortalamada olanların beş çizgiden oluşan dinin emirleri olmasıdırki,
Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre, Allah Rasulü (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Her doğan çocuk fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi, Hristiyan veya Mecusi yapar.” (Buhari, Tefsir (Rûm), 2)
Hadisi şeriften ve projede belirtildiği gibi görülürki Levh-i Mahfuzda dört büyük kitapların sağından solundan din emirleri işlenmiş ve tasdikle din emirleri olanlar tüm kitapları kapsamakla diğer dinlere mensupların dönmemek üzere din,e girip yaşamasıyla din,e girmeden bulunduğu Hıristiyanlık veya Yahudiliğide yaşamış oluyor yani diğer kitaplarda bulunan mü'min insanı öldürme,zina yapma,kul hakkı yeme,yetimi ezme,rabbine kulluk et gibi hükümleride gösteriyor ve delillendiriyor.
Sağ sol ve orta gidişatımızda soldan başlanıp sağa gidiyoruz ortalayıp sağ ve sol seçeneğinden soldan devam ediyoruz ve sağa geçmiş oluyoruz ve böylelikle soldan girip sağdan çıkıyoruz sona gelinmesinde (Y) yazan yer yarım kalıyor aslında son ortada sağa gidiyoruz oradan Sitretül Münteha,ya gidip Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. sola geçmiş olunuyor Allah sağda işte burada görüşme gerçekleşiyor ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. tekrar iniyor burada Musa ile ümmetin kaldıramaz tekrar bir çıksan olarak bilinen görüşmesi gerçekleşiyor ve yarım kalmasının sebebinde olanda bu mevzu oluyor ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. tekrar çıkmasıyla Lailaheillallah Muhammeden Resulullah olarak noktalanıyor.
20 Aralık 2015 Pazar
Çilenin iki yönü
Birinci tür çilede Değerli büyük Alim zatın bir sözü varki onun özünde olan insanlar belayı yanlış anlıyor asıl bela Allahtan kopmaktır manasında dediği gibi çile ızdırap insanın vazgeçilmezidir öylede olmalıdır Allah,la c.c. pazarlık yapılmaz kısa ve öz bu çile Allah c.c. ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. yolunda ona yakın olabilmek amacını taşır.
İkinci tür çilede şeytan yolunda vardır oda günahlardır buda bir çok yönü bulunsada insana iki türlü çilesini çektirir.
1:Günahlara giren insan şeytanın zehirli oklarının bedeninde taşıyamayacağı etkisini ağır baskısını yaşar sıkıntı dert bitmez şeytana yakın olduğundan kuklası olur dünyasıda maddiyatça zenginlikle rahatda etse bilmesede bedeni manen ızdıraplıdır.
2:Ahirete bakan çile yönü vardır bunda olan çile cehennem azabıdır bu azaba sebebse günahların Allah,ın c.c. yasakladıklarıdır bu yasakların insanın yapmasını isteyende şeytandır oda insanın kara kaşına kara gözüne sevdalı olduğu için değil cehennemde azap görmesi içindir.
Dolayısıyla Allah,ın c.c. yasakladığı günahların sebebiyle yaşanan çile ve ızdıraplar günahların bedelidir ve kimse günahlardan oluşan dert sıkıntıdan mükafat bekleyemez hakkıda yoktur velhasıl günahlara giripde çekilenler şeytan yolunda kendilerine zulm etmiş olur Allah c.c. şefkatinden kulların bu çileyi çekmelerini istemediğinden günahları bağışlamak ister bunun için tevbe kapısını açmış doğruya yönelmeyip şeytanın tuzağında olan kullar günahları olmazsa olmaz saymaya başlar vaz geçmez ve önü alınmaz bataklığa sürüklenir. Allahın yasakladığı yolda yaşanan dert sıkıntı ve cileler ızdırap değildir olamaz insanın kendi nefisleriyle işlediği suçların kendi nefislerine verdikleri dünyevi cezadır.
Yükseklere cikarsanız veya günah batağına düşerseniz başka insanları ve günahları küçümsemeyin unutmayın belkide birgün çöpten kuru ekmek aramak zorunda kalabilirsiniz böyle bir durumda günahlara dönmektense kuru ekmeği tercih edin.
İkinci tür çilede şeytan yolunda vardır oda günahlardır buda bir çok yönü bulunsada insana iki türlü çilesini çektirir.
1:Günahlara giren insan şeytanın zehirli oklarının bedeninde taşıyamayacağı etkisini ağır baskısını yaşar sıkıntı dert bitmez şeytana yakın olduğundan kuklası olur dünyasıda maddiyatça zenginlikle rahatda etse bilmesede bedeni manen ızdıraplıdır.
2:Ahirete bakan çile yönü vardır bunda olan çile cehennem azabıdır bu azaba sebebse günahların Allah,ın c.c. yasakladıklarıdır bu yasakların insanın yapmasını isteyende şeytandır oda insanın kara kaşına kara gözüne sevdalı olduğu için değil cehennemde azap görmesi içindir.
Dolayısıyla Allah,ın c.c. yasakladığı günahların sebebiyle yaşanan çile ve ızdıraplar günahların bedelidir ve kimse günahlardan oluşan dert sıkıntıdan mükafat bekleyemez hakkıda yoktur velhasıl günahlara giripde çekilenler şeytan yolunda kendilerine zulm etmiş olur Allah c.c. şefkatinden kulların bu çileyi çekmelerini istemediğinden günahları bağışlamak ister bunun için tevbe kapısını açmış doğruya yönelmeyip şeytanın tuzağında olan kullar günahları olmazsa olmaz saymaya başlar vaz geçmez ve önü alınmaz bataklığa sürüklenir. Allahın yasakladığı yolda yaşanan dert sıkıntı ve cileler ızdırap değildir olamaz insanın kendi nefisleriyle işlediği suçların kendi nefislerine verdikleri dünyevi cezadır.
Yükseklere cikarsanız veya günah batağına düşerseniz başka insanları ve günahları küçümsemeyin unutmayın belkide birgün çöpten kuru ekmek aramak zorunda kalabilirsiniz böyle bir durumda günahlara dönmektense kuru ekmeği tercih edin.
9 Aralık 2015 Çarşamba
İman Hakikatlerinde Son Nokta
İman hakikatlerinde altı esas vardır iman etmenin gerekleri şartsız koşulsuz altı esası kabullenmektir Allah Kur'an,la bu hükmü getirmiştir Kur'an hükümleri hem zebur hem tevrat hemde incilin hükümlerini alır ve açıkça diğer gönderdiği kitapların değiştirilmiş hükümlerinide beyan etmiş olur asırlar önce inen ayetlerde hem o asırda yaşananları hem daha evvel yaşanmışları ve kıyamete kadar yaşanabilecekleri açıklar mesela asrı saadetde yaşanılanların yanlış ve şeytanın sapkın yolunu tuttuklarını anlatmakla Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. iman edip gösterdiği yolu izlemeleriyle doğru olanları ve yaşantıyı gösterir Kur'an tüm insanlığa inmesiyle günümüze ve kıyamete kadar diğer dine mensup Yahudi ve Hıristiyanlarada nasıl yaşamaları gerektiğini öğütler,asırlar öncesinde sapkınlığa girmiş Yahudi ve Hıristiyanların yaptıklarını bir çok ayetlerde haber vermekle bir nevi manasında der: İşte bakın yaptıkları yanlışlıklar bunlardır yaptıkları kendilerinin helakine sebebiyet verip zulm ettiler siz böyle yapmayın ve size nasıl insanlık şuurunda yaşanması gerekir en son nebimi Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. gönderdim onada iman edinki cennetin anahtarı imandır ve bir daha peygamber ve kitap gelmeyeceğini açıklar son noktayı koyar.
Mesela:Habeş kralı necaşi Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. iman etmiştir fakat ben kendime malik değilim bir halkım var demekle izin ister Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. haber gönderir necaşinin yaşantısı Hıristiyanlık kaidesine göredir ve ölene kadar öyle yaşar vefat ettiğinde Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kalkın kardeşimiz necaşinin cenaze namazını kılacaz buyurmasıyla iltifata mahzar olur mana ile anlayışdaki en temel noktanın iman olduğu açıkça gösteriyor.
Asrı saadetde putperestliğin tamamen yıkılmasıyla tertemiz bir din kurulmasıyla insanın doğru gerçek yaşantısı hem Yahudilere hem Hıristiyanlara gösterilmiş olur namaz oruç gibi dinin verilmiş olan ibadet şekli yaşantısıyla diğer dine mensup insanlığında kendi inandıkları doğru olan ibadetlerini yapmalarını örnekler gösterir diğer dinlerinde doğru olan emredilenleri yapmaları mesela mü'min insanı öldürme,zina yapma,hırsızlık yapma,kul hakkı yeme,yetimi ezme hakkını yeme gibi hükümlerle emereder ve kendi inançlarında olan ibadetleri yapmalarıyla kulluğa çağırır tüm dinlerde olanda budur ve imanın altı esaslarını kabul etmelerini emreder noktayı koyar.
Mü'min inanmış demektir ve dini terimdir inanmakda asıl kalpde olup dille ikrar etmektir tüm insanlığın özündeki kalpde imanın gerçekleşmesidirki kalplerede sadece Allah hükmeder ve tüm insanlığın özünü kalple bağlar kalpde toplar yani cennet çekirdeğini ve cehennennem tohumunu insanlığın içinde üç hayat şekli oluşur.
1:Mü'min: İnanıp iman etmesidir iman etmemiş insanda mü'min vasfı olmaz bu vasıfda sadece islam dinine vergi olmayıp diğer dinlerde yaşayanlarıda kapsar bu vasfın gerçekleşmeside Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kabullenmeleriyle Mü'min olmuş olur cennet anahtarı verilmiş olunur.
2:Kafir: Hep tereddütle hayatı geçer bir gün gerçekleşecek ölüm korkusunu hep taşır bunun içinde ölümü unutturacak yaşantı ister ve sadece düşüncesinde yok etmeye çalışır hayatın tüm zevklerine muttali olur yaşamaya çalışır kendi inancına göre hayatı biçer bazende nefsini firavun gibi yüceltip ilah gibi görmeye ve göstermeye çalışır böylelikle cehennem tohumu kalbinde yetiştirir kalp körleşir kimiside içinde inancı doğruyu yanlışı fark eder anlar vicadanını dinler fakat yaşadığı yasak edilmiş şeytani hayat daha cazip gelir vazgeçmez bırakamaz her bir kulun kalbine göre hükmeden Allah kafir yaşantısında olanların ahiretde sorgularında önceki yazılarda açıklandığı gibi cehennemden başka gidecek yer olmadığından dilerse af eder dilerse azap eder bu sebeble kafir dine ilişmez ilişemezde çünkü kafir bilmez anlamaz inkar ettiğiyle boş zaman geçirmek istemez vaktini zevki sefasına harcamak ister ebediyetden bahsediliyor gerçekse tereddütünde olmasından dinlemekle doğrumu değilmi aklıyla anlamak ister.
3:Münafık: Kendi çıkarlarına düşkün kafirin yapmadığını yapar menfaatleri için ikiyüzlü her türlü hile aldatma ve yalancıdırlar dini dahi şeytanın yolunda zevk sefalarına alet eder kullanırlar kendilerini mü'min göstermeye çalışırlar Kur'an,ı, dini, imanın yaşantısındaki manaları idrak edemezler açıklayamazlar bu gibi hayat yaşayanlar cehennem tohumundan öte daha dünyadayken kalpleri mühürlenir kendilerini imanlı sanabilirler.
Said Nursi Hz. kabre üç şekilde girilir dediği gibi.
1: İnanırsın yaşarsın.
2: İnanırsın yaşamazsın.
3: Ne inanırsın nede yaşarsın.
Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hadisleri ve Büyük zatların açıkladığı beyanlar gösterirki cennetin anahtarı imandır ve ne Kur'an ne Hadisler Nede din kimsenin malı değildir herşeyin açıklamasında dinin anlatılmasında din hizmeti yapanların yazdıkları herkesce bilinir ve anlatılan din hizmetinde sorumluluk iktiza eder bu sorumluluğun neticesinde ebedi cehennemi göze almakla başlarki herkes kendi keyfince dine imana ilişemez ilişenler gerçekleşecek olan mahşeri sorguyla ebedi cehennemi göze alır dini düşünce ufkunu açıp akla ruha kalbe tatminlik veren açıklamaları her okuyan görür anlar doğru veya yanlış der dilerse inanır dilerse inanmaz ahiretdeki hesabını ona göre verir yada okunanlarda hükümlerin haricinde hükümlerin açıklamaları yapandan kalbe ruha akla hitapla daha iyisini yapan olursa daha iyi olmakla diğer din hizmetindeki yazarında hoşnutluğunu alır bu daha güzel olmuş daha güzel anlatmış demekle iltifatda kazanır.
Din hizmetinde ükümlerin haricinde açıklamalarda suç aramak suç bulmak gibi hasedle oluşan saldırganlıklarda kimsenin haddine değildir böyle haddini bilmemezlikle suç bulmaya çalışıp suç teşgil edenler zarar verenler ahiretde hesabını verir neticeside insanlara Kur'an, hadis ve dinin emirlerindeki açıklamalarla imanla ahireti kazandırmak amacındaki hizmeti yok etmek cephe almasını neticelendirir ebedi cehenneme gider.
Kim karşı çıkarsa yalanlarsa Said Nursi Hz. dediği gibi gözünü kapayan yanlız kendine gece yapar,yani kendi zararına eğer yalanlamasıyla birde fitneye sebeb olursa kışkırtırsa sebeb olduklarınında veballerini üzerine alır evet mü'min gıpta eder hatta yardım eder daha güzel açıklamalar yapmaya çalışır Kafir yalanlar kendine eder münafık hased eder kaos çıkartır insanlarada zarar verir.
Mesela:Habeş kralı necaşi Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. iman etmiştir fakat ben kendime malik değilim bir halkım var demekle izin ister Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. haber gönderir necaşinin yaşantısı Hıristiyanlık kaidesine göredir ve ölene kadar öyle yaşar vefat ettiğinde Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kalkın kardeşimiz necaşinin cenaze namazını kılacaz buyurmasıyla iltifata mahzar olur mana ile anlayışdaki en temel noktanın iman olduğu açıkça gösteriyor.
Asrı saadetde putperestliğin tamamen yıkılmasıyla tertemiz bir din kurulmasıyla insanın doğru gerçek yaşantısı hem Yahudilere hem Hıristiyanlara gösterilmiş olur namaz oruç gibi dinin verilmiş olan ibadet şekli yaşantısıyla diğer dine mensup insanlığında kendi inandıkları doğru olan ibadetlerini yapmalarını örnekler gösterir diğer dinlerinde doğru olan emredilenleri yapmaları mesela mü'min insanı öldürme,zina yapma,hırsızlık yapma,kul hakkı yeme,yetimi ezme hakkını yeme gibi hükümlerle emereder ve kendi inançlarında olan ibadetleri yapmalarıyla kulluğa çağırır tüm dinlerde olanda budur ve imanın altı esaslarını kabul etmelerini emreder noktayı koyar.
Mü'min inanmış demektir ve dini terimdir inanmakda asıl kalpde olup dille ikrar etmektir tüm insanlığın özündeki kalpde imanın gerçekleşmesidirki kalplerede sadece Allah hükmeder ve tüm insanlığın özünü kalple bağlar kalpde toplar yani cennet çekirdeğini ve cehennennem tohumunu insanlığın içinde üç hayat şekli oluşur.
1:Mü'min: İnanıp iman etmesidir iman etmemiş insanda mü'min vasfı olmaz bu vasıfda sadece islam dinine vergi olmayıp diğer dinlerde yaşayanlarıda kapsar bu vasfın gerçekleşmeside Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. kabullenmeleriyle Mü'min olmuş olur cennet anahtarı verilmiş olunur.
2:Kafir: Hep tereddütle hayatı geçer bir gün gerçekleşecek ölüm korkusunu hep taşır bunun içinde ölümü unutturacak yaşantı ister ve sadece düşüncesinde yok etmeye çalışır hayatın tüm zevklerine muttali olur yaşamaya çalışır kendi inancına göre hayatı biçer bazende nefsini firavun gibi yüceltip ilah gibi görmeye ve göstermeye çalışır böylelikle cehennem tohumu kalbinde yetiştirir kalp körleşir kimiside içinde inancı doğruyu yanlışı fark eder anlar vicadanını dinler fakat yaşadığı yasak edilmiş şeytani hayat daha cazip gelir vazgeçmez bırakamaz her bir kulun kalbine göre hükmeden Allah kafir yaşantısında olanların ahiretde sorgularında önceki yazılarda açıklandığı gibi cehennemden başka gidecek yer olmadığından dilerse af eder dilerse azap eder bu sebeble kafir dine ilişmez ilişemezde çünkü kafir bilmez anlamaz inkar ettiğiyle boş zaman geçirmek istemez vaktini zevki sefasına harcamak ister ebediyetden bahsediliyor gerçekse tereddütünde olmasından dinlemekle doğrumu değilmi aklıyla anlamak ister.
3:Münafık: Kendi çıkarlarına düşkün kafirin yapmadığını yapar menfaatleri için ikiyüzlü her türlü hile aldatma ve yalancıdırlar dini dahi şeytanın yolunda zevk sefalarına alet eder kullanırlar kendilerini mü'min göstermeye çalışırlar Kur'an,ı, dini, imanın yaşantısındaki manaları idrak edemezler açıklayamazlar bu gibi hayat yaşayanlar cehennem tohumundan öte daha dünyadayken kalpleri mühürlenir kendilerini imanlı sanabilirler.
Said Nursi Hz. kabre üç şekilde girilir dediği gibi.
1: İnanırsın yaşarsın.
2: İnanırsın yaşamazsın.
3: Ne inanırsın nede yaşarsın.
Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v. hadisleri ve Büyük zatların açıkladığı beyanlar gösterirki cennetin anahtarı imandır ve ne Kur'an ne Hadisler Nede din kimsenin malı değildir herşeyin açıklamasında dinin anlatılmasında din hizmeti yapanların yazdıkları herkesce bilinir ve anlatılan din hizmetinde sorumluluk iktiza eder bu sorumluluğun neticesinde ebedi cehennemi göze almakla başlarki herkes kendi keyfince dine imana ilişemez ilişenler gerçekleşecek olan mahşeri sorguyla ebedi cehennemi göze alır dini düşünce ufkunu açıp akla ruha kalbe tatminlik veren açıklamaları her okuyan görür anlar doğru veya yanlış der dilerse inanır dilerse inanmaz ahiretdeki hesabını ona göre verir yada okunanlarda hükümlerin haricinde hükümlerin açıklamaları yapandan kalbe ruha akla hitapla daha iyisini yapan olursa daha iyi olmakla diğer din hizmetindeki yazarında hoşnutluğunu alır bu daha güzel olmuş daha güzel anlatmış demekle iltifatda kazanır.
Din hizmetinde ükümlerin haricinde açıklamalarda suç aramak suç bulmak gibi hasedle oluşan saldırganlıklarda kimsenin haddine değildir böyle haddini bilmemezlikle suç bulmaya çalışıp suç teşgil edenler zarar verenler ahiretde hesabını verir neticeside insanlara Kur'an, hadis ve dinin emirlerindeki açıklamalarla imanla ahireti kazandırmak amacındaki hizmeti yok etmek cephe almasını neticelendirir ebedi cehenneme gider.
Kim karşı çıkarsa yalanlarsa Said Nursi Hz. dediği gibi gözünü kapayan yanlız kendine gece yapar,yani kendi zararına eğer yalanlamasıyla birde fitneye sebeb olursa kışkırtırsa sebeb olduklarınında veballerini üzerine alır evet mü'min gıpta eder hatta yardım eder daha güzel açıklamalar yapmaya çalışır Kafir yalanlar kendine eder münafık hased eder kaos çıkartır insanlarada zarar verir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Allah Sorgu Yapsa Ne Denir
Asrı saadet zamanında ya inanmayanlar yada münafıklar onu Allah bunu Allah yarattı peki Allah kim yarattı diye Peygamber Efendimiz Hz.Muhamm...
-
De Allah c.c. D.A. Yıllar ne çabuk yalanlarla geçti demi? Kur'an ayetleri ebedi cehennemlikleri anlatmış ilahi yargı dünyada yapılmıştı...
-
Risale-i Nur Kur'an tefsiridir, süfyan meselesi münafık olmasıdırki peygamberlere kitaplara iman din düşmanıdır. Asrımızda alim tab...
-
M.K. Atatürk zamanından 1999 yılına kadar ülkede bazı sorunlar olsada, Milletin isteğine göre iş güç geçim gibi özgürce hayat yaşantısını ko...